Avusturya’da 14 Yaş Altı Kızlar İçin Yeni Başörtüsü Yasağı Yolda

Üçlü koalisyon hükümeti, daha önce duyurduğu gibi, reşit olmayan kız çocukları için okullarda başörtüsü yasağını içeren düzenlemeyi hayata geçirdi. Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm (ÖVP), Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, ilgili yasa tasarısının Çarşamba günü değerlendirmeye alınacağını duyurdu. Benzer bir düzenleme, 2020 yılında Avusturya Anayasa Mahkemesi (VfGH) tarafından iptal edilmişti.

Viyana.Avusturya’da uzun süredir tartışma konusu olan başörtüsü yasağı, bu kez daha kapsamlı ve sert bir düzenlemeyle yeniden gündeme geliyor. Hükümet, 14 yaş altındaki kız çocuklarının başörtüsü takmasını yasaklayan yeni bir yasa tasarısını Çarşamba günü Bakanlar Kurulu’na sunmaya hazırlanıyor. Tasarının yasalaşması halinde, bu yaş grubundaki kızların başörtüsü takması artık yasal olarak engellenecek.

Yasa tasarısına göre, 14 yaşını dolduruncaya kadar kız çocuklarının hem devlet hem de özel okullarda başörtüsü takması yasaklanacak. Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm, düzenlemeyi basın toplantısında şu sözlerle savundu: “Çocuk başörtüsü, kızların görünürlüğünü ve özgürlüğünü kısıtlıyor; bu nedenle açıkça bir baskı sembolüdür.” Tasarı yalnızca başörtüsü yasağıyla sınırlı değil. Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm (ÖVP) tarafından desteklenen düzenleme, okullarda entegrasyonu reddeden velilere yönelik sert yaptırımlar da içeriyor. Buna göre, entegrasyon kurallarına uymayan ailelere 100 Euro’dan başlayıp 1000 Euro’yu aşan para cezaları uygulanabilecek. Özellikle “tekrar eden ihlaller” için daha yüksek cezalar öngörülüyor.

Yeni düzenlemeye göre öğretmenler, sınıflarında yasağa aykırı davranışları tespit ettiklerinde bunu bildirmekle yükümlü olacak. Ardından polis, velilere yönelik idari cezaları uygulamakla sorumlu olacak. Bu sistem, eğitim kurumlarında entegrasyonun denetimini daha sıkı hale getirmeyi amaçlıyor.

Bakan Plakolm, yasa tasarısını savunurken şu ifadeleri kullandı: “Başörtüsü bir baskı sembolüdür. Kız çocukları, kişiliklerinin ve bedenlerinin geliştiği en kritik dönemde başörtüsünün arkasına saklanıyor. Bu tür aşırı eğilimlerin – özellikle çocuklar arasında – okullarımızda yeri yok.”

Tasarı, 9.Eylül.2025, Salı gecesi(dün) geç saatlere kadar süren müzakerelerle son halini aldı. Hükümet kaynakları, tasarının kısa vadede yürürlüğe girmesi için gerekli adımların hızla atılacağını belirtiyor. Ancak yasa, kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde ciddi tartışmalara yol açması bekleniyor.

Bu, başörtüsünü yasaklayan yasal düzenleme için ikinci girişim. Avusturya Anayasa Mahkemesi (VfGH), 2020 yılında, ÖVP-FPÖ koalisyon hükümetinin 2019’da Sebastian Kurz liderliğinde ilkokullarda yürürlüğe koyduğu başörtüsü yasağını iptal etmişti. Mahkeme, düzenlemenin yalnızca Müslüman kızları hedef aldığını ve devletin dini tarafsızlık ilkesine aykırı olduğunu belirterek kararı eleştirmişti.

Avusturya’da Başörtüsü Yasağına Eşlik Eden Önlemler Açıklandı: Hedef Kızların Güçlendirilmesi

Avusturya Anayasa Mahkemesi’nin (VfGH) geçmişteki itirazlarını dikkate almak amacıyla, başörtüsü yasağına eşlik edecek bir dizi destekleyici önlem hayata geçirilecek. Bu önlemler, kız çocuklarının güçlendirilmesini hedeflerken; ebeveynler, öğretmenler, erkek öğrenciler ve İslam İnanç Cemaati’nin sürece aktif biçimde dahil edilmesini öngörüyor.

Özellikle erkek çocuklar ve erkeklerle ilgili farkındalık çalışmaları planlanıyor. Bu çalışmaların amacı, eşitlik ve bireysel özgürlük konularında bilinç oluşturmak.

Hükümet ayrıca Fransa’da 1994 yılında yürürlüğe giren benzer bir yasağa atıfta bulunarak, bu düzenlemenin Müslüman kız çocuklarının eğitim sisteminden uzaklaşmasına yol açmadığını; aksine akademik başarılarını artırdığını ve entegrasyonu teşvik ettiğini belirtti.

NEOS Meclis Grup Başkanı Yannik Shetty, “Anayasa Mahkemesi’nin tüm endişelerini dikkate almaya çalıştık” dedi. Shetty, partisinin 2019’da yasağa karşı oy verdiğini hatırlatarak, “O günden bu yana Avusturya değişti. Başörtüsü artık marjinal bir mesele değil” ifadelerini kullandı. Shetty, başörtüsünün “nötr bir kıyafet değil, erken cinselleştirme ve kız çocuklarının değersizleştirilmesinin bir sembolü” olduğunu savundu.

SPÖ Meclis Grup Başkanı Philipp Kucher ise, tartışmanın kişisel özgürlüklere müdahale anlamı taşıdığını kabul ederek, “Bu tartışmayı hafife almıyoruz. Amacımız, Avusturya’daki tüm çocuklara eşit fırsatlar sunmak” dedi. Kucher, kız çocuklarının başörtüsü takmaları yönünde genellikle babalar, erkek kardeşler ve yaşıtları tarafından baskı gördüğünü vurguladı.Başörtüsü yasağının, okul eğitimi ve özel okul yasalarında yapılacak değişiklikle yasal zemine oturtulması planlanıyor. Tasarının altı haftalık bir değerlendirme sürecinden geçmesi öngörülüyor. Hükümet, düzenlemenin 2026 yaz döneminde yürürlüğe girmesini hedefliyor.

Muhalefet FPÖ’den Başörtüsü Yasağına Sert Çıkış: “14 Yaş Yetmez, Okullardan Tamamen Kaldırılmalı”

PÖ Genel Sekreteri Michael Schnedlitz, hükümetin 14 yaş altı kız çocukları için öngördüğü başörtüsü yasağını yetersiz buldu. Schnedlitz, yasağın tüm okullarda, öğretmenler ve personel dahil olmak üzere kapsamlı biçimde uygulanması gerektiğini savundu.

Avusturya’da hükümetin 14 yaş altı kız çocukları için başörtüsü yasağını içeren yasa tasarısı, siyaset arenasında tartışmaları beraberinde getirdi. FPÖ Genel Sekreteri ve Heimatschutz (Yurt Güvenliği) Sözcüsü Michael Schnedlitz, bugün Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen tasarıyı “yetersiz ve etkisiz” olarak nitelendirdi.

Schnedlitz, başörtüsünün yalnızca küçük bir azınlığı etkilediğini ve çoğunlukla ergenlik döneminden sonra takıldığını belirterek, “Bu yasa sadece ilk adımdır. Asıl ihtiyaç, okullarda genel bir başörtüsü yasağıdır; öğrenciler, öğretmenler ve tüm eğitim personeli dahil” dedi.

FPÖ’lü siyasetçi, başörtüsünü “kadınların baskı altına alınmasının ve siyasi İslam’ın sembolü” olarak tanımlayarak, bu sembollerin Avusturya toplumunda ve özellikle eğitim kurumlarında yeri olmadığını savundu. Schnedlitz, “Bu sadece okullarla sınırlı kalmamalı; tüm alanlarda geçerli olmalı” ifadelerini kullandı.

