Neue Zürcher Zeitung´da Kırım Tatar Meclisi lideriyle 16 Mart’da mülakat

Başlığı , "Kırım Tatarları Rusya'nın savaşta kullandığı top mermileri" şeklinde tercüme edilecek mülakat, Neue Zürcher Zeitung'ın hem İsviçre sayılarında hem de uluslararası yayınlarında 16.Mart.2024 tarihinde yayınlandı.

Yeni Vatan Gazetesi, Haber Masası, Viyana, 16.Mart.2024

VİYANA. Dünya’nın güvenilir ve etkili üç gazetesinden bir olan Neue Zürcher Zeitung,  Kırım’ın uluslararası hukuka ters Rus işgaline denk gelen onun yıldönümüne gelen 16.Mart.2024 tarihli baskılarında Kırım Tatar Meclisi Başkanı Refat Çuborav ile Viyana çıkışlı Ivo Mijnssen imzalı bir mülakata yer verdi.

Neue Zürcher Zeitung’da 16.Mart.2024’de yayınlanan haberin Türkçe tercümesini Viyana merkezli Yeni Vatan Gazetesi sizler için  şöyle hazırladı:

Neue Zürcher 
zeitung, 16.03.2024

Kırım Tatarları Rusya’nın savaşta kullandığı top mermileri

Karadeniz’deki Kırım yarımadasının on yıl önce 16.Mart.2014 tarihinde  işgal edilmesinden bu yana, bir zamanlar orada baskın olan etnik grup boyunduruk altına alındı.

Refat Çubarov  Viyana’da yaptığımız görüşmemizde „Kırım bir korku bölgesi“ dedi. Kendisi on yıldır Kırım Tatarları’nın siyasi temsilciliği olan Kırım Tatar Meclisi’in başkanlığını yürütüyor. Yarımadanın Rusya tarafından ilhak edilmesinden bu yana, yerinden edilmiş ve siyasi olarak zulüm görmüş biri olarak Ukrayna’da sürgünde yaşıyor.

Kırım Tatarları Ruslar’dan yüzyıllar önce Kırım’da bulunuyor

Moskova’ya göre Çubarov uç bir vaka çünkü  Çünkü Rusya’nın vatanı Kırım işgalini Çubarov  hiçbir zaman tanımadı ve alenen protesto etti. Halkının kendi kaderini demokratik olarak tayin etme hakkı konusunda ısrarcı olan 66 yaşındaki Çubarov, Kırım Tatarları’nın Ruslar’dan yüzyıllar önce Kırım’da bulunduklarına, hatta zaman zaman kendi devletlerine sahip olduklarına dikkat çekti.  Çuborov Viyana’daki AGİK toplantısında, ilhaktan bu yana vatanı Kırım’ın adeta Rus ordusunun askeri kampı haline geldiğini söyledi. Politikacının aile geçmişi, halkının yakın geçmişinin bir aynası gibi görünüyor: Çubarov’un ebeveynleri 1944 yılında kendi köyleri olan Ai-Seres’ten Özbekistan’a bundan 80 yıl önce sürüldü.

Stalin’in klan gözaltısı

Stalin, Kırım Tatarlarını Alman Wehrmacht ile işbirliği yapmakla suçlamış ve yaklaşık 200.000’ini Doğu’ya sürmüştü. Onda birinden fazlası sığır vagonlarında taşınan Kırım halkının geldikleri başta Özbekistan ve başka ülkelerde hemen sonra öldüler. Bu, Kırım yarımadasının Ruslaştırılması ilerlerken yüzyıllardır süren bir Kırım halkı varlığını Kırım’da adeta sona erdirdi.

1967’de Rusya’da Kırım Tatarları toplu ihanet suçlamasından beraat etti. Ancak Çubarov’un ailesi de dahil olmak üzere sadece birkaçının geri dönmesine izin verildi. Okumak için vatanını tekrar terk etmek zorunda kaldı. Ancak 22 yıl sonra dönemin Kremlin lideri Gorbaçov etnik grubun çoğunluğunun evlerine dönmesine izin verdi. Ancak, o zamandan beri başkaları tarafından ele geçirilmiş olan evlerine  Kırım’da dönmelerine izin verilmedi. Rusya’nın Kırım’ı 16.Mart.2014’de ilhakı sırasında, aralarında Çubarov’un da bulunduğu 266.000 Kırım Tatarı Kırım yarımadasında yeniden yaşamaya başlamıştı. Kırım, bağımsız Ukrayna’nın bir parçası olarak özerkliğe sahipti.

Kırım Meclis Başkanı Çubarov, „Ancak Ukraynalılarla karmaşık bir ilişkimiz vardı,“ diye hatırlatıyor ve sözlerine şunları ekliyor: „Kiev, nüfusunun çoğunluğu Rus olan yarımadaya tanınan özel haklar konusunda her zaman şüpheciydi. Nüfusun yüzde 12’sini oluşturan ve Türkçe konuşan Kırım Tatarlarına karşı da güvensizlik vardı. Pek çok Ukraynalı siyasetçi, gücümüzü yeniden kazanacağımızdan ve Kırım’ımızla birlikte Türkiye’ye kaçacağımızdan korkuyordu.“

Moskova birlikleri  16.Mart. 2014 yılında Kırım’ı işgal ettiğinde, Kırım Tatarları için gergin ama demokratik dönem aniden sona erdi.

Sözde „plebisit“ 

2004’de Rusya tarafından ilhak edilmesine yol açmıştır.  Kırım Tatar Meclisi, uluslararası hukuku ihlal ederek oylamayı boykot etti. İşgalci Ruslar o tarihten bu yana Kırım Tatar azınlığın siyasi faaliyetlerine Kırım’da kararlı bir şekilde zulüm etmekte/  Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri 2023 raporunda son on yılda „Kırım Tatarlarının insan hakları durumunda büyük bir kötüleşme“ olduğunu kaydetti. Meclis’in 2016 yılında yasaklanması buzdağının sadece görünen kısmıydı. Tüm sivil toplum örgütleri ve bağımsız medya da Kırım’da ortadan kayboldu. Bunların yerini Rus propaganda makinesi aldı.

Rahatsız olanlara karşı bir silah

Kırım’da ideoloji ve militarizm ile karakterize edilen Rusya vatanseverliği programı artık okullarda öğretiliyor. Yarımadadaki 14 Kırım okulu açık kalmaya devam ediyor. Ancak Çubarov, işgalcilerin bu okullara kasıtlı olarak Rus aileleri yerleştirdiğini ve onların da kendi dillerinde eğitim alma hakkını savunduklarını canlı bir şekilde anlatıyor ve ekliyor : Önceden her derste Kırım Tatarca konuşulurdu. Şimdi haftada 45 dakika  Tatar Türkçesi dil dersi var.“

Bir de Kırım’da açık baskı var. Kırım’daki Rus hapishanelerinde 200 siyasi mahkum var. Bunların üçte ikisi Tatar ve son yıllarda ulusal topluluğun 13 üyesi iz bırakmadan ortadan kayboldu. Çubarov bir tanıdığından on kişiye yönelik başka bir baskınla ilgili bir rapor aldı.

Rusya bu kişilerin terörist faaliyetlerde bulunduğundan şüpheleniyor – bu yaygın olarak kullanılan ve dramatik sonuçları olan bir suç: Siyasi olarak aktif mahkemeler tarafından mahkum edilen herkes hızlı bir şekilde on üç yıl veya daha fazla hapis cezası alır. Çubarov tutukluların bir akrabasının Facebook’taki yazısını mülakatımız sırasında şöyle okuyor: „İşgalin sizi etkilemeyeceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Sizin için gelmeleri ve her şeyi alıp götürmeleri an meselesi.“

„Biz top mermisiyiz“

Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’ya yaptığı büyük saldırı ve özellikle aynı yılın sonbaharında yaşanan kısmi seferberlik Kırım’da ki durumu daha da zorlaştırdı. Halihazırda işgal altında olan  Kırım topraklarının sakinleri orduya alınan ilk gruplar arasındaydı. Sadece Kırım Tatarları arasında 2014 yılından bu yana 40.000’den fazla erkek askere Kırım’dan çağrıldı. Chubarov, „Yetkililer için bu, sadık görmedikleri insanlardan kurtulmanın en iyi yolu. Biz top mermisiyiz.“ dedi.

Çubarov, 6.000 Kırım Tatarının 2022 sonunda aileleriyle birlikte orduya hizmet etmemek için kaçtığını söylüyor. Birçoğunun Ukrayna pasaportunun süresi dolduğu için, onları kabul eden Kazakistan üzerinden seyahat ettiler. Oradan da Ukrayna Büyükelçiliği ve  Kırım Tatar Meclis’i ile temasa geçebilmişler. Avrupa Konseyi’nin raporuna göre, yeni bir seferberlik dalgası yaşanmadığı için bazıları geri döndü. Şimdi de Rus baskınlarının hedefi durumundalar.

Çubarov, Rus ordusunda görev yapanların şimdi kendi ülkeleri Ukrayna’ya  karşı silahlanmaya zorlandıklarından şikayet ediyor. Özellikle geçen yıl, Ukrayna gizli servisine bilgi sağlayan ve Kırım’da saldırılar düzenleyen partizan grup Atesh hakkında haberler çıktı. Ancak Çubarov bu haberlerin abartılı olduğuna inanıyor. Kırım Tatarı, „Bu daha çok sembolik ve moral açısından önemli“ diyor.

„Ruslar neredeyse her santimetreyi izliyor, bu yüzden büyük bir faaliyet mümkün değil.“  ifadelerini kullanan Çubarov,  „Bugün kendi etnik grubunun  umut ve umutsuzluk arasında sıkıştığını görüyor. Ukrayna’nın Karadeniz Filosu’na ve Kırım’daki askeri üslere yönelik saldırıları gerçekten de cesurca. Ancak on yıllık işgal izlerini bıraktı.  Bazı insanlar kendilerine her şeyin o kadar da kötü olmadığını, Rusların ordunun ihtiyaçlarına yönelik olsa bile yollar ve anaokulları inşa ettiğini söyledi. Pek çok şeyi bu şekilde meşrulaştırılıyor. Yanlış. Ama inanıyorum ki özgürlük geldiğinde insanlar gerçek yüzlerini yeniden bulacaklardır.“ dedi.( NZZ, yenivatan.at, 16.03.2024

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner