Avusturya Dış İşleri Bakanı Schallenberg Türkiye’de: “ Türkiye’nin AB üyeliği bir illüzyon”

ANKARA. Avusturya Dış İşleri Bakanı Schallenberg için Ankara’da kutlama yapmak için çok az zaman var. Çünkü  Avusturya ve Türkiye bu yıl iki yıldönümünü kutluyor. Birincisi  misafir işçi anlaşmasının 60. yılı (15.Mayıs.1964)  ve Atatürk zamanında 14.Mayıs.1924’de imzalanan Avusturya Türkiye Dostluk anlaşmasının 100. yılı. Bregenz ve Eisenstadt arasındaki fabrikalarda çalışan ve misafir işçi olarak adlandırılan işçilerin Avusturya’nın ekonomik mucizesini gerçeğe dönüştürmesinin üzerinden altmış yıl geçti.

Avusturyalı Raab-Olah Paktı’nın sosyal ortakları tarafından üç yıl önce, 1964 yılında iki taraflı bir işe alım anlaşması imzalandığından bu yana, Türkiye’den de binlerce kişi gelmişti. Kısa bir süre sonra kalmak için geldikleri anlaşıldı. O dönemde özellikle ÖVP, Avusturya sanayisinin acil işgücü ihtiyacı nedeniyle misafir işçilerin kabul edilmesi için kampanya yürütmüştü. Bu konular aslında Ankara’da konuşuldu ama bir kutlama havasında değil. Daha ciddi ve sert konular gündeme damgasını vurdu.

Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg (ÖVP) Türkiye ziyaretinin başında Viyana ve Ankara arasındaki yakın ikili ilişkileri kabul etti ancak ülkenin AB üyeliğini açıkça şöyle reddetti : “Türkiye yıllardır AB’den uzaklaşıyor – sözde ve eylemde. Türkiye’nin AB’ye katılımı bir yanılsama bir illüzyon. Avusturya´da Dışişleri Bakanlığı’na  göre ziyaret güvenlik politikası, yasadışı göçle mücadele ve Gazze’deki duruma odaklandı.

Ziyaret programının ilk maddesi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çelenk koyma töreniydi. Modern Türkiye’nin babası aynı zamanda 1924 yılında o zamanlar genç olan Avusturya Cumhuriyeti ile bir dostluk anlaşması imzalamıştı. Dışişleri Bakanı Anıtkabir Altın Defteri’ne “Avusturya ve Türkiye 100 yıl önce imzaladıkları dostluk antlaşmasıyla iki cumhuriyet ve iki ülkenin vatandaşları arasındaki büyük bağı ve dostluğu mühürlemişlerdir.” diye yazdı.

 

Türkiye´nin AB üyeliği yerine “komşuluk konsepti”

Schallenberg, Avusturya’nın AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tam üyelik yerine “pragmatik işbirliğine dayalı” “gerçekçi bir komşuluk konseptine” ihtiyaç duyduğu yönündeki uzun süredir devam eden tutumunu Ankara’da yinelemesi dikkat çekti. Dışişleri Bakanı Schallenberg, “Birçok konuda aynı fikirde olmamamıza rağmen – ve tam da bu nedenle – pragmatik diyalog çok daha önemlidir. ” dedi.

Avusturya’da 300.000 Türk kökenli insan yaşıyor

“60 yıl önce, 15 Mayıs 1964’te, bu bağ işe alım anlaşmasıyla daha da sıkılaştırıldı” diye devam eden Schallenberg, “misafir işçi anlaşması” olarak bilinen anlaşmaya atıfta bulundu. Anlaşma, Türk işçilerin Avusturya’ya gelişini müjdeledi ve bugün Avusturya cumhuriyetinde yaklaşık 300.000 ile 400 bin Türk kökenlinin yaşamasının temelini attı.

Pazartesi öğleden sonra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile bir görüşme yapıldı. Schallenberg’e İçişleri Bakanlığı Kamu Güvenliği Genel Müdürü Franz Ruf eşlik etti. Türkiye, AB’nin Orta Doğu’dan gelen yasadışı göçü durdurma çabalarında kilit bir rol oynuyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Salı günü bugün Schallenberg ile görüştü.

Avusturya Dışişleri Bakanlığı’na göre Türkiye “çok istikrarsız bir komşuluk bölgesinde önemli bir merkez” ve bu çerçevede, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kendisini Moskova ve Kiev arasında bir arabulucu olarak konumlandırmaya çalışıyor ve savaşın başlamasından kısa bir süre sonra, çatışan taraflar arasında doğrudan görüşmelere ev sahipliği yaptı, ancak Rusya’nın Ukrayna’yı yok etme arzusu karşısında bu görüşmeler sonuçsuz kaldı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Hamas’a ‚terör örgütü‘ diyen Avusturyalı mevkidaşına tepki gösterdi

Anadolu Ajanası’nın verdiği bilgiye göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’da Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg ile görüştü. İkili görüşme sonrası Dışişleri Bakanlığında ortak basın toplantısı düzenlendi. Schallenberg’in basın toplantısında Hamas için „terör örgütü“ ifadesini kullanmasına tepki gösteren Fidan „İsrail işgalci bir güçtür. Hamas’ı terör örgütü olarak nitelendirmek doğru değildir. Hamas, topraklarını savunan silahlı bir direniş hareketidir. Hem bölge için hem İsrail halkının geleceği için hem dünya için, fundamentalist Netanyahu hükümetinin giderek büyük bir güvenlik sorunu haline geldiğini görüyoruz“ dedi. Fidan ve Schallenberg, Ankara’da gerçekleşen görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan’ın açıklamasının satır başları şöyle: „İsrail işgalci bir güçtür. Uluslararası toplum bunu durdurmak için hiçbir şey yapamadı. İsrail insanlık suçu işliyor, binlerce Filistinliyi sistematik şekilde öldürdü. İsrail adına ‚yerleşimci‘ dedikleri hırsızlıkla Filistin topraklarını çaldı. Direniş hareketini terör örgütü olarak nitelendirmek mümkün değildir. Hamas kendi topraklarını savunan silahlı bir direniş hareketidir. Kendi devletine, kendi topraklarına, kendi egemenliğine sahip olduğu zaman hala silahtan vazgeçmiyorsa o zaman oturulur başka konulara bakılır.“

“Hamas’a giden güvenilir kanallar”

Avusturya Dışişleri Bakanlığı’na göre Türkiye Orta Doğu’daki çatışmalarda daha az diplomatik bir tutum sergilemektedir. Açık bir şekilde Hamas’ın yanında yer almış ve hatta yakın zamanda daha önceki önemli ekonomik ortağı İsrail’e karşı ticari boykot uygulamıştır. Bu bağlamda Avusturya Dış İşleri Bakanı Schallenberg, Türkiye’nin şu anda “Hamas’a güvenilir kanalları olan birkaç oyuncudan biri” olduğunu vurguladı. Erdoğan kısa süre önce Filistinli terör örgütü lideri İsmail Haniye’yi Ankara’da kabul etti.
Yurt içinde ise Erdoğan’ın muhafazakar İslamcı AK Partisi baskı altında. Mart sonunda yapılan yerel seçimlerde, yirmi yıl önce kurulmasından bu yana ilk kez ülkenin en güçlü partisi olmaktan çıktı. Sosyal demokrat CHP sadece Ankara ve İstanbul’da belediye başkanlıklarını korumakla kalmadı, aynı zamanda diğer büyük şehirlerde ve kırsal bölgelerde de önemli kazanımlar elde etti.

Schallenberg için Ankara’da kutlama yapmak için çok az zaman var
Avusturya ve Türkiye bu yıl iki yıldönümünü kutluyor: Misafir işçi anlaşmasının 60. yılı ve dostluğun 100. yılı. Aslında Dışişleri Bakanı’nın ziyaretinin merkezinde daha tartışmalı konular da var