Viyana-11 Ekim: „Yüzde 7´lik Türkiye göçmenlerinin oyu kilit önem taşıyor“

Kısa adı AA olan AK Parti iktidarına yakın Anadolu Ajansı," Viyana seçimlerinde Türklerin oyları belirleyici rol oynayacak" başlıklı haber analizi dikkat çekti. AA, "Her seçim öncesi Türkiye ve Müslüman karşıtlığı kartını sahaya süren Başbakan Sebastian Kurz, Viyana seçimlerinde de aynı yönteme başvurdu – Kurz, Viyana seçimlerini sıradan bir yerel seçimden çok daha fazlası olarak görüyor – Viyana’da Türk kökenli seçmenin tercihi iktidarı şekillendirecek Avusturya’nın başkenti Viyana’da belediye başkanı ve eyalet meclis üyelerini belirlemek üzere 11 Ekim’de gerçekleştirilecek seçimlerde yüzde 7’nin üzerinde oy oranına sahip Türk kökenli seçmenlerin tercihi kilit önem taşıyor." dedi. 

AK Partisi hükümetine yakın Anadolu Ajansı’nın haber analizi şöyle:

Her 5 yılda bir tekrarlanan seçimlerde 1 milyon 150 bin seçmen sandık başına gidecek. 150 bine yakın Türk’ün yaşadığı başkentte 70 binin üzerinde Türk asıllı seçmenin olduğu tahmin ediliyor.

İrili ufaklı 13 partinin yarışacağı seçimde Viyana eyalet başkanı, eyalet meclisi ve 23 bölgenin belediye başkanlarının yanı sıra meclis temsilcileri seçilecek.

Mektup yoluyla da oy kullanılabilen seçimlerde oy kullanma yaşı 16, seçim barajı ise yüzde 5. Viyana Eyalet Meclisi 100 üyeden oluşuyor. 50 sandalye ve üzerinde temsilciye sahip parti tek başına iktidara gelirken, aksi durumda koalisyon hükümeti kuruluyor.

© stadt-wien.at

– Ülkede yerel yönetimler önemli bir güce sahip

Avusturya 9 eyaletle federal bir yapıya sahip. Bu nedenle güvenlikten sağlığa, eğitimden hukuka kadar yaşamın birçok alanında yerel yönetimler merkezi yönetime göre çok daha fazla söz sahibi.

Nüfusunun yüzde 30’nu yabancıların oluşturduğu Viyana’da, yabancı kökenli Avusturya vatandaşlarıyla bu oran yüzde 40’ın üzerine çıkıyor.

– Viyana’da 75 yıllık Sosyal Demokrat iktidarı

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kesintisiz olarak Sosyal Demokrat Partili (SPÖ) belediye başkanları tarafından yönetilen Viyana, 75 yıldır iktidarda kalan SPÖ’nün en güçlü kalesi olarak kabul ediliyor.

Yaklaşık 9 milyon kişinin yaşadığı Avusturya’da Viyana seçimleri her zaman dikkatleri üzerine çekmeyi başarmışsa da bu yılki seçimler öncekilerine nazaran çok daha farklı geçiyor.

Özellikle iktidardaki merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı ve Başbakan Sebastian Kurz’un Viyana seçimlerine gösterdiği ilgi, bu seçimin Başbakan için sıradan yerel seçimlere göre çok daha fazla bir anlam taşıdığına işaret ediyor.

– Türkiye karşıtlığı üzerinden seçim kampanyası

Avusturya’da hayatın her alanını etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını seçim kampanyalarının en önemli konusu olsa da Başbakan Kurz ve ekibinin, Türkiye ve Türk toplumu üzerinden Viyanalı seçmenleri etkileme çabası, bu yarışın iktidarın büyük ortağı ÖVP için sıradan bir seçim olmadığını gösteriyor.

Maliye Bakanı Gernot Blümel’i ÖVP’nin Viyana Belediye Başkan adayı olarak sahaya süren Kurz, kendisine sadakati dışında pek bir meziyeti olmayan adayını, İçişleri Bakanı Karl Nehammer ve Entegrasyon Bakanı Suanne Raab’ın Viyana’ya yönelik yaptığı olumsuz açıklamalarla desteklemeye çalışıyor.

Başta Kurz olmak üzere söz konusu bakanların Türkiye ve Türk toplumu üzerinden yürüttükleri propagandayla, Viyana’daki Sosyal Demokrat ve Yeşiller Partisi koalisyon hükümetinin entegrasyon, güvenlik, sağlık ve işsizlik alanlarında başarısız olduğuna seçmen inandırılmaya çalışılıyor.

Seçimi iktidar ve Viyana yönetimi arasında güç mücadelesine dönüştüren Kurz, kampanyasına salgını da alet ederek, “Viyana’da salgının kontrolden çıkmasından korktuğunu” ifade edip, Viyana yönetiminin salgınla mücadelede başarısız olduğu imasında bulunuyor.

– ÖVP, aşırı sağın oylarının peşinde

Önceki seçimde yüzde 30 oy alan aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisinin (FPÖ) “İbiza skandalı” sonrasında ciddi oranda kan kaybetmesi ve eski liderlerinin farklı bir parti kurarak Viyana seçimlerine girmesi, buradaki seçmen potansiyelini kendi partisine devşirmek isteyen Kurz’u harekete geçirdi.

Her seçim öncesi Türkiye ve Müslüman karşıtlığı kartını sahaya süren Kurz, Viyana seçimleri için de aynı yönteme başvurarak, Türk ve Müslümanlar üzerinden aşırı sağcı seçmenin oyuna talip oldu.

Aşırı sağcı partinin önceki seçimde kullandığı sloganları birebir sahiplenen Kurz ve ekibi, kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 10’lara gerileyen aşırı sağcı FPÖ’nün Müslüman ve yabancılara yönelik hakaretlere varan agresif bir seçim kampanyası yürütmesine yol açtı.

– Türk esnaf ve camilerine baskı

Öte yandan seçimlere iki hafta kala yalnız Türklerin işlettiği döner büfelerine mali baskınlar düzenleten ve Türklere ait cami derneklerine mali incelemeