„Avusturya Ordusu içinde Bozkurt selamı“na sert okuyucu mektubu tepkisi: “Türkiye’ye sınır dışı edilsinler”

Avusturya Ordusu’nda Bozkurt işareti yapanlara “disiplin soruşturması” açılmasına dair eleştiri yapan Krone gazetesinin Hannes Loos adlı okuyucusunun 26 Ocak 2022 tarihli ve iki milyon kişinin okuduğu mektubu şok yarattı. Avusturya'da Bozkurt işareti yapan Türkiye göçmeni genç, yaşlı insanların başı niye derde giriyor? İşten atılmalar, devlet istihbaratının kırmızı listesine girilmesi, disiplin cezaları ve hayatlarının diğer zamanlarında devamlı "tehlikeli kişi" diye damga yenmesi. Abartmıyoruz. Avusturya'da durum bu. Kötü veya iyi yorumu siz yapın. Burada bir haber üzerinden tarihe not düşmek amaçlı yapılan durum analizinin amacı sadece aydınlatmaktır. Karartmak değil...

Niye Ülkücüler Avusturya’da Bozkurt yasağına karşı çıkmadılar ve çıkmıyorlar?

 

Birol Kılıç, Viyana, 31.01.2022, Araştırma-Gözlem -Analiz

Gelin ilk önce Ocak ayında Avusturya’da hafta içi iki milyon okuyucusu olan Krone Gazetesi’nde yayınlanan, başlıkta birebir verdiğimiz bir okuyucu mektubunun Türkçe tercümesini okuyalım. Bu satırın yazarının Türkiye menşeli herhangi parti ve siyasi oluşum ile ne organik ne de inorganik bir bağı vardır.  Hedefimiz bu araştırma, gözlem ve analiz ile tarihe not düşmektir. Ortada bir ceset var. Kimse sahip çıkmıyor. Gelin hep birlikte hepimizi direk veya indirek istesek de istemesek de ilgilendiren, devamlı haberlerde  Türk ismi ile gündeme gelen ama kimsenin sahip çıkmadığı , „Bozkurt sembolünün yasaklanması“ konusunu büyüteç altına alalım.

 

© Kronen Zeitung

Krone okuyucu mektubu:
26.01.2022, Sayfa 31

Avusturya Ordusu’nda Bozkurtlar Avusturya ordusu içinde görev yapan dört askere Bozkurt işareti yaptıkları için disiplin soruşturması açılmış. Bu dört askerin hepsi Türk asıllı.  Ne demek disiplin soruşturması? Bana göre bu Bozkurt işareti yapan dört asker Avusturya vatandaşlığından derhal atılmalı ve kendilerini ait hissettikleri ülke olan Türkiye’ye gönderilmelidir.  Avusturya´da  „Bozkurt“ sembolüyle  kendini özdeşleştiren insanlar, Avusturya ve tüm Avusturyalılar için bir tehlikedir ve özellikle Avusturya Silahlı Kuvvetleri silahlarına erişimleri varsa daha da tehlikelidir. Bu kişilere Avusturya ordusunda görev yapma, silah eğitimi alma ve yeniden silah kullanma imkanının sunulması, Avusturya  iç güvenlik  ve devlet güvenliğinden sorumlu olan yetkililerimizin başarısızlığını göstermektedir.“ –
Hannes Loos, Purkersdorf.

 

Ne Olmuştu?

Avusturya Federal Ordusu’nda askerlik yapan Türk kökenli 4 genç, TikTok’ta paylaştıkları bir video yüzünden tepkilerin odağı haline gelmişti. Askeri üniformalarıyla “bozkurt selamı” verdikleri video nedeniyle 4 asker hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştı.

Yukarıda iki milyon insanın Avusturya’da okuduğu ve bizim de tercüme ettiğimiz 26.01.2022 tarihli bu okuyucu mektubu, aslında  Avusturya’da son otuz yıl içinde oluşmuş ama son on yıl içinde özellikle Türkiye’deki seçimlerin Viyana sokaklarına AK Partisi ile yansıması ile daha da yoğunlaşmış ve AK Partisi’nin adeta çantada keklik vurucu timi imajını Avusturya kamuoyuna vermiş veya verdirilmiş  „MHP ve  Ülkücüler‘ e karşı“  tepkilerinin kanun şeklinde Bozkurt sembolünün yasaklanması ile dışavurumudur. Yanlış mı? Yanlış. Çünkü Bozkurt işareti Macaristan, Azerbaycan ve diğer Türki Cumhuriyetlerde de siyaset üstü kullanılan mitolojik bir kurtuluş ve özgürlük işareti. Ama Türkiye’de bu işaret siyasi bir partinin gösteri malzemesi haline gelmiş ve siyasallaşmış ve de birçok kavga, dövüş ve şiddet sırasında kullanılmıştır. Sonunda bu durum Avrupa’ya yansımış ve Avusturya’da birçok tartışmalardan sonra DEAŞ gibi birçok radikal işaretlerle birlikte bir torbanın içinde yasaklanmıştır.

Gördüklerimiz sonuçtur. Neden değil.

Avusturya kamuoyuna Almanca dilinde mal olmuş bu gibi okuyucu mektupları, haberleri ve kanunları Bozkurt’un siyasete mal edilmesi nedeniyle tüm Türk dünyasını direkt ilgilendirmektir. Avusturya devleti ve  hayvan sever Avusturya milletinin Bozkurt hayvanı ile bir sorunu olmadığını biliyoruz. Tekrar ediyoruz.  Sorun burada Bozkurt işaretinin, bir partinin 1970’li yıllardan bu yana gerek yurtdışı ajan ve provokatörlerinin gerek ise gaflet içinde cahillik içindeki insanların şiddete ve her türlü pis işe bulaşmış ve bulaştırılmış olması ve adeta kendi sembolleri yaptıkları Bozkurt’un bu çirkinlikler ile kafalarda yer almasıdır ve buna karşı bugüne kadar hiçbir tanıtım olmamış veya “bu böyle değil” diye Avusturya kamuoyu bilgilendirilmemiştir. Hatta insanlar Bozkurt işareti ile “evinizi barkınızı basarız, keseriz atarız” diye kendini bilmez insanlar tarafından korkutulmuş ve bu tavırlar Viyana sokaklarına ve oradan Avusturya basınına yansımıştır.

Koca Pir Sultan Abdal bile deyişlerinde Bozkurt’u zülümlerden ve zalimlerden kurtaran bir sevgili kurtarıcı görmüştür, „Bozkurt ile kıyamete, kalan Dünya değil misin?“ diye şöyle haykırmıştır:

Yürü bre yalan dünya! Yalan dünya değil misin?
Hasan ile Hüseyin’i alan dünya değil misin?

Ali bindi Düldül ata. Can dayanmaz bu firkata
Bozkurt ile kıyamete, kalan dünya değil misin

Tanrı’nın aslanın alan Düldül’ü dağlara salan
Yedi kere ıssız kalıp. Dolan dünya değil misin?

Bak şu kaşa bak şu göze Ciğer kebap oldu köze
Muhammed’i bir top beze , saran dünya değil misin?

Evet Pir Sultan Abdal´ın Sivas’ta 16. yüzyılda zulümlerden ve zalimlerden kurtaran bir sevgili kurtarıcı olarak sarıldığı Bozkurt nasıl oluyor da 21. yüzyılda Avusturya’da Vahabi Selefi İŞİD terör örgütlerinin sembolleri ile yasaklanıyor. Sesini çıkarıp “ne hakla Bozkurt’u pis işlere, şiddete ve siyasete mal ettiniz” diye sorsanız sizin başınızı ve gözünüzü yarmaya kalkanlara veya küstahça hakaret eden yarı cahillere ne demek gerek?  Hakk´a  mı sığınalım  yoksa bu Bozkurt’a karşı yapılan zalimlikler karşısında Kur’an’ı Kerim’den Araf, 33: “ Allah´ın laneti zalimlerin üzerinden eksik olmasın“ ayetine mi sarılalım?

Bilmiyorum…

Bildiğim…Konuşmamız gerekiyor. Tartışmamız gerekiyor. Tezler sunmamız ve antitezleri sabırla empati yaparak dinlememiz ve sonuçta hep birlikte sentez yapmamız gerekiyor. Çünkü bu olaylar  artık sadece kendisine Ülkücü diyenleri ilgilendirmiyor. Ülkücü kelimesi suiistimal ediliyor ve Türk, Türkler ve Türkiye´nin ismi  ve imajı bundan zarar görüyor.

Her seferinde bu sorun Avusturya’da gündeme geldiğinde “ Türk'“ ismi adı altında Avusturya’da yaşayan 400 bine yakın insanın katil, ‚ şiddete susamış, zalim, terörist diye zan altında bırakılması hoş değil ve bu insanlar üzerinde bir baskı oluşuyor ve tüm Türkiye göçmenleri iş ve ev ararken zorluk çekiyorlar. Zülümdür bu…Kimse kendisini siyasi bir partinin Ülkücü kimliği ile eşleştirmek veya onlar ile yoldaş olmak zorunda değil ama herkes Türk ve Türkiye ismine zarar verenlere „dur“ demeli.  Türk kimliği kimsenin babasının malı ve üzerinde tepineceği bir meta değil.

Tüm Türkiye göçmenleri kendilerini MHP’li Ülkücüler ile özdeşleştirmiyor. Kimse Türkü, Türklüğü veya Türkiye’yi esir alamaz…

Müslüman olmak için de Milli Görüş’ün Avusturya teşkilatlarına üye olmak veya onların sınavlarından geçmek ve sonuçta “ Müslümandır bu insan“ damgasını almak gerekmiyor.

Atatürkçü olmak için Avusturya CHP teşkilatları üyesi olmak ve onlarla aynı masaya oturmak ve onlardan „damga almak“ da gerekmiyor.

Alevi Bektaşi olmak için de Avusturya’da Alevi dernek ve federasyonlarına üye olmak veya onlar içinde olmak gerekmiyor…Kimse Aleviliği kendisinin babasının malı ve elinde mührü olarak tanıtamaz.

Türkiye’deki partilerin ister camii ister camii dışı olsun dernek adı altında NGO ile teşkilatlanmaları hem Avusturya’da yaşayan tüm Türkiye göçmenlerine zarar veriyor hem de Türkiye’den gelip bu camii teşkilatları kuran merkez partilerine. Bu işin sonu sakat… Uyarmak zorundayız.

Ya korkudan ya da „gözlerimizi kapatalım belki gelip geçer“ düşüncesinden

Niye sessiz kalınıyor? Bozkurt işareti ve sembollerini bugüne kadar siyasi amaç olarak kullananlar ve kolektif anılarda aşırı şiddet başta olmak üzere birçok kabul edilmez işlerde kullanarak Bozkurt’un asıl mitolojik kurtarıcı rolünden saptıranlar ve bir partinin sembolü haline getirenlerin, Avusturya’da kurdukları maddi ve manevi düzenin bozulmasını istemedikleri için ya korkudan ya da „gözlerimizi kapatalım belki gelip geçer“ diyerek sessiz kalmaları dikkat çekiyor.

Niye Ülkücüler Avusturya´da Bozkurt yasağına karşı çıkmadılar ve çıkmıyorlar ?

Almancası güçlü, Avusturya kamuoyunda kabul edilmiş ve sözü dinlenir bir MHP’li Ülkücü çıkıp Bozkurt sembolünün yasaklanmasının yanlış olduğunu niye anlatmıyor veya anlatamıyor ?
Kamuoyu merak ediyor.  Yoksa böyle bir ekip veya yetişmiş insan yok mu ? Evet yok.
Olanlar ise ya uzaklaşıyor onlardan ya da hayatı bin türlü iftira ve dedikodu ile mahvediliyor. Aslında tüm Türkiye göçmenlerinin ortak sorunu bu. Kısaca gözler kapatıldıkça sorun büyüyor ve aslında  Avusturya’da “ülkemizde sizi istemiyoruz” diye MHP Ülkücülerine karşı çıkarılmış bu Bozkurt sembolünü yasaklama kanunu tüm Türkiye göçmenlerinin başına bir giyotin gibi asılmış durumda.

Avusturya’da ortada bir „ceset“ var ama kimse sahip çıkmıyor 

Bozkurt’un asıl amacından çıkarılıp bir siyasi oluşum ve parti olan MHP ve Ülkücülerin sembolü haline gelmesi aslında bu Bozkurt sembolünü hiç bir siyasi amaç doğrultusunda kullanmayan on milyonlarca Orta Asya hatta Macaristan veya Romanya’da Seka adlı Hristiyan Türk ve akraba topluklarını rahatsız ediyor.

Düşünsenize Orta Asya veya Kafkaslardan bir kültür cemiyeti veya folklor grubu Viyana’da Bozkurt işareti yaptılar. Ne olacak? Veya Ukrayna sınırında bulunan Moldavya’nın Gagavuz adlı Türk asıllı Ortodoks Hristiyan halkı. Gagavuzlar’ın bayrağında bırakın Bozkurt işaretini Bozkurt resmi var ve MHP’li Ülkücüler ile bunların alakası yok. Gagavuzlar Viyana’da Bozkurt bayrakları ile Bozkurt işareti yapsalar ceza mı kesilecek? Hayır.

Sapla samanı karıştırmıyoruz.

Avusturya´nın başkenti Viyana’nın ortasında  bir „ceset“ var ( Bozkurt sembolü yasaklanması kanunu)  ama kimse sahiplenmiyor.

Kimse çıkıp Avusturya kamuoyuna açıklama yapmıyor; „Bu ceset benim“ diyen yok. Niye?  Ne ölüsüne ne dirisine niye sahip çıkılmıyor? Ceset konuşmuyor. Biz başına geldik hem anlamaya hem de anlatmaya çalışıyoruz. İşimiz kolay değil. Büyük resmi anlamanız için yavaş yavaş bilgi, haber ve örnekler ile konuyu aydınlatmaya devam.

Dikkat çekmemiz farz

O yüzden bir mitolojik kurtarıcı sembol olan Bozkurt  el işaretini kendi partisinin sembolü haline getiren ve TBMM’de temsil edilen ve şu anda AK Partisi’nin iktidardaki koalisyon ortağı olan MHP Partisi’nin  Avusturya’daki temsilcilerinden Bozkurt sembolü yasağına karşı ses gelmemesine dikkat çekmemiz farz.

En az otuz kırk yıldır Viyana başta olmak üzere birçok şehir ve köylerinde camii teşkilatları şeklinde organize olan, tüm Türkiye protokollerinde MHP’nin Avusturya’daki temsilcileri olmaları nedeniyle en önde oturan Avusturya Türk Federasyonu temsilcilerinden bugüne kadar Avusturya parlamentosu için “Bozkurt sembolünü yasaklayan kanunlarının hatalı olduğuna dair” bir açıklama niye gelmedi ve gelmiyor?

Avusturya’da Bozkurt işaretini yanlış yerlerde yapan Türk gençlerine kimse sahip çıkmadığı gibi hiçbir Türk STK’sının „BOZKURT budur ve şiddet içermez. Siz nasıl olur da bu sembolü İŞİD, PKK veya Hırvat Nazi Örgütü Ustaşa sembolleri ise eşit tutarsınız“ diye karşı çıkıp Almanca dilinde yazılı ve sözlü aydınlatıcı bir açıklamada bulunmamaları kamuoyunun dikkatinden kaçmıyor. Avusturya’da ve dünyada Bozkurt işaretini ne bir parti ne de şiddet amaçlı kullanan milyonlarca insan için niye Avusturya’da Bozkurt işaretini bugüne kadar kullanan hatta yanlış yerlerde kullanan ve siyasete ve bir partiye ait kişi, kurum ve kuruluşların aydınlatıcı bir sahiplenme basın konferansı yapmadıkları merak ediliyor.

Avusturya’da Türk STK’ları ve Ülkücüler açıklama yapmak  ve aydınlatmak zorunda

Bu haber ve yukarıda verdiğimiz Krone okuyucu mektubu Türkiye göçmenlerinin üzerinde „Bozkurt“ işareti ile oynanmak istenen oyunların vahametini anlatmak için iyi bir örnek! Kimse sorumluluk almıyor. Bozkurt işaretini kendi parti siyasetine kullanan ve devamlı şiddet ile anılan Türkiye partileri ve Avusturya temsilcileri dahil. Avusturya’da Türk STK’ları ve Ülkücüler açıklama yapmak  ve aydınlatmak zorunda.

Niye ?

Kısa bir bakalım neler olmuş Avusturya’da Bozkurt sembolü ile ilgili  gelişmelere.

Hatırlarsınız, geçtiğimiz Ocak ayında Türk asıllı Avusturya vatandaşı askerlerin TikTok’ta paylaştıkları askeri garnizonlarında “Bozkurt” selamlı bir video, Avusturya Ordusu’nda ortalığı karıştırdı.

Videoda askeri üniformalarıyla “bozkurt selamı” verdikleri görülen Türk kökenli 4 asker hakkında soruşturma başlatıldı. Avusturya’nın İsviçre sınırında bulunan Vorarlberg Eyaleti içinde olan bir kışlada çekilen videoda, askerlerden üçünün sağ ellerini kameraya doğru tutarak Türkçe bir rap eşliğinde  “Bozkurt” işareti yaptıkları görülüyor. Dördüncü asker ise videoyu çekiyor Hepsi hakkında disiplin soruşturması açıldı.

Rezalet! Avusturya Savunma Bakanlığı Sözcüsü “ Bozkurt“ açıklaması yapmak zorunda kaldı

Avusturya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Michael Bauer, Bludesch’teki (Vorarlberg) 23. Jägerbataillon’dan (Avcı Taburu) dört asker hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve disiplin önlemlerinin alındığını doğruladı.  Olayın Savunma Dairesi’ne iletildiği, Avusturya Milli İstihbarat Devlet Güvenliği tarafından da ayrıca bir araştırma yürütüldüğü öğrenildi.  Bundan daha büyük bir rezalet olabilir mi ?

 

Viyana Belediyesi ‚Bozkurt‘ işareti yapanları işten çıkardı Viyana Belediyesinin şehir hatlarında çalışan 4 Türk otobüs şoförünün işlerine „Bozkurt“ işareti yaparken kaydedilmiş görüntüleri nedeniyle son verildi.

Bundan iki yıl önce Viyana Eyaleti ve Büyük Şehir Belediyesi, şehrin Tramvay şirketlerinde çalışan ve Bozkurt işareti yapan Türk gençlerinin işlerine derhal son vermişti. Viyana Belediyesi’nin şehir hatlarında çalışan 4 Türk otobüs şoförünün işlerine „Bozkurt“ işareti yaparken kaydedilmiş görüntüleri nedeniyle son verildi.

 

Bozkurt sembolü resmen Avusturya Parlamentosu’nda İŞİD sembolleri ile birlikte nasıl yasaklandı? 

Avusturya’da 2019 Mart ayından itibaren, “aşırıcılık ve siyasal İslam ile mücadele” gerekçesiyle aralarında „Bozkurt“ sembolünün de bulunduğu, çeşitli gruplara ait işaret ve sembollerin kullanımını yasaklayan „Sembol Yasası“ yürürlüğe girmişti.

Avusturya’da Aralık 2018’de Meclis’te kabul edilen sembol yasası, 1 Mart 2019 itibariyle yürürlüğe  zaten girmişti.  Avusturya’da  2015’te DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerinin propagandalarını önlemek amacıyla hayata geçirilen sembol yasası, Müslüman Kardeşler, HAMAS, Lübnan’daki Hizbullah’ın askeri kanadı, terör örgütü PKK, Hırvat milliyetçi USTAŞA gibi gruplara ait sembol ve işaretler de dahil edilerek genişletildi.Yasa kapsamında bu gruplara ait yaklaşık 13 flama, sembol ve işaret yasaklanırken, yasaya aykırı davrananlara 4 bin avroya kadar para veya bir ay hapis cezası verilebilecek. Yasağın tekrar edilmesi durumunda 10 bin avro veya 6 hafta hapis cezası öngörülüyor.

Bozkurt sembolünün Avusturya’da yasaklanması, özellikle siyasi iktidar partisi AK Parti ve MHP’nin Türkiye’deki 2015’ten sonraki seçimler döneminde kendini bilmez insanların Viyana sokaklarında çıkarak Bozkurt işaretleri ile AK Parti lideri ve MHP’yi desteklemeleri ve başka fikir, meşrep, mezhep ve menşeden insanlara yollarda saldırması ile ateşlendi. Tüm Avusturya basını bunu günlerce bunları yazdı çizdi. Tüm Türkiye’den göç eden insanlar ve Türk isminin karalanmasına neden olan bu davranışların etkisi hala sürüyor.

Avusturya’nın Yukarı Avusturya Mauthausen Toplama Kampı’nda, 2016 yılında Linz şehrinden MHP Ülkücü gençliğinden bir gencin kalkıp soykırımına uğrayan Yahudi, Roma Sinti, Solcular ve hatta Türk Müslümanların bile olduğu yere gidip Bozkurt işareti yapması ve Hitler ile çirkin ve ilgisiz mesajlar vermesi tüm Avusturya’yı ayağa kaldırmıştı.

Aslında Türki dünyada mitolojik bir hayvan olan, birlik, beraberlik ve kurtarıcı anlam ihtiva eden „Bozkurt“un, MHP Ülkücü taraftarlarınca ve provokatörler tarafından siyasi amaçlı ve şiddet içerikli olarak son on yılda Avusturya’da kullanıldığının belgeli olması Bozkurt işaretinin Avusturya’da parlamento üzerinden yasaklanmasına neden oldu.

Avusturya’da MHP’nin indirekt temsilcisi sayılan Avusturya Türk Federasyonu’nun bu kanuna karşı aydınlatıcı bir açıklama yapmadığı görüldü.

Vatandaş şu sözlerle tepkili: „Türkiye’de ve Avusturya veya Avrupa’da Ülkücü diye Bozkurt işaretini kullananlar nerede?

Bu siyasi temsilciler veya Bozkurt işaretini orada burada siyasi mesaj vermek, şov yapmak, siyaset yapmak veya korkutmak için kullananlar ortaya çıkıp, „Bozkurt nedir ve ne değildir?“ diye bir basın toplantısı ile anlatsalar iyi olmaz mı?

Avusturya’da S.T adlı Türk asıllı bir vatandaşın şu notu çok önemli:
„Tüm Türk asıllı insanların Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar aslında şiddet içermeyen ve bir tür kurtarıcı mitolojik anlam taşıyan Bozkurt işaretini, Türkiye’de Ülkücüyüz diyen bir siyasi parti alıp bugüne kadar her türlü şiddet içeren siyasi hareket ve mesajlarında kullandı. Peki Atatürk Ülkücü değil miydi? Atatürk varken siz kimsiniz? Bozkurt hayvanını sembol olarak kullanmadı mı? Atatürk hepsini kullandı ama siyasi bir amaç ile değil ve hele hele şiddet mesajı vermek için hiç değil.“

Her türlü haksızca şiddet ve pis işlerde kullanılan Bozkurt işaretinin anlamı şu anda Avusturya’da IŞİD, PKK ve Hırvatların Nazi yanlısı Ustaşa denilen, terörle anılan aşırı milliyetçilerinin kendi sembolleri ile eşit hale getirildi, hem de parlamento içinde oy çoğunluğu ile kabul edildi.

Bozkurt işareti sevdalıları veya bunu siyasi amaçlar ve şiddet ile karıştıranlar o zaman niye Avusturya’da ayağa kalkmadı? Utanç verici bir durum ile karşı karşıyayız. Avusturya’da tüm Türkiye göçmenlerinin ismi, imajı ağır bir şekilde Avusturya basınında yayınlanan haberler ile toptan ayrım yapılmadan lekeleniyor. Gençler işlere alınmıyor. Ayrımcılığa uğruyor. Yüreğiniz sızlamıyor mu? Türkiye veya Türk toplumu böyle mi temsil edilir? Böyle dernekçilik veya gazetecilik mi olur? Bu konuda tık yok. Vatandaşlar rahatsız.

Hepsi sus pus! Aman üzerimizde kalmasın diye köşe bucak kaçanlar nerede? Ne olacak? Avusturya içten mi fethedilecek ve çökertilecek veya terörle Avusturya’ya ders mi verilecek? Bekle gör Avusturya, içimizdeki kini sen bir bilsen mi deniliyor?

Niye hala Avusturya’da Ülkücü dernek ve federasyonlar kalkıp, geçmişte Viyana Tramvay şirketinden Bozkurt işareti yaptıkları için atılan gençlere sahip çıkmadılar? Niye şu anda Avusturya Ordusu içinde Bozkurt işareti yapan gençlere „Yanlış veya doğru yaptınız ya da siyasi sembolleri ve başta Bozkurt işaretini Avusturya’da kimse kullanmasın“ diye basın açıklaması yapmıyor.

Bunu Avusturya derin devleti hesaplamıyor mu?

Bu durum Avusturya Ordusu içinde Türkiye göçmenlerinin yükselmesine engel oluyor ve onlara tarafsız bir şekilde davranılmamasına neden oluyor.

Bu durum tüm Türkiye göçmenlerinin Ülkücülerin kullandıkları Bozkurt işareti üzerinden terörize edilmesine ve  toplumda önyargılar ile karşılaşmasına neden oluyor. Bu duruma dur demek gerekiyor. Türkiye’de onlarca parti var. Ülkücüler tüm Türkiye’de siyasi yelpazeyi temsil etmiyor ama onların Bozkurt işaretini kullanış tarzı ve siyasallaştırması artı şiddet ile anılması nedeniyle Bozkurt işareti Avusturya parlamentosunda yasaklandı. Ülkücü olmayan ve Bozkurt işaretini mitolojik anlamı ile kullanan Türk asıllı insanların başları Avusturya’da derde giriyor. Türkiye göçmenleri STK’ları bu konuda toplu bir açıklama yapmalıdır.

Avusturya’da bugüne kadar Ülkücü diye geçinen Türkiye’deki partilerin temsilcileri açıklama yapmalıdırlar. Kendi adlarına ve Türk toplumu adına değil. Onlara kimse „Türk toplumunun tümünü temsil et“ yetkisi vermedi. Bozkurt işareti konusunda açıklamalarını kamuoyu bekliyor.

 

İlgili Link: https://www.yenivatan.at/avusturya-ordusunda-bozkurt-selami-yapan-askerlere-yildirim-sorusturma/

İlgili Linkler:

2020-Viyana Belediyesi ‚Bozkurt‘ işareti yapanları işten çıkardı

https://www.yenivatan.at/viyana-belediyesi-bozkurt-isareti-yapanlari-isten-cikardi/

2018-Avusturya Parlamentosu´da ilgili kanun ile bilgiler

https://www.parlament.gv.at/PAKT/PR/JAHR_2018/PK1480/

© Kronen Zeitung

 

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner