Birol Kılıç, Viyana, 03.09.2025

26 Avusturyalı diplomat İsrail’e yaptırım uygulanmasını talep ederek Avusturya Hükümeti ve Dış İşleri Bakanı’na 28 Ağustos 2025’de bir açık mektup yazmış ve geniş yankı bulmuş ve hükümet mektuptaki istekleri yerine getirmeyeceğini ve ama eleştirelere açık olduğunu ifade etmişti.

Sert eleştiriler ve talebler: „İsrail parya devlet oluyor“

Eski Avusturya  Dışişleri Bakanı Benita Ferrero-Waldner (ÖVP), onun öncüsü Peter Jankowitsch (SPÖ), eski Devlet Sekreteri Wolfgang Waldner (ÖVP) ve 23 diğer üst düzey diplomat, Avusturya’yı Gazze Savaşı konusundaki eleştirel sözlerini eylemlerle de desteklemeye çağırdı. Diplomatlar, „İsrail Gazze’deki insanlık faciasıyla birlikte parya devlet olacak“ diye uyarmıştı. APA’ya ulaşan açık mektupta, “AB-İsrail Ortaklık Anlaşması ve destek programlarının askıya alınması ile ticaret kısıtlamalarının uygulanması ciddi bir şekilde ilerletilmelidir” deniyor. Yeni Vatan Gazetesi bunu haberleştirmişti.

Anında cevap WJC’den

Bu açık mektuba cevap hemen ertesi gün 29 Ağustos 2025’de inanılmaz bir hızla Die Presse Gazetesi’nde konuk yazar olarak Avusturya hükümetine açık mektupla Avusturyalı girişimci ve Avusturya vatandaşı Viyanalı iş insanı Ariel Muzikant’dan Dünya Yahudi Kongresi (WJC) başkan yardımcısı sıfatıyla gelmesi dikkat çekti,. Mektubun içinde Türkiye geçiyor.

.Die Presse’de 29.08.2025’de yayınlanan gazetenin notuyla yayınlanan açık mektup şöyle: Die Presse > Konuk yorumları ve dış yazarların katkıları, editörlerin görüşlerini yansıtmayabilir

Yazan Ariel Muzicant, Dünya Yahudi Kongresi (WJC) başkan yardımcısı

Başlık: Ama Yahudiler (İsrailliler) kendilerini savunurlarsa vay hallerine…

Avusturyalı diplomatlara ve onların “Yahudilerden alışveriş yapmayın” talebine bir yanıt.

Sayın Avusturya Başbakanı Federal Şansölye,

Sayın Dışİşleri Federal Bakan, Sayın Federal Bakan ve Sayın Federal Şansölye, İsrail ve Gazze’deki çatışmaya ilişkin net tutumunuz için teşekkür ederim ve Dünya Yahudi Kongresi ve Avusturyalı Yahudiler adına tutumunuzu sürdürmenizi rica ediyorum. Aynı zamanda, eski diplomatların açıklamalarını en şiddetli şekilde kınıyorum.

Sizin için Yahudiler (İsrailliler) kurban olmalıdır, en iyisi öldürülmelidirler ve onlara acınabilir, sonra anılabilir, anıtlar dikilebilir ve pazar konuşmaları yapılabilir. Ama Yahudiler (İsrailliler) kendilerini savunurlarsa, hatta karşılık verip acımasız katilleri acımasızca takip ederlerse vay hallerine. Ve en kötüsü, Hamas, Hizbullah, Hutiler, Esad ve İran’daki mollaları yerlerine oturturlarsa. O zaman bu soykırım olur. 7 Ekim 2023’te 1.200 barış içinde yaşayan insan katledildiğinde, düzinelerce kadın tecavüze uğradığında, bebekler kafaları kesildiğinde ve insanlar evlerinde diri diri yakıldığında bu büyükelçiler neredeydi?

Türkiye, Katar ve bu vahşi Hamas teröristlerini destekleyen, finanse eden ve suçlarını meşrulaştıran diğer ülkelere karşı protestolar neredeydi? Hamas İsrail’e 45.000 roket attığında (günde 7!) ve yüz binlerce İsrailli’yi terörize ettiğinde, bu büyükelçiler son 20 yılda neredeydiler? İran’daki mollalar İsrail’in yok edilmesini ve Yahudi halkının imha edilmesini çağrıştırırken ve dünya çapında terörü organize edip finanse ederken, bu büyükelçiler son 46 yıldır neredeydiler?

Nijerya, Mısır veya Suriye’de Hıristiyanlar zulüm görürken, Suriye’de 1.200 Dürzi katledilirken büyükelçiler neredeydiler? Rusların yardımıyla yarım milyon Suriyeli öldürüldüğünde neredeydiler? Bu olaylarda Dışişleri Bakanlığı’na protesto mektubu gönderildiğini, yaptırımlar veya başka önlemler talep edildiğini hatırlamıyorum. IHRA tanımında tam da buna çifte standart diyoruz! İkiyüzlü talepler Neredeyse 700 gündür Hamas’ın tünellerinde insanlık dışı koşullarda açlık çeken İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik ikiyüzlü talepler, aslında Hamas’ı rehineleri serbest bırakmamaya teşvik eden taleplerdir. Bu bir skandaldır!

26 büyükelçi, bu şekilde savaşın uzamasına ortak suçlu oluyorlar. 50 rehinenin nihayet serbest bırakılması için net bir yol göstermeden ateşkes talep etmeleri, İsrailli kurbanlara alay etmekten başka bir şey değildir. Oslo’dan bu yana Filistinliler tarafından birçok barış önerisinin sürekli reddedilmesine rağmen iki devletli çözüm talebinin tekrarlanması, teröre doğrudan destek anlamına gelmektedir ve son 30 yılda İsrail’de sağa kayışa ve aşırı sağcı ve faşist bakanların İsrail hükümetine girmesine yol açmıştır.

Bu nedenle, Avusturya’nın diyalog kanallarını açık tutması, dostlar arasında haklı eleştirileri dile getirmesi ve yeniden ortaya çıkan büyükelçinin tavsiyelerine tüm gücüyle karşı çıkması daha da önemlidir. Ancak Hamas, Gazze Şeridi’ndeki gelecekteki hükümetten dışlanırsa ve İran’daki molla rejimi sınırlarına çekilirse, İsrail halkının demokratik seçimlerde başka bir hükümet seçeceği umudu olabilir.

Bu nedenle, Avusturya federal hükümetine, “iyi tavsiyelere” kararlılıkla karşı çıktığı için bir kez daha teşekkür ederiz.

Yazar Dr. Ariel Muzicant (*1952, Hayfa) Avusturyalı girişimci ve Dünya Yahudi Kongresi (WJC) başkan yardımcısıdır. Eski Avusturya İsrail Kültür Cemiyeti Başkanı. olan eski Avusturya İsrail Kültür Cemiyeti Başkanı Ariel Muzikant ‚dan geldi.

Kaynaklar: