Avusturya Cumhurbaşkanı Van der Bellen Putin’e karşı: „Özür dilerim, Putin´i tamamen yanlış değerlendirmişim“

Avusturya Cumhurbaşkanı Van der Bellen Almanya'nın SPIEGEL dergisine konuşarak, "Kendimizi savunmayı öğrenmeliyiz. AB birbirine kenetlenmelidir. Özür dilerim, Putin´i tamamen yanlış değerlendirmişim." dedi. 

VİYANA.  Avusturya Federal Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, Alman haftalık ünlü haber dergisi Der Spiegel’e Çarşamba günü verdiği mülakatta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i yanlış değerlendirdiğini itiraf ederek,  „Putin hakkında yanıldığımı kabul ediyorum. Kırım’ın 2014’te  uluslararası hukuka aykırı olarak affedilemez bir şekilde ilhak edilmesinden ve oraya toprak erişiminden memnun olacağını düşünmüştüm. Üzgünüm, tamamen yanlış değerlendirmişim,“ dedi.

Cumhurbaşkanı Van der Bellen, „Putin bir saldırgandır“ dedikten sonra, „Rusya Devlet Başkanı 18. yüzyılda mı yaşıyor. Şu sorunun sorulduğu bir anekdot var: ‚Putin’in hala dinlediği birini tanıyor musunuz? Cevap: Elbette – Korkunç İvan, Büyük Petro ve Büyük Katerina. Putin’in gözünde Rusya, kendisini bir lider olarak ciddiye alabilmesi için meşhur bir şekilde büyük olmak zorunda,“ diye devam etti.

Van der Bellen. Avusturya’nın 2022’den bu yana Rus doğalgazını satın alarak Putin’in kasasını neden on milyar avro doldurduğu sorulduğunda sorunun farkında olduğunu söyledi. „Bunu değiştirmek için çalışıyoruz.“

„Kendimizi savunmayı öğrenmeliyiz“

Van der Bellen sözlerini şöyle sürdürdü: „Her halükarda birleşik bir Avrupa Birliği’ni bir arada tutan, 27 küresel siyasi cücenin çıkarlarını ancak bir birlik olarak savunabileceğinin farkına varmasıdır“. İronik bir şekilde, Putin 2019’da Soçi’de Van der Bellen’in kendisine „AB ülkeleri birlikte Rusya’nın beş katı kadar askeri harcama yapıyor. Hatta Amerikalılar tüm AB ülkelerinin üç katı kadar harcama yapıyor.“ demişti.

Buna karşı Van der Bellen, “ Çok da haksız sayılmazdı. Herkes Avrupa savunma sanayindeki parçalanmayı hafife almıştı. AB, salt yumuşak güç pozisyonundan uzaklaşmakta zorlanıyor. Kendimizi savunmayı öğrenmeliyiz,“ dedi.

Bununla birlikte Van der Bellen, Avrupa Birliği’ne ilişkin aşırı kasvetli tahminlere karşı şu uyarıda bulundu:    „2016 yılında bazı meslektaşlarınız FPÖ partisinin Cumhurbaşkanı  adayı Norbert Hofer’e karşı kazanamayacağımı, ilk taşın düşeceğini, ardından Fransa’da Emmanuel Macron’un kaybedeceğini vs. söylediler. Bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Slovakya’da Rusya dostu bir hükümetin ve Macaristan’da kendisini liberal demokrasi karşıtı olarak tanımlayan Viktor Orban hükümetinin seçim zaferine rağmen Polonya ve Slovenya’daki seçimlerin çok cesaret verici olduğuna inanıyorum. İnanıyorum ki bu birleşik Avrupa, ihtiyaç duyduğu anda güçlü yönlerini hatırlayacaktır. Eğer isterse. Vatandaşları için barış ve refahı güvence altına alacaktır.“

İtalya ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı, Giorgia Meloni’nin sadece transatlantik düşünmekle kalmayıp Putin’e ve Ukrayna’daki savaşa karşı olduğunu, aynı zamanda Brüksel’in, yani AB’nin İtalya için ne kadar önemli olduğunu bildiğini söyledikten sonra, “ Yine de uyanık olmak önemlidir. Prensip olarak iki vitesli bir Avrupa’ya karşı değilim. Benim istemediğim şey AB’nin kendisini 27 parçadan oluşan gevşek bir kombinasyon olarak görmesi. Her şeyden önce ortak bir dış politika ve savunma politikasına ihtiyacımız var.“ dedi.

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner