Salzburg Festivali’nde sahnede Gazze protestosu: „İyi yüzlü namussuzlar Gazze’de insanlar ölüyor“

SALZBURG. Dünyaca ünlü her yıl düzenlenen Salzburg Festivali’nin konuşmalar ve müzikli açılış töreninde yerli Avusturyalıların Gazze protesto eyleminde Başbakan Yardımcısı Babler’in (SPÖ) konuşması kesildi. Babler, aktı kişiden oluşan yerli aktivistleri diyaloga davet ederek, „Sizleri anlıyorum“ dedi. Avusturya Cumhurbaşkanı Van der Bellen, Avusturya Başbakanı Stockl ve Almanya Başbakanı Merz ile birçok bakan ve dünyaca ünlü kişinin hazır bulunduğu dünyaca ünlü Salzburg Festivali’nin açılış töreninde yerli Avusturyalılar Filistin yanlısı protestolar yaptı. „İsrail’e yönelik Gazze katliamlarına karşı yaptırımlar nerede? İki yüzlü namussuzlar, Gazze’de insanlar ve çocuklar ölüyor. Siz burada müzik dinliyorsunuz. Yardım edin.“ gibi ifadeler kullanıldı. Altı kişi gözaltına alındı. Şimdi daha sıkı önlemler alınacak.

Yerli Avusturyalı aktivistlerin Gazze aktivistlerinin Başbakan Yardımcısı Andreas Babler‚in Salzburg Festivali’nin açılışında yaptığı konuşma sırasında gerçekleştirdiği sansasyonel eylemlerin ardından, SPÖ lideri sükuneti sağlamaya çalışıyor. “Sanat ve kültür her zaman gerçek toplumsal-politik tartışmaların yapıldığı bir alan olmalı ve ülkemizdeki diyaloğu teşvik etmelidir” diyen Babler, şimdi rahatsızlık çıkaranları görüşmeye davet etmek istediğini konuşmasında ifade etti.

 

Cumartesi günü, 105. Salzburg Festivali’nin açılışında, Federal Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in Felsenreitschule’de yaptığı törende, Şansölye Yardımcısı Andreas Babler (SPÖ) konuşması sırasında bir protesto eylemi gerçekleşti: Altı aktivist, “Soykırımı durdurun” ve “Gazze’yi serbest bırakın” gibi sloganların yazılı olduğu pankartlar açarak ve sloganlar atarak konuşmayı kesintiye uğrattı. Salonun dışında ve sahnenin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınmasına rağmen, aktivistler sahneye ve Felsenreitschule’nin cephesine çıkarak pankartları açtılar.

Cumartesi günü altı aktivist, “Soykırımı durdurun” ve “Gazze’yi hemen serbest bırakın” gibi sloganların yazılı olduğu pankartlar açarak ve bağırarak Babler’in konuşmasını kesintiye uğrattı.

Hem salonun dışında hem de sahnenin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınmasına rağmen, aktivistler sahneye ve pankartların açıldığı Felsenreitschule’nin cephesine çıktılar.

Babler protesto eylemine anlayış gösterdi

Konuşmasının zorla kesilmesine Babler, açık bir diyalog önerisiyle yanıt verdi. “Sanat gerçek bir tartışma, festivaller gerçek tartışmaların yapıldığı yerler olmalıdır – bu da bizi birbirimizle eleştirel tartışmalar yapmaya ve aynı zamanda haklı eleştirileri uygun bir ortamda müzakere etmeye birleştirmelidir.”

 

 

Ve ekledi: “Festivaldeki konuşmamda Gazze’deki felaket halindeki insani durum ve sivil halkın büyük acılarından bahsettim, çünkü bu konuyu festivalin çerçevesini kullanarak dikkat çekmek benim için önemliydi. Protestolara büyük anlayış gösteriyorum.”

Bu yılki festivalin ana konuşmacısı tarihçi Anne Applebaum da protestoya tepki gösterdi. Gazze Şeridi’nde açlıktan ölen çocukların görüntüleri onu çok üzdüğünü belirten Applebaum, “İsrail uluslararası insani hukuku uymak zorundadır” dedi.

Van der Bellen: “Gazze’deki durum yıkıcı”

Federal Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen de protesto eylemine değindi: İsrail’in dostu olduğunu, ancak bu İsrail hükümetinin her türlü önlemini onayladığı anlamına gelmediğini belirtti. “Gazze’deki durum yıkıcı ve hiçbir şekilde insani gerekçelerle savunulamaz. Ancak lütfen Ekim 2023’ü, savaş sonrası dönemin en kötü pogromunu da unutmayın.” Bu, Gazze’de olanları haklı çıkarmaz, “ancak lütfen hatırlayın.”

Aktivistler de seslerini duyurdu

Aktivistler, “Salzburg Festivali, baskıların yaşandığı bir yer haline gelmemeli. İsrail’e yönelik Gazze katliamlarına karşı yaptırımlar nerede? İki yüzlü namussuzlar, Gazze’de insanlar ve çocuklar ölüyor. Siz burada müzik dinliyorsunuz. Yardım edin.” diye vurguladı. Ve ekledi: “Kurucularının sıkça alıntılanan mirasını ciddiye almalı ve acil ateşkes ve soykırımın sona ermesi için tavır almalısınız. Bu nedenle bugün Salzburg Festivali’nin açılış töreninde Filistin için bir işaret veriyoruz.”

Etkinlikler, sıkı önlemlerle devam edecek. Cumartesi akşamı bir opera prömiyeri ve bir Jedermann gösterisi için ek güvenlik personeli görevlendirilecek. Bu bilgi, Salzburg Eyalet Polis Müdürü Bernhard Rausch ve Salzburg Festivali Ticari Direktörü Lukas Crepaz tarafından bir basın toplantısında açıklandı.

Crepaz, şimdiye kadar seyircilerin güvenliği için güvenlik görevlileri görevlendirildiğini (her gösteride toplam 60 ila 70 kişi) ancak ek güvenlik personeli görevlendirileceğini açıkladı. Ayrıca, çanta kontrolleri ve biletlerin sadece satın alan kişiye özel olarak verilmesi uygulamasına devam edilecek. Ek olarak, fotoğraflı kimlik kartları da istenecek.

Kimlik kartları “fena değil”

Rausch, altı aktivistin “kötü yapılmamış” çalışan kimlikleriyle giriş yaptığını vurguladı. Ancak şu anda bu çalışan kartlarına sahip 6000 kişi var. Crepaz, “Her kimlik ayrıntılı olarak incelenemez” dedi. Kontrol, kurumun kendi güvenlik servisinin sorumluluğunda. Cumartesi günkü fiyasko karşısında, bu konuda da iyileştirme ve önlemlerin değerlendirilmesi sözü verildi. Rausch, sabah tutuklanan altı kişinin “Last Generation”a ait olduğunu bildirdi. Şu ana kadar bilinen provokatörlerden birinin Alman-Fransız çifte vatandaşlığı, birinin Avusturya vatandaşı ve göçmen kökenli olduğu, birinin de Avusturyalı olduğu belirtildi. Diğer üç protestocu ise henüz kimlikleri tespit edilemedi ve üzerlerinde kimlik bulunmuyordu. Altı kişi de şimdilik polis gözetiminde tutuluyor. Tutuklananlar, bildirilmemiş gösteri nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulacak.

Salzburg Emniyet Müdürü, aralarında Romanya Devlet Başkanı Nicușor Dan ve Avusturya Federal Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in de bulunduğu konuklar için “geriye dönüp bakıldığında herhangi bir tehlike olmadığını” söyledi. Sahneye çıktıklarında, göstericilerin bir kısmı, güvenlik görevlileri müdahale etmeden önce, konuşma kürsüsünün birkaç metre uzağında, Şansölye Yardımcısı ve Kültür Bakanı Babler’in yanındaydı.

“Çalışanlar hızlı ve soğukkanlı tepki gösterdi”

Crepaz, güvenlik güçlerinin müdahalesinin çok yavaş olduğu veya güvenlik görevlilerinin binayı iyi tanımadıkları iddialarını yalanladı. “Galeriye giden yol çok dolambaçlı” dedi. Çalışanlar çok hızlı ve soğukkanlı tepki verdiler. Konuşmasının zorla kesilmesine Babler, açık bir tartışma önerisiyle yanıt verdi. “Sanat gerçek bir tartışma, festivaller gerçek tartışmaların yeri olmalıdır – bu da bizi birbirimizle eleştirel tartışmalar yapmaya ve aynı zamanda haklı eleştirileri uygun bir ortamda müzakere etmeye birleştirmelidir.” Bu yılki şeref konuğu tarihçi Anne Applebaum da protestoya tepki gösterdi. Gazze Şeridi’nde açlıktan ölen çocukların görüntüleri onu çok üzdüğünü söyleyen Applebaum, “İsrail uluslararası insani hukuku uygulamalı” dedi.

Federal Cumhurbaşkanı Van der Bellen de protesto eylemine değindi: İsrail’in dostu olduğunu, ancak bu İsrail hükümetinin her adımını onaylamak anlamına gelmediğini söyledi. “Gazze’deki durum yıkıcı ve hiçbir şekilde insani olarak haklı gösterilemez. Ancak lütfen Ekim 2023’ü, savaş sonrası dönemin en kötü pogromunu da unutmayın.” Bu, Gazze’de olanları haklı çıkarmaz, “ama lütfen hatırlayın.”

Aktivistler bir bildiri yayınladı

Aktivistlerin yayınladığı bildiride, “Salzburg Festivali, baskıların yaşandığı bir yer haline gelmemeli” denildi. “Kurucularının sıkça alıntılanan mirasını ciddiye almalı ve acil ateşkes ve soykırımın sona ermesi için tavır almalılar. Bu nedenle bugün Salzburg Festivali’nin açılış töreninde Filistin için bir işaret veriyoruz.”

Başbakan Yardımcısı konuşmasında Klaus Peymann’ı alıntıladı: “İyi sanat, gerçeği bulmakla ilgilenir, sanat sayesinde kendimiz ve çok karmaşık bir dünyada yaşadığımız hayat hakkında bir şeyler öğreniriz.” Böylece, Babler’in “arka plandaki sesleri de bilerek söylüyorum” dediği gibi, Salzburg’daki gibi etkinlikler bu tür tartışma alanlarına dönüşebilir. Felsenreitschule’nin içindeki protestolar sona erdikten sonra, Hofstallgasse’deki festival salonlarının önünde protestolar devam etti.

Çok sayıda onur konuğu

Açılışa siyaset, ekonomi, medya, bilim ve sanat alanlarından çok sayıda onur konuğu davet edildi. Bunlar arasında, Cuma günü Van der Bellen tarafından Salzburg’da kabul edilen Romanya Cumhurbaşkanı Nicușor-Dan da vardı. Mozarteum Orkestrası, Ludwig van Beethoven, Ernest Bloch ve Wolfgang Amadeus Mozart’ın eserlerini seslendirdi.

Ana konuşmayı Anne Applebaum yaptı. Applebaum, demokratik alışkanlıkların ve sivil toplum katılımının baskı altında olduğu bir dönemde festivallerin derin anlamının ne olduğunu sorguladı.

Festival başkanı Kristina Hammer, açılış konuşmasında, Karl Kraus’un “İnsanlığın Son Günleri” adlı eserinin “sarsıcı güncelliği” ile tek başına despotları bu son günlerin başlangıcını ilan etmekten alıkoymaya yetmeyeceğini düşünmenin naiflik olduğunu vurguladı. Salzburg Festivali’nin “kaba siyasi aşağılama girişimlerine karşı dirençli” olduğunu söyleyen eyalet başkanı Karoline Edtstadler (ÖVP), festivalin “sadece bir gösteri” olmadığını, “bir topluluğun, bir topluluğun sesini duyurma ve sesini duyurma çabası” olduğunu belirtti.

Tören başlamadan kısa bir süre önce, Residenzplatz’da geleneksel resepsiyon düzenlendi. Van der Bellen ve Edtstadler, Federal Ordunun şeref kıtasında yürüdü. Akşam, Georg Friedrich Händel’in “Giulio Cesare in Egitto” adlı eseriyle bu yazın ilk sahne operası prodüksiyonu gerçekleştirilecek.(yenivatan.at, APA)