TKG: “Cesur Alman polis memuru Rouven L.’yi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz“
VİYANA. Kısa adı TKG olan Avusturya Türk Kültür Toplumu bugün yaptığı basın açıklamasında, „Geçtiğimiz Cuma günü Mannheim’de uğradığı bıçaklı saldırı sonucu ağır yaralanan Alman polis memuru Rouven L.’nin (†29) vefatını üzüntü ile öğrendik. Avusturya Türk Kültür Toplumu (TKG) olarak geçtiğimiz Cuma günü Mannheim’da meydana gelen bıçaklı saldırıyı aynı gün en sert ifadelerle kınamıştık.“ ifadelerine yer verdi.
TKG’nin Almanca basın bildirisinin Türkçe tercümesi şöyle:
„Avusturya Türk Kültür Toplumu (TKG) cesur, yardımsever ve örnek Alman polis memuru Rouven L.’yi (†29) kaybetmenin üzüntüsünü yaşamakta ve düşüncelerimiz bu zor saatlerde Alman polis memuru Rouven L.’nin yakınlarıyla birliktedir, başları sağolsun. Acılarını tüm yüreğimizle paylaşıyoruz.
İfade özgürlüğü hakkını korumalıyız
İfade özgürlüğü kisvesi altında bir dine mensup insanlara karşı yapılan sürekli kışkırtmalar ya da Almanya’daki sinsi, anti-demokratik “siyasallaşmış inancın” haklı eleştirisi şiddet için bir neden olmamalıdır. Asla!
Bilinmesi gereken bir kanuni gerçek şudur. Toplum içinde bir topluğu diğer azınlık veya çoğunluğa karşı dini, mezhebi, ırkı, dili ve rengi nedeniyle kışkırtmadığınız sürece, saygı duymamız gereken fikir özgürlüğü çerçevesinde görüşlerinizi ifade edebilir ya da “ajitasyon” yapabilirsiniz. Alman demokrasisi yüz yıllar içinde din reformu ve eleştirileri ile oturmuştur.
Almanya’da nefrete tahrik suçu
Öbür taraftan Alman Ceza Kanunu’nun (StGB) 130. maddesi bir toplumunun içinde farklı din, millet, mezhep ve renkteki insanlara karşı nefrete tahriki şu şekilde cezai sorumluğunun olduğu konusunda dikkat çekmektedir.
(StGB) 130/ Kamu huzurunu bozacak şekilde davranan herkes,
1. Ulusal, ırksal, dini veya etnik bir gruba, nüfusun bir bölümüne veya yukarıda belirtilen gruba veya nüfusun bir bölümüne mensup olmaları nedeniyle bir bireye karşı nefreti kışkırtmak, şiddeti veya keyfi önlemleri teşvik etmek veya
2. Belirlenmiş bir gruba, nüfusun bir kesimine veya bir bireye mensubiyeti nedeniyle hakaret ederek, kötü niyetle aşağılayarak veya iftira atarak başkalarının insanlık onuruna saldıran kişi üç aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Fail: O bir terörist ve katil
Afgan asıllı fail Almanya’daki, Avusturya’daki, AB’deki vb. Müslümanları temsil etmemelidir ve edemez. Tam tersine. O bir teröristtir, bir katildir ve hangi milletten, dinden ya da mezhepten olursa olsun insanlığın yüz karasıdır. Fail, dini İslam’ın kendisinden talep ettiği her şeyi yanlış yapmıştır. Kendisinin kışkırtılmasına izin vermiş ya da “şiddet teolojisi” gibi ilkel duygularına yenik düşmüştür. “Şiddet teolojisi” İslam değildir. Çünkü “İslam” kelimesinin Kur’an’daki kökünde “selam” ve “silm” kelimeleri vardır ve bu kelimeler “barış”, “mutluluk”, “esenlik” ve “güven” anlamına gelir. Her Müslüman yaşadığı ülkede, özellikle de Almanya ve Avusturya’da “barış”, “mutluluk”, “esenlik” ve “güven ”i sağlamakla yükümlüdür. Müslümanların veya bu kültürden gelen insanların çoğunluğu bunu yapar ve her türlü şiddete karşıdır.
Her türlü aşırıcılığa ve nefret söylemine karşı çağrı
Demokratik Almanya’yı ve Avusturya’yı din, ulus, ten rengi ve dil farkı gözetmeksizin tüm aşırılık yanlılarına ve ayaklanmacılara karşı savunmak her demokratı vatandaşın asli görevidir. Onurlu bir şekilde bir arada yaşamanın tüm temel koşullarını sunan özgürlükçü-demokratik ve laik temel düzeniyle Almanya’yı ve Avusturya’yı „savunmacı demokratlar” olarak büyük bir uyanıklıkla koruyalım.
Avusturya Türk Kültür Toplumu (TKG), Viyana, 3 Haziran 2024″



