ABD’nin başı bireysel silahlanma ile feci belada

Bireysel silahlar, modern devlet egemenliğini elinde bulunduran kudretin izniyle ya da bilgisiyle temin edilen suç aletleridir. ABD sivillerin silahlanması noktasında Lübnan, Honduras ve Yemen gibi ülkelerle aynı kategoride bulunuyor.

İstanbul, Özgür AYDIN   |03.06.2022

Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Özgür Aydın, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bireysel silahlanma sorununu AA Analiz için kaleme aldı.

24 Mayıs 2022 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Teksas eyaletinde menfur bir saldırı gerçekleşti. 18 yaşındaki Salvador Ramos, ülkesindeki hukuk düzeninin en üst normu olan ABD Anayasası’nın kendisine hak olarak tanıdığı bireysel silahlar ile 19 öğrencinin ve 2 öğretmenin hayatını sonlandırdı.[1]

ABD’de bireysel silahlar; münferit ölümlerin yanında, katliam olarak nitelendirilebilecek toplu ölümlerin meydana gelmesine de neden oldu.

Bireysel silahlarla işlenen cinayetler sıradanlaştı

Salvador Ramos, ABD yasalarının bireysel silahlara tanıdığı müsamahakar tutumdan yararlanan ilk katil değildi. Hayatını kaybeden 19 öğrenci ve 2 öğretmen de bu müsamahakar tutumun ilk kurbanları değillerdi. Benzer saldırılar ABD’de daha önce de yaşandı. Örneğin ABD’nin Pensilvanya eyaletine bağlı Cleveland şehrinde 15 Nisan 2017 tarihinde Steve Stephens isimli bir ABD vatandaşı, Robert Godwin isimli yaşlı adamı sokak ortasında hiç suçu yokken öldürdü. Steve Stephens cinayet esnasında kullandığı „Bugün senin şanssız günün ihtiyar!“ ifadeleriyle, bireysel silahlarla işlenen cinayetlerin nasıl sıradanlaştığını tüm dünyaya gösterdi.

ABD’de bireysel silahlar; münferit ölümlerin yanında, katliam olarak nitelendirilebilecek toplu ölümlerin meydana gelmesine de neden oldu. Örneğin; 2018 yılında, ABD’nin Florida eyaletine bağlı Broward kentinde, bir liseye düzenlenen silahlı saldırıda 17 kişi hayatını kaybetti, 50’den fazla kişi de yaralandı. 2017 yılında, ABD’nin Nevada eyaletine bağlı Las Vegas kentinde, bir konser esnasında meydana gelen silahlı saldırıda 58’den fazla kişi hayatını kaybetti, 515’ten fazla kişi de yaralandı. Yaşanan bu olaylarda hayatını kaybedenlerin yanında, maddi ve manevi destekten yoksun kalan yakınlar da dikkate alınırsa her bir katliamın binlerce kişiyi etkilediği söylenebilir.

Bireysel silahlar suçluyu yargılayacak devlet tarafından faile veriliyor

Bireysel silahların kullanılmadığı fakat insan hayatına kasteden suçların da farklı duyguları harekete geçirebilecek anlatıları olabilir. Suçun faili ya da mağduru, meydana gelen suçun türüne göre öfke, pişmanlık veya üzüntü gibi duyguların birini ya da birkaçını hissederek ıstırap çekebilir. Ancak bireysel silahlarla işlenen suçlarda yargılama yetkisini elinde bulunduran egemen gücün rolü, toplumsal hayatta hukuk düzenine uymayı gaye edinmiş bireyler bakımından trajedinin başka bir boyutunu ortaya koymaktadır.

ABD’de bireysel silahlanma düzenlemelerinde büyük rolü olan küresel silah şirketleri, hükûmet politikasını ve kongre üyelerini doğrudan etkileyebiliyor.

Bireysel silahlar, modern devlet egemenliğini elinde bulunduran kudretin izniyle ya da bilgisiyle temin edilen suç aletleridir. Suçun işlenmesini kolaylaştıran silahlar, suçluyu yargılayacak devlet tarafından faile verilmiştir. Oysa modern devlet yurttaşlarına, her türlü şiddete karşı güvenliğini sağlayacağı vaadiyle hukuk kurallarına uymayı tembihlemektedir.

Devlet güvenliği sağlama vazifesinin karşılığı olarak yurttaşların kendisi lehine tüm şiddet araçlarından vazgeçmesini beklemektedir. Devleti kabul eden tüm ideolojilerin ortak kanaatine göre, eğer bir siyasi otoritenin meşruiyeti kabul edilecekse, bireylerin güvenliğinin temin altında olması şarttır. Devletler, fiziksel şiddete karşı koruyamadığı yurttaşlarına karşı siyasi otoritenin meşruiyetini iddia edemez.

Bireysel silahların suç aleti olarak kullanıldığı tüm olaylar, devletin şiddet tekeli ve şiddet aracına müsamahakar bakan otorite arasında paradoksal bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. Başka bir deyişle; devlet alanında meşru otoritesini kuran siyasi iktidarların, bireysel silahlar dağıtarak meşruiyetinin dayanağına aykırı davrandığı görülmektedir. Tüm özgürlükleri kullanabilmenin ön koşulu olan yaşamı elinden alınmış bir mağdurun hareketsizce yatan bedeni, o mağdurun acı çeken yakınları ve geri dönüşü olmayan zarar karşısında sessizliğe bürünmüş kamu görevlilerinin tamamı, bu paradoksal ilişkinin birer parçasını oluşturmaktadır. Bireysel silahlara müsamahakar yaklaşan ABD’nin hukuk düzeni, bu tablonun her yıl onlarca örneğini gözler önüne sermektedir.

Silah lobisi Amerikan Kongresini rehin aldı

ABD, sivillerin silah bulundurabilmesi ve taşıyabilmesi noktasında takındığı müsamahakar tutum ile gelişmiş ülkelerin birçoğundan ayrılıyor; Lübnan, Honduras ve Yemen gibi ülkeler ile aynı kategoride bulunuyor.[2] Maalesef bu kategoriden yakın zamanda çıkacak gibi de görünmüyor. Keza meydana gelen silahlı saldırılardan sonra silahların kontrolüne ilişkin birtakım yeni düzenlemelerin gerekliliği üzerine 2016 yılında konuşma yapan Barack Obama, silah lobisinin Amerikan Kongresini rehin almış olduğunu ifade ederek çaresizliğini ortaya koymuştu.[3]

ABD’de bireysel silahlanma düzenlemelerinde büyük rolü olan küresel silah şirketleri, hükûmet politikasını ve kongre üyelerini doğrudan etkileyebiliyor. Ulusal silah lobisi (NRA), bireysel silahlanma konusunda silah pazarının aktif halde devam etmesi için siyasi figürlere doğrudan para bağışında bulunabiliyor. ABD vatandaşlarının tamamı tarafından duyulan ve ilgililerce de yalanlanmayan bir habere göre silah şirketleri, seçim çalışmalarında kullanılmak üzere Donald Trump’a ve birçok senatöre milyonlarca dolar bağış yapmış.[4] Bu bağışların karşılığı olsa gerek 2018 yılında meydana gelen silahlı saldırılardan sonra konuşma yapan Trump, okullarda gerçekleşen saldırıları önlemek için öğretmenlere silah verilmesini ve silahsız hiçbir yerin kalmaması gerektiğini ifade etti.[5]

Tarihsel sürecin birçok döneminde siyasi iktidarlara karşı ekonomik baskı imkanını kullanan sermaye sahipleri, bireysel silahlanma konusunda da ABD seçimlerinde destekledikleri başkan ve senatör adaylarının politikalarına müdahale edebiliyor. Dolayısıyla ABD sosyal düzeninde ırkçılık, farklı temellere dayanan ayrımcılık, akran zorbalığı, dışlanma ya da nefret söylemleri gibi farklı saiklerle suç işleme potansiyeli yükselen faillerin kolaylıkla temin ettikleri bireysel silahların politik arka planında güçlü silah lobileri yer alıyor.

[Dr. Özgür Aydın, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi] [1] ABD Anayasası’nın değişiklikler bölümünde yer alan silah taşıma hakkına ilişkin düzenleme şu şekildedir: „Değişiklikler Madde II. Silâh Taşıma Hakkı: Hür bir devletin emniyeti için iyi teşkilatlanmış bir milise ihtiyaç bulunduğundan, halkın silâh edinmek ve taşımak hakkına tecavüz olunamaz.“ ABD Anayasa’sının orijinal metnine ulaşmak için bkz. https://www.usconstitution.net/const.html

[2] Tilly, Charles, Zor, Sermaye ve Avrupa Devletlerinin Oluşumu, çev. Kudret Emiroğlu, İmge Kitapevi, 1. Baskı, Ankara 2001, s.126-127.

[3] Barack Obama’nın konuşması için bkz. http://time.com/4168056/obama-gun-control-speech-transcript/

[4] İlgili haber için bkz. https://qz.com/1207851/parkland-shooting-the-nra-and-gun-lobby-invested-millions-in-trumpand-other-republicans-in-2016/

[5] Donald Trump’ın konuşması için bkz. https://www.theguardian.com/usnews/video/2018/feb/23/donald trump-give-teachers-carry-guns-bonus-vid,

 

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ne Yeni Vatan Gazetesi’nin editöryal politikasını yansıtmaz.

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner