Ruh sağlığı: Neden hepimiz bu kadar mutsuzuz?

Bu önemli metni okurken  aslında daha dikkat etmemiz gereken nokta  mutluluk üzerine araştırmalar yapan ve „Mutlu Kangurular Daha Yüksek Zıplar“  adlı kitabın yazarı uzman psikolog Melanie Hausler´in  tavsiyelerini analize eden Franziska Zoidl adlı Der Standard muhabirinin Viyana gibi yıllardır dünyanın yaşanabilir en güzel şehri olarak üst üste birinci seçilen şehirde yaşaması. Türkiye konusuna girmiyoruz.

Ama isterseniz  Dünya Mutluluk Raporu 2023  (World Happiness Report 2023) resmi sayfasının girişinde şu İngilizce yazılmış ifadeleri gelin Türkçe dilinde analizini dikkatlice okuyalım:   „İlk Dünya Mutluluk Raporu’nun yayınlanmasının üzerinden on yılı aşkın bir süre geçti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 66/281 sayılı kararı kabul ederek  her yılın 20 Mart’ı her yıl Uluslararası Mutluluk Günü olarak ilan etmesinin üzerinden de tam on yıl geçti. O zamandan bu yana giderek daha fazla insan, ülkeler olarak başarılarının insanlarımızın mutluluğuyla değerlendirilmesi gerektiğine inanmaya başladı. Mutluluğun nasıl ölçülmesi gerektiği konusunda da giderek artan bir fikir birliği var. Bu fikir birliği, ulusal mutluluğun artık hükümetler için operasyonel bir hedef haline gelebileceği anlamına geliyor.“

Avusturya  2023 Dünya Mutluluk Raporu’na göre 137 ülke arasında  11. sırada görülürken Türkiye ise 106.sıradayken, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  21. Temmuz.2021’de ‘Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok’ dediği Taliban ülkesi Afganistan ise resmen en son sıra olan 137. sırada.

Yeni Vatan Gazetesi, Viyana

 

Ruh sağlığı: Neden hepimiz bu kadar mutsuzuz?

Franziska Zoidl, Der Standard, 19.08.2023

Mutluluk öğrenilebilir. Ama çok çalışmak gerekiyor. Neden çabalamaya değer – ama günün sonunda hala kalıcı bir mutluluk hissine sahip değilsiniz lütfen sabırlı olun.

Elinizi vicdanınıza koyun: Kendini amasız ve fakatsız mutlu olarak tanımlayan kaç kişi tanıyorsunuz çevrenizde? Ben arkadaşlarım ve tanıdıklarım arasında yaptığım tamamen sübjektif bir anket bunu gösterdi: En azından benim durumumda yani amasız ve fakatsız mutlu olan çok fazla değil. Çevremdeki insanların bazıları aile içi çatışmalarla boğuşuyor, ya istemeden bekar ya da mutsuz bir ilişki içinde. Diğerleri ise  kendilerini tatmin edemedikleri işlerle, savaşla ve iklim kriziyle mücadele ediyor ve ekonomik olarak zor zamanlarda biraz refahın hala mümkün olup olmadığı konusunda endişeliler. Elbette Avusturya’da şakalaşmak sohbetin bir parçasıdır. Ama bazen her şakanın altında ciddi gerçekler yatabiliyor.  Kısaca altta yatan endişeler somut.  Peki neden hepsi bu kadar mutsuz?

Mutlu olmak için aslında çok nedenler de var. Hayatlarımızı kendi isteklerimize göre şekillendirmek için ebeveynlerimizin ve büyükanne ve büyükbabalarımızın nesillerine kıyasla daha fazla fırsata sahibiz. Bir zamanlar yaşamı sınırlayan pek çok sosyal kısıtlama bu ülkede geçerliliğini yitirdi. Ve önceki nesillere kıyasla daha sağlıklı yaşama ve daha uzun süre zinde kalma fırsatına sahibiz.

Teorik olarak, bizi mutlu eden şeyler iyi bilinir. Bütün kütüphaneler bunlarla doldurulabilir. Aristoteles bile bu konuyu ele almış ve mutluluğu yaşamdaki en yüksek hedef olarak seçmiştir. Faktörler arasında zihinsel ve fiziksel sağlık, iyi ilişkiler, kendi kaderini tayin etme imkanı yer alır. Bu, hepsini kontrol edemeyeceğimiz ve üstelik son derece bireysel olan geniş, renkli bir etki faktörleri demetidir.

Mutluluğun ölçülmesi

Mutluluk yine de ölçülebilir. „Dünya Mutluluk Raporu“ için tüm dünyada her yıl mutluluk araştırması yapılmaktadır – ancak bu araştırmaya sadece katılımcıların öznel mutluluk hissi değil, farklı değerlendirme kriterleri de katılmaktadır. Finlandiya yıllardır sıralamada başı çekmektedir. Avusturya bu yıl on birinci sıradaydı ve geçen yıl ilk ondan düşmüştü.

„Mutlu Kangurular Daha Yüksek Zıplar“ adlı kitabın yazan psikolog Melanie Hausler!

Avusturya’da insanlar giderek daha mı mutsuz oluyor? Mutluluk üzerine araştırmalar yapan ve „Mutlu Kangurular Daha Yüksek Zıplar“  adlı kitabın yazan psikolog Melanie Hausler, bu soruya kesin bir yanıt verilemeyeceğini söylüyor. Doğrusal bir ilerleme yok. Ancak net olan şey, mutluluğun önemli bir bileşeni olan yaşam memnuniyetinin ilk Korona Yılı 2020’den bu yana bir miktar azaldığıdır. Yine de araştırmalara göre insanların çoğunluğu memnun. Anketlere göre, bu ülkedeki insanların sadece yaklaşık yüzde sekizi memnun değil ya da hiç memnun değil. Bu hiçbir şey değil – ama aynı zamanda büyük çoğunluk da değil.

Eskiden her şey daha iyiydi

Bununla birlikte, büyükanne ve büyükbabalar öyle olduğunu iddia etmekten hoşlansalar bile, geçmişte her şey daha iyi değildi. Hausler, hafızada genellikle bir çarpıtma olduğunu vurguluyor. Bu da günümüzde mutluluk için pek elverişli değil: İnsanlar her zaman ve en üst düzeyde mutlu olma baskısını giderek daha sık hissediyor ve bu da geri teperek refahları üzerinde olumsuz bir etki yaratabiliyor.

Örneğin, başkalarıyla sürekli karşılaştırma yaparak. Instagram ve benzerlerinde, her gün mükemmel, kaygısız bir dünyanın fotoğraflarıyla dolup taşıyoruz. Yaygın bir etki: Hausler’in bu konuda şu ifadeleri önemli:  „Birçok insan, diğer herkesin daha iyi durumda olduğu ve daha heyecan verici bir hayata sahip oldukları izlenimine kapılıyor. Bu ruh için iyi olmayan bir yanılgı. Araştırmalara göre, sosyal medyanın aşırı kullanımı ve sık sık karşılaştırma yapmak stres ve akıl hastalıklarına katkıda bulunuyor.“

Ayrıca dünyanın durumu da zihin için pek elverişli değil. İklim krizi giderek daha belirgin hale geliyor ve savaş Avusturya’dan çok uzakta değil. Hausler bu konuda, „Dünyayı tek başınıza kurtarmanız gerektiğini düşünürseniz, bu kaçınılmaz olarak aşırı taleplere ve tatminsizliğe yol açar“ diyor.

Bu nedenle Hausler, kişinin kendi etki alanı içinde kalan şeylere odaklanması gerektiğini tavsiye ediyor. Örneğin, mutluluk için önemli olan bir ihtiyacı karşılamak için gönüllü çalışmalar yaparak değiştirebileceğiniz alanları aramanızı öneriyor: Öz yeterlilik. Anlamı: Bir fark yaratabilirim.

Ne yapabilirim?

Ne yapabilirim sorusuna  Hausler, „Hoş olmayan duygular hakkında konuşmak“ onlara alan açmak ve onlarla başa çıkmak için yardımcı olur dedikten sonra, „Ama sadece bu da değil. Olumluya odaklanmak da önemlidir“ diye cevap veriyor.  Hausler bu konuda tavsiyesi şöyle :  „Olumluya öncelik vermek ve böylece dayanıklılığı güçlendirmek. Bunun için, yaşamdaki olumsuz etkilerin etkilerini ortadan kaldırmak için olumlu faaliyetlere ve insanlara aktif olarak yer vermek çok önemli.“

İyi haber şu ki mutluluk öğrenilebilir. Kötü haber mutluluk için sıkı bir antreman gerekli

Arkadaşlara ve tanıdıklara bakıldığında, mutluluğu diğerlerinden biraz daha kolay bulan insanlar olduğu görülür. Evet, Hausler  bu konuda kişilik yapısının da bir rol oynadığını doğruluyor. Ancak insanları az ya da çok mutlu eden esas olarak öğrenilmiş davranış ve düşünce kalıplarıdır. İyi haber şu ki mutluluk öğrenilebilir. Kötü haber ise mutluluğun çok fazla çalışma gerektirmesi – ve neredeyse spor salonunda olduğu gibi sıkı bir antrenman gerektirmesi.

Bunlar  düzenli ve en az sekiz saat bol uyku, iyi beslenme ve yeterli egzersiz zaten mutluluk için standart programın bir parçasıdır. Hausler antrenman için ayrıca, örneğin olumlu günlük değerlendirmeler yapılmasını öneriyor; yani akşamları iyi giden şeyleri gözden geçirin ve kendinize bunun olumlu bir deneyim olması için nelere katkıda bulunduğunuzu sorun dedikten sonra, „Bu, mutluluk duygularını bir kez daha harekete geçirir.“ bilgisini veriyor.

Günlük yaşamda küçük tatiller yapın

Mini tatiller de faydalıdır. Uzmanlar bunu günlük hayattaki olumlu aktiviteler olarak anlıyor: Mesela güzel bir öğle yemeği molası, akşam işten sonra göle dalmak, bir arkadaşla buluşmak gibi. Bu küçük randevuların günlük yaşamın stresi içinde unutulup gitmemesi için önceden planlanması ve iş randevusu gibi takvime yazılması faydalı olabilir. Ayrıca hisler de eğitilebilir. Çünkü çoğu zaman bizi mutlu edebilecek güzel anlarda dikkatimiz dağılır – cep telefonlarımıza bakarak, ertesi günkü önemli teslim tarihini düşünerek.

Farkındalık egzersizleri şimdi ve buraya odaklanmanıza yardımcı olabilir. Böyle bir egzersiz: Parkta bir banka oturun, ağaçları ve kuşları izleyin – ve yargılamadan sadece algılayın. Kulağa kolay mı geliyor? Bir deneyin. Hausler, başlangıçta birçok insanın düşünceleri tekrar dağılmadan bunu sadece birkaç saniye yapabildiğini biliyor. Ancak yeterli eğitimle daha kolay hale geliyor.

Unutmayın: Bu eğitimin amacı kalıcı bir mutluluk hissine ulaşmak değildir. Hausler, „Mutluluk dinamiktir“ diye vurguluyor ve bu iyi bir şey dedikten sonra önemli bir noktanın altını çiziyor:  „Eğer biri muayenehaneme gelir ve kendimi hiç kötü hissetmiyorum‘ derse, endişelenirim çünkü bu, hoş olmayan duyguların önemli bir koruyucu işlevini ortadan kaldırır.“

İyi içgüdü hissi

Mutluluk üzerine araştırmalar yapan ve „Mutlu Kangurular Daha Yüksek Zıplar“  adlı kitabın yazan psikolog Melanie Hausler kişinin kendisini başkalarıyla kıyaslamasının ve şu soruyu sormasının önemli olduğunu söylüyor niye mutluluk için niye küçük adımlar atmamız gerektiğini şöyle açıklıyor:
„Geçici memnuniyetsizlik ile akıl hastalığı arasındaki geçişin değişken bir geçiş olduğunu unutmamak önemlidir. Bunu engellemek elinizde .Her zaman şu anda hissettiğim gibi mi hissettim? Memnuniyet kaybı genellikle kişinin hayatındaki kritik bir dönüm noktasına denk gelir. Olumlu duyguların hoş olmayan duygulara oranının ortalama 3:1 olduğu görülmüştür. 1:1 oranı yeterli değildir.  Pek çok insanın ancak çok geç bir aşamada, memnuniyetsizlik zaten bir akıl hastalığına dönüştüğünde terapi şeklinde yardım aradığını deneyimlerinden biliyorum. Mutluluk yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Ve bizi somut olarak mutlu eden şeyler bile bir ömür boyu tekrar tekrar değişir. Çoğu insan hayatlarının sonunda geriye dönüp baktıklarında içlerinde iyi bir his olduğunu kabul edecektir“ diyor. Ve bu içgüdüsel his için bir şeyler yapmak için asla geç değildir.“

Kaynaklar 

Warum sind wir alle so unglücklich?

Dünya Mutluluk Raporu 2023

„İlk Dünya Mutluluk Raporu’nun yayınlanmasının üzerinden on yılı aşkın bir süre geçti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 66/281 sayılı kararı kabul ederek 20 Mart’ı her yıl Uluslararası Mutluluk Günü olarak ilan etmesinin üzerinden de tam on yıl geçti. O zamandan bu yana giderek daha fazla insan, ülkeler olarak başarımızın insanlarımızın mutluluğuyla değerlendirilmesi gerektiğine inanmaya başladı. Mutluluğun nasıl ölçülmesi gerektiği konusunda da giderek artan bir fikir birliği var. Bu fikir birliği, ulusal mutluluğun artık hükümetler için operasyonel bir hedef haline gelebileceği anlamına geliyor.“

https://worldhappiness.report/

2023 Raporu