
Başbakan, Dışişleri Bakanı Reisinger’in İsrail’e yazdığı mektuba sahip çıktı
Avusturya Başbakanı ve Federal Şansölye Stockl, Gazze Şeridi'ndeki insani durumun bu yaptığı basın açıklamasında “kabul edilemez” olduğunu söyledi. ÖVP, SPÖ ve NEO koalisyon hükümeti içinde bu konuda herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığını belirtti.
VİYANA. Son günlerde Avusturya’da Dışişleri NEOS’tan Bakanı Meinl Reisinger’in Orta Doğu politikasında tek başına hareket ettiği yönündeki söylentilerin ardından, ÖVP, SPÖ ve NEOS hükümetinin üst düzey yetkilileri Çarşamba günü bakanlar kurulu toplantısı öncesi Avusturya Başbakanı Stockl (ÖVP) şu açıklamayı yaptı: “Anlaşmaya vardık. Bu koalisyonda çatlaklar aranmasına büyük anlayışla yaklaşıyorum, ancak çatlak yok.”
Ne olmuştu?
Neos lideri ve Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger, hafta başında Londra´da Avrupalı meslektaşlarıyla birlikte İsrail’i Gazze’de insani hukuk kurallarına uymaya çağıran bir mektup imzalamıştı. Ancak Stocker, bazı medya organlarının bildirdiğinin aksine bunun herhangi bir rahatsızlığa yol açmadığını garanti etti: “Bu mektup Avusturya’nın tutumunu yinelemektedir ve bu nedenle bu tutumda herhangi bir değişiklik anlamına gelmez.”
Dışişleri Bakanı Meinl-Reisinger’in Gazze savaşının sona ermesi için bir mektup imzalamış olması, Avusturya’nın Orta Doğu politikasında herhangi bir değişiklik anlamına gelmez, diye vurguluyorlar Şansölye Stocker, Şansölye Yardımcısı Babler ve Bakan Wiederkehr.
Daha fazlasını söyleyemediler, çünkü gazetecilerin çoğunun gelme ve soru sorma nedeni olan konu şuydu: Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger’in (Neos) 29 AB ülkesinin Gazze savaşının sona erdirilmesi için imzaladığı bildiriyi imzalamasıyla Avusturya, bazı uzmanların vurguladığı gibi, İsrail ve Hamas’a karşı bugüne kadarki tutumundan uzaklaştı mı?
Başbakan Stocker bu soruya şöyle yanıt verdi: “Bu mektup Avusturya’nın tutumunu yinelemektedir ve bu nedenle tutumumuzda bir değişiklik yoktur.” Stocker barışın sağlanabilmesi için “Hamas’ın çatışmaları durdurması ve rehineleri serbest bırakması” gerektiğini belirterek Avusturya “yaptırımlara değil, diyaloğa” devam edeceğini vurguladı. Bu tutumun Meinl-Reisinger ile mutabık kalındığını belirtti. Stocker, “Burada yorumlanan uyuşmazlıklar elbette yoktur” diye vurguladı. “Koalisyonda bir çatlak bulmaya çalışmak” anlaşılabilir olsa da, “böyle bir çatlak yoktur” dedi.
Babler ve Wiederkehr de buna katıldılar. SPÖ lideri, Hamas’ın terörünü kararlılık ve netlikle kınadıkları gibi, Filistinli sivillerin insani yardıma erişimini talep ettiklerini, bunun federal hükümetin ortak çizgisi olduğunu söyledi. Babler, “Bu çağrılar duyulmazsa, sonuçları düşünmek gerekecek” diye devam etti. Ancak, bunların ne olabileceği sorulduğunda, daha fazla ayrıntıya girmek istemedi.
Wiederkehr de “biz elbette İsrail’in dostuyuz” diye vurguladı. Aynı zamanda bölgede barış için çaba gösterildiğini, bunun hükümetin politikası olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanı Meinl-Reisinger ise şu anda Washington’a gidiyor ve Perşembe günü ABD’li mevkidaşı Marco Rubio ile bir araya gelecek.
“Dayanılmaz”
Avusturya Dış İşleri Bakanı Meinl-Reisinger, Haziran 2025 sonunda İsrail’i ziyaretinde Gazze Şeridi’ndeki insani durumu ‘dayanılmaz’ olarak nitelendirmişti. Tartışmalı İsrail hükümetine yakın “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nın “güvenilir bir ortak” olmadığını eleştirmişti. O zamandan bu yana durum daha da kötüleşti. Ortak İmzalanan Avrupa Dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada şu eleştirileri dile getirdiler: “İsrail hükümetinin yardım malzemelerinin dağıtımına ilişkin modeli tehlikelidir, istikrarsızlığı körüklemekte ve Gazze Şeridi’ndeki insanları insanlık onurundan mahrum bırakmaktadır.” Avusturya Dışişleri Bakanı, X platformunda yaptığı açıklamada şunları yazdı: “Uluslararası insani hukukun sınırsız bir şekilde uygulanması ve uluslararası yardım kuruluşlarına sınırsız insani erişim sağlanması gerekmektedir.”
İsrail uluslararası insani hukuku ihlal ediyor
İsrail’in uluslararası insani hukuku ihlal edip etmediği sorusuna Meinl-Reisinger net bir “hayır” cevabı veriyor. AB içinde bu konunun incelendiğini ve İsrail’in uluslararası hukuku, özellikle insani yardım ve tıbbi bakım hizmetlerine erişim konusunda ihlal ettiği endişesini paylaştıklarını belirtiyor. İsrail’e, bir dost olarak bunun kabul edilemez olduğunu ve iyileştirilmesi gerektiğini söylemek için gittiğini belirtti. İyileştirme çabaları görülse de, mevcut yardım sistemi istenen düzeyde değil.
Soykırım terimine dikkat
Dün akşam ORF’de ünlü TV haberci Wolf ile Avusturya Dış İşleri Bakanı röportajda, birçok politikacı ve yardım kuruluşunun İsrail’i Gazze’de soykırım yapmakla suçladığını belirtti ve Meinl-Reisinger’e Gazze’de olanların soykırım olup olmadığını düşündüğünü sordu. Dışişleri Bakanı, bu terime çok dikkatli olunması ve hafife alınmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Bu terimin “aşırı kullanıldığı” hissine kapıldığını belirtti. Bu sorunun uluslararası mahkemelerin ilgilendiği bir konu olduğunu söyledi.
Ancak Gazze Şeridi’ndeki insani durumun endişe verici olduğu da bir gerçek, bu nedenle acil ateşkes çağrısını yineledi. Ancak bunun ardından Filistinliler için bir gelecek ve perspektif sağlayacak siyasi ve müzakereye dayalı bir süreç başlaması gerektiğini belirtti. İsrail hükümeti içinde büyük endişe yaratan ve kendisinin kesinlikle paylaşmadığı açıklamalar olduğunu söyledi. Ancak AB ile İsrail arasındaki ortaklık anlaşmasının feshine kesinlikle karşı olduğunu belirtti. Diplomasinin devreye girmesini ve farklı durumlar için uygun önlemlerin alınmasını istedi.
“İyi bir uyum”
Avusturya Dışişleri Bakanı Meinl Reissinger yerine konuşan Eğitim Bakanı Christoph Wiederkehr (Neos) şunları söyledi: “Hükümet içinde iyi bir uyum bizim için çok önemli.”
Almanya, İsrail’e karşı tarihi sorumluluğunu gerekçe göstererek belgeyi imzalamadı. Avusturya´da Yahudi Toplumu dini ve resmi olarak temsil eden İsrail Yahudi Cemaati ve eski Avusturya Parlamentosu Ulusal Konsey Başkanı Wolfgang Sobotka (ÖVP) Avusturya Dış İşleri Bakanı Meinl Ressinger’in İsrail Gazze siyasetini eleştiren mektuba imza atmasını eleştirdi.
Hamas desteği bir yanlış anlama
“ Eski Avusturya Parlamentosu Ulusal Konsey Başkanı Sobotka (ÖVP) gibi, uluslararası hukuka uyulması çağrısını terör örgütü Hamas’a destek olarak anlayanlar mektubu yanlış anlıyor“ diyen Başbakan Stocker(ÖVP). Gazze Şeridi’ndeki insani durum “kabul edilemez”, ancak İsrail’e yönelik yaptırımlar sorulduğunda Şansölye, “Burada da diyalog ve görüşmeye önem veriyoruz, yaptırımlara değil” dedi.
Başbakan Yardımcısı Andreas Babler (SPÖ) de “açık bir dil bulmanın” gerekliliğini vurguladı. Gazze’deki yetersiz insani yardım nedeniyle, “İsrail’in buradaki rolünü çok eleştirel bir şekilde değerlendirmek” istediğini belirtti. Babler, çağrılar duyulmazsa “sonuçlar”ın da tartışılması gerektiğini söyledikten sonra, . „Ancak bu konuda Dışişleri Bakanı’nın kararını beklemek istediğini belirtti. Sonuçta Avusturya hükümetininin izlemesi gereken bir politika var.“ dedi.



