Başkan Ludwig ve 2028 Avusturya Cumhurbaşkanlığı: “Bakalım…(Schauen wir mal)”
27 Nisan tarihinde yeniden Viyana’da belediye başkanı seçilen Michael Ludwig, Avusturya’nın en prestijli basın yayın derneği olan Viyana merkezli Yabancı Basın Mensupları Birliği (Foreign Press Association in Vienna) üyelerini geçtiğimiz Salı (17.06.) günü, kabul ederek soru ve cevaplara muhatap olurken, oldukça rahatlığı dikkat çekti.
Birol Kılıç, Viyana’dan gözlem ve analizler, 18.06.2025
27 Nisan tarihinde yeniden Viyana’da belediye başkanı seçilen Michael Ludwig, Avusturya’nın en prestijli basın yayın derneği olan Viyana merkezli Yabancı Basın Mensupları Birliği
(Foreign Press Association in Vienna) üyelerini geçtiğimiz Salı (17.06.) günü, kabul ederek soru ve cevaplara muhatap olurken, oldukça rahatlığı dikkat çekti. Ludwig sanki son, zorlu ve meşakkatli bir Viyana seçiminin rehaveti içinde gemiyi düzgün bir şekilde en geç 2030, ama belki de daha önce 2028’de teslim edeceğim rahatlığı içindeydi. Otuz beş yıldır Viyana’da siyaseti, ekonomi ve kültür dünyasını yakından takip eden bir kalem olarak, insan gözlem ve analiz yaparken biraz tecrübe sahibi oluyor.

Dönem farklı ve zor bir dönem
SPÖ Viyana lideri olan Michael Ludwig, son seçimlerde partisiyle birlikte tüm şehri kaplayan tam boy “Güven vererek yol açan yürüyen lider” resimleriyle hafif bir düşüşle yüzde 39,38 (268.514 seçmen) alarak, 100 kişilik Viyana Meclis üyesinden 43 üyesini çıkardı. En az 51 Meclis Üyesiyle tek başına iktidar olabilen Viyana Meclisi’de NEOS, SPÖ ile şu ana iktidarı kurmuş durumda. Bu hafif düşüş SPÖ’yü rahatsız etmedi. Çünkü daha kötü bir sonuç gelebilirdi; yüzde 30’lar gibi. Dönem farklı ve zor bir dönem… Bunun en iyi bilen Viyana SPÖ’nün 27 Nisan seçimlerini yöneten partilinin genel müdürü Barbara Novak, az sayıda açılmış ilk seçim sonuçlarını açıkladığında, Der Standard muhabirinin de olduğu bir ortamda partisinin yüzde 35 çıkması karşısında sevinmişti. Der Standard muhabiri bile şaşırdığını yazmıştı. Çünkü daha kötüsü gelebilirdi. Tecrübeli isim Novak bunu biliyordu.
Uslanmış FPÖ ?
SPÖ’nün karşısında akıllanmış, hatta Türkiye göçmeni seçmenlerin gözlerini dikmiş ve onlara olumlu mesajlar veren popülist sağcı FPÖ Viyana partisi vardı. 2020 seçimlerinde FPÖ, resmen Türkiye göçmenlerine saldırı üzerine seçimi kurmuştu. Dönem değişmişti. Ludwig konuşmasında bir bölümünde bunu dile getirirken FPÖ’yü sert bir şekilde eleştirerek,“ 2020 seçimlerinde Viyana’da yaşayan Türk topluma ayrımcı, ırkçı ve çirkin bir şekilde arsızca saldıran FPÖ gördüğünüz gibi oyların değerini ve Türkiye göçmeni uyumlu insanların Viyana toplumuna katkılarını gördükten sonra bu çirkinliği bıraktı.“ dedi.
FPÖ, 27 Nisan Viyana seçimlerinde yüzde 20,35 (138.761 seçmen) alarak, 22 Meclis üyesi ile Viyana Meclisi’nde seçmen sayısını üç kat artırırken, KPÖ ise yüzde 4,06 (27.657 seçmen) ile yüzde 0,94 oyla diğer bir değişle takribi beş bin oyla Viyana Meclisi’ne girememiş, ancak ilçelerde büyük başarı sağlamıştı. Gelecek 2030 seçimlerinde kısa adı KPÖ olan Avusturya Komünist Partisi yüzde 5 alarak Viyana Meclisi’ne girerse, taşlar yerinden oldukça oynayabilir ve burada Türkiye göçmenlerinin önemi artmış durumda.
Barbara Novak, siyaseti iyi bilen alçak gönüllü bir insan olarak, işte bu yüzden gelecekte tüm büyük partilerin dikkatli olması gerektiği ve oy kaybedeceklerini, ilk seçim sandıkları açıldığında ifade etmişti. Novak şu anda Viyana Belediye ve Eyaletinin en güçlü bakanlığı sayılacak Maliye’sinden sorumlu ve Avusturya basınında geleceğin ilk Viyana Belediye Başkanı olarak konuşuluyor; ayrıca şu andaki Viyana Belediye Başkanı Ludwig’in tam güvenini kazanmış güvenilir bir siyasetçi.
İşte bu ortamda, bizleri dünyanın en büyük basın temsilcileriyle kabul eden Viyana Belediyesi Başkanı Ludwig ile toplantımızı, Almanca konuşulan ülkelerinin içinde en güvenilir ciddi gazetelerinden biri kabul edilen ve derneğimizin başkanı Neue Zürcher Zeitung’un Avusturya temsilcisi Meret Baumann yönetti ve herkese söz hakkı vererek soru sormasını tatlı ve sert uyarıyla sağladı.
Türkiye göçmenlerinin Avusturya vatandaşı olanlarının çoğu SPÖ partisini seçmişti. Ne kadar da İmamoğlu ve Suriye konusunda SPÖ’ye kızanlar olsa da, dualar ve oylar SPÖ içindi. Bunu gözlemledik…Ludwig her zaman Türk toplumuna, göçmenlere ve aslında çok sevdiği Viyana şehrinde barış ve huzur içinde insan haklarını öne çıkararak sahip çıktı. Onun dedi Viyana´da barış ve iç huzurdu. Özellikle Viyana gibi Ludwig’ın ifadesiye ekonomisi Avusturya eyaletleri arasında son yıllarda hep gelişen Viyana’nın ekonomisi ve birlikte yaşam için gerekliydi. Buna defalarca uluslararası basının önünde son on yılda şahit oldum. Çünkü ayrıca Ludwig bir öğretmen, tarihçi ve tecrübeli çekirdeki gelen yerel bir siyasetçiydi. Bir işçi ailesinin evladı olarak, annesinin onu ne kadar zor şartlarda SPÖ’nün iktidardaki çıkardığı kanun ve ortamlarda okuttuğunu biliyordu. Tek o mu? Bu şehrin üzücü birinci dünya ve ikinci savaş dönemini Ludwig iyi biliyordu. O yüzden ağzında özellikle yabancılarla ilgili cümleler çıkarken, hep toplam kamuoyu çıkarı, tarihten gelen sorumluluk ve barış içinde yaşamın kodlarını bulabiliyorsunuz.
Der Spiegel, Frankfurter Allgemeine’den tutun Fransız, İtalyan, Sırp ve İspanyol merkez haber ajansları, Japon ve Çin’in en ünlü gazeteleri, fişek gibi sorularına Ludwig’in sakin ve adeta bilgelik dolu cevapları, aslında onun Viyana şehrine hakimiyetini gösterdi. Viyana’nın ekonomik durumundan şehirler arası dostluklarına ve geleceğine ilişkin birçok soruya cevap veren Ludwig, bu satırın yazarı iki soru sordu.
İki sorumuz
Birinci sorum, özellikle 10. Viyana’da Keplerplatz ve Reumannplatz’da, özellikle Suriye, Cezayir ve başka ülkelerden gelen sığınmacılara uyuşturucu satıcılarının açtığı derin huzursuzluk ve kavga dövüşlerin Türk esnafı ve toplumunda oluşturduğu rahatsızlık ve mutsuzluk karşısında, acaba burada Avusturya İç İşleri Bakanlığı ve Viyana Belediyesi’nin bir çalışması var mı? Keplerplatz’da Anton kilisesi önünde resmen uyuşturucu satıcıları tezgah açmış ve kavga dövüş eksik olmuyor. 14 yaş altı gençler suç işliyor. Cezai sorumlulukları yok. Tekrar yapıyorlar. Vatandaşlar çok rahatsızlar.

Ludwig bu soru karşısında, bu konuda sorunları çok iyi bildiğini ve aslında topun Avusturya İç İşleri Bakanlığı’nda olduğunu ama kendisinin bu konuda SPÖ Viyana’nın ciddi bir şekilde elinden geleni yaptığını ifade etti. Eskiden Karlsplatz’da uyuşturucu satıcılarının yıllarca cirit attığını hatırlatan Ludwig, “İnanıyorum ki Keplerplatz ve Reumannplatz’da ileride bu durum düzelecek. Bizim hedefimiz, insan haklarını ayaklarına lamadan tüm insanları topluma kazandırmak ama ceza alanların da kesinlikle cezalarını çekmesini sağlamaktır. 14 yaş altında olan bazı gençlerin tek başına binden fazla ceza işleyenleri var. Çok değiller ama onları trafikten çekilmesini sağlayacağız. Eskiden gençlik mahkemeleri vardı. Çok iyiydi. ÖVP-Yeşil hükümeti kaldırdı. Uyum projelerimiz başlıyor.” dedi.
365 Euro kalıyor
Ludwig aslında birçok konuda konuştu ve yer sıkıntımız olmadığı için not aldığımız halde hepsini yazamıyorum. Birkaçı. Ludwig, Viyana’da özellikle 2012 yılından bu yana geçerli olan yılda 365 Euro biletlerle başta otobüs, tramvay ve yer altı ile gitmenin kalacağını ifade ederek, “Zarar ediyoruz. 120 milyon Viyana Belediyesi Wiener Linien’e ödeme yapıyor. Ama nüfusuna göre dünyada 1 milyar gibi yolculuk yapan insan kitlesini yollardan ve arabadan çekmek istiyoruz. Gelecekte yeni açılan yer altı tramvaylarıyla bu sayı 1,3 milyara çıkacak. Sosyal belediyecilik yaparken şehrimizin uluslararası kurallara ve kanunlara uyumlu karbondioksit çıkışlarını azaltarak havasını temiz tutmak istiyoruz.” dedi.
Altmış dört yaşında, 2025 yılında tekrar beş yıllığına belediye başkanı seçilen Ludwig, geçmiş ve şu andaki şehirlerdeki doğum oranlarını karşılaştırırken bir ara, “Daha emekliye ayrılmak istemiyorum.” dediğini hatırlatıp, kendisine ikinci en son soruyu sorma olanağı bulduk.
Sorumuz şöyledi: “Sayın Belediye Başkanı Ludwig, biraz evvel emekliye ayrılmak istemediğinizi ifade ettiniz. 64 yaşındasınız. Emeklilik yaşı ve beş yıl belediye başkanlığınız. Artık 64 yaşları, insanların aslında tecrübeleriyle ve itibarlarıyla en iyi ve verimli yılları. Seçimlerden sonra bir şey fark ettim. Sizi otuz yıldan bu yana mesleki olarak takip ediyorum. Vücut diliniz değişti. Özellikle sayın Cumhurbaşkanı Van der Bellen ile tekrar Viyana Eyaleti Başkanı olarak yemin töreninde. Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2028’de. 2030’a kadar belediye başkanısınız. 2028’de görev başında acaba Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak istemez misiniz? Size yakışır da bu kadar tecrübeden sonra. Herhalde çevrenizden soranlar olmuştur. Biz de size uluslararası basın önünde bu soruyu soran ilk basın mensubu olmak isteriz. Merak ediyoruz.”
Uluslararası basın temsilcilerinden birkaç kişi, “Harika bir soru” diyerek, her gazetecinin istediği ilk cevapları alabilmek olduğunu bilen tecrübeli isim Michael Ludwig, gülerek, samimi ve dostça şu cevabı verdi: “Beni Avusturya Cumhurbaşkanlığı’na beni layık gördüğünüz için teşekkür ederim. Yalnız benim çok saydığım sayın Cumhurbaşkanı Van der Bellen’in yerinde şu anda kesinlikle gözüm yok. Ben canı gönülden yerel bir Viyanalı politikacıyım. Görevimi çok seviyorum. Cumhurbaşkanlığı görevini şu anda istemiyorum. Ama tabii birçok eski Viyana Belediye Başkanı Avusturya Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Theodor Körner, Franz Jonas. Doğrudur.”
Bunun üzerine ikinci sorumu sordum, “Sayın Belediye Başkanı, kesin bir hayır duyamadım. Cevap olarak bir bakalım diye yazabilir miyiz (Schauen wir an)?”
Ludwig bunun üzerine ısrarlı sorularımız karşında şu cevabı verdi, “Cumhurbaşkanlığı görevini şu anda istemiyorum ama bir bakalım.”
Siz ne dersiniz, sayın Viyana Belediye Başkanı Michael Ludwig’e 2028’de Cumhurbaşkanlığı yakışır mı?





