Avusturya Parlamentosu’nda 14 yaşına kadar başörtüsü yasağı kabul edildi
Avusturya Parlamentosu’nda yapılan oylamada, 14 yaşına kadar başörtüsü yasağını içeren düzenleme ÖVP, SPÖ, NEOS ve FPÖ’nün oylarıyla kabul edildi. Böylece Meclis’te temsil edilen beş partiden dördü yasaya destek vermiş oldu
VİYANA, 11.12.2025 –Avusturya Parlamentosu, 14 yaşına kadar başörtüsü yasağını öngören düzenlemeyi kabul etti. FPÖ hükümetle birlikte hareket ederken, Yeşiller prensipte yasağı desteklese de düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu savunarak tek “hayır” oyu veren parti oldu. Paket kapsamında perspektif görüşmeleri ve uzaklaştırma eşliği de yasaya eklendi.
Avusturya Parlamentosu, Müslüman kız öğrencilerin 14 yaşına kadar okullarda başörtüsü takmasını yasaklayan düzenlemeyi kabul etti. Hükümet, bunun “kız çocuklarını korumaya yönelik tarihi bir adım” olduğunu savunuyor. Aile ve Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm, başörtüsünün “zararsız bir kumaş parçası olmadığını, bir baskı sembolü olduğunu” söyledi.
Yasa, “başın İslami geleneklere göre örtülmesini” yasaklıyor ve 2026/27 eğitim yılıyla birlikte yürürlüğe girecek. Şubat ayında ise okullarda bilgilendirme süreci başlayacak.
Yasağa uymayanlara para cezası
Yasağa aykırı davranılması halinde:
- Önce okul yönetimi öğrenci ve ailesiyle görüşecek
- Tekrarında aile, okul makamlarıyla görüşmeye çağrılacak
- Israr edilirse 150–800 Euro arasında para cezası uygulanabilecek
Kimler destekledi, kimler karşı çıktı?
- ÖVP, SPÖ ve NEOS yasayı destekledi
- FPÖ de yasaya “evet” dedi
- Yeşiller ise düzenlemenin anayasa aykırı olduğunu savunarak karşı oy kullandı
2019’da ÖVP–FPÖ hükümetinin çıkardığı benzer bir yasayı Anayasa Mahkemesi iptal etmişti. O düzenleme sadece ilkokulları kapsıyordu.
.Neden tüm dini başlıklar yasaklanmıyor?
Avusturya Anayasa Mahkemesi bundan önceki kanun tasarısını iptal etmişti, yasanın yalnızca Müslüman kız çocuklarını hedef almasını ve tüm dini başlıkları kapsamamasını eleştirmişti. Mevcut ÖVP SPÖ NEOS hükümeti ise bunun “cinsiyete dayalı baskıyı önleme” amacı taşıdığını savunuyor. Hükümete göre Yahudi kipası veya Sihlerin patkası gibi başlıklar böyle bir baskı unsuru oluşturmuyor.
Avusturya İslam Cemaati (IGGÖ) ise yeni yasağı eleştirerek bunun çocukları damgaladığını ve toplumsal uyumu zayıflattığını belirtti. IGGÖ, düzenlemeyi anayasal açıdan inceleteceğini duyurdu.
FPÖ yasayı destekledi ancak daha ileri adım talep etti. Parti, yasağın öğretmenleri ve okul personelini kapsaması gerektiğini savundu ancak bu öneri çoğunluk bulmadı. FPÖ ayrıca “siyasi İslam’la mücadele için daha kapsamlı yasalar” istedi.
Yeşiller tasarıya karşı çıktı. Parti, “çocuk başörtüsü gerçek bir sorun” dese de düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu savunarak tek ret oyu verdi. Yeşiller, çözüm için hızlı müdahale ekipleri, sosyal hizmet uzmanları ve İslam toplumu ile işbirliği önerdi.
Hükümet yasağı ‘çocuk haklarını koruma’ gerekçesiyle savundu. Eğitim Bakanı Christoph Wiederkehr, yasağın “genç kızların özgürlüğünü güçlendirdiğini” söyledi. Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm ise düzenlemeyi “kız çocuklarını baskıdan koruyan tarihi bir adım” olarak tanımladı.
Diğer partiler çocuk hakları ve eğitim politikalarına vurgu yaptı. ÖVP çocuk haklarının öncelikli olduğunu, SPÖ ise zorunlu görüşmeler ve destek programlarının öğrencilerin okuldan kopmasını önleyeceğini belirtti. NEOS, “Avusturya’da kızların bedenleri hakkında kararı başkaları değil, kızların kendisi verir” mesajını yineledi.
Yeni yasa, 2019’da getirilen ancak Anayasa Mahkemesi tarafından 2020’de iptal edilen eski başörtüsü yasağının daha kapsamlı bir versiyonu olarak değerlendiriliyor.
Yeni yasaya göre okul yönetimleri ailelerle bilgilendirme görüşmeleri yapmakla yükümlü olacak, ihlallerin sürmesi durumunda ise velilere 150 ila 800 avro arasında para cezası uygulanabilecek. Yasa, tüm eyaletlerde ve tüm okul türlerinde geçerli olacak şekilde yürürlüğe girecek.
Hükümet yasağın “entegrasyon ve eşitlik” amacı taşıdığını savunurken, Müslüman temsilciler ve insan hakları örgütleri düzenlemeyi “ayrımcı” ve “toplumsal uyumu zedeleyen” bir adım olarak nitelendirdi. Yasa, 2019’da getirilen ancak 2020’de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen önceki düzenlemenin genişletilmiş bir versiyonu olarak görülüyor.
Perşembe sabahı okul yasası değişikliği üzerine yapılan 72 dakikalık parlamento tartışmasının ardından Meclis’te Aydınlanma dönemine dair kısa bir tarihsel gönderme yapıldı. ÖVP bilim sözcüsü Rudolf Taschner, başörtüsü yasağının Aydınlanma geleneğinin bir parçası olduğunu savundu. Taschner, “Bu zararsız bir şey değil, devletin dayandığı Aydınlanma’ya karşı bir sembol” ifadelerini kullandı. Başörtüsü yasağının gerekçesini John Locke ve Thomas Hobbes’tan ABD’nin kurucu babalarına ve Viyana Aydınlanması’nın önemli isimlerinden Fanny von Arnstein’a kadar uzanan bir çizgiyle açıkladı. Arnstein’ın Viyana’daki edebiyat salonunda “Aydınlanma’yı beslediğini” hatırlattı.
ÖVP Taschner’den Viyana aydınlanma
Arnstein’ın sivil haklar, Yahudilerin ve kadınların özgürleşmesi için verdiği mücadeleye dikkat çeken Taschner, genç Yahudi kadının kayınvalidesinin evinde saçını perukla örtmeyi reddettiğini hatırlattı. Kadınların özel alanda istedikleri gibi davranabileceğini belirten Taschner, ancak okulda “baskı sembolü” olarak gördüğü başörtüsünün yasaklanmasının mümkün olması gerektiğini söyledi.
Başörtüsü yasağı, okul terkini önlemeyi amaçlayan perspektif görüşmeleri ve yeni uzaklaştırma eşlik programıyla birlikte kabul edildi. Uzaklaştırma eşliği, başörtüsü tartışmasının gölgesinde kaldı. Oylama, bir saat 38 dakikalık tartışmanın ardından tam 12.00’de yapıldı ve iktidar partileri ÖVP, SPÖ ve NEOS ile FPÖ düzenlemeye destek verdi.
Yeşillerin hayır oyu ve IGGÖ’nün dava açma kararı
Yeşiller, başörtüsü yasağını prensipte desteklemelerine rağmen, düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu savunarak tek “hayır” oyu veren parti oldu. Eğitim sözcüsü Sigrid Maurer, “Evet, çocukların başörtüsü konusunda gerçekten bir sorunumuz var” derken, “Ama biliyorsunuz, bu anayasaya aykırı” diyerek ret gerekçesini açıkladı.
İslam İnanç Topluluğu (IGGÖ) da aynı görüşü paylaştı ve kararın ardından Anayasa Mahkemesi’ne (VfGH) dava açacağını duyurdu. IGGÖ Başkanı Ümit Vural, “Hiçbir çocuk başörtüsü takmaya zorlanmamalı, bu tartışılmaz. Ancak hiçbir çocuk devletin yasakları nedeniyle dini kimliğini özgürce yaşamaktan alıkonulmamalıdır” açıklamasını yaptı.
Hükümetten ve partilerden açıklamalar
NEOS kulüp başkanı Yannick Shetty, anayasal kaygılara rağmen eleştirilerin dikkate alındığını ve erkek çocuklar için yeni eşlik eden önlemler getirildiğini belirtti. Shetty, “Avusturya’da kızların bedenleri hakkında karar veren sizler değil, kızların kendileridir” diyerek hükümetin mesajını aktardı.
ÖVP Genel Sekreteri ve Eğitim Sözcüsü Nico Marchetti, din özgürlüğü ile çocukların korunması arasında “hassas bir hukuki ve siyasi denge” bulunduğunu, bu durumda çocuk haklarının öncelikli olduğunu söyledi. Öğretmenlerin yalnız bırakılmayacağını, kurallara uyulmasından okul müdürlerinin sorumlu olacağını belirtti.
Eğitim Bakanı Christoph Wiederkehr (NEOS), temel hakların “genç kızların özgürlüğü” lehine dengelendiğini ifade etti. Paketin amacını, “Okullarda korku ve şiddetsizliğin yeniden norm haline gelmesi” sözleriyle açıkladı. Entegrasyon ve Aile Bakanı Claudia Plakolm (ÖVP), çocuklarda başörtüsünün “zararsız bir kumaş parçası olmadığını” savunarak, “Buna karşı çıkıyoruz” dedi. Bilgilendirme süreci Şubat’ta başlayacak, yasa ve yaptırımlar sonbaharda yürürlüğe girecek. Son aşamada 150 ila 800 avro arasında para cezaları uygulanacak.
FPÖ’nün tutumu
FPÖ, başörtüsünü “kitlesel göç ve başarısız entegrasyon politikasının bir sembolü” ve “siyasi İslam’ın bilinçli bir işareti” olarak nitelendiriyor. Parti, hükümetin “koruma yaklaşımını” desteklerken, FPÖ Eğitim Sözcüsü Hermann Brückl bu yaklaşımı “yarı yürekli” buldu. FPÖ, öğretmenler ve diğer okul personeli için de başörtüsü yasağı talep etti ancak bu öneri diğer partilerden destek görmedi.
SPÖ’nün ihtiyatlı yaklaşımı
Koalisyonun üçüncü ortağı SPÖ, başörtüsü yasağına temkinli yaklaştı. Parti adına konuşan Heinrich Himmer, FPÖ’nün “yasak politikasına” karşı çıktı ancak öğretmenler, öğrenciler ve velilerle işbirliği yapılan noktaları övdü. “Uzaklaştırma süreci ve perspektif görüşmeleriyle öğrencileri ciddiye alıyoruz” dedi.
Bu arada hükümetten yalnızca iki bakan tartışmaya bizzat katıldı: Eğitim Bakanı Wiederkehr ve Entegrasyon Bakanı Plakolm.( yenivatan.at)
Kaynak:



