
“Erdoğan’ın İsrail’e yönelik tehdidi ne anlama geliyor?”
Der Standard Gazetesi’nin İstanbul temsilcisi Jürgen Gottschlich, „Erdoğan’ın İsrail’e yönelik tehdidi ne anlama geliyor?“ başlıklı analizinde şunları yazdı:
İstanbul’dan Jürgen Gottschlich, Der Standard, 29.7.2024
Türkiye Cumhurbaşkanı Orta Doğu’ya askeri müdahalede bulunacağını açıkladı. Ancak bunun gerçekleşmesi pek olası görünmüyor. İstanbul’dan bir rapor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan provokatif açıklamalarıyla tanınıyor. Bunlar, yıllar önce Angela Merkel, daha sonra Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ve şu anda Erdoğan’ın neredeyse her gün “yeni Hitler” olarak kötülediği İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu gibi diğer cumhurbaşkanları ve başbakanlara hakaretler olabilir.
Ancak, iki yıl önce Türkiye kıyılarındaki Yunan adalarına atıfta bulunarak Yunanistan’a söylediği gibi, askeri tehditler de olabilir: “Bir gecede orada olabiliriz.” Pazar akşamı Erdoğan benzer bir cümle daha kurdu: “Dağlık Karabağ’a nasıl girdiysek, Libya’ya nasıl girdiysek onlara da aynısını yapacağız.” Erdoğan, Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşla Türkiye’nin genelinde ve özellikle de Erdoğan’ın şahsında giderek artan bir öfkeye neden olan İsrail’e atıfta bulunuyordu.
Hamas’a destek
Erdoğan, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrailli sivillere yönelik katliamının ardından başlangıçta Filistinliler ile İsrail arasında arabuluculuk yapılabileceğinden söz etmiş olsa da, İsrail ile Hamas arasındaki savaş uzadıkça Hamas’a tek taraflı destek vermeye yöneldi. Hamas’ın “terör örgütü” olarak listelenmesine karşı, destekleme sözü verdiği meşru bir “kurtuluş örgütünden” bahsetti.
O zamandan beri Hamas Politbürosu’nun Türkiye’de daimi bir üssü var ve Gazze’den yaralı Hamas savaşçıları Türk hastanelerinde tedavi ediliyor. Türkiye defalarca Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardım ulaştırmaya çalıştı ancak İsrail ordusu tarafından engellendi.
Propaganda darbesi başarısız oldu
Buna karşılık Erdoğan İsrail ile ticari ilişkileri kestirdi ve Filistinlilerle kalıcı bir barış sağlanana kadar NATO içinde İsrail ile herhangi bir işbirliğine karşı oy kullanacağını açıkladı. Bir propaganda darbesi olarak Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Benjamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki konuşması sırasında Türk parlamentosuna gelmesi fikrini ortaya attı – ancak Abbas ilgilenmedi.
Bu arada Erdoğan kendi söyleminin kurbanı olma tehlikesiyle karşı karşıya çünkü İsrail hükümeti onun öfkeli çıkışlarına neredeyse hiç yanıt vermiyor. Ancak İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz Pazar akşamı üstü kapalı askeri tehdide anında yanıt verdi: “Erdoğan Saddam Hüseyin’in izinden gidiyor ve İsrail’e saldırmakla tehdit ediyor. Sadece orada ne olduğunu ve nasıl sona erdiğini hatırlamalı,” diye yazdı Katz Pazar akşamı X’te. Bilindiği üzere Saddam Hüseyin, ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesinin ardından devrilmiş ve üç yıl sonra asılarak idam edilmişti.
Türkiye şimdi Orta Doğu’daki savaşın bir tarafı mı olacak? Bu beklenen bir şey değil. Erdoğan geçmişte söylemleri ile gerçek politikaları arasında her zaman iyi bir ayrım yapmıştır. Hakaretlerinden sadece aylar sonra Merkel ve Miçotakis ile yeniden diyalog halindeydi. Yunan adalarına Türk çıkarma botları yerine Türk turistler iniyor.
Spontane saldırılar yok
Ordusunun konuşlanmasını her zaman çok soğukkanlı bir şekilde hesaplamıştır. Desteklediği Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’a saldırısı uluslararası hukuk kapsamındaydı ve Libya’daki askeri operasyon da görünüşte BM tarafından tanınan Libya hükümetini desteklemeye hizmet ediyor.
O zamanki Saddam Hüseyin’in aksine Erdoğan, Hamas yüzünden İsrail ve nihayetinde ABD ile askeri bir çatışmayı göze almayacak kadar soğukkanlı, hesaplı ve uluslararası deneyime sahip bir adam. Sünnilerin lideri ve Arap kitlelerinin kahramanı olmak istiyor ve ihtiyacı olan tek şey tiz bir retorik.
Kaynak: İstanbul’dan Jürgen Gottschlich, Der Standard, 29.7.2024
https://www.derstandard.at/story/3000000230317/was-es-mit-erdogans-drohung-gegen-israel-auf-sich-hat