Avusturya´da eğitimin içinde bulunduğu kötü durum 548 sayfada

VİYANA. Beklendiği üzere, 2024 Milli Eğitim Raporu (NBB) eğitim sektöründeki çok sayıda eksikliğin altını çiziyor. Kapsamlı analiz, eğitim ortamı için geniş kapsamlı sonuçları olması gereken eksiklikleri ve sorun alanlarını tanımlamaktadır. Fırsat eşitliğinden yapay zeka gibi yenilikçi yaklaşımlara kadar yapılacaklar listesi oldukça uzun.

Rapor 2009 yılından bu yana her üç yılda bir yayınlanıyor ve Eğitim Bakanlığı yasal olarak Aralık ayında tamamen bilimsel bir rapor yayınlamakla yükümlü. Rapor aslında 23 Aralık’ta internette yayınlandı. En azından artık ÖVP, SPÖ ve Neos ‚un koalisyon müzakerecilerinin de erişimine açık.

Analiz toplam 584 sayfalık üç büyük bölümden oluşuyor. İlk bölüm eğitimin kontrolüne, ikincisi eğitim göstergelerine ve üçüncüsü de (seçici olarak) seçilmiş kalkınma alanlarına atıfta bulunuyor. Şimdiye kadar fark edilenler:

Okullar için kalite çerçevesi

İddialı, ancak henüz tam olarak yerleşmiş değil: Okullar için Kalite Çerçevesi, okul kalitesinin sağlanması ve daha da geliştirilmesi için merkezi bir yapı taşı olarak Ocak 2021’de tanıtıldı. Bununla birlikte, uygulama geride kalmaktadır. NBB, standartların birçok yerde farklı yorumlanmasını eleştirmektedir. Örneğin dijitalleşmenin gereklilikleri gibi gerekli düzenli uyarlamalar 2026 yılına kadar gündemde değildir. Bu da okulların (hala) net bir rehberlikten yoksun olduğu anlamına gelmektedir.

BILIS kullanarak eğitim izleme
Kimsenin kullanmadığı veriler: Bir diğer iddialı proje ise merkezi veri sistemi BİLSİS kullanılarak eğitimin izlenmesidir. Amaç, okulların ve idarenin veriye dayalı kararlar almasını sağlamaktır. Ancak raporda farklı bir tablo çizilmektedir: Parçalı bir veri ortamı (“son derece farklı eğitim veri ortamı”) ve gösterge tablolarının nasıl kullanılacağına ilişkin eğitim eksikliği uygulamayı engellemektedir.

Veri tabanı şüpheciliğe ve aşırı taleplere neden olmaktadır. Bunlar mevcuttur ancak bunlardan dersler ve sonuçlar çıkarmak yerine neredeyse her şey aynı kalmaktadır. Okullar ve yönetim, daha fazla şeffaflık ve eğitim gerektiren karmaşık süreçlerle karşı karşıyadır. Eğitim yönetiminin dijitalleşmesi en azından gelecek için umut vermelidir. Sonuçta, ilk ilerleme görünür olmalıdır. Raporda şu ifadeler yer alıyor: “Uzun vadeli hedef, Avusturya okullarında profesyonel bir değerlendirme ve geri bildirim kültürü oluşturmaktır.”
Fırsat eşitliğinin iyileştirilmesi

Avusturya’da sosyal geçmiş, eğitim başarısının belirlenmesinde hala belirleyici bir rol oynamaktadır. Rapor, dezavantajlı gruplara yönelik destek eksikliğini eleştirmektedir. Göçmen kökenli ya da özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler bu durumdan özellikle etkilenmektedir.

Kentsel bölgelerin göç nedeniyle çok daha fazla kaynağa ihtiyaç duyduğu açık olmasına rağmen, finansman ve insan kaynaklarının tüm okullar arasında eşit olarak paylaştırılması nedeniyle bölgesel farklılıklar durumu daha da kötüleştirmektedir.

Öğretmen açığıyla mücadele için kariyer değiştirenler
Öğretmen açığı, kariyer değiştirenlerin öğretmenlik mesleğini giderek daha fazla benimsemesine yol açmıştır; yeni öğretmenlerin yaklaşık yüzde 10’u bu mesleği yapmaktadır. Ancak rapor, eğitimde standart eksikliği, yüksek okulu bırakma oranları, günlük okul hayatındaki aşırı talepler gibi zayıflıkların da altını çiziyor. Destek olmadığı takdirde bu programlar, çözdüklerinden daha fazla sorun yaratma tehdidi taşıyor.
Yapay zekadan yararlanma

Kullanılmayan potansiyel: Yapay zeka, eğitim sektörü de dahil olmak üzere dünya çapında önemli bir teknoloji olarak görülüyor. Ancak Avusturya’da, öğrenciler uzun zamandır ChatGPT, Google’ın Gemini’si ve diğer yapay zeka dil modelleri gibi yapay zeka programlarını kapsamlı bir şekilde kullanıyor olsalar da, bu küçük bir mesele olarak kalmaya devam ediyor. Bu da şu anda en hızlı gelişen teknoloji olan yapay zekanın, en hantal ve reformlara en dirençli sistem olan Avusturya’nın eğitim sistemiyle karşı karşıya geldiği anlamına geliyor.

Kurier´in  verdiği habere göre aslında, öğretmenler kendilerini yetersiz eğitilmiş hissediyor, veri koruma sorunları çözülmemiş durumda ve öğretim için katma değer genellikle belirsiz. Avusturya bu konuda geride kalma tehlikesiyle karşı karşıya.

Okul gelişimi için çözümler
Ne yapılması gerekiyor? Rapor olası çözümleri formüle etmektedir: öğretmenler için daha fazla destek, sonradan gelenlerin daha iyi entegrasyonu, dezavantajlı öğrenciler için hedefli destek ve veriye dayalı kararlara daha güçlü bir odaklanma. Ancak böyle bir uygulama zaman ve kaynak gerektiriyor. Asıl soru şu: Avusturya bu zamana sahip mi? Yoksa eğitim sektöründeki ihtiyacın daha da mı artması gerekiyor? Aralık ayının başında yapılan ve 65 yaşına kadar olan vatandaşların %29’unun anlayarak okuyamadığını ortaya koyan eğitim araştırmasının uyandırma çağrısı açık olmalıdır. Üç partili koalisyonun ne yapacağını zaman gösterecek.