
Taktik mi, onursuzluk mu? : NATO Genel Sekreteri Trump’a “baba” (Daddy) dedi
Lahey'deki NATO zirvesinden geriye ne kalacak? Özellikle NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin Donald Trump'ın hoşuna gitmek için kendini küçük düşürdüğü sahne akıllarda yer etti. Zirve, ABD'yi ortak olarak tutmak için neyin gerekli olduğu konusunda bir ön izlenim verdi. Bir yağ çekme hikayesinin özeti.
LAHEY. Trump bu günlerde Beyaz Saray’da kabine toplantıları düzenlediğinde, genellikle kameraların önünde konuşuyor. Toplantılarda bakanlarından, zaten uzun zamandır bildiği şeyi dinliyor: O oldukça önemli bir kişi! Hükümet üyeleri konuşma sürelerini, ona olağanüstü liderlik vasıfları atfetmek ve gerçeklikten uzak başarılar övmek için kullanıyor.
Örneğin, Amerikan Adalet Bakanı Pam Bondi geçtiğimiz günlerde, Trump’ın göreve geldikten sonraki ilk 100 gün içinde fentanil uyuşturucuyla “mücadelesinde” 258 milyon hayat kurtardığını açıkladı. Bu, Amerikan nüfusunun yaklaşık yüzde 75’ine denk geliyor. Bu arada, bir gün önce bu rakam 119 milyondu, ki bu da elbette kanıtlanamaz bir rakamdı.
Mark Rutte, çalışkan öğrenci
Krone Gazetesinden Alexander Krenn´in dikkat çeken analizinde şu ifadeler dikkat çekti:
Ancak Trump, her zaman vurguladığı gibi, gerçekleri değil, Trump “Kendisine övecek şakşakcılık yapan iyi televizyon kanalları” istiyor. Trump’un şöhret düşkünlüğünü özellikle dikkatle incelemiş biri var: NATO Genel Sekreteri Mark Rutte. Hollandalı Rutte, NATO zirvesini ABD başkanının isteklerini karşılamak için Lahey’de düzenledi. Bunun için değerli bir şeyden vazgeçmeye hazırdı: onurundan
Trump’ı sıkmamak için, Rutte toplantıyı önceden birkaç saate indirdi. Trump, Air Force One ile Avrupa’ya doğru uçarken, Rutte adeta Trump’a karşı olağanüstü bir cazibe saldırısı başlattı. Trump özel bir mesajla “Başkomutan”ı İran rejimine karşı saldırıdan dolayı tebrik etti. Mesajında Cumhuriyetçi politikacı Trum’a şöyle yazdı NATO Genel Sekreteri Tump: “Şu anda bir başka büyük başarıya doğru uçuyorsun.”
Mesajında ABD başkanının üslubunu bile taklit etti – büyük harfler dahil: „Donald, SEN bizi Amerika, Avrupa ve dünya için gerçekten çok önemli bir ana getirdin. Son yıllarda hiçbir Amerikan başkanının başaramadığını başaracaksın“ diye yazdı Rutte. ”Avrupa gelecekte BÜYÜK bedel ödeyecek (savunma harcamaları kastediliyor) ve ödemesi de gerekiyor, bu senin zaferin olacak. İyi yolculuklar, Majestelerinin akşam yemeğinde görüşürüz!“
Yalakalık bununla kalmadı.
Kraliyet ailesinde “Baba” Donald
Trump, NATO Genel Sekreteri Rutte’nin bu iltifattan açıkça gurur duydu ve mesajın ekran görüntülerini kendi platformu Truth Social’da paylaştı. Rutte’nin onu ne kadar takdir ettiğini tüm dünya bilsin diye. Lahey’e vardığında, Hollanda Huis ten Bosch Kraliyet Sarayı’nda tek devlet konuğu olarak konakladı. . Çarşamba sabahı Kral Willem-Alexander ve Kraliçe Máxima ile kahvaltı yaptı. “Kral ve kraliçe çok güzel ve muhteşem insanlar. Kahvaltı toplantımız harikaydı!” diyerek ev sahiplerini övdü. Bir örnek karşılaştırma. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan hanımıyla azap gibi merdivenleri çıkıp sarayın kapısına geldiğinde Hollanda Kral’ı yerine yağveri karşılaması tuhaf kaçtı. Tabii Trump’un karşılması karşısında
Ancak, her yönüyle zaferle sonuçlanacak bir gezi olması beklenen bu ziyaret, Lahey’de Trump’ın Orta Doğu’ya savaşa girmesinin etkinliği konusunda sorulan sorularla gölgelendi. Bir ABD istihbarat servisi, Trump’ın defalarca iddia ettiği gibi “Gece Yarısı Çekici” operasyonu ile İran’ın nükleer programını gerçekten yok edip edemeyeceği konusunda şüpheler uyandırdı.
Trump bu durumdan açıkça rahatsız oldu. Gülümseten Rutte’nin yanında, orada bulunan medya temsilcilerini “pislik” olarak nitelendirdi. İsrail ile İran arasındaki çatışmaya ilişkin açıklamalarında defalarca konudan saptı, ancak NATO başkanı ve Genel Sekreteri eski Hollanda Başbakanı Rutte burada da Trum’un imdadına yetişt ve şunları ifade etti: “ İki taraf kavga ederse, bazen “baba(Dady yani Trump)”nın sert sözlere başvurması gerekir“ dedi.. Birçok gözlemci, bu açıklamayla birlikte, bildiğimiz şekliyle ciddi diplomasinin sonunun geldiğini düşündü.
Trump, hızlı randevu zirvesinin sonunda düzenlenen basın toplantısında yeni lakabı soruldu. Lakabı hoşuna gitmiş gibi görünüyordu; arka planda Dışişleri Bakanı Marco Rubio gülmekten kıvrılıyordu. “Sanırım beni seviyor” diyerek Rutte’ye dönüp gülümseyen Trump, “Eğer sevmiyorsa, size haber veririm. O zaman geri gelip onu sertçe döverim, tamam mı?” dedi. Çok sevgiyle söyledi NATO Genel Sekreteri Rutte: ‘Baba, sen benim babamsın!’”
NATO kimlik krizi içinde
Bazen acı verici olsa da, NATO başkanı itaatkar tavrıyla en azından zirvenin olaysız sona ermesini sağladı. Böylece Trump’tan, zaten oldukça sulandırılmış olan ortak bir sonuç bildirgesini kabul etmesini sağlayabildi. Bildirgede, yardım maddesi “değiştirilemez” olarak nitelendiriliyor. NATO’nun kimliği böylece asgari bir uzlaşmaya indirgenmiş olsa da, bildiri yine de bir başarı olarak kutlandı.
Neredeyse tesadüfen, tarihi bir silahlanma programı kabul edildi. Bu da, “baba” Trump’ı ittifakta tutmak için yapıldı. Öte yandan, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı gibi önemli konular neredeyse hiç gündeme gelmedi. Rutte, zirve sırasında sergilediği tavrını “zevk meselesi” olarak nitelendirdi. “Baba” sözü için ise biraz dolambaçlı bir açıklama yaptı: “Avrupa’da bazen ülkelerin bana, ‘Hey, Mark Rutte, ABD bizimle kalacak mı?’ dediğini duyuyorum. Ben de bunun biraz küçük bir çocuğun babasına ‘Hey, ailemizin yanında kalacak mısın?’ diye sormasına benzediğini söyledim. Bu anlamda ‘baba’ kelimesini kullandım, Başkan Trump’a ‘baba’ demek için değil.” Ah, tabii! Çarşamba akşamı saat 17.58’de Trump’ın başkanlık uçağı Washington’a doğru havalandı. O anda yeni lakabını tamamen benimsemişti. Sosyal medya ekibi Perşembe gecesi Lahey’e yaptığı 24 saatlik gezinin bir özetini yayınladı. Videonun sloganı: “Daddy’s home!”



