Almanya ve Avusturya’da siyah incir krizi: Türkiye’de bilimsel sessizlik ve denetim eksikliği İhracatı nasıl vuruyor?

Türkiye’nin tarım ihracatında bilimsel sessizlik ve Avrupa gümrüklerinde sistematik dışlanma. Peki neden?

Birol Kılıç, Viyana’dan analiz ve gözlemler, 05.09.2025

Yeni Vatan Gazetesi’nde geçtiğim gün Almanca ve Türkçe yayımlanan haberde, kaynakların isimlerinin belirtilmesini istememeleri nedeniyle detaylı alıntı yapılmaksızın, Türkiye’den Avrupa Birliği’ne (AB) yapılan siyah incir ihracatında son dönemde yaşanan ciddi sorunlar kamuoyuna hem Türkçe hem Almanca olarak duyurmuştuk.

Özellikle Avusturya’nın Nickelsdorf Gümrük Kapısı’nda, yasal bir gerekçe sunulmadan bekletilen 10 TIR dolusu Bursa siyah inciri, ihracatçıları ve üreticileri ekonomik açıdan zor durumda bırakmaktadır. Avrupa Birliği ülkeleri, başta Almanya olmak üzere, Türkiye’den ithal edilen siyah incirlerde sıkı denetimler uygulamakta; meyvenin iç kısmında gözlemlenen kararmalar ve mikotoksin seviyeleri, ürünlerin gümrüklerde bloke edilmesine veya geri çevrilmesine neden olabilmektedir.

Yeni Vatan Gazetesi – Almanca haber  

Yeni Vatan Gazetesi – Türkçe haber

Bu aslında kısa analizin nedeni

Bu analiz, yalnızca yayıncılık perspektifiyle sınırlı kalmayıp; ithalat ve ihracat alanında edinilmiş 35 yıllık profesyonel birikimimiz, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde alınan temel tıp eğitimi ve Viyana Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği programında tamamlanan yüksek mühendislik formasyonunun sağladığı disiplinlerarası bakış açısıyla ele alınmaktadır. Sunulan değerlendirmeler, sahadan doğrudan edinilen gözlemler ile Avrupa Birliği ve Türkiye’deki uygulamalara ilişkin yerinde deneyimlere dayanmaktadır.

Bununla birlikte, bu çabanın temel motivasyonu kamu yararına katkı sunmak ve mevcut yapısal sorunlara dair tabiri caiz ise „tarihe not düşerek“  tarihsel bir kayıt oluşturmaktır. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında 1 Ocak 1996 tarihinden bu yana yürürlükte olan Gümrük Birliği anlaşmasına yönelik eleştirel yaklaşımımız, özellikle AB tarafından kasıtlı biçimde modernleştirilmemiş olması nedeniyle, güncelliğini korumaktadır.

Siyah incir Türkiye için niçin önemli?

Türkiye’nin bereketli topraklarında yetişen Bursa siyah inciri, yalnızca bir meyve değil; Anadolu’nun tarımsal mirasının, iklimsel ayrıcalığının ve üretim kültürünün sembolü olduğunu öğreniyoruz.. Kendine özgü aroması, ince kabuğu ve dengeli şeker-asit yapısıyla dünya incir çeşitleri arasında ayrı bir yere sahip. Ortak kanı şudur:  Avrupa pazarında “premium ürün” olarak konumlanan siyah incir, hem taze tüketimde hem de fonksiyonel gıdalarda tercih edilmektedir. Lif açısından zengin yapısı, doğal antioksidan içeriği ve sindirim sistemine olan olumlu etkileriyle sağlık odaklı beslenme trendlerinin vazgeçilmezidir. Türkiye için siyah incir, yalnızca bir ihracat kalemi değil; stratejik bir tarım ürünü, kültürel bir değer ve uluslararası pazarda rekabet gücünün taşıyıcısıdır.

2024 yılı itibarıyla Türkiye’de toplam incir üretimi yaklaşık 375 bin tona ulaşmış, bunun 33 bin tonu Bursa Siyahı olarak kaydedilmiştir. Bu ürünün büyük kısmı Avrupa’ya ihraç edilmekte, özellikle Almanya ve Avusturya gibi pazarlarda yüksek talep görmektedir. Türkiye, dünya incir ihracatının yaklaşık %28’ini gerçekleştirerek lider ülke konumundadır. 2000’li yıllarda 100–150 milyon USD civarında olan ihracat geliri, 2024’te 300 milyon USD seviyesine ulaşmıştır.

Ancak bu stratejik ürünün uluslararası pazardaki konumu, 2025 yılı Eylül ayında Avusturya’nın Nickelsdorf Gümrük Kapısı’nda yaşanan krizle ciddi biçimde sarsılmıştır. Bilimsel temeli tartışmalı görsel kontroller ve mikotoksin şüphesiyle örneğin bizim de Avusturya’da şahit olduğumuz 10 TIR dolusu siyah incir, yasal gerekçe sunulmadan günlerce bekletilmiş; bu durum hem üreticileri hem ihracatçıları ekonomik açıdan zor durumda bırakmıştır. Daha sonra tırlar serbest bırakılmıştı.

Riskli ürün siyah incir

Ama şu gerçek hala mevcudiyetini koruyor. Almanya Tarım Bakanlığı’nın hazırladığı A B görsel analiz protokolü, siyah inciri “riskli ürün” kategorisine sokmuş ve Avrupa’daki zincir marketlerin alımlarını durdurmasına neden olmuştur. Bu analiz, Viyana’da kaleme alınan bu metnin çıkış A noktasını oluşturmakta; Türkiye’nin tarım ihracatında karşılaştığı yapısal sorunlara tüccar çıkarları ve çıkar çatışmaları dışına çıkarak dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. İlk Türkçe ve Almanca haberimizde tamamen tüccar ve üreticilere söz vermiştik. ( Linkleri yukarıda verilmiştir)

Alman Tarım ve Gıda Bakanlığı’ndan „Kes, kes, kes“ diyen siyah incir uyarısı

Son gelişmelere göre, Almanya Tarım ve Gıda Bakanlığı tarafından hazırlanan resimli ve Almanca sunum, siyah incir geldiğinde gümrük memurlarının nasıl hareket etmesi gerektiğini adım adım anlatıyor. Bu  Almanca sunumda özellikle A “keserek kontrol” talimatı veriliyor ve görsel bozulmalar doğrudan sağlık riskiyle ilişkilendiriliyor.

Bu sunumun Türkçesini sizler için tercüme ettik

Bu Alman Bakanlığı’nın Türkçeye çevirdiğimiz sunumu resmen  Almanya’daki  ve indirek Avusturya’da ki tüm gümrük noktalarına resmi olarak iletilmiş ve uygulamaya alınmış. Yani artık mesele bireysel memur inisiyatifi değil; kurumsal bir protokol haline gelmiş durumda.

 

Krizin fitilini ateşleyen Alman Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın sunumu:

Screenshot
Screenshot
Screenshot

 

  Bilimsel temeli tartışmalı olan bu görsel analizler

  Her tırdan rastgele örnek alınması

  Görsel bozulma varsa tüm yükün reddedilmesi

Bu sunumun etkisiyle Almanya gümrüklerinde siyah incir adeta “riskli ürün” kategorisine alınmış durumda. Ancak bilimsel literatürde, Fusarium’un toksik etkilerinin yalnızca bazı türlerde ve belirli koşullarda ortaya çıktığı; her görsel bozulmanın sağlık riski anlamına gelmediği açıkça belirtiliyor A.

Almanya Neden Bu Sunumu Hazırladı?

  BLE’nin sunumu, gümrük memurlarına “şüpheli incir nasıl görünür?” sorusuna görsel yanıt vermek için hazırlanmış.

  Bu sunumda:

  ⁠◦  Fusarium’un farklı türleri tanıtılıyor.

  ⁠◦  İncirdeki iç bozulmaların fotoğrafları yer alıyor.

  ⁠◦  Gümrükte 10% örnek kesilerek kontrol edilmesi öneriliyor.

  ⁠◦  Tat testleri ve iç bozulma bulguları, ürünün “sağlıklı mı değil mi” kararında belirleyici oluyor.

  Fusarium mantarının bazı türleri insan sağ Clığı için risklidir, bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

  Ancak siyah incirdeki her renk değişimi veya bozulma, bu riski taşıdığı anlamına gelmez.

  Almanya’nın gümrük sunumu, bilimsel kesinlikten çok ihtiyati tedbir mantığıyla hazırlanmıştır.

  Türkiye’nin bu duruma karşı bilimsel verilerle donanmış, toksin analizli savunma mekanizmaları geliştirmesi şart.

İstersen bu bilimsel verileri bir savunma dosyasına, ihracat stratejisine veya diplomatik sunuma dönüştürebiliriz hocam. Avrupa’nın “görsel analiz” temelli yaklaşımına karşı, “analitik doğrulama” temelli bir Türk modeli inşa etmek mümkün. Hazırsanız birlikte kurgulayalım.

 

Uludağ Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, Almanya ve Avusturya gümrüklerinde yapılan kontrollerin “bilimsel dayanağı olmayan” uygulamalarla yürütüldüğünü belirtti. Özellikle siyah incirlerde görülen renk bozulmalarının, doğal olgunlaşma sürecinde ortaya çıkan Fusarium mantarıyla ilişkilendirildiğini, ancak bu bozulmaların insan sağlığı açısından riskli olduğunun bilimsel olarak kanıtlanmadığını vurguladı.  

Ekonomim – Senih Yazgan açıklaması

Almanya Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın hazırladığı resimli sunum, gümrük memurlarına “keserek kontrol” talimatı verirken, görsel bozulmaları doğrudan sağlık riskiyle ilişkilendirmektedir. Ancak bilimsel literatürde, Fusarium’un toksik etkilerinin yalnızca bazı türlerde ve belirli koşullarda ortaya çıktığı, her görsel bozulmanın toksin içerdiği anlamına gelmediği açıkça belirtilmektedir.  

Bennett & Klich (2003) – Mycotoxins

Avrupa Komisyonu’nun resmi gıda güvenliği sayfası, Fusarium toksinleri için maksimum limitleri belirlemiştir; ancak bu limitler yalnızca tahıl ürünleri için geçerlidir. Siyah incir gibi meyveler için özel bir düzenleme bulunmamaktadır.  

Avrupa Komisyonu – Gıda Güvenliği Portalı

Eurofins’in 2024 tarihli raporu da bu ayrımı doğrulamaktadır: meyveler, Fusarium toksin regülasyonlarının dışında tutulmuştur.  

Eurofins Scientific – 2024 Gıda Güvenliği Raporu

Türkiye tarafında üretimden ihracata kadar zincirin birçok halkasında yapısal eksiklikler göze çarpmaktadır. Üretici düzeyinde pestisit kullanımında bilgi eksikliği, kooperatifleşme yetersizliği ve izlenebilirlik sistemlerinin zayıflığı öne çıkmaktadır. Tarım danışmanlığına erişim sınırlı, hasat öncesi bekleme sürelerine uyum ise denetimsizdir.

İhracatçılar, sezonun başında hızlı sevkiyat baskısıyla laboratuvar analizlerini atlamakta; Avrupa Birliği’nin MRL (Maximum Residue Limit) değerlerine uyum konusunda eksiklikler yaşamaktadır. Firma içi kalite kontrol mekanizmaları çoğu zaman yüzeysel kalmakta, ihracat öncesi bağımsız denetim sistemleri ise yeterince yaygın değildir.  

Ticaret Gazetesi – 45 milyon Euro kayıp

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ihracat öncesi denetim kapasitesi sınırlı kalmakta; uluslararası akreditasyonlu laboratuvar sayısı yetersizdir. Denetim birimlerinde personel eksikliği, analizlerin dijital olarak izlenmemesi ve Avrupa gümrükleriyle veri paylaşımının olmaması, Türkiye’nin savunmasız kalmasına neden olmaktadır.

Bu eksiklikler, Avrupa’daki gümrüklerde Türkiye menşeli ürünlerin sistematik biçimde dışlanmasına zemin hazırlamaktadır.  

İnegöl Online – Sevkiyatlar çöpe gidiyor  

Yeniçağ Gazetesi – Renk bozulması engel mi?

 

 6 Eylül’de Avusturya’da Süpermarket raflarına giren siyah incir üzerinden Türkiye–Avrupa incir ekonomisi

6 Eylül 2025 tarihinde Avusturya’nın Billa süpermarketinde satışa sunulan Türk menşeli siyah incir, Avrupa pazarındaki fiyatlandırma ve tedarik zinciri hakkında çarpıcı bir örnek sunmaktadır. Ürün, gümrük işlemlerinden geçerek raflara ulaşmış ve şu fiyatlarla tüketiciye sunulmuştur:

  Tekli satış fiyatı: 0,70 € (KDV %10 dahil)

  3 adet alımda indirimli fiyat: 0,49 € / adet

Bu fiyatlar, Türkiye’deki üretici maliyetiyle karşılaştırıldığında dikkat çekici bir tablo ortaya koymaktadır. Türkiye’de aynı kalitedeki siyah incirin üreticiye maliyeti yaklaşık 8–9 TL / adet (yaklaşık 0,25–0,30 €) civarındadır. Ancak Avrupa raflarında bu ürün, neredeyse iki katı fiyatla satılmaktadır.

Bu farkın büyük bölümü lojistik, gümrük, komisyon ve market payı gibi aracı maliyetlerden kaynaklanmaktadır. Üretici, ürünün nihai değerinden sınırlı bir pay alırken, Avrupa’daki tüketici ürünü “premium” segmentte, kampanyalı fiyatlarla erişilebilir bulmaktadır.

Bu örnek, Türkiye’nin tarımsal ihracatında katma değer zincirinin nasıl şekillendiğini ve üreticinin neden daha güçlü bir pazarlama ve örgütlenme stratejisine ihtiyaç duyduğunu açıkça göstermektedir.

 

Adet Bazında Maliyet

  1 incir ≈ 70 gram → 1 kg ≈ 14–15 adet

  Ortalama maliyet:  

Yani üreticiye bir siyah incirin maliyeti yaklaşık 8–9 TL civarında. Bu da bugünkü kurla 0,25–0,30 € eder.

Kar Marjı Analizi

  Avrupa raf fiyatı: 0,49–0,70 € / adet

  Üretici maliyeti: 0,25–0,30 € / adet

  Aradaki fark: %60–100 → Ancak bu farkın büyük kısmı lojistik, gümrük, komisyon ve market payına gidiyor.|

  Organik üretim yapan üreticiler için maliyetler daha yüksek ama ihracat fiyatı da daha avantajlı.

  Sözleşmeli üretim yapan çiftçiler, sabit alım garantisiyle risklerini azaltıyor.

  Aflatoksin riski nedeniyle bazı ürünler imha ediliyor, bu da maliyeti artıran bir faktör.

Değerlendirme ve Öneriler

  Türkiye’de üretici, katma değerden yeterince pay alamıyor.

  Doğrudan ihracat, kooperatifleşme ve markalaşma ile üretici gelirleri artırılabilir.

  Avrupa’daki market zincirleriyle doğrudan anlaşmalar, aracı maliyetlerini azaltabilir.

  Dijital izlenebilirlik (blockchain tarım zinciri gibi) ile ürün güvenliği artırılabilir

  Tarım politikalarında üretici lehine teşvik mekanizmaları güçlendirilmelidir.

Türkiye’nin bu sorunu kökünden çözmesi için artık zaman kaybetmeden şu adımları atması gerekmektedir:  

Türkiye’nin Siyah İncir İhracatı (2024 Verileri)

  Türkiye’nin toplam incir üretimi: 375.000 ton

  Bunun yaklaşık 33.000 tonu Bursa Siyah İnciri olarak kaydedilmiş B.

  Bu ürünün büyük kısmı Avrupa’ya ihraç ediliyor:

  ⁠◦  Almanya: en büyük alıcı

  ⁠◦  Avusturya: ikinci sırada

  ⁠◦  Ardından Hollanda, Fransa, İsviçre gibi ülkeler geliyor.

Ancak 2025 itibarıyla Almanya ve Avusturya gümrüklerinde uygulanan bilimsel temelden yoksun denetimler nedeniyle ihracat ciddi şekilde sekteye uğramış durumda. Yaklaşık 18.000 ton ürünün çöpe gitme riski var ve bu da 45 milyon Euro kayıp anlamına geliyor C B

• Her sevkiyat için zorunlu mikotoksin analizi yapılmalı  

• Avrupa’daki gümrüklerle karşılıklı veri paylaşımı sağlanmalı  

• “Fusarium varlığı ≠ sağlık riski” tezini destekleyen bilimsel dosyalar hazırlanmalı  

• Uluslararası yayınlarda Türkiye kaynaklı akademik makalelerle algı yönetimi yapılmalı  

• Tarım Bakanlığı bünyesinde Avrupa normlarına uyum birimi kurulmalı  

R-Biopharm – 2025 Mikotoksin Raporu

Diplomatik düzlemde ise:  

• Avrupa’daki tüketici dernekleriyle doğrudan temas kurulmalı  

• “Güvenli Türk Tarımı” etiketiyle yeni bir marka inşa edilmeli  

• Gümrüklerde Türk teknik uzmanları aktif rol almalı  

• AB Komisyonu nezdinde siyah incir için özel ürün kodu ve düzenleme talep edilmeli  

• İhracatçı firmalar için kalite puanlama sistemi getirilmeli

Objektif Bilimsel Değerlendirme

Aşağıda, elimizdeki kaynaklar temel alınarak “sorunun kökeni Türkiye’deki üreticide mi, yoksa AB ve Almanya’nın stratejik bir tutumundan mı” olduğu bilimsel bir çerçevede incelenmiştir:

1. Fusarium’un Biyolojisi ve Risk Faktörleri

  Fusarium türleri (örneğin F. oxysporum, F. moniliforme) toprakta yaygın olarak bulunur ve stres altındaki bitkilerin damar sistemine girerek iç çürüklük oluşturur.

  İncirlerde iç çürüklük dışarıdan görünmez; bu nedenle kontrolsüz üretim ve hasat, hastalıklı partilerin piyasaya sürülmesine yol açar.

2. Türkiye’deki Üretim Uygulamaları ve Eksiklikler

  Bursa, Aydın ve İzmir’de saha eğitimleri yetersiz kaldığı için birçok üretici, hasat öncesi %10’luk kesim örneklemesini ve akredite laboratuvar analizlerini düzenli olarak uygulamıyor.

  Laboratuvar onaylı arî ilek (pollinator fig) kullanımı ve toprak hijyeni protokolleri takip edilmediğinde Fusarium bulaşma riski katlanarak artıyor.

3. Sorumluluk Dağılımı

  Türkiye’deki eksik saha uygulamaları ve laboratuvar öncesi kontrollerin atlanması, Fusarium’un yayılmasının birincil nedenidir.

  AB ve Almanya’nın aldığı katı önlemler, uluslararası gıda güvenliği standartlarının uygulanmasından kaynaklanır; siyasi bir tutum değil, bilimsel risk yönetimidir.

4. Özet Değerlendirme

  Sorunun kaynağı Türkiye’deki üreticilerin ve yerel denetim mekanizmalarının eksikliği çerçevesinde değerlendirilebilir.

  AB ve Almanya’nın uyguladığı kontroller, gıda güvenliğini temin etme amaçlıdır; Türkiye’ye yönelik özel bir “düşmanlık” olarak yorumlanamaz.

  Kalite sorunlarını kökten çözmek için; saha içi eğitimler, protokollerin yaygınlaştırılması, sertifikasyon ve izlenebilirlik sistemleri acil gerekliliktir.

Sonuç: Bilimle Savunmayan Türkiye, Pazardan Dışlanır

Türkiye’nin siyah incir ihracatında Fusarium sorunuyla başa çıkabilmesi için sadece üreticilerin değil, ihracatçıların, devlet kurumlarının ve Avrupa’daki alıcıların iş birliği büyük önem taşıyor. Almanya ve AB’nin getirdiği katı kontroller, sektöre disiplin getirse de kısa vadede zorluklar yaratmakta. Ancak uygulanacak doğru stratejilerle Türkiye, bu engelleri aşarak dünya pazarındaki lider konumunu koruyabilir.

Siyah incir krizi, geçici bir ihracat sorunu değil; Türkiye’nin tarım sisteminde bilimle desteklenmeyen bir sessizliğin ve diplomatik zayıflığın yol açtığı yapısal bir çöküştür. Avrupa’nın görsel analiz temelli ithalat engelleri, yalnızca incir özelinde değil, Türkiye’nin tarımda uluslararası itibarını tehdit eden sistematik bir bariyere dönüşmektedir.

Bu engellere karşı Türkiye, bilimsel veriyle donanmış, toksin analizli ve uluslararası normlara uyumlu bir savunma mekanizması kurmak zorundadır. Tarım ürünlerinin ihracatında görsel kalite kadar kimyasal güvenlik, izlenebilirlik ve iletişim stratejileri de belirleyici hale gelmiştir. Ancak Türkiye, üreticiyle ihracatçı arasında kopuk, kamu kurumlarıyla bilimsel otoriteler arasında sessiz, dış temsilcilikleriyle ithalatçı ülkeler arasında etkisiz bir yapı sergilemektedir.

Bu yapısal zafiyet, yalnızca siyah inciri değil; Türkiye’nin tarımda rekabet gücünü ve itibarını da Avrupa pazarında riske sokmaktadır. Türkiye’nin tarım diplomasisi artık sadece ürün göndermekle sınırlı kalamaz. Bilimsel savunma, uluslararası iletişim ve yerel üretim politikalarının eşgüdüm içinde çalıştığı bir sistem kurulmadıkça, Avrupa pazarı Türkiye için daralmaya, hatta kapanmaya devam edecektir. Siyah incir krizi bir uyarı değil; bir eşiktir. Bu eşiği bilimle geçemeyen Türkiye, pazardan dışlanacaktır.

Diger kaynaklar

1.  Bundesanstalt für Landwirtschaft und Ernährung. Lochmann, V. (17.06.2025). Fusarium bei Feigen / Fusarium in figs. Bonn. Türkçe tercüme

Almanya Tarım ve Gıda Bakanlığı sayfasından gümrüklerde devletin veya eyaletin gıda doktorlarına siyah inci mantar kontrol Almanca

2.  RASFF Portal. AB Erken Uyarı Sistemi. https://webgate.ec.europa.eu/rasff-window/portal/

3.  Tarım ve Orman Bakanlığı Bitki Sağlığı Portalı. https://www.tarimorman.gov.tr/

4.  Koppert Türkiye. Fusarium spp. hakkında genel bilgi. https://www.koppert.com.tr/bitki-hastaliklari/fusarium-spp/

5.  Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü. Siyah İncirde Fusarium ve İlek Eğitimi. https://bursa.tarimorman.gov.tr/2024/egitim-fusarium-inkir

6. Avusturya AGES/Avusturya Sağlık Bakanlığı’na bağlı toplum sağlığı konusunda en önemli kurum. İnsan, hayvan, bitki ve çevre sağlığı

https://www.ages.at/

7. Avusturya Sağlık Bakanlığı 

https://www.sozialministerium.gv.at/

8. Viyana Eyaleti Sağlık Emniyeti ve Koruması Dairesi
https://www.wien.gv.at/gesellschaft/konsumentenschutz/lebensmittel/

EK KAYNAKLAR

  T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı – 2025 İncir Üretim Raporu

  TARİŞ İncir Birliği – 2025–2026 Alım Fiyatları

  TÜİK – Tarımsal Üretim ve İhracat Verileri

  Avrupa Gümrük Birliği – 2025 Gıda Denetim Raporu

  Supermarket Avusturya – 6 Eylül 2025 Fiyat Etiketi Gözlemi

  FAO – Global Fig Trade Statistics (2024–2025)

 

/

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner