Avusturya: Hükümeti Holokost müzesini siyasi İslam’la mücadele masası altında kurmayı planlıyor

Avusturya Devlet Bakanı Alexander Pröll bir yerel gazete olan MeinBezirk'e projenin “fizibilite çalışması”  hakkında konuştu. Müzen´nin bakanlığın Sanat ve Kültür masası dışında devletin kurduğu "siyasal İslam ve Yahudi düşmanlığına karşı mücadele grubu kelimesinin geçtiği “Anayasa, Deregülasyon, Kamu Hizmeti, Anti-Semitizm ve Siyasi İslam ile Mücadele" dairesi altında olması dikkat çekti.

VİYANA. MeinBezirk adlı yerel gazetenin verdiği bilgiye göfre kısıtlı bütçeye rağmen hükümet Holokost müzesi için bir fizibilite çalışması planlıyor ve bu konudan sorumlu Devlet Bakanı Alexander Pröll’ün MeinBezirk’e vurguladığı gibi bu “açık bir sinyalmiş” ve Pröll bu konuda şunları dile getiriyor: “Şu anda her şeyi hazırlıyoruz, çünkü böyle bir müzenin kurulması büyük ve bütçeyle ilgili bir proje.”

Çalışma 2025 yaz başında Avusturza Bakanlar Kurulu’na sunulacak. Yer olarak Viyana düşünülüyor.

Hükümet müzakerelerinde, Shoah( araştırma merkezi ile bağlantılı bir Holokost müzesi Avusturya için bir konuydu, ancak Sanat ve Kültür alt grubunda değil, “Anayasa, Deregülasyon, Kamu Hizmeti, Anti-Semitizm ve Siyasi İslam ile Mücadele” bölümünde yer aldı. Nazi Almanyası tarafından 2. Dünya Savaşı sırasında gerçekleştirilen soykırımı tanımlamak için kullanılan “Holocaust” (Holokost) terimi İngilizce, “Shoah” ise İbranicedir. Her iki terimin de teolojik veya kozmik bir boyutu vardır. Yakılarak sunulan kurban anlamına gelen Yunanca “Holokost” kelimesinden türemiş olup, genel olarak yangın veya diğer insani olmayan güçler tarafından yol açılan geniş çaplı tahribat anlamına gelir. “Shoah” kelimesinin kökleri ise Kitab-ı Mukaddes’te, hem Zefanya’nın (1:15) hem de Eyüp’ün (30:3) kitabında yer alan “shoah u-meshoah” (çorak ve viran) teriminde yatar.

Amerika Birleşik Devletleri ve Britanya’da “Holokost” kelimesi daha sık kullanılırken, Avrupa kıtasında Shoah terimi daha fazla kabul görmüştür.

Holokost  Yahudi Soykırımı veya HaŞoah (İbranice: השואה‎, lit. „felaket“), Nazi Almanyası döneminde 1941 ve 1945 yılları arasında, Adolf Hitler ve Heinrich Himmler’in liderliğindeki SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi’nin (kaynaklara göre ölü sayısı değişir) sistemli bir şekilde öldürüldükleri soykırımdır.

Ağustos 2022’de Viyana Yahudi Cemaati Başkanı Oskar Deutsch, çağdaş Schoah tanıkların sayısının azalması nedeniyle Avrupa Yahudilerinin Nasyonal Sosyalist imhasına adanmış bir anma yeri olarak bir Holokost müzesi kurulmasını önerdi. Deutsch, çağdaş tanıkların hologram aracılığıyla sanal olarak deneyimlenebildiği İsrail’de bulundan Yad Vashem veya Los Angeles’taki Holokost Müzesi gibi kurumları rol model olarak gösterdi. Almanca konuşulan ülkelerde benzer bir kurum yoktu. Kısa bir süre sonra, bir önceki dönemin Avusturya Parlamento Başkanı Wolfgang Sobotka (ÖVP) böyle bir merkez ve buna bağlı bir araştırma tesisi lehinde konuştu. Bunun nedeni 2022 antisemitizm( Yahudi düşmanlığı) araştırmasıydı.

Son seçim kampanyası sırasında eski hükümetin Anayasa ve AB´den sorumlu Bakanı Karoline Edtstadler( ÖVP), ORF’ye verdiği bir röportajda Holokost müzesini Avustury´nın temel bir kültür politikası talebi olarak tanımladı. Projeye destek verenler olduğu gibi vermeyenlerde var.

Projeye  eleştiriler

Avusturya’da projeyi eleştirenlerin bu projenin kendisine değil ama yeri ve hangi isimler altında kurulması konusunda eleştirileri var. Aldığımız notları paylaşıyoruz.

-Projeyi eleştirenler bu projenin niye Nazi iktidarının merkezi olan Almanya’nin başkenti Berlin’de kurulmadığı  ve onun yerine Viyana’da kurulması gerektiği konusunu sorguluyorlar.

-Eleştirenlerin göbeğinde  diğer bir konu niye böyle bir  Yahudi soykırım müzesinin Avusturya hükümetinin kurduğu “ Siyasi İslam  ve Yahudi düşmanlığı( antisemitizm) ile mücadele“ gibi iki önemli ama birinde bir din olan İslam kelimesinin  geçmesi nedeniyle burada  bilerek sap ile samanı birbirine sokuluyor eleştirisini ayrıca getiriyor.

-İslam dünyasında  son 100 yılda adeta zulmü kendine düstur etmiş ve İslam dinin en başta barış, esenlik ve zulme karşı gelmek gibi değerlerini ters düz etmiş „Siyasallaşmış İslam“ ve onların temsilcileriyle   en iyi münasebeti ve  hatta kurucu babalarının ve her türlü türevlerini bugüne kadar destekledikleri artık belgelerle ispatlı başta AB ve Amerika ve dostları olduğu bilinirken bir kaç önemli soru gündeme geliyor.

Birincisi siyasal İslam  önderliğinde batı destekli yakın doğuda su anda vuku bulan başta Suriye’de ki Müslüman Alevi Arap toplumuna karşı adeta siyasi İslam’ın ete kemiğe bulaşmış hali olan Suriye HTS ( Al Nusra, Al Kaida) hükümetinin soykırımına  ve diğer kabul edilmez masum insanların katliamlarına  AB, ABD ve Ankara iktidarları niye susuyor? Eğer takribi 100 yıl önce Yahudilere Nazi Nazi soykırımından ders çıkarılacaksa niye gözler Suriye ve çevresinden bugün vuku bulan katliam ve soykırımlara adeta göz kapatılıyor ve hatta HTS ve diğer hükümetler niye destekleniyor ve pohpohlanıyor ?

-Kendi besledikleri, kurduklaları ve hala destekledikleri siyasal İslam’ın tüm renklerini batı desteklerken Viyana’da ki Yahudi soykırımı müzesini siyasal İslam adı altında anılması bu soykırımı Avusturya’da veya başka ülkelerden gelecek Müslüman vatandaşlara „İslam ve siyasi İslam“ kelimelerinin yakın olması ve kafa karışıklığına neden olacağı nedeniyle anlatılmasında sorun ve tartışma yaratmaz mi? Bu tartışmalara ne gerek var ? Holokost gibi dünyanın  tek ve sistematik bir din ve milletine yapılmış kabul edilmez vahşet soykırımı üzerinden  yine ciddi sorunlu bir konu olan günümüzün en ciddi sorunlarından biri olan „siyasal İslam“  bağlantısı kurmak ne kadar mantıklı ve yararlı. İslam’a karşı değil ama „Siyasi İslam“ ile mücadeleye sonuna kadar destek verilebilir ama bunu Yahudilik, Holokost müzesi ve Yahudi düşmanlığıyla bilerek karıştırmamak gerek.

Kaynak:

https://www.meinbezirk.at/c-politik/regierung-plant-holocaust-museum-fuer-oesterreich_a7237549

Relevante Artikel

Back to top button