
Avusturya Dışişleri Bakanı’na Mektup: 85 Yaşındaki Türk Vatandaşına Haksız Muamele
Avusturya Dışişleri Bakanı’na Mektup: 85 Yaşındaki Türk Vatandaşına Sınırda Haksız Muamele Schwechat Havalimanı’nda alıkonulan kadının oturma izninin iadesi ve bağımsız soruşturma talep edilirken, kaç Türk vatandaşı vatandaşının benzer uygulamalar sonucu Schengen vizesi ve AB'de veya Avusturya'da oturma izni kaybettiği soruldu.
Viyana, 8 Eylül 2025 – Viyana, 8 Eylül 2025 – TKG Avusturya Türk Kültür Cemiyeti, 85 yaşındaki Türk vatandaşı Z.’nin 7 Eylül sabahı Schwechat Havalimanı’nda uğradığı muameleye ilişkin kapsamlı ve hukuki bir mektubu Avusturya Dışişleri Bakanı Mag. Beate Meinl-Reisinger’e iletti.
Mektupta, yaşlı kadının geçerli Schengen-D vizesi ve 2029’a kadar süresi olan AB oturma iznine rağmen Aşağı Avusturya sınır polisi tarafından “bir yıldan uzun süredir EWR bölgesinde bulunmama” gerekçesiyle alıkonulduğu ve aynı gün İstanbul’a geri gönderildiği belirtildi.
Z.’ye, üzerinde kimlik bilgisi bulunmayan ve dilbilgisi hataları içeren Almanca bir belge imzalatılmak istendiği, yanında tercüman olmasına rağmen baskı altında imza attırıldığı ifade edildi. Mektupta en dikkat çekici ayrıntılardan biri ise, yüksek tansiyon hastası, diz ameliyatı geçirmiş ve görme engelli olan yaşlı kadına ne bir sandalye ne de bir bardak su teklif edilmesiydi. TKG, bu muamelenin temel insani standartları ihlal ettiğini vurguladı.
Dernek, söz konusu işlemin § 45 Niederlassungs- und Aufenthaltsgesetz (NAG) uyarınca yaş, sağlık durumu ve ailevi bağlar gibi özel durumlar için öngörülen istisnaların dikkate alınmadan yapıldığını belirtti. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi, Avrupa Adalet Divanı’nın C-540/03 sayılı kararı ve Temmuz 2025’te yürürlüğe giren AB-Türkiye Vize Kolaylaştırma Anlaşması kapsamında “iyi niyetli yolcu” statüsünün görmezden gelindiği ifade edildi.
Mektupta Avusturya makamlarına şu sorular yöneltildi:
– Son beş yılda kaç Türk vatandaşı geçerli vizesi olmasına rağmen Avusturya havalimanlarında geri çevrildi?
– Aile bağları olan yaşlı bireylerin ülkeye girişine dair hangi iç yönergeler uygulanıyor?
– Z. olayında tıbbi veya sosyal bir değerlendirme yapıldı mı?
– Tercüman tarafsız ve nitelikli miydi?
– Bu tür olayların tekrarını önlemek için ne gibi önlemler planlanıyor?
– Z.’ye uğradığı muamele nedeniyle tazminat veya telafi sağlanacak mı?
TKG, mektubun sonunda şu talepleri sıraladı: olayın bağımsız bir komisyon tarafından hukuki olarak incelenmesi, Z.’nin oturma izninin iadesi ve yeniden Avusturya’ya girişine izin verilmesi, sınır bölgesinde insan hakları şikâyetleri için bir ombudsman ofisi kurulması, resmi bir özür beyanı ve yaşlı kişilere yönelik giriş engeli iç yönergelerinin güncellenmesi.
Bu mektup, sadece bireysel bir mağduriyetin değil, Avusturya sınırlarında yaşanan yapısal sorunların da kamuoyuna taşınması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İşte Avusturya Dış İşleri Bakanı’na yollanan Almanca mektubun Yeni Vatan Gazetesi tarafından Türkçe diline birebir tercümesi.
Avusturya’daki Türk Kültür Derneği (TKG Think Tank) ,
Sayın Avusturya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı,
Avusturya Cumhuriyeti Avrupa ve Uluslararası İşler Federal Bakanlığı’na
Minoritenplatz 8, 1010 Viyana
Konu: Bayan Z.’nin 07.09.2025 tarihinde girişte maruz kaldığı muamele – Hukuki inceleme ve görüş talebi. Tutanağı – Schwechat Havalimanı, 07.09.2025. Dosya No: YYYYY Doğum Tarihi: XXXX , Uyruk: Türkiye Cinsiyet: Kadın
Viyana, 08.09.2025
Sayın Bakanım,
Bu yazı vesilesiyle, Avusturya’daki Türk Kültür Derneği (TKG Think Tank) olarak, Avusturya’nın sınır ve vize uygulamaları çerçevesinde Türk vatandaşlarına yönelik sistematik ayrımcılık kuşkusu uyandıran bir olay hakkında derin endişemizi saygıyla ifade etmek isteriz.
Olay, 85 yaşındaki Türk vatandaşı Bayan Z.’yi ilgilendirmektedir. Bayan Z., 07 Eylül 2025 tarihinde Viyana-Schwechat Havalimanı’nda geçerli beş yıllık bir vize ve 2029’a kadar geçerli bir AB sürekli oturma izni bulunmasına rağmen Aşağı Avusturya Schwechat Havalimanı Sınır Polisi tarafından alıkonulmuş ve bir sonraki İstanbul uçuşuyla derhal iki veya üç saat içinde sınır dışı edilmiştir. Gerekçe olarak “bir yıldan uzun süredir EWR bölgesinde ( AB ülkeleri, Norveç, Island, Lichtenstein) bulunmadığı” öne sürülmüştür. Oysa Bayan Z.’nin aile birleşimi kapsamında geçerli bir Schengen-D vizesi ve 2029’a kadar geçerli sürekli oturma hakkı mevcuttur.
Görme engelli, yürüme güçlüğü çeken ve hipertansiyon hastasıdır
Bayan Z. 02.05.1940 tarihinde Kayseri’de doğmuştur. Görme engelli, yürüme güçlüğü çeken, hipertansiyon hastasıdır ve ne okuyup ne de yazabilmektedir. 25 yılı aşkın süredir düzenli olarak Avusturya vatandaşı beş çocuğunu ziyaret etmektedir; çocukları mesleki olarak başarılı ve topluma tam olarak entegre olmuş örnek Avusturya vatandaşlarıdır. Bayan Z.’nin kendisi Türkiye’de bağımsız emekli ve kendi üzerine malları olarak bir Türk vatandaşı olarak yaşamını sürdürmekte ve sosyal yardım almamaktadır. Avusturya’da özel sağlık sigortası masraflarını Viyana’da ki çocukları tarafından tamamen karşılanmaktadır. Çocuklarının Viyana’da ki evlerinin hepsi tapulu mallarıdır ve hiç bir sosyal yardım almamaktadır. Schengen-D vizesi ve 2029’a kadar geçerli sürekli oturma hakkı mevcut olan bayan Z’nin Avusturya’daki ziyaretleri daima geçici ve aile ziyareti amacı taşımaktadır. Her ziyareti sonunda ülkesine geri dönmektedir. Aile bağları belgelenmiş ve kesinlikle tartışılmazdır.
Ne içeriği ne de sonuçlarını anladı
07.09.2025 sabahı Bayan Z., geçerli bir Schengen-D vizesi ve sürekli oturma izniyle Viyana’ya seyahat etmiştir. Tüm belgeleri eksiksiz olmasına rağmen Aşağı Avusturya Eyalet Polis Müdürlüğü görevlileri tarafından alıkonulmuştur. Kendisine Almanca, dilbilgisi hataları içeren ve üzerinde net kimlik bilgisi bulunmayan bir belge imzalatılmak istenmiştir. Yanında bir tercüman bulunmasına rağmen imzalamaya zorlanmıştır. Ne içeriğini ne de sonuçlarını anlamıştır. Aynı sabah, OS 167 sefer sayılı uçuşla 10:40’ta İstanbul’a apar topar kabaca bir sandalye bile verilemden sınır dışı edilmiştir. 50–60 yaşları arasındaki çocukları annelerini havalimanında karşılamak istemiştir. Ancak dört sınır polisi onlara hiçbir temas izni vermemiştir. Sınır dışı işlemi, iyi niyetli bir ziyaretçi yerine tehlikeli bir kişi muamelesi görüyormuşçasına hızla organize edilmiştir.
2029’a kadar geçerli AB sürekli oturma izni ile birlikte geçerli Schengen-D vizesi
Bayan Z., geçerli bir Schengen-D vizesi ve 2029’a kadar geçerli bir AB sürekli oturma izniyle Viyana’ya giriş yapmıştır. Tüm belgeleri usulüne uygun olmasına rağmen Aşağı Avusturya Eyalet Polis Müdürlüğü görevlileri tarafından sınırda durdurulmuş ve alıkonulmuştur. Kendisine dilbilgisi eksiklikleri taşıyan, net kimlik bilgisi içermeyen ve Avusturya Cumhuriyeti veya Avrupa Birliği hukukuna hiçbir atıf yapmayan bir belge imzalatılmak istenmiştir. Doğum tarihi gibi temel bilgiler dahi eksiktir.
Viyana’daki ve ana vatandaki bu vatandaşların güveni
Türk vatandaşlarına karşı sert tedbirler uygulanmak isteniyorsa, bunu göstermenin en yanlış adresi 85 yaşında olan ve Schengen-D vizesi ve 2029’a kadar geçerli sürekli oturma hakkı mevcut sayın Bayan Z.’dir. Kendisi son derece yaşlı, sağlık sorunları olan ve tek arzusu ailesini ziyaret etmek olan bir kişidir. Kendisi ve çocuklarıyla birlikte en yakın çevresi başta Viyana olmak üzere Avusturya’dan yaklaşık 50 kişiden oluşmakta; bunların tamamı on yıllardır Viyana’da yaşayan ve topluma aktif olarak katkıda bulunan örnek Avusturya vatandaşlarıdır. Bu vatandaşların kurumlarımıza ve Avusturya Cumhuriyeti hukuk devletine ve adaletine duyduğu güven, kolayca zedelenmemeli veya sorgulanmamalıdır.
Ne bir sandalye ne de bir bardak su teklif edildi!
2029’a kadar geçerli AB sürekli oturma izni bulunan, diz ameliyatı geçirmiş, görme engelli ve hipertansiyonlu 85 yaşındaki bir hanımefendiye yönelik bu aceleci işlemin gerekçesi ne olmuştur? “Uçağa bindir ve kaybol” anlayışını hatırlatan bu gece-gündüz operasyonunda kendisine ne bir sandalye ne de bir bardak su teklif edilmiş; ayakta imza atması sağlanmıştır. Sayın Bakanımız, sizin anneniz veya babanız böyle muameleye maruz kalsaydı insan olarak en azından alınmaz mıydınız ve kederlenmez miydiniz? Sayın Aşağı Avusturya NO Eyalet Valisi’nin annesi veya babası böyle bir işlemle karşılaşsaydı aynı şekilde acaba rahatsız olmaz mıydı?
Özel durumlar mevcutken açıkça istisnalar?
Bu işlem, ciddi hukuki ve etik soruları gündeme getirmektedir. 45. paragraf Niderlassungs- und Aufenthaltsgesetz (NAG) uyarınca bir EWR bölgesinden 12 aydan fazla süreyle ayrılma, oturma izninin sona ermesine neden olur. Ancak kanun, yüksek yaş, sağlık kısıtlamaları veya ailevi yükümlülükler gibi özel durumlarda istisna tanınacağını açıkça öngörmektedir. Bayan Z. 15 ay süreyle EWR bölgesinden uzak Türkiye’de kalmıştır ve bu süre, yaşam koşulları dikkate alındığında haklı görülmelidir. Aşağı Avusturya Schwechat Havalimanı Makamları takdir yetkisini kullanmamış, bireysel bir inceleme yapmamış ve hiçbir tıbbi veya sosyal değerlendirme almamıştır. Yüksek tansiyon hastası, diz ameliyatı sonrası yürümekte zorlanan ve görme yetisi ciddi şekilde azalmış olan 85 yaşındaki Bayan Z.’ye ne bir sandalye ne de bir bardak su teklif edilmiş; temel insani ihtiyaçlar dahi çok görülmüştür. Bu, somut olayın gerektirdiği adil muamele ilkesine aykırıdır ve hukuk devletine olan güveni sarsmaktadır. Buna engel olmanızı arz ederiz.
Temmuz 2025 tarihli yeni AB-Türkiye Vize Kolaylaştırma Anlaşması
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinde güvence altına alınan özel ve aile hayatına saygı hakkı ihlal edilmiştir. Hiçbir veda görüşmesi imkânı sunulmaksızın ani sınır dışı işlemi, bu temel hakkın ihlali niteliğindedir. Avrupa Adalet Divanı C-540/03 sayılı kararında, aile bağlarının resmi ikamet süreleriyle zayıflatılamayacağını vurgulamıştır. Uluslararası standartlar, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği aile birleşimi yönergeleri, yurt dışında aile bağları bulunan yaşlı kişilere insancıl muamele yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Temmuz 2025’te yürürlüğe giren yeni AB-Türkiye Vize Kolaylaştırma Anlaşması, vize kurallarına her zaman riayet eden “iyi niyetli yolcular” için vize vermeyi kolaylaştırmaktadır. 85 yaşındaki Schengen-D vizesi ve 2029’a kadar geçerli sürekli oturma hakkı mevcut sayın Z. açıkça bu kategoriye girmektedir.
Bir toplum en zayıflarıyla nasıl muamele ettiğini gösterir
Bu olay, yalnızca Bayan Z.’yi değil, Avusturya sınırındaki Türk vatandaşlarına yönelik genel muameleyi de gözler önüne sermektedir. Tekil olaylar değil, yapısal ve sürekli sorunlar olduğu şüphesini uyandıran tekrarlayan vaka örnekleri mevcuttur. Yaşlı, Almanca bilmeyen ve aile bağları olan kişilere yönelik toplu giriş engellemeleri, Avusturya Anayasası’nın temel değerleri ile Avrupa insan hakları anlayışına aykırıdır. Bir toplum, en zayıflarıyla nasıl muamele ettiğini ve aile bağlarını nasıl koruduğunu gösterir.
Yaş Ayrımcılığı
Avrupa Birliği, Çerçeve Direktifi 2000/78/EG ile yaşa dayalı ayrımcılıkla mücadele etmeyi taahhüt etmiştir. Avrupa Adalet Divanı, dolaylı ayrımcılık dâhil her türlü yaşlılara yönelik dezavantajın bu yasak kapsamına girdiğini birçok kez teyit etmiştir. Buna rağmen uygulamada yaşlı kadınlar, kurumsal yapılar tarafından sıklıkla dezavantajlı konuma itilmekte, yaş stereotipleri, sağlık ve sosyal hizmetlere sınırlı erişim, artan yoksulluk riski gibi çoklu ayrımcılık biçimleriyle karşılaşmaktadır. Bu durum siyasal karar alma süreçlerinde çoğunlukla göz ardı edilmektedir.
Rebecca Bubui’nin “AB’de Yaş Ayrımcılığı” başlıklı diplomatik çalışması, yapısal yaş ayrımcılığının Avrupa sosyal sistemlerine ne denli derinden nüfuz ettiğini ortaya koymaktadır. Avrupa Sosyal Şartı ve AİHS net standartlar belirlemesine rağmen, özellikle yaşlı kadınlar bu koruma mekanizmalarının gözetiminden sıklıkla kaçmaktadır.
Şeffaflık ve hukuk devleti ilkesi kapsamında aşağıdaki hususlarda açık bir görüş bildirmenizi şunları talep ediyoruz:
1. Son beş yılda, geçerli vizesi olmasına rağmen Avusturya havalimanlarında kaç Türk vatandaşı girişte geri çevrilmiştir?
2. Avusturya’da aile bağları bulunan yaşlı kişilerin girişine dair hangi iç yönergeler geçerlidir?
3. Bayan Z. olayında tıbbi veya sosyal bir inceleme yapılmış mıdır?
4. Tercümanın rolü neydi – tarafsız ve nitelikli miydi?
5. Bakanlığınız benzer olayların gelecekte nasıl önleneceğini nasıl planlamaktadır?
6. Bayan Z.’ye maruz kaldığı muamele nedeniyle tazminat veya telafi sağlanacak mıdır?
• Bağımsız bir komisyon tarafından olayın derhal hukuki incelemesi
• Oturma izninin iadesi ve Bayan Z.’nin yeniden girişinin sağlanması
• Sınır bölgesindeki insan hakları şikâyetleri için bir ombudsman ofisi kurulması
• Resmi bir özür
• Yaşlı kişilere uygulanan giriş engellemelerine ilişkin iç yönergelerin gözden geçirilmesi
Kaynakça:
1. § 45 Niederlassungs- und Aufenthaltsgesetz (NAG) – Sürekli oturma izni: Sonlanma nedenleri ve istisnalar; https://www.jusline.at/gesetz/nag/paragraf/45
2. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), Madde 8 – Özel ve aile hayatına saygı hakkı; https://www.echr.coe.int/documents/convention_deu.pdf
3. Avrupa Adalet Divanı Kararı C-540/03; https://curia.europa.eu/juris/document/document.jsf?docid=49401
4. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Aile Birleşimi Yönergeleri; https://www.unhcr.org/family-reunification-guidelines
5. Avusturya Federal Anayasası – İnsan Onuru ve Eşitlik; https://www.zivildienst.gv.at/zivildiener/e-learning-zivildiener/e-learning-10-oesterreich-und-die-menschenwuerde.html
6. AB-Türkiye Vize Kolaylaştırma Anlaşması (2025) – Risk düzeyi düşük yolcular için vize kolaylaştırması (AB Resmî Gazete, Temmuz 2025); https://eur-lex.europa.eu
7. Avusturya Ombudsmanlık Bürosu Raporu – Sınır kapılarındaki yaşlı göçmenlerle muamele (2024 Yıllık Rapor, Bölüm 3.2); https://volksanwaltschaft.gv.at/jahresberichte
8. BM İnsan Hakları Konseyi – Genel Yorum No. 19, Aile Hayatına Saygı Hakkı; https://www.ohchr.org/en/documents/general-comments/general-comment-no-19-right-respect-family-life
9. AB Vize Politikası; https://ec.europa.eu/home-affairs/policies/visas
İlginiz için teşekkür eder, zamanında ve şeffaf yanıtınızı bekleriz.
Saygılarımızla,
Avusturya’daki Türk Kültür Derneği (TKG Think Tank)
Viyana, 08.09.2025
Habere kaynak olan TKG sayfası ve mektubun Almanca aslı
https://www.turkischegemeinde.at/85-jaehrige-tuerkische-staatsbuergerin-analyse-eines-diplomatischen-appells-an-das-oesterreichische-aussenministerium/



