Dünyaca ünlü GLOCK silahlarının sahibi Viyana asıllı Gaston Glock vefat etti

Dünyaca ünlü GLOCK silahlarının sahibi, tartışmalı girişimci Gaston Glock 27 Aralık'ta 94 yaşında hayatını kaybetti. Viyana'da doğdu, halkın gözünden uzak durdu. En çok satanlar listesine giren Glock, silah meraklıları tarafından her zamankinden daha fazla rağbet gördü ve görmeye devam ediyor.

Viyana. Avusturya deyip geçmemek gerekiyor. Geçtiğimiz gün, 94 yaşında Avusturya´nın  güneyinde bulunan dünyaca ünlü Wörther gölü kıyısında ailesinin refakatinde vefat eden, Viyana doğumlu çok sessizce yaşayan ama işini bilen bir insan olarak bilinen Avusturya asıllı Gaston Glock kimdi?

1980’lerde Gaston Glock’un „Glock 17 „si dünyayı fethetti – Suriye başkanlık muhafızlarından, gizlice ve yasadışı olarak taşıyan bir New York polis komiserine kadar.

Glock, Avusturya yapımı bir yarı otomatik tabancadır. Silah, 1980’lerin başında Avusturya Silahlı Kuvvetleri için geliştirilmiş olup 1982 yılında üretimine başlanmıştır. Piyasanın, asılsız dayanıklılık ve güvenilirlik endişeleri ve havalimanlarındaki metal dedektörlerinde tespit edilememe endişelerine rağmen şirketin en kârlı ürün yelpazesi haline geldi. Silah, günümüzde 48’den fazla ülkenin ordusunda ve güvenlik güçlerinde kullanılmaktadır. Sadece bu değil! Bu silah Amerikan polis ve ordusuna  satılıyor. Bu biliniyor. Bilinmeyen; bu silahların Irak’ta Barzani ordusuna satıldığını oradan da Türkiye’de Rahiplerin öldürülmesinde kullanıldığının bilinmesi gerekiyor.

Fonds Soziales Wien

Merhum silah üreticisi Gaston Glock nasıl bu hale geldi?

Gaston Glock 19 Temmuz 1929’da Viyana’da doğdu. New York’ta büyük borsa çöküşü meydana geldiğinde sadece üç aylıktı, bunun şokları hızla Avrupa’ya yayıldı ve ciddi bir küresel ekonomik krizi tetikledi. O zamanlar, Glock’un bir gün Avusturya’da bir silah üretim tesisi kuracağı ve sadece ilgili çevrelerde değil, dünya çapında bir isim yapacağı henüz çok uzak bir ihtimaldi.

Glock silah üretiminin beşiğinin bulunduğu göze çarpmayan bir yer. Viyana’nın kuzey doğusunda 9.000 nüfuslu bir belediye olan Deutsch-Wagram’da kuşkonmaz yemekleri ve kitschy, ilginç iç tasarımı ile tanınan Marchfelderhof, bir demiryolu müzesi- ve Glock. Burada 1963 yılından beri yüksek duvarların ardında silah üretiliyor. Glock ultra hafif tabancalarıyla tanınıyor ve polis güçleri için dünyanın bir numaralı tercihi. Peki, eğitimli bir plastik teknisyeni olan Gaston Glock, silahı bugün olduğu gibi kült bir marka haline getirmeyi tam olarak nasıl başardı?

Her şey 1980 yılında, ordunun o zamana kadar kullandığı Walther P-38 tabancasıyla ilgili teknik sorunlar nedeniyle alternatif arayışına girmesiyle başladı. „Forbes“ dergisinin araştırmasına göre, piyasada böyle bir tabanca olmadığı için, orduya zaten tüfek kemerleri ve sahra bıçakları tedarik eden perde çubuğu üreticisi Gaston Glock’a başvurdular. Yeni tabanca daha hafif olacak, daha büyük bir şarjöre sahip olacak ve üretimi ucuz olacaktı.

Tabancalar hakkında fazla bilgisi olmayan Glock, kurcalamaya başladı. Ağırlık sorununu polimer kabza çerçevesiyle çözdü, bu da yeni silahı sadece rakiplerin silahlarından daha hafif yapmakla kalmadı, aynı zamanda korozyona karşı daha az duyarlı hale getirdi. Emniyet tipi de bir yenilikti: Glock manuel bir emniyet yerine, önceden gerilmiş bir ateşleme pimine sahip yeni bir tetik tipi kullandı. Bu, tabancanın her atıştan sonra otomatik olarak kilitlendiği ve sadece tetiğin tekrar çekilmesiyle açılıp serbest bırakılabileceği anlamına geliyordu.

Silah ayrıca 17 fişek alabilen bir şarjöre sahipti – P-38’in iki katından daha fazla. Avusturya ordusu çok sevindi ve 20.000 tane sipariş etti. Tabancalara geçiş Glock için kârlı bir iş haline geldi. Ancak şirketi için somut bir strateji yoktu.

Aynı dönemde Karl Walter adında biri Atlantik’in diğer yakasında silah tüccarı olarak şansını deniyordu. Avusturyalı, ithal ateşli silahları polis karakollarına satmak için bir karavanla ABD’yi dolaşıyordu. „Tabancanın ülkesinde“ yeni Glock „plastikten yapılmış bir tabanca“ olarak kınanıyordu ama Walter Avusturya’daki silahlı kuvvetlerin neden bu silahı tercih ettiğini anlamak istiyordu. 1984’te Viyana’ya yaptığı bir ziyaret sırasında Glock ile temasa geçti ve ABD’deki polis memurlarını tabancadan revolverlere geçmeye ikna etme fikrinden bahsetti. Ketum sanayici bu planı beğendi ve Walter’ı yurtdışında bir şirket kurmakla görevlendirdi.

Mükemmel zamanlama

Zamanlama mükemmeldi. Ülkenin en büyük polis yetkilileri 1986 yılında yarı otomatik bir tabancanın piyasaya sürülmesini şiddetle talep ettiğinde Glock USA henüz bir yaşında bile değildi. Giderek daha fazla polis memuru kanlı „uyuşturucuyla savaşın“ kurbanı oluyordu. FBI ajanları 1986’da Miami’deki bir çatışmada tabancaları kendinden yüklemeli tabancalardan çıkan mermi yağmuruna karşı koyamadığı için öldüğünde, dönemin FBI Direktörü William Sessions „ajanlarımızın ve tüm Amerikalıların iyiliği için bir değişim şart“ demişti.

Glock’un şansına, yeni tabanca zaten hararetli tartışmaların merkezindeydi: örneğin, yüksek plastik içeriği nedeniyle havaalanlarından kaçırılmasının kolay olduğu ve bu nedenle ideal bir terörist silahı olduğu söyleniyordu. Bu iddia kısa sürede çürütüldü, ancak gizemli Glock’a olan canlı ilgi devam etti. Bu durum Walter’ın karavanını garaj için bir vaka haline getirdi. O andan itibaren, Porsche’li bir işadamı olarak özellikle büyük polis yetkilileri nezdinde başarılı bir lobi faaliyeti yürüttü. Trajik olaydan birkaç ay sonra Miami Polis Departmanı 1.100 adet sipariş verdi ve diğer büyük şehirler de bunu takip etti.

1990’da bu strateji işe yaradı, özellikle de Hollywood sayesinde. „Zor Ölüm 2 „de Bruce Willis bir havaalanı müdürünü uyarıyordu: „Serseri bir Glock 7 çekti! Bunun ne olduğu hakkında bir fikrin var mı? Porselenden yapılmış, Almanya’da üretilmiş bir silah – metal detektörlerinde görünmez!“ İçerik açısından bu ifade temelden yanlıştır. Ancak Glock için reklam etkisi paha biçilemezdi ve satış rakamları yükseldi. Arnold Schwarzenegger, hatta John Malkovich – giderek daha fazla Hollywood yıldızı reklam medyası haline geldi, Glock sivil pazarda en çok satanlar arasına girdi.

En az 50 ülkede polis ve askeri birlikler Glock’un tabancalarıyla donatıldı

Grubun Avusturya ve ABD’nin yanı sıra Brezilya, Uruguay, Venezuela, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Slovakya’da da şirketleri bulunmaktadır. İsrail, Meksika, Hindistan, Afganistan ve Irak gibi ülkeler de dahil olmak üzere en az 50 ülkede polis ve askeri birlikler Glock’un tabancalarıyla donatılmıştır. Bununla birlikte ABD, Glock’un açık ara en önemli satış pazarı olmaya devam etmektedir. Oradaki polislerin üçte ikisi bu tabancaları kılıflarında taşıyor. FBI ve Uyuşturucuyla Mücadele İdaresi (DEA) dahil olmak üzere tüm ulusal makamların cephaneliklerinde bu silahlar bulunmaktadır.

Ancak Glock 2017’de büyük bir gerileme yaşadı. ABD ordusu için yeni nesil tabancaların seçiminde Deutsch-Wagram şirketi, Alman-İsviçreli rakibi SIG Sauer’e yenildi, yani Glock 580 milyon dolarlık bir anlaşmayı kaybetti. Gerekçe olarak SIG’in P320’sinin Glock’un Model 19’u karşısındaki teknik avantajları gösterildi. Ancak „Forbes „a göre belirleyici faktör muhtemelen fiyattı: SIG Sauer 169,5 milyon dolarlık teklifiyle Glock’un 103 milyon dolar altında kalmayı başardı. Satış rakamları Deutsch-Wagram’daki Glock silah üretim tesisinin duvarları ardında gizli tutuluyor, tıpkı şirketin patronu Gaston Glock’un hayatı boyunca gizlilik ilkesine bağlı kalması gibi.

 

Relevante Artikel

Back to top button