Barış Terkoğlu’na gözaltı: Gazetecilik faaliyeti mi, yargı baskısı mı

Gazeteci Barış Terkoğlu, Onlar TV’de yayımlanan bir haber videosu ve köşe yazısında kullandığı ifadeler gerekçe gösterilerek “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla gözaltına alındı. Savcılığın daha sonra doğruladığı bilgiler nedeniyle yapılan gözaltı, basın özgürlüğü ve TCK 217/a maddesinin sınırları tartışmasını yeniden alevlendirdi. Çok sayıda gazeteci, siyasetçi ve aydın Terkoğlu’na açık destek verdi.

İSTANBUL, 25.12.2025- Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından gazeteci Barış Terkoğlu, YouTube’da Onlar TV kanalında yayımlanan bir haber videosu ve aynı içerikteki köşe yazısı gerekçe gösterilerek İstanbul’da jandarma ekiplerince gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terkoğlu hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 217/a maddesi kapsamında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma başlatıldığını, talimat doğrultusunda İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltı işlemi yapıldığını açıkladı.

Avukatı Enes Ermaner, Terkoğlu’nun ifade vermek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne götürüldüğünü duyurdu. Terkoğlu, ifade işlemlerinin ardından yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildiğini duyurdu. Terkoğlu adliye kontrolu ve  ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Yayın gerekçe gösterildi

Gözaltı kararının gerekçesi olarak, Terkoğlu’nun Onlar TV’de yayımlanan programında Türkiye’de uyuşturucu kullanımı, uyuşturucu trafiği ve bu alandaki operasyonlara ilişkin yaptığı değerlendirmeler gösterildi. Terkoğlu yayında, son dönemde art arda gelen operasyonlara dikkat çekerek, “Her sabah dalga dalga gerçekleşen gözaltılar, ifadeler ve açıklamalar kamuoyunun gündemini belirliyor. Herkesin merak ettiği soru şu: Neden bu operasyonlar sadece kullanıcılarla sınırlı kalıyor ve organizasyonun tepesine gidilmiyor?” ifadelerini kullandı.

Bu soruyu İçişleri Bakanlığı kaynaklarına yönelttiğini aktaran Terkoğlu, “Aslında gidiliyor ama medya ve kamuoyu bunu yeterince konuşmuyor” yanıtını aldığını söyledi.

Programda paylaşılan bilgilere göre, Türkiye genelinde son iki yılda toplam 51 ton uyuşturucu madde yakalandı. Bunun 23 tonu geçen yıl, 28 tonu ise bu yıl ele geçirildi. Yakalanan uyuşturucunun yaklaşık yüzde 49’unun İstanbul Emniyeti tarafından ele geçirildiği, beş ülkenin polis teşkilatının ortak operasyonlar yürüttüğü ve Güney Amerika bağlantılı, Avrupa’ya uzanan uyuşturucu ağlarına yönelik önemli yakalamalar yapıldığı belirtildi.

“Kütüphane” iddiası

Terkoğlu’nun gözaltına alınmasına neden olan bölüm ise programın sonunda paylaştığı özel haber oldu. Kamuoyunda “Kütüphane” olarak bilinen ve İstanbul Etiler’de faaliyet gösteren özel bir eğlence mekanına ilişkin iddiaları gündeme getiren Terkoğlu, buranın sadece özel kişilerin alındığı, gizli eğlencenin olduğu bir mekan olduğunu söyledi.

Terkoğlu, polis ekiplerinin söz konusu mekana yaptığı bir uyuşturucu baskını sırasında, savcı olduğunu belirten bir kişinin aranmayı reddettiğini, kimliğini gösterdiğini ve durumun operasyonu yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki savcıya bildirildiğini aktardı. Terkoğlu’na göre, “mekanda bir savcı olduğu” bilgisinin iletilmesi üzerine polis ekipleri arama yapamadan mekandan ayrılmak zorunda kaldı.

Daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili yaptığı açıklamada, söz konusu iddiaların incelendiğini ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) bildirim yapıldığını duyurdu.

Barış Terkoğlu´nun ilk ifadeesi : „Gazetecilik yaptım, kamuoyunu yanıltmadım“

2008 yılından bu yana gazetecilik yaptığını belirten Barış Terkoğlu, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında verdiği ifadede, 24 Aralık 2025 tarihinde sosyal medya platformları X (Twitter) ve YouTube üzerinden paylaştığı videonun kendisine ait olduğunu söyledi. Terkoğlu, “polis uyuşturucu aramaya girdi, içeride savcıyla karşılaştı” başlığını taşıyan ve kendi anlatımını içeren videoyu bizzat kendisinin paylaştığını ifade etti.

Videoda aktardığı bilgilerin hangi kaynaklara dayandığına ilişkin soruya ise açık bir yanıt vermeyen Terkoğlu, bu tutumunun anayasal güvenceler ve Basın Kanunu’ndan kaynaklandığını vurguladı. Terkoğlu, “Bir gazetecinin bilgi kaynaklarını açıklamaya zorlanması, gazetecilik faaliyetinin fiilen sona ermesi anlamına gelir” diyerek, kaynak gizliliğinin mesleğin temel dayanaklarından biri olduğuna dikkat çekti.

Paylaşımın ardından aynı olaya ilişkin başka haberlerin de yayımlandığını belirten Terkoğlu, bu yayınları sosyal medya üzerinden takip ettiğini ve söz konusu haberlerle kendi paylaşımı arasında herhangi bir çelişki bulunmadığını kaydetti. Aksine, bazı haberlerin kendi videosunda aktardıklarından daha ayrıntılı bilgiler içerdiğini gördüğünü dile getirdi.

Terkoğlu, avukatları aracılığıyla dosyaya sunacağını belirttiği bir başka paylaşımda ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bir gazeteciye konuya ilişkin açıklama yaptığını hatırlattı. Bu açıklamada, yapılan haberin doğrulandığını ve meselenin Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na bildirildiğinin ifade edildiğini aktaran Terkoğlu, savcılığın kamuoyuna sunduğu bilgilerin kendi paylaştıklarından daha kapsamlı olduğunu belirtti.

Gazeteci Terkoğlu, söz konusu videoyu paylaştıktan sonra sosyal medyada yayımlanan diğer haberleri incelediğini, bu içeriklerin de kendi haberinin doğruluğunu teyit ettiğini söyledi. Bunun üzerine yeniden bir paylaşım yaptığını belirten Terkoğlu, bu paylaşımın da dosya kapsamına alınabileceğini ifade etti.

İfadesinin sonunda Terkoğlu, kendisine isnat edilen paylaşımlarda kamuoyunu yanıltıcı herhangi bir unsur bulunmadığını düşündüğünü vurgulayarak, yaptığı haberin gazetecilik faaliyeti kapsamında doğru ve meşru olduğunu savundu.

Gazeteciler ve siyasetçilerden tepkiler

Barış Terkoğlu’nun gözaltına alınması, gazeteciler ve siyasetçilerden art arda tepkilere yol açtı. Gözaltı haberini duyuran gazeteci Barış Pehlivan, “Yazıklar olsun! Dostum, gazeteci Barış Terkoğlu gözaltına alındı. Kirli kamu görevlilerini gözaltına almak yerine, onları deşifre eden ve temiz bir toplum için çalışan gazetecileri susturmak istiyorlar. Bunu da başsavcılık, bizzat kendi doğruladığı bir haber üzerinden yapıyor. Barış’ın bir elini kesin; diğer eliyle, sesiyle, fikriyle gerçeği yine anlatır” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Timur Soykan, “Barış Terkoğlu doğru haber yaptığı için gözaltına alındı. Haberin doğru olduğu, mekandaki bir savcının polislere kimliğini gösterdiği ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun inceleme başlattığı doğrulandı” dedi.

Gazeteci Barış Pehlivan, “Yazıklar olsun! Dostum, gazeteci Barış Terkoğlu gözaltına alındı. Gerekçe, dün akşam Onlar’da yayınlanan haber videosu. Kirli kamu görevlilerini gözaltına almak ve soruşturmak yerine, onları deşifre eden ve temiz bir toplum için çalışan gazetecileri susturmak istiyorlar. Bunu da başsavcılık, bizzat kendi doğruladığı bir haber üzerinden yapıyor. Barış’ın bir elini kesin; diğer eliyle, sesiyle, bakışıyla, fikriyle gerçeği yine anlatır, anlatacak.”

Halktv.com.tr yazarı Ayşenur Arslan, “Yeni yıla girerken iktidar 2026’dan ne beklememiz gerektiğini gösterdi. Barış Terkoğlu belgelenmiş haberi nedeniyle gözaltına alındı” değerlendirmesinde bulundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “Gazeteci Barış Terkoğlu, Onlar’da yayımlanan bir haber videosu nedeniyle gözaltına alındı. Suçluların peşine düşmek yerine, halka gerçekleri duyuran gazeteciler hedef alınıyor. Bu, basın özgürlüğüne açık bir müdahaledir” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Gerçeğin ışığından korkanlar, çareyi yine karanlıkta arıyor. Gazeteci Barış Terkoğlu sadece doğru haber yaptığı için gözaltına alındı. Gazeteciliği suç sayanlara karşı Terkoğlu’nun yanındayız” ifadelerini kullandı.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise, “Memleketin başına baronları, mafyaları, çeteleri bela eden bu iktidarın şimdi temizlik yaptığına inanacak değiliz. Niyetlerinde samimi olsalar, bürokrasideki çürümeyi ortaya koyan Terkoğlu’na plaket verirlerdi; onun yerine gözaltına aldılar. Gazeteci Barış Terkoğlu derhal serbest bırakılmalıdır” açıklamasını yaptı.

CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, “Barış Terkoğlu gazetecilik yaptığı için gözaltında. Gazetecilik suç değildir” dedi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Haber yapan gazeteciler gözaltına alınıyorsa ortada adalet değil, korku rejimi vardır. Barış Terkoğlu derhal serbest bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı.

CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, “Gerçeği yazan gazetecileri susturamazsınız. Barış Terkoğlu’nu gözaltına almak kirli düzenin panik halidir” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Gerçeği yazan gazetecileri susturamazsınız. Susmayacağız” mesajını paylaştı.

Gazeteci Sedef Kabaş, “Basın özgürlüğü bir gazetecinin değil, toplumun özgürlüğüdür. Bir gazeteci gözaltına alınıyorsa aslında halk susturuluyordur” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Bahadır Özgür, “Bu operasyonlarda kimlere dokunulmayacağının bundan daha açık bir ispatı olabilir mi? Barış’ı derhal serbest bırakın” dedi.

Gazeteci Mustafa Kemal Erdemol, “Suçluyu değil, suçluyu teşhir edeni içeri almak akıl dışıdır. Elbette Barış’ın yanındayım” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Hilmi Hacaloğlu, “Barış Terkoğlu’nun yaptığı haber bugün yapılan açıklamayla teyit edildi. Barış’ın yanındayız” dedi.

Belgeselci Nebil Özgentürk, “Gazetecilik susturulamaz. Barış Terkoğlu gazetecilik yolcusudur” açıklamasını yaptı.

Gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu ise, “Savcılık haberin doğruluğunu teyit etmesine rağmen gözaltı yapıldı. Türkiye’de gazeteciler üzerinden topluma gözdağı veriliyor. Alışmayın, normalleştirmeyin” dedi.

Hukuki değerlendirme

Barış Terkoğlu’nun gözaltına alınması, özellikle TCK 217/a maddesinin gazetecilik faaliyetlerine uygulanması açısından ciddi hukuki tartışmaları beraberinde getirdi. Hukukçulara göre, kamuoyunu ilgilendiren, doğruluğu sonradan savcılık tarafından da teyit edilen bilgilerin paylaşılması, Anayasa’nın 28. maddesiyle güvence altına alınan basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeli.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarında da gazetecilerin, kamu yararı bulunan konularda sert, rahatsız edici veya iktidarı zor durumda bırakan haberler yapmasının demokratik toplumun gereği olduğu vurgulanıyor. Bu çerçevede, Terkoğlu’nun gözaltına alınmasının “ölçülülük”, “zorunluluk” ve “orantılılık” ilkeleriyle bağdaşmadığı görüşü öne çıkıyor.

Barış Terkoğlu’nun gözaltı süreci, Türkiye’de gazeteciliğin sınırları, yargının basın üzerindeki etkisi ve ifade özgürlüğünün geleceği açısından kritik bir örnek olarak değerlendiriliyor.

Relevante Artikel

Back to top button