Açıklamasında daha geniş bir yasa çağrısında bulunan Schnedlitz, “Siyasi İslam’a karşı açık bir yasak getirilmelidir. Bu, radikal ideolojilerin paralel toplumlarda kök salmasını engellemek için şarttır” dedi. Ayrıca, yasa tasarısının temelinde yatan sorunun “iltica kisvesi altında gerçekleşen yasadışı kitlesel göç” olduğunu öne sürerek, “Artık ‘Biz başarırız’ değil, ‘Biz durdururuz’ demeliyiz” şeklinde konuştu.

FPÖ’nün bu çıkışı, başörtüsü yasağının kapsamı ve gerekçeleri üzerine kamuoyunda yeni bir tartışma başlatmış durumda.

Karşıt görüşler

Başörtüsü Açıklamasına Tepki Büyüyor: IGGÖ ve
İslam Federasyon´undan  Milli Görüş Avusturya) Plakolm’a Sert Eleştiriler

Avusturya İslam İnanç Cemaati (IGGÖ) ve İslami Federasyonlar, Kültür Bakanı Claudia Plakolm’un başörtüsünü “aşırılıkçı eğilimlerin sembolü” olarak nitelendirmesine sert tepki gösterdi. Başörtüsü yasağına dair planlar, dini özgürlük ve toplumsal birlik açısından endişe yaratıyor.

Avusturya’da 14 yaş altı kız çocukları için planlanan başörtüsü yasağına ilişkin tartışmalar derinleşiyor. Kültür Bakanı Claudia Plakolm’un Instagram üzerinden yaptığı açıklamada, çocuklarda başörtüsünün “aşırılıkçı eğilimlerin bir ifadesi” olduğunu söylemesi, Müslüman topluluklar tarafından tepkiyle karşılandı.

Avusturya İslam İnanç Cemaati (IGGÖ), bu açıklamaya karşı “derin rahatsızlık” duyduklarını belirtti. IGGÖ Başkanı Ümit Vural, pazartesi günü yayımladığı açıklamada, “Başörtüsünü, Avusturya’da yasal olarak tanınan bir dini topluluğun ibadet pratiği olarak görmek yerine aşırılıkçılıkla ilişkilendirmek, hem genç Müslüman kadınları hem de din özgürlüğüne güvenen tüm vatandaşları tedirgin ediyor” dedi.

IGGÖ ayrıca, çocuk haklarının genellemeci yasalarla araçsallaştırılmaması gerektiğini vurguladı. Vural, “Çocukların iyiliği, temel haklara karşı kullanılmamalıdır. Kız çocuklarına dini öz-yeterlilik hakkını toptan reddetmek, çocuk koruma anlayışının özüne aykırıdır” ifadelerini kullandı.

Plakolm, yasa tasarısının çocukları korumaya yönelik olduğunu savunarak, “14 yaş altı kızların baskı altında kalmaması gerekir. Bu yaşa kadar dinî olgunluk oluşmaz, 14’ten sonra herkes kendi kararını verebilir” dedi. Tasarının sonbaharda Bakanlar Kurulu gündemine alınması ve 2026 yaz döneminde yürürlüğe girmesi planlanıyor.

IGGÖ, Bakan Plakolm’u Müslüman eğitimciler, ebeveynler ve gençlerle özel bir görüşmeye davet etti. Açıklamada, “Eğer sözleri yanlış anlaşılmışsa, kamuoyuna açık bir düzeltme yapılması, toplumsal saygı açısından elzemdir” denildi.

Tepki yalnızca IGGÖ ile sınırlı kalmadı. Avusturya İslami Federasyonlar Çatı Kuruluşu (Milli Görüş Avusturya), başörtüsü yasağı planlarını “popülist yasak siyaseti” olarak nitelendirdi. Salı günü yayımlanan açıklamada, “Kızların ve kadınların eşitliği yasaklarla değil, destekleyici politikalarla sağlanır” denildi.

İslami Federasyonlar Çatı Kuruluşu (Milli Görüş Avusturya), Müslüman kadınların Avusturya’da günlük yaşamda karşılaştığı İslam karşıtı ırkçılığa dikkat çekerek, “Gerçek sorun, artan antimuslim ırkçılıktır. Müslümanlar bu ayrımcılığa karşı korunmalıdır” ifadelerini kullandı. Açıklamanın sonunda, “Tam da bu tür siyasi söylemler, toplumsal birlikteliğe zarar veriyor. Önyargıları körüklüyor, ırkçı anlatıları normalleştiriyor” denilerek, Bakan Plakolm’dan kamuoyuna açık bir özür talep edildi.

Anayasa hukuku uzmanı Heinz Mayer, başörtüsü yasağının anayasa ile uyumlu biçimde uygulanmasının zor olduğunu belirtti. Bir basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, “Anayasa Mahkemesi (VfGH) 2020 yılında bu konuda çok net sınırlar koydu” dedi.

Mayer, yasağın baskıyı uygulayanlara değil, doğrudan kız çocuklarına yönelmesini eleştirerek, “Mahkeme çok doğru bir şekilde sordu: Neden baskıyı uygulayanlara değil de kızlara müdahale ediliyor?” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, velilere uygulanması planlanan 1000 Euro’luk para cezalarının da iyi bir fikir olmadığını belirten Mayer, “Başörtüsü bir semboldür, ama bu yasak sorunun kaynağını hedef almıyor” diyerek düzenlemenin etkisiz kalabileceğine dikkat çekti.

Avusturya Anayasa Avusturya benzer bir düzenlemeyi 11 Aralık 2020 tarihli kararıyla iptal etmişti

Ancak bu yeni girişim, geçmişte yaşanan hukuki süreci yeniden gündeme getiriyor. Zira Avusturya Anayasa Mahkemesi, 2019 yılında ilkokullarda başörtüsü yasağı getiren benzer bir düzenlemeyi 11 Aralık 2020 tarihli kararıyla iptal etmişti . Mahkeme, söz konusu yasağın yalnızca Müslüman kız çocuklarını hedef aldığına ve bu durumun eğitim sisteminde ayrımcılığa yol açtığına hükmetmişti. Mahkeme Başkanı Christoph Grabenwarter, yasağın din özgürlüğü ve eşitlik ilkelerini ihlal ettiğini belirterek, “Bu tür bir yasak, Müslüman öğrencilerin toplumda damgalanmasına ve eğitim haklarının sınırlanmasına neden olur” demişti

Anayasa Mahkemesi ayrıca, okul sisteminin farklı din gruplarına eşit mesafede durması gerektiğini vurgulamış ve yasağın yalnızca Müslümanlara ait bir dini kıyafeti hedef almasının anayasanın tarafsızlık ilkesine aykırı olduğunu ifade etmişti.

Bu geçmiş karar, yeni düzenlemenin hukuki çerçevesi hakkında ciddi soru işaretleri doğuruyor. Hükümet kaynakları, bu kez daha sağlam hukuki temellere dayanan bir metinle ilerlemeye çalıştıklarını belirtse de, kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde tartışmaların yeniden alevlenmesi bekleniyor.

Yeni yasa tasarısı, hem entegrasyon politikaları hem de dini özgürlükler açısından Avusturya’da yeni bir dönemin habercisi olabilir. Ancak geçmişteki iptal kararı göz önüne alındığında, bu sürecin yargı denetimine takılma ihtimali güçlü görünüyor.

Kullanılan Kaynaklar ve Referanslar:

  Verfassungsgerichtshof Österreich – Pressemitteilung zum Erkenntnis G 195/2019 (11.12.2020)  

https://www.vfgh.gv.at/medien/Kopftuchverbot_fuer_Volksschuelerinnen_verfassungswidrig.de.php

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner