KRONE : NEOS-Dışişleri Bakanlığı’nda kadro rantı ve torpil iddiaları

VİYANA, 23.12.2025-Kronen Gazetesi, 23 Aralık 2024 tarihinde internet sitesinde yayımladığı “NEOS: Dışişleri Bakanlığı’nda kadro rantı ve torpil iddiaları” başlıklı haberiyle, NEOS Partisi lideri ve Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger’e yönelik sert eleştirilerde bulundu. Haberde ayrıca, hem İsrail hem de Avusturya vatandaşlığına sahip olan ve bakanlık kabinesinde görev yapan Arad Benkö de eleştirilerin merkezinde yer aldı.

Krone’de imzasız olarak yayımlanan bu haber-analiz, yalnızca söz konusu atama tartışmasını değil, aynı zamanda NEOS liderinin henüz siyasi tecrübesinin sınırlı olduğu bir dönemde üstlendiği Dışişleri Bakanlığı makamına uyum sağlamakta zorlandığı yönündeki eleştirileri de gündeme taşıması bakımından dikkat çekici bulundu. Haber, bakanlık yönetimi açısından bir tür “alarm sinyali” olarak yorumlandı.

İşte Kronen Gazetesi’nde yayımlanan haberin Türkçe tercümesi:

NEOS: Dışişleri Bakanlığı’nda kadro rantı ve torpil iddiaları

Kronen Zeitung, 23.12.2025

Bu durum, “su vaaz edip şarap içmenin” adeta ders kitabı örneği. Dışişleri Bakanlığı’nda personel temsilcisi olarak görev yapan Arad Benkö, geçmişte kabine çalışanlarının büyükelçilik görevlerine atanabilmesi için mutlaka bir “soğuma süresi” (cooling-off phase) uygulanması gerektiğini savunuyordu. Ancak konu kendisine gelince, bu ilkenin bir anda geçerliliğini yitirdiği görülüyor.

Mart ayına kadar Ukrayna Büyükelçisi olan Benkö, daha sonra NEOS’lu Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger tarafından kabine şefi olarak görevlendirildi. Ancak sonbaharda Meinl-Reisinger’in Benkö’yü bu pozisyonda tutmak istemediği ortaya çıktı ve kendisi için yeni bir görev aranması gerekti.

Ekim ayında Meinl-Reisinger, Benkö’nün 1 Kasım itibarıyla kabine şefliğine ek olarak Ortadoğu Özel Temsilcisi olacağını duyurdu. Gerekçe olarak Ortadoğu’nun “son derece dinamik bir dönemden geçtiği” ve Avusturya’nın bu atamayla “istikrara görünür bir katkı sunmak istediği” belirtildi. Ancak bu istikrar vurgusunun uzun ömürlü olmadığı anlaşılıyor; zira bir sonraki görev şimdiden planlanmış durumda. 2026 yazından itibaren Benkö’nün İsrail Büyükelçisi olması öngörülüyor. Bu görev için İsrail (çifte) vatandaşlığını özellikle geri verdiği de ifade ediliyor.

Meinl-Reisinger’in çevresinde yüksek personel sirkülasyonu

Bu atama, yalnızca Meinl-Reisinger’in kabinesinde birkaç ay içinde yaşanan olağanüstü yüksek personel değişimini bir kez daha görünür kıldığı için değil (basın sözcülerinin bile istifa ettiği biliniyor), aynı zamanda Benkö’nün geçmişte savunduğu ilkelerle açık bir çelişki oluşturduğu için de dikkat çekiyor. Dışişleri Bakanlığı’nda bir dönem SPÖ’ye yakın üst düzey personel temsilcisi olan Benkö, o dönemde “atama politikasında şeffaflık, adalet ve izlenebilirlik” çağrısı yapıyordu.

Aralık 2022’de Noel öncesi gönderilen ve Arad Benkö imzalı “Açık Liste Dışişleri Bakanlığı (FSG)” başlıklı yazıda bir dizi talep sıralanmıştı. Bunlar arasında özellikle kabine çalışanları için zorunlu “cooling-off süresi” talebi öne çıkıyordu. Ayrıca büyükelçi atamalarından önce mülakat yapılması ve kamuya açık dinlemelerin (hearing) düzenlenmesi de istenmişti.

Ne hearing var ne de “cooling-off süresi”

Bugün gelinen noktada, Benkö ve amiri Meinl-Reisinger’in bu talepleri artık pek ciddiye almadığı görülüyor. Ne bir başvuru süreci işletildi, ne kamuya açık bir hearing düzenlendi, ne de bir “soğuma süresi” uygulandı. Aksine, doğrudan Minoritenplatz’daki güç merkezinden bir atama yapıldı. Kabine şefinin görevden alınarak Tel Aviv’e “övgüyle gönderilmesi” ve bunun Ortadoğu Özel Danışmanlığı gibi bir ara durakla yapılması, diplomasi çevrelerinde oldukça buruk bir etki yarattı. Minoritenplatz’daki diplomatların yorumu net: “Su vaaz edip şarap içmek.”

Kabinedeki halef ataması da tartışmalı

Tartışma yalnızca Benkö’nün atanmasıyla sınırlı değil; yerine getirilen isim de tepkilere neden oluyor. Benkö’nün yerini yeni yıldan itibaren Roman Pable alacak. Pable, geçmişte NEOS’un genel sekreterliğini yapmış ve Avrupa Parlamentosu’ndaki liberal grup için danışmanlık görevinde bulunmuştu. Özellikle ÖVP çevrelerinde bu atama rahatsızlık yaratıyor. Pable’ın, Dışişleri Bakanlığı’nda “préalable” (diplomatik ön yeterlilik) olmadan kabine şefi olan ilk kişi olduğu belirtiliyor. Siyah çevrelere göre bu makam için diplomasi sınavı aslında vazgeçilmez bir şart. (Kronen Zeitung, 23.12.2025)

Kaynak-Quelle

Krone  https://www.krone.at/3994290?status=OK&uid=c99b9422-2ddc-47a6-a9ec-bd67c3eac71c&state=&KRN_TRINITY_SHOULD_LOAD=/KRN/social

Relevante Artikel

Back to top button