Uyuşturucu baronu Zindaşti’yi tahliye eden hâkimi Kuzu’dan itiraf: „Aradım ama…“

AKP milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu, “uyuşturucu baronu” Zindaşti’yi tahliye eden hâkimi aradığını ancak baskı yapmadığını savundu. Prof. Dr. Kuzu, ifadesinde “Talimat ve telkinde bulunmaksızın düşüncemi iletmek amacıyla Cevdet Özcan’ı telefonla aradım” dedi.

ANKARA, 29. Mai 2020. Uyuşturucu baronu Naci Zindaşti’nin tahliyesine etkisi olup olmadığı sorulan eski AKP milletvekili Burhan Kuzu, hakimleri aradığını itiraf etti. Üstelik siyasetin yargıya müdahalesini de „ne ilk ne sonum“ diyerek net şekilde ortaya koydu.

Yargı üzerinde baskı kurarak İranlı “uyuşturucu baronu” Naci Şerifi Zindaşti’yi tahliye ettirdiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan eski AKP milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun ifadesine Cumhuriyet ulaştı. Zindaşti’yi tahliye eden hâkimi aradığını ancak baskı yapmadığını savunan Burhan Kuzu, “Eski bir öğrencim olan Zindaşti’nin avukatı İlker, uzman görüşü şeklinde hukuki mütalaamı mahkeme hâkimine bildirmemi istedi. Talimat ve telkinde bulunmaksızın düşüncemi iletmek amacıyla Cevdet Özcan’ı telefonla aradım. Eğer delil yoksa tutuklanmanın bir tedbir olduğunu serbest bırakılabileceğini söyledim” dedi.

BULUŞMA ET LOKANTASINDA

Cumhuriyet Gazetesi’nin verdiği haber göre Zindaşti’nin kızı ve şoförünün öldürülmesi olayının azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanarak beraat eden Orhan Ünğan’ın şikâyeti üzerine hakkında nüfuzunu kullanarak yargıya baskı yaptığı iddiasıyla soruşturma başlatılan Burhan Kuzu, 6 Mart’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’na ifade verdi. Zindaşti’yle 2011 yılında ortak tanıdıkları vasıtasıyla tanıştığını anlatan Kuzu, Cumhuriyet’e yayımlanan fotoğrafın Ankara’da bir et lokantasında çekildiğini söyledi. Zindaşti’nin vatandaşlık konusunda kendisinden yardım talep ettiğini belirten Kuzu, gazetemizde yayımlanan ve soruşturma dosyasında yer alan mesajlaşmalarla ilgili olarak da “Böyle bir mesaj yazdığımı da hatırlamıyorum. Herhangi bir şekilde ihale takibi veya başka bir işlem takibi söz konusu değildir” dedi.

‘UZMAN GÖRÜŞÜ’

Firari durumdaki Zindaşti’nin avukatı İlker Dağlı’nın eski bir öğrencisi olduğunu ve Ankara’da kendisini ziyaret ettiğini anlatan Burhan Kuzu, “Tutukluluk süresinin dolduğunu belirtti ve bu konuda görüşümü sorarak bir nevi danıştı. Ben de eğer delil yoksa tutuklanmanın bir tedbir olduğunu serbest bırakılabileceğini söyledim. İlker de kanunen engel bulunmayan uzman görüşü şeklinde hukuki mütalaamı mahkeme hâkimine bildirmemi istedi. Ben de bu çerçevede en ufak bir mahkemeye talimat ve telkinde bulunmaksızın düşüncemi iletmek amacıyla İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan’ı telefonlar aradım. Kendisine Zindaşti’nin hakkında delil bulunmadığını ve tutuklama süresinin dolduğunu iddia ettiklerini söyledim. Ancak herhangi bir şekilde tutukluluğun devamı veyahut tahliye edilmesi gerektiği hususunda bir görüş bildirmedim” dedi.

ÇELİŞKİLİ TARİHLER… 

Zindaşti’nin tahliyesinden sonra itiraz mercii olan 6. Sulh Ceza hâkiminini de aradığını belirten Kuzu, mahkeme hâkimini kendisine itirazı kabul ettiğini ve şahıs hakkında tutuklama kararı verdiğini söylemesi üzerine telefonu kapattığını söyledi. İfadesinin başında Zindaşti ile 2011’de bir kere görüştüğünü söyleyen Kuzu’nun ifadesinin sonlarına doğru “Zindaşti’yi en son ne zaman görüştüğümü hatırlamıyorum ancak 2014 yılı olabilir diye düşünüyorum. O tarihten sonra herhangi bir şekilde görüşmedim” demesi dikkat çekti.

‘MAĞDURİYET GİDERDİM!’

Burhan Kuzu, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) müfettişlerine ifade veren savcı ve hâkimlerin “Ankara’dan sürekli arıyordu. İran ile ilişkiler için serbest kalmalı” şeklindeki ifadelerin hatırlatılması üzerine ise kendisini şu ifadelerle savundu: “Ben binlerce hukuk fakültesi öğrencisine hocalık yaptım. Çok sayıda hâkim, savcı öğrencim vardır. Bu nedenle hâkimler ve savcılar ile sıklıkla görüşürüm. Bu görüşmelerimde herhangi bir art niyetim yoktur. Siyasetçi kimliğim de var. İnsanların mağduriyetini giderecek talepleri idari makamlara iletirim.”

Mesleğinin verdiği kişisel duruşunun ve dünya görüşünün gereğince hiçbir şekilde yargıya baskı yapmadığını savunan Burhan Kuzu, hakkındaki iddiaların FETÖ kumpası olduğunu savundu. Kuzu, “Özellikle FETÖ silahlı terör örgütü ile mücadelede ön plana çıkmış bir kişiyim. Bundan dolayı hedef haline getirilme ve bana kumpas kurulması söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.

SAVCININ SORMADIĞI SORULAR

Dosyada şikâyetçi sıfatıyla yer alan Orhan Ünğan’ın soruşturma dosyasına Kuzu’ya sorulmak üzere gönderdiği sorular savcılık tarafından sorulmadı. Ünğan’ın sorulmasını istediği sorulardan bazıları şöyle:

– İçişleri Bakanlığı’na gidip Zindaşti hakkında yapılan soruşturmanın durdurulması için talepte bulundu mu?

– Tüm bu olayların ve müdahalelerin sonucu benim hapiste olmam ve Zindaşti’nin firari olarak dolaşması, husumetimiz olması sebebiyle öç almak için kardeşim İlhan Ünğan’ın katledilmesine vesile olmasından ötürü Burhan Kuzu’nun yüzüne bulaşmış olan kardeşimin kanını görmekteyim. Bu Kuzu’nun vicdanını bir nebze olsun sızlattı mı?”

HÂKİM ÖZCAN YARGITAY’DA YARGILANACAK

Zindaşti ve 3 adamını tahliye eden hâkim Cevdet Özcan hakkında geçen ay Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlanmıştı. İşadamı Doğan Kasadolu’nun “ihbar eden” sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Özcan’ın Zindaşti’yi tahliye etmesi karşılığında rüşvet aldığı anlatıldı. Özcan’ın avukatlar Oktay Bağatır ve Servet Haznedar’dan üzerinden seri numarasının bir şifre olarak kullanıldığı 10 liralık banknot alarak Kapalıçarşı’da bulunan bir kuyumcuya gittiği kaydedildi. Özcan’ın bu banknotu verdikten sonra kuyumcudan 3.5 milyon dolar aldığı belirtildi. Özcan iddianamenin kabul edilmesiyle  “rüşvet almak” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından Yargıtay’ın ilgili dairesinde hâkim karşısına çıkacak.

SAVCILIK: SORUŞTURMA SÜRÜYOR

İstanbul Barosu Başkanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe vererek Kuzu ile ilgili yürütülen soruşturmanın durumunun bildirilmesini talep etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından baroya  soruşturmanın devam ettiği anlamına gelen “Prof. Dr. Burhan Kuzu hakkında soruşturma dosyasının derdest olduğu hususunda, bilgi ve gereği rica olunur” yanıtı verildi.

 

Bilirkişi, Zindaşti’yi tahliye eden Cevdet Özcan’ın hesap hareketlerini inceledi

Hakkında “görevi kötüye kullanmak” ve “rüşvet almak” suçlarından soruşturma açılan hâkim Cevdet Özcan’ın 16 aylık tek gelir kaynağı maaşı 173 bin 793 TL olmasına karşın hesabında 966 bin 670 TL tespit edildi.

İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ve 3 adamı hakkında tahliye kararı veren hâkim Cevdet Özcan hakkında “görevi kötüye kullanmak” ve “rüşvet almak” suçlarından soruşturma izni verilmesinin ardından Zindaşti ve adamları hakkında 9 ayrı suç işledikleri gerekçesiyle Emniyet tarafından hazırlanan fezleke ve hakim Özcan’ın bilirkişi heyeti tarafından incelenen hesap hareketleri de dava dosyasına girdi.

Bilirkişi raporunda Cevdet Özcan’ın maaş geliri, EFT, havale yoluyla para girişleri, harcamaları ve mal varlığına ilişkin bilgiler yer aldı. Eşi M. Özcan ve 3 çocuğunun çalışmadığı bilgisine yer verilen raporda, Özcan’ın tek gelir kaynağının bordrolu maaşı olduğu belirtildi. Raporda 1 Ocak 2018 ile 30 Nisan 2019 tarihleri arasında Özcan’ın maaş ödemesi toplam 173 bin 793 TL olarak hesaplandı. Özcan’ın maaşı dahil bu tarihler arasında hesabına yatan toplam paranın 966 bin 670 TL olduğu giderlerinin toplamının ise 826 bin 871 TL olduğu ifade edildi. Özcan’ın her bir maaşının 1 Ocak 2018 ile 1 Ocak 2019’a kadar 12 bin ile 15 bin arasında yatırıldığı, 17 Ocak 2019 tarihinden itibaren kendi isteğiyle 6 ay süreyle ücretsiz izne çıktığı bilgisi de yer aldı. Özcan’ın hesabına “Borç ödemesi” adı altında İ.Ş. tarafından aylık 5 bin, 16 ayda toplamda 80 bin TL havale gelmesi dikkat çekti. İnceleme dönemi dışında olan 1 Mayıs ve 15 Ağustos 2019 tarihleri arasında ise yine İ.Ş. tarafından Özcan’ın hesabına “Borç kapama” adı altında 25 bin TL EFT yapıldığı görüldü. Bu tarihlerde Özcan ücretsiz izindeydi. Ayrıca Özcan’ın 16 aylık süreçte kendi hesabına her ay 1 ila 4 kere arasında nakit para yatırdığı, bu paraların toplamının 61 bin 667 TL olduğu görüldü. Aynı tarihlerde Özcan’ın hesabında 42 bin 40 TL nakit çekim işlemi gerçekleştirildi. Özcan’ın hemen hemen her ay “diğer” ödemeler altında akrabası olan M.Ö’nün hesabına 14 bin 300 TL EFT yaptığı da tespit edildi.

ADLİYE BANKAMATİĞİ

Cumhuriyet’ten Zehra Özdilek’in haberine göre; Özcan’ın detaylı hesap dökümünde adliyedeki bankamatikten kendi hesabına sık sık bin ile 4 bin arasında para yatırdığı görüldü. 22 Ağustos 2018 saat 17.30’da Malatya Battalgazi Belediyesi önündeki ATM’den kendi hesabına iki dakika arayla toplamda 8 bin TL para yatırdığı görüldü. Özcan ücretsiz izinli olduğu tarih aralığında yer alan 15 Mart 2019 tarihinde Sarıyer’de bir petrol ofisi ATM’sinde 11 bin lira, 5 Nisan ve 15 Nisan tarihlerinde toplamda 19 bin 600 TL kendi hesabına para yatırdı. Özcan’ın yine ücretsiz izinde olduğu 7 Mayıs’ta 5 bin TL, 13 Mayıs’ta 10 bin TL, 15 Mayıs’ta 4 bin 600 TL olmak üzere toplamda 19 bin 600 TL kendi hesabına yatırması dikkat çekti.

Gayrimenkul incelemesinde Özcan’ın Başakşehir’de 26 Ocak 2015’te yaklaşık 500 bin TL’ye bir ev aldığı 2017’de ise 110 bin TL kâr ile sattığı belirtildi. Raporda, Özcan’ın ardından 2018’de Tuzla’da 310 bin TL değerinde bir konut aldığı ve üzerine kayıtlı bir araç olduğu tespit edildi.

TAHLİYEDEN SONRA YURTDIŞINA KAÇTI

 

Naci Şerifi Zindaşti, Sarıyer’de girdiği silahlı çatışma sonrası 6 kişiyle birlikte gözaltına alınmıştı. Zindaşti ve 3 adamının avukatı 19 Ekim 2018’de “tutukluluk incelemesi” için İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurmuş, başvuruyu değerlendiren İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan, Zindaşti ve beraberindeki 3 şahsı “tahliye” etmişti. Uyuşturucu ticareti ve terör örgütü yöneticiliği gibi birçok suçtan kaydı bulunan Zindaşti ile 3 adamı, tahliyenin ardından yurtdışına kaçmıştı. Özcan hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan ve işadamı Doğan Kasadolu’nun “ihbar eden”, Orhan Ünğan’ın ise müşteki sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Özcan’ın Zindaşti’yi tahliye etmesi karşılığında rüşvet aldığı öne sürülmüştü.

BURHAN KUZU TELEFONDA GÖRÜŞMÜŞTÜ

Eski AKP milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu, “uyuşturucu baronu” Zindaşti’yi tahliye eden hâkimi aradığını ancak baskı yapmadığını savunmuştu. Prof. Dr. Kuzu, ifadesinde “Talimat ve telkinde bulunmaksızın düşüncemi iletmek amacıyla Cevdet Özcan’ı telefonla aradım” demişti.

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner