
İstifası beklenen WKO Başkanı için sert başlık: “Bu haftaki palyaçomuz: Harald Mahrer’in altın tahtı“
Avusturya Ticaret Odası Başkanı, ÖVP’li Harald Mahrer’in altın tahtı: Avusturya’da maaş, fonksiyon ve mizahın kesiştiği nokta. New York’tan fazla kazanan başkan” başlığıyla haberleştirilen ve istifa etmesi beklenen Mahrer’i, Krone gazetesi kamunun parasıyla krallık kurmak istediği imasıyla eleştirerek “haftanın palyaçosu” ilan etti. Söz konusu analiz haber, Michael Pommer imzasıyla yayımlandı.
VİYANA, 09.11.2025-Avusturya basınının mizahi geleneğinde yer alan “Kasperl der Woche” unvanı bu hafta KRONE Gazetesi tarafından WKO Başkanı Harald Mahrer’e verildi. Krone gazetesinin Michael Pommer imzalı sert ve ironik üslubuyla sunduğu haberde, Mahrer’in kamu görevleri, maaş düzeyi ve temsil ettiği kurumlar hicivle şöyle ele alınıyor: “Kamunun ve bakalarının parası” adlı sahnede komik gözlüklerle rol alan Mahrer, yalnızca WKO değil, OeNB başkanlığı görevinden de gelir elde ediyor. Toplamda yıllık 269.892 avro kazanan Mahrer, New York Belediye Başkanı’ndan 45.000 avro fazla maaş alıyor — üstelik 8,5 milyonluk bir nüfusu yönetmeden.“
Avusturya Ticaret Odası (Wirtschaftskammer Österreich – WKO) Başkanı Harald Mahrer’in maaşı, uluslararası kamu görevlileriyle karşılaştırıldığında dikkat çekici bir tablo sunuyor. Krone gazetesinin mizahi ve eleştirel üslubuyla sunduğu habere göre Mahrer, yalnızca WKO başkanlığı değil, aynı zamanda Avusturya Merkez Bankası (OeNB) başkanlığı görevinden de gelir elde ediyor. Bu iki görevden toplamda yıllık 269.892 avro kazanıyor. Bu rakam, New York Belediye Başkanı’nın maaşından 45.000 avro daha fazla. Oysa New York Belediye Başkanı, 8,5 milyonluk bir nüfusa hizmet ediyor ve yılda yalnızca 224.000 avro kazanıyor.
Zorunlu üyelik, altın koltuk
Krone’nin haberinde Ticaret Odası, “altın yaldızlı bir kolosum” olarak tanımlanıyor. İşletmeler, ister isteyerek ister istemeyerek, bu yapıya zorunlu üyelik ücreti ödeyerek dahil oluyor. Bu üyelik, Mahrer’in “Başkalarının Parası” adlı sahnesini izlemek için bir tür bilet gibi sunuluyor. Haberde, Mahrer’in bu sahnede “komik gözlükler” taktığı belirtiliyor; bu da kamu kaynaklarının mizahi bir temsili olarak yorumlanıyor.
Fonksiyon koleksiyoncusu
Mahrer’in görevleri yalnızca iki kurumla sınırlı değil. Krone, onu “fonksiyon koleksiyoncusu” olarak tanımlıyor. Diğerlerinin pul veya seramik filler topladığı gibi, Mahrer de resmi görevler biriktiriyor. Bu birikim, mizahi bir şekilde Guinness Rekorlar Kitabı’na aday gösteriliyor. Haberde, 112 kelime konuşan köpek ve Lebkuchen kostümüyle yarı maraton kazanan kadın gibi absürt örneklerle bu durum hicvediliyor.
Maaş pazarlığı ve geri adım
Çalışanlar yüzde 4,2’lik maaş artışı talep ettiğinde, Mahrer’in bu talebe karşı “dişlerini gıcırdatarak” geri adım attığı belirtiliyor. Ancak kendisi, yeni görev süresinin başından bu yana bir süpermarket kasiyerinin maaşına denk gelen bir zam alarak aylık 15.158 avro gelir elde ediyor. OeNB başkanlığı görevinden de yıllık 88.000 avro kazanan Mahrer’in toplam geliri, kamuoyunda sorgulanan bir adalet meselesi haline geliyor.
Haftanın palyaçosu
Krone, Mahrer’e bir görev daha ekliyor: “Haftanın Kasperl’i” yani haftanın palyaçosu. Bu tanım, yalnızca mizahi bir eleştiri değil; aynı zamanda kamu görevlilerinin temsil ettikleri nüfus, üstlendikleri sorumluluk ve elde ettikleri gelir arasındaki dengesizliği görünür kılma çabası olarak okunabilir.
Temsiliyet ve kamu sorumluluğu
Bu karşılaştırma, yalnızca maaş düzeylerini değil, kamu görevlilerinin temsil ettikleri nüfus ve üstlendikleri sorumlulukları da gündeme getiriyor. Mahrer’in görevleri daha az doğrudan kamu hizmeti içerirken, New York Belediye Başkanı doğrudan şehir yönetimiyle ilgileniyor. Bu bağlamda, gelir farkı kamuoyunda sorgulanan bir adalet meselesi haline geliyor.
Kamu görevi mi, sahne performansı mı?
Krone’nin haber dili, Mahrer’in görevlerini bir tür sahne performansı olarak sunuyor. “Başkalarının Parası” adlı oyun, kamu kaynaklarının kullanımıyla ilgili eleştirel bir metafor. Bu yaklaşım, Avusturya’da kamu görevlilerinin hesap verebilirliği ve şeffaflığı üzerine daha geniş bir tartışmayı tetikliyor.
Sonuç: Altın maaş, gümüş sorumluluk
Harald Mahrer’in gelir düzeyi, görev sayısı ve temsil ettiği kurumlar göz önüne alındığında, kamuoyunun dikkatini çeken bir figür haline geliyor. Mizahın arkasında ciddi bir sistem eleştirisi yatıyor: Kamu kaynaklarının kullanımı, görevlerin dağılımı ve gelir adaleti. Altın tahtta oturan bir başkanın, kamu hizmetiyle ne kadar örtüştüğü sorusu, Avusturya’da yalnızca gazetelerin değil, yurttaşların da gündeminde. (yenivatan.)



