Sudi Arabistan´nın 4,5 trilyonluk fütüristik şehir masalı niye sona erdi?

Suudi Arabistan’ın çölün ortasında çizgi şehir kurma hayali, elli milyardan fazla doların boşa gitmesi, insan hakları ihlalleri ve yatırımcıların yokluğu nedeniyle çöktü; geriye adeta kumlara gömülmüş bir temelden başka hiçbir şey kalmadı.

VİYANA,, 27.11.2025-Suudi Arabistan’ın fütüristik mega projesi Neom ve onun merkezindeki “The Line”, başlangıçta Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın (MBS) ülkeyi petrol bağımlılığından kurtarma ve sürdürülebilir bir geleceğe taşıma vizyonunun simgesi olarak lanse edildi. Ancak Financial Times, Bloomberg ve Wall Street Journal’ın analizleri, projenin finansal ve fiziksel olarak sürdürülemez olduğunu gösteriyor. Yatırım maliyetleri trilyon dolarları bulacak boyuta ulaşırken, bugüne kadar 50 milyar dolardan fazla kaynak boşa harcandı. Uluslararası yatırımcıların ilgisizliği ve yabancı fonların gelmemesi, projenin başlangıcından itibaren bir hayalden öteye geçemeyeceğini ortaya koyuyor.

Suudi Arabistan’ın çölün ortasında çizgi şeklinde bir şehir kurma hayali çöktü. “The Line” adlı mega proje ne finansal ne de fiziksel olarak mümkün görünüyordu. 4,5 trilyon ABD dolarlık toplam yatırım öngörülürken, şu ana kadar harcanan 50 milyar dolar boşa gitti. Ciddi bir yatırımcı gelmedi, inşaat Eylül 2025’te durduruldu ve proje başarısız olarak kabul edildi.

2016’da Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Suudi Vizyon 2030 programı kapsamında başlatılan Neom projesinin merkezinde “The Line” vardı. 170 kilometre uzunluğunda, yarım kilometre yüksekliğinde, yollar ve arabalar olmadan, yalnızca yenilenebilir enerjiyle çalışacak bir şehir tasarlanmıştı. Ancak maliyetler hızla arttı, zaman çizelgeleri ertelendi, yabancı yatırımlar gelmedi. Financial Times’a göre, bugüne kadar en az 50 milyar dolar harcandı, fakat çölde yalnızca bir şantiye kaldı. İlk 16 kilometrenin 2030’a kadar tamamlanması planlanıyordu; bütçe önce 1,6 trilyon dolar, sonra 4,5 trilyon dolar olarak hesaplandı. Çalışanlara göre, dünya çapında üretilen çeliğin neredeyse tamamı gerekecekti.

“The Line” Projesi Nedir?

“The Line”, Suudi Arabistan’ın Neom mega kent projesinin merkezinde yer alan fütüristik bir şehir tasarımıdır. 170 kilometre uzunluğunda, yarım kilometre yüksekliğinde ve çölde çizgi şeklinde inşa edilmesi planlanan bu şehir, yollar ve arabalar olmadan, yalnızca yenilenebilir enerjiyle çalışan sürdürülebilir bir yaşam alanı sunmayı amaçlıyordu. Proje, yüksek teknolojili modüller, dikey şehir yapıları ve çevresel sürdürülebilirlik iddialarıyla öne çıkıyordu. Ancak fiziksel uygulanabilirliği ve mali sürdürülebilirliği uzun süredir tartışma konusu olmuştur.

İnsan Hakları ve Çalışma Koşulları

Neom’un inşaatındaki insan hakları ihlalleri ve çalışma koşulları, projenin meşruiyetini daha da zedeledi. Arte’nin araştırmaları, Howeitat Bedevi kabilelerinin zorla bölgeden sürüldüğünü ve binlerce göçmen işçinin ölüm ve kötü muameleye maruz kaldığını belgeliyor. Bu durum, projenin hem etik hem de ekonomik bir felaket olduğunu gözler önüne seriyor. Wall Street Journal’a göre, MBS’nin gerçekçi olmayan vizyonları ve yönetim ekibinin sorunların boyutunu liderden gizlemesi, “İmparatorun Yeni Giysileri” masalını andıran bir karşılıklı aldatma döngüsü yaratmış durumda.

Mali Sıkıntılar ve Dış Yatırımlar

Ekonomik açıdan da tablo parlak değil. Suudi Arabistan, ABD ve uluslararası fonlardan devasa yatırımlar beklerken, kendi petrol gelirlerini ve milyarlarca dolarlık rezervlerini mega projelere akıtıyor; Yemen’deki bombardımanlarla hem bölgesel istikrarı bozuyor hem de Arap dünyasında tarihsel bir öfke biriktiriyor. Ülke içindeki fakir Arap Müslümanlar ise ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya. Bu kaynakların, Mekke ve Medine gibi İslam’ın merkezi şehirlerinde, fakir halkın kalkınmasına, bölgesel yatırımlara ve sürdürülebilir sosyal projelere yönlendirilmesi hem toplumsal barışı güçlendirecek hem de ülke imajını ve uzun vadeli güvenliğini sağlamlaştıracaktır.

Veliaht Prens’in Vizyonu ve Gerçeklik

MBS’nin vizyonu, petrol gelirine dayalı serveti mega inşaat projelerine yatırmayı öngörürken, ülkenin kendi vatandaşlarının yaşam standartlarını iyileştirmesi, eğitim ve sağlık altyapısını güçlendirmesi ihmal ediliyor. The Line, Trojena ve Oxagon gibi projeler, dışa dönük prestij amaçlı fütüristik hevesler olmaktan öteye gidemiyor. Blick ve Semafor kaynakları, Neom projesinde önemli kaynakların diğer devlet kurumlarına ve mevcut projelere aktarılmaya başladığını ve artık “The Line”ın pratik olarak durma noktasına geldiğini bildiriyor.

Futbol ve Kış Sporları Projeleri Belirsiz

“Sindalah”ın Red Sea Global tarafından devralındığını Financial Times doğruluyor. Semafor’a göre Neom’un 1000 çalışanı başkent Riyad’a nakledilmiş ve daha fazlası işten çıkarılmış – bu, Suudi Arabistan’ın projeden yavaş yavaş vazgeçtiğini gösteriyor. 2029’da Trojena’da düzenlenmesi planlanan Asya Kış Oyunları için durum zorlaşmış durumda. 2034 Futbol Dünya Kupası da The Line stadyumunda, yerden 350 metre yükseklikte oynanması planlandığından belirsizliğe düştü. Suudi Arabistan’ın fütüristik vizyonları, gerçeklik tarafından yakalanmış gibi görünüyor.

Yeniden Yapılandırma ve Kaynakların Aktarımı

Görünür sonuçlar elde edilemeden projenin maliyeti giderek arttı: Son olarak 2 trilyon ABD dolarından fazla bir rakamdan söz ediliyordu. “The Line”ın eski yöneticileri Trojena, Sindalah ve Oxagon gibi projelere kaydırıldı. Ralph Lengler’in araştırmaları, Trojena’nın artık Spor Bakanlığı’na, lüks ada Sindalah’ın Red Sea Global’e ve Oxagon’un Aramco’ya devredildiğini gösteriyor. Suudi Arabistan, Neom’a olan güvenini kaybetmiş gibi görünüyor ve hayatta kalma şansı daha yüksek olan projeleri daha verimli bir şekilde devlet kurumlarına devrediyor.

Neom’un fütüristik şehirleri, insan hakları ihlalleri ve mali sürdürülemezliğiyle gölgeleniyor. Suudi Arabistan’ın mega projeleri, uluslararası prestij ve yatırım arayışından öte, ülkenin kendi vatandaşlarının refahını artıracak projelere öncelik vermesi gerektiğini ortaya koyuyor. Mekke ve Medine’deki fakir halkın kalkınmasına yönlendirilecek kaynaklar, hem toplumsal barışı güçlendirecek hem de Suudi Arabistan’ın ekonomik ve politik güvenliğini sağlamlaştıracaktır. MBS’nin vizyonu, sadece prestij projeleriyle değil, halkın refahı ve sürdürülebilir kalkınma ile değerlendirildiğinde gerçekçi ve uygulanabilir olabilir.(yenivatan.at, 27.11.2025, Viyana)

Kaynaklar:

 

  Financial Times: https://www.ft.com

  Wall Street Journal: https://www.wsj.com

  Arte: https://www.arte.tv

  Bloomberg: https://www.bloomberg.com

  Blick: https://www.blick.ch

  Semafor: https://www.semafor.com

 

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner