Hükümet Afgan, Suriye ve Irak sığınmacıların aile birleşimini durdurmak istiyor

Haber Analizi/ Hakan Güneş 23.03.2025

VİYANA. Hükümete bağlı „Integrationsfond ( Uyum Fonu)“ ne kadar geçmişte özellikle ÖVP siyasetinin istediği veya emrinde kamu parasıyla taraflı ve skandal dolu araştırmalara imza atsada son yaptıkları araştırmalarda daha dikkatli ve inandırıcılar.

İşte bu son Integrationsfond araştırması adını vermeselerde herkesin bildiği Suriye, Afganistan, Irak ve İran’dan  ve benzeri ülkelerin sığınmacı ailelerinin aile birleşimiyle yanlarına getirdikleri , “ her 10 genç erkekten 4’ü çalışıyor. 6’sı çalışmıyor. “ ifadesiyle bu gelen 10 kişiden 6’sının Avusturya sosyal sisteminden resmen vergi ödeyen mükelleflerin parasından yaşıyor mesajını veriyor. İşte bu araştırma sonuçlarına göre ÖVP SPÖ NEOS hükümeti bu sorunun üzerine giderken Integrationsfond araştırmasının metin, istatistik ve sayılarını  kullanıyorlar.

 

Avusturya bulvar basını haberi şöyle vererek hükümete destek veriyor

Burada Avusturya bulvar basınında  bu Integrationsfon araştırmasına istinaden şu haberler geçiliyor,
“ Patlayıcı araştırma gösteriyor. Aile birleşimini durdurmak ÖVP SPÖ NEOS  koalisyonu tarafından alınan ilk önlemlerden biriydi. SPÖ yönetiminde Viyana en büyük sorun bölgesi. Yerli halk şehirden kaçıyor ve çok şikayetçi. Avusturya Entegrasyon Fonu (ÖIF) tarafından yapılan çarpıcı bir araştırma, şimdi bunun neden gerekli olduğunu ve sistemlerin neden aşırı yüklendiğini gösteriyor. Sonuçlar bunu kanıtlıyor: Erkek yeniden birleşme göçmenlerinin yarısından fazlası kazançlı bir işte çalışmazken, kadın yeniden birleşme göçmenlerinin sadece beşte biri kazançlı bir işte çalışıyor. Artık yeter. ÖVP SPÖ NEOS  koalisyonu tarafından açıklanan ilk önlemlerden biri – bildirildiği üzere – aile birleşiminin derhal yürürlüğe girecek şekilde durdurulmasıydı – ancak şimdilik sadece geçici olarak. Kırmızı-beyaz-kırmızı sistemlerin aşırı yükü, özellikle eğitim, sağlık ve sosyal sektörlerde gözle görülür ve fark edilir hale gelmiştir.“

“Ülke aşırı yük altında”

Avusturya Federal Şansölye Christian Stocker “Aile birleşimi ülkemize aşırı yük getiren bir boyuta ulaştı. Avusturya’ya ailelerinin yanına gelen insanlar, özellikle de onlara katılan kadınlar, hem sosyal hem de işgücü piyasasına çok daha zayıf bir şekilde entegre olmaktadır.“dedi.

2018’den 2024’e kadar FIMAS çalışma serisi

• 12.500 kişi; bunların yaklaşık 2.500’ü aile birleşimi yoluyla Avusturya’ya gelmiştir.
• – Ağırlıklı olarak Suriye, Afganistan, Irak ve İran’dan gelen sığınma ve ikincil koruma hakkına sahip kişiler
• – Çalışma yaşındaki kişilere odaklanın (16-64 yaş arası)
• – Bu anket verileridir (öznel öz değerlendirme).
• Çalışma eski Entegrasyon Bakanı Susanne Raab tarafından yaptırılmıştır.
• Çalışma yaklaşık 17.500 Euro’ya mal olmuştur.

Bu gerçekler, Avusturya Entegrasyon Fonu tarafından finanse edilen ve “Krone” ve “Heute” gazetelerinde yer alan yeni bir araştırmayla da destekleniyor. Temel bulgular şunu gösteriyor

• Onlara katılan (reşit olmadan gelen) genç erkeklerin sadece 10’da 4 ‚ü istihdam ediliyor;
• Aileye katılanher 10 kadından 9‚u ilk üç yıl içinde kazançlı bir işte çalışmamaktadır;
• Aileye katılan kadınların sadece beşte biri çalışıyor;
• Aileye katılan kadınların sadece üçte biri üç yıl sonra iyi derecede Almanca biliyor;
• Ülkeyekatılan kadınların beşte biri Almanca kursunu hiç tamamlamıyor.

Plakolm “güçlü bir şekilde” entegrasyon istiyor

Avusturya Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm, “Çalışma bunu kanıtlıyor: Durum hiç iyiye gitmiyor. Bir yandan sistemlerin sınırlarına ulaştık, diğer yandan da her yeni gelişte entegrasyon olasılığı büyük ölçüde azalıyor. Halihazırda Avusturya’da bulunan insanları entegre olmaları için güçlü bir şekilde teşvik ettiğimizden emin olmalıyız”dedi.

Viyana’da Türkiye göçmenleri bile şikayetçi

10 Viyana’da Ahmet D. adlı 60 yıldır yaşayan bir Avusturya vatandaşı Türk sorunu şöyle dile getiriliyor: „Viyana’da son altmış yıldır misafir işçi olarak gelen ve yerleşen Türkiye göçmenleri özellikle Avusturya’nın ilçe şehirlerden daha fazla nüfusunun yaşadığı ve sorumluluğun bana göre 16. ve 10. Viyana’yı yöneten Sosyal Demokrat Partisi SPÖ’nin ilçe belediyesi olduğu bir bölgede son on yılda artan düzensiz Suriye, Afgan ve Irak sığınmacıların hem bizim resmimizi hem de mensubu olduğumuz dinimizin resmini karalamış durumdalar.  10 Viyana’da yerli Viyanalılar sokağa çıkmıyor. Dükkanların hep adeta. aynı ve dönerci ve benzerleri. Geçen gün en çok satan bir dönerci Polanya’dan getirdikleri artık pis etleri yerlere atılmış şekilde yakalandı. Tüm Viyana’da manşet oldu. Bu ülkelerden gelen özellikle gençlerin kabalıklarları ve kriminal olaylara yatkınlarını 10. Viyana’da sokaklarda görüyorsunuz. Her yerde uyuşturucu satıyorlar. Kilisenin önünde bile. Buna beldiye niye önlem almıyor. Korkunç bir rahatsız var. FPÖ’yü insanların seçmesi normal. Kimsenin uyum göstermiş sığınmacılar ile sorunu yok ama çoğunluk öyle değil“

Ayşe G. adlı son 40 yıldır Viyana’da yaşayan Avusturya vatandaşı bir Türk ise bu konuda şunları ifade ediyor : “ Başta Viyana’nın Favoriten ilçesi olarak bilinen 10. Viyanası resmen daha kriminal, sokak resminin adeta bir Orta Doğu ülkesine dönüşmesi ve sokaklarda yerli halkın ve yerli Viyanalı esnafın görülür şekilde azalması yaklaşmasıyla nedeniyle sağcı FPÖ Partisini seçeceklerin sayısı arttı ve artacak SPÖ bu güne kadar başta Türkiye göçmenleri ve göçmenleri için çok olumlu işlere imza atmış olmasına rağmen. Ben de FPÖ’yü protesto için seçeceğim. Ailemle 10 Viyana’da akşam sokağa çıkamıyor ve parkta nefes alamıyoruz. “

Bu tür ifadeleri sadece bize yapılmıyor. Türkiye göçmenlerinin bariz bir şekilde Avusturya basınında SPÖ’yü eleştirmesini önleyemiyor. Çünkü bu sorunları başta SPÖ başlarına getirdiğine inanılıyor. Halbuki ki SPÖ‘ yü burada suçlamak pekde doğru değil. Bu karşılık SPÖ Viyana bu sorunu çözmek için adım atacağına bu sorunları dile getiren ve uyaran basına, STK’lara ve vatandaşlara ayrımcılık yaparak ve kendi içlerine aldıkları Türk adaylar üzerinden Bizans entrikalarıyla hatta mafyavari metotlarla direk ve indirek arkadan ayar vermeye, önemsizleştirmeye veya karamalaya kalkması yine Türkler tarafından sert eleştiriliyor. Bu ama Avusturya basınında bu haberin çıkmasını engellemiyor. ( yenivatan.at)