BÜYÜKELÇİ TİLLY: „AÇIK KARTLARLA OYNADIK”

VİYANA, 06/10 —Tirajı günde 194 bin olan liberal eğilimli Kurier gazetesinin 6 Ekim 2017 tarihli sayısında, Margaretha Kopeinig’in Avusturya’nın Ankara Büyükelçisi Ulrike Tilly ile yaptığı ve yukarıdaki başlık altında yayımlanan mülakatın çevirisi şöyledir:

–Ankara’daki Yeni Büyükelçiyle Gergin İlişkiler Hakkında Konuştuk–

KOPEİNİG: Sayın Büyükelçi, kısa süre önce güven mektubunuzu Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sundunuz. Kendisi, Avusturya’nın AB katılım müzakerelerini derhal sonlandırma talebini dile getirdi mi?

Fonds Soziales Wien

TİLLY: Güven mektubumu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunmam, ikili ilişkilerin durumuna ilişkin son derece ayrıntılı bir fikir alışverişinde bulunma fırsatıydı ki bu sırada Avusturya’nın Türkiye’nin AB ile ilişkilerindeki görüşü de elbette gündeme geldi.

KOPEİNİG: Avusturya’nın bu tutumu Türkiye’deki Büyükelçilik görevinizi zorlaştırıyor mu?

TİLLY: Hayır. Avusturya, Türkiye’ye karşı daima açık kartlarla oynadı. Tabiatıyla farklı görüşler Türk muhataplarımla devamlı tartışma konusu oluyor ama bununla mümkün olduğunca iyi şekilde geçinmek benim iş tanımımın bütünleyici parçasıdır.

KOPEİNİG: Devlet politikası spektrumunda Türkiye’yi nerede sınıflandırırsınız: Demokrasi, güdümlü demokrasi, otokrasi, diktatörlük?

TİLLY: Türkiye gibi jeostratejik açıdan olağanüstü zor bir durumda bulunan bu denli büyük bir ülke, içeride ve dışarıda çok sayıda sorunla karşı karşıyadır. Onu bir kategoriye sınıflandırmak yetersiz kalır. Bizim -ve de AB’nin- endişemiz demokratik yapıların ve mekanizmaların kısıtlanmasının belirgin şekilde artmasıdır.

KOPEİNİG: İnsan hakları durumu AB, Avrupa Konseyi, münferit AB üyesi devletler ve çok sayıda STK tarafından yoğun şekilde eleştiriliyor. Bu eleştiri Türkiye’de nasıl karşılanıyor?

TİLLY: Hem Avusturya hem de AB ve diğer örgütler bizim eleştirimizi ve endişemizi elbette net bir biçimde iletiyor. Eğer evrensel olarak kabul ettiğimiz değerlerin tehlikede veya ihlal edildiğini görüyorsak sessiz kalamayız. Bu durum sivil toplum tarafından dikkatle kaydediliyor ve medyaya da sıkça yansıyor.

KOPEİNİG: Avusturya, Gümrük Birliği’nin derinleştirilmesine karşı. Peki, Türkiye’de önemli bir yatırımcı olan Avusturya ekonomisi buna nasıl yaklaşıyor? Avusturya politikasının Gümrük Birliği’nin yeniden müzakere edilmesine karşı ama ekonominin bundan yana olduğu söylenebilir mi?

TİLLY: Bu konuda ayrım gözetmek gerekir. Avusturya da dahil bazı AB üyesi devletlerin bakış açısına göre halihazırda müzakere yetkisinin hazırlık çalışmalarının devam etmesine ilişkin çerçeve şartları mevcut değildir. Fakat bundan, bizim Türkiye ile iyi ekonomik ilişkilere ilgi duymadığımız sonucunu çıkarmak tamamen yanlış olur. Ekonomi de bunu böyle görüyor.

KOPEİNİG: Son olarak Türkiye’de ekonomik büyüme yeniden artmıştı. Avusturyalı şirketler bundan fayda sağlıyor mu?

TİLLY: Bu senenin ilk altı ayında Avusturya’nın Türkiye’ye ihracatı -tıpkı Türkiye’den yapılan ithalat gibi- Türk Lirasının değer kaybından dolayı bir miktar geriledi. Türk ekonomisindeki büyümenin şirketlerimize de elbette etkisi olacaktır ama bu durum ancak orta veya uzun vadede kendisini hissettirecektir

KOPEİNİG: Türkiye, Avusturya’nın Efes kazılarını durdurdu. Araştırmacıların yakında tekrar geri dönmesine izin verileceğine dair bir şansın olduğunu düşünüyor musunuz?
TİLLY: Efes için hala verilmeyen kazı izinleri buradaki görüşmelerimin pek çoğunda elbette gündeme geliyor. Arkeologlarımızın bir asrı aşkın süredir devam eden ve nihayetinde Efes’teki ortak dünya kültür mirasının korunmasına hizmet eden çalışmasının yakın gelecekte tekrar başlamasının mümkün olmasını ümit ediyorum.

KOPEİNİG: Türk hükümeti ve medyası Avusturya’daki seçim kampanyasına ve olası Şansölye Sebastian Kurz’a ilgi gösteriyor mu?

TİLLY: Avusturya’daki seçim kampanyası medyada yer alan haberlerde arada sırada elbette konu ediliyor.

Relevante Artikel

Back to top button