Avusturya Silahlı Kuvvetleri’nde bir ilk olan „Viyana İslam’i mescit“ projesini destekleyen Kılıç’a takdirname

Murat Günes, Viyana, 27 Ocak 2007

23 Ocak 2007’de Café Hawelka’nın 2. katındaki Dorotheergasse 6’da  adresinde saat  bir cıvarlarında olağanüstü bir ziyaret ve hareketlilik gerçekleşti. Bu adres ayrıca Neue Welt Verlag adlı yayınevi, Yeni Vatan Gazetesi,adlı Almanca gazetesi ve kısa adı merkez bürosu.   Viyana Eyaleti Ordusu komutan Mag. Reißner Bgdr. bizzat bu ofise gelip bir Türk kahvesi eşliğinde bu kurumları yöneten yatırımcı bir iş insanı ve yayınevi sahibi, yazar DI Birol Kılıç’a Avusturya Ordusu’nun Viyana’da ilk mescidine sessizce  verdiği maddi ve manevi desteklerden dolayı bir sertifika ve takdir belgesi sunarak içtenlikle teşekkür etti.

Avusturya Silahlı Kuvvetleri, Viyana’da bir ilke imza atarak kendi bünyesinde bir İslami mescit açılmasına öncülük etti. Bu sürece verdiği katkılar nedeniyle DI Birol Kılıç’a takdirname sunuldu.

Tören 23 Ocak 2007 günü, Viyana’nın Dorotheergasse 6 numarasında, Café Hawelka’nın ikinci katında bulunan Neue Welt Verlag , Yeni Vatan Gazetesi,  EINSPRUCH  ve TKG olan  Think Tank’ın  ortak ofislerinde gerçekleşti.

Sertifikada, kısa adı MilKdo Vienna olan Viyana Ordu Komutanlığı (Maria-Theresia-Kışlası) adına, Kılıç’ın “Avusturya Ordusu’nda kurulan ilk İslami mescit projesine üstün katkılarından dolayı” içtenlikle teşekkür edildiği yer aldı.

Viyana Askerî Komutanlığı (MilKdo Wien), Avusturya Federal Ordusu’nun başkent için bölgesel idari birimidir ve Feldmarschall Radetzky Komuta Binası’nda (Panikengasse 2, 1163 Viyana) bulunmaktadır. Görevleri arasında sivil ve askerî iş birliği, bölgesel yönetim, birliklerin destek ve afet görevlerinde sevk ve idaresi ile kamu iletişimi yer almaktadır.

 

Komutandan övgü: “Sessiz ama güçlü bir iş birliği örneği”

Komutan Mag. Reißner Bgdr., teşekkür konuşmasında şu ifadeleri kullandı:“Sayın Kılıç’ın Avusturya Silahlı Kuvvetleri’ndeki ilk İslami mescidin yapımındaki değerli, bütünleştirici ve hedef odaklı, sessiz ama güçlü bilgi ve tecrübesiyle yaptığı iş birliği ve öncü çalışmaları için kendisine Avusturya Ordusu ve Viyana Eyaleti Ordusu adına teşekkür ediyorum. Kendisinin bundan sonraki yaşamında başarılarının ve dostluklarımızın devamını diliyorum. Biliyorum, onun kapısı bize her zaman açık — bizimki de ona.”

 

Kılıç: “Önemli olan iyi niyetin görülmesi”

Yayıncılığın yanı sıra Avusturya Türk Kültür Topluluğu (TKG Think Tank) başkanlığını da yürüten Birol Kılıç, anlamlı ziyaret için komutana teşekkür ederek şöyle konuştu:

“Bugün Viyana Askerî Ordu Komutanımızı evimizde ağırlamak bizim için büyük bir onurdur.”

Kılıç, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

     “Müslüman Türk kökenli Avusturyalılar olarak, laik ve seküler bir cumhuriyet olan, aziz Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti topraklarından geliyoruz. Dostluk getiriyoruz; çalışkanlık, barış ve esenlik getiriyoruz — anne ve babalarımızdan öğrendiğimiz gibi. Birinci Dünya Savaşı’nda Avusturya-Macaristan ordusuyla olan silah kardeşliğimizi biliyoruz.

Avusturya Cumhuriyeti’nin böylesi bir tarihin ardından, sadık vatandaşlar olarak yaşayabileceğimiz, çalışabileceğimiz ve fikirlerimizi barışçıl bir biçimde ifade edebileceğimiz özgür, benim gibi dindar ama aynı zamanda keskin seküler bir temel düzende yaşamak ve çalışmak büyük bir onurdur.

Çoğulcu bir hukuk devleti ve cumhuriyet temelleri üzerine inşa edilmiş Avusturya Cumhuriyeti’nin kıymetini çok iyi biliyoruz. Avusturya Silahlı Kuvvetleri, önümüzdeki 100 yıl içinde Türk kökenli, onurlu ve vatansever Avusturyalılara sahip olacaktır. Farklı inançlara ve kimliklere sahip olmak, Avusturya Cumhuriyeti’ne sadık ve demokrasinin bir parçası vatandaş olmayı asla engellemez.

Zor günler var önümüzde. Önemli olan, Türk ailelerinin bu iyi niyeti görmesi ve takdir etmesidir. Avusturya devletinin, hem siyasetiyle hem bürokrasisiyle, bunu ne kadar çabuk fark edip sahip çıkar ve destek olursa, o kadar iyidir — tavsiye ediyoruz. Avusturya’da birçok hakkımız, hukukumuz, ama aynı zamanda önemli yükümlülüklerimiz ve sorumluluklarımız da var.

Birinci Dünya Savaşı’nda müttefiklerimizle el sıkışan, melek kılığında askerleri hatırlayalım. Çanakkale saldırısından sonra Galiçya’da savaşan dedelerimizi unutmayalım. İşte bu nedenle, Avusturya Silahlı Kuvvetleri’nde desteklememize izin verilen bir mescit inşa edilmesi şaşırtıcı değildir.

Avusturya büyük bir kültür milletidir — bu normaldir. Avusturya bir barış ülkesidir. Bunun böyle kalması için hep dikkatli olmalı, barış ve esenlik için çalışmalıyız.

Tekrar, sayın Viyana Eyaleti Ordu Komutanı Mag. Reißner Bgdr.’in bizi ofisimizde ziyaret ederek onurlandırmasından dolayı içtenlikle teşekkür ederim. Üzerimize aldığımız bu sorumluluk, bize güç ve güven veriyor. „Dosdoğru yoldan“ ayrılmadan, barış , hakikat, hak, hukuk ve daha adaletli bir Avusturya ve  özellikle bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz. Bizler için bu büyük bir görev, aynı zamanda kıymetli ailelerimizden miras aldığımız onurlu bir şereftir.” (yenivatan.at, 27.01. 2007)