NEOS liderinden tartışma yaratan talep: “AB vatandaşlarına oy hakkı”
NEOS lideri Beate Meinl-Reisinger'in ORF-“Sommergespräch” programında yaptığı açıklamalar şaşkınlık yarattı. Meinl-Reisinger Polonyalıların, Yunanlıların, Bulgarların ve Almanların Avusturya'da altı aydan uzun süre kalmaları halinde gelecek seçimlerde söz sahibi olmalarını istedi. NEOS liderinin bu talebi tartışmalara neden oldu!
Viyana. ORF-“Sommergespräche” programında birbirinden çarpıcı açıklamalara imza atan NEOS partisi lideri Beate Meinl-Reisinger (45), „Avusturya’da altı aydan fazla ikamet eden AB vatandaşlarına oy hakkı tanınması“ talebi nedeniyle tepkilerin odağında!
„Ülkede yaşayan insanların üçte birinden fazlası siyasete katılamıyor. Ben buna anlam veremiyorum“ sözleriyle tüm AB vatandaşlarına Avusturya’da oy kullanma hakkı tanınması gerektiğine vurgu yapan NEOS lideri siyasi çevrelerce eleştiri yağmuruna tutuldu. Meinl-Reisinger, son başvuru tarihinden önce Avusturya’da altı aydan fazla, yani sadece 180 gün yaşamış olan tüm AB vatandaşlarının oy kullanabilmesinin önünün açılması gerektiğini ifade etti. „Nasıl oluyor da bir Bulgar burada yaşadığı halde bizim ülkemizde oy kullanamıyor? Evet. Ulusal Konsey seçimlerinde bizimle birlikte yaşayan AB vatandaşları oy kullanmalı“ diyen Meinl-Reisinger, önümüzdeki seçim kampanyası için NEOS’un rotasını bir kez daha ortaya koydu.
“Yabancılar, Avusturya hükümetinde söz sahibi mi olacak”
Meinl-Reisinger göç konusunda ise „Hayır, çok fazla göç yok ama çok fazla düzensiz göç var. En iyi beyinler başka yerlere gidiyor“ yorumunda bulundu.
NEOS liderine yönelik eleştiriler artarken uzmanlar “Bu talep gerçekten hayata geçirilirse, Avusturya’da sadece 180 gün ikamet eden her Bulgar, Romen, Yunan veya Alman’ın Ulusal Konsey’in gelecekteki yapısında ve dolayısıyla Avusturya Cumhuriyeti’nin federal hükümetinde söz sahibi olmasına izin verileceği anlamına geliyor. Böylece ülkenin geleceği açısından son derece önemli olan seçimlerin sonuçları Avusturyalı olmayanlar tarafından büyük ölçüde etkilenebilecek” uyarısında bulundu.
Programın işleyişine de çok sayıda eleştiri geldi
ORF’nin röportaj ortamı da pek çok eleştiriye neden oldu. Parlamento’nun „masa tenisi odasında“ yapılan çekimler pek çok izleyici tarafından hoş karşılanmadı, bazı izleyiciler “Röportaj sanki Meclis’in en küçük odasında çekilmiş gibi görünüyor” eleştirisinde bulundu. (yenivatan.at)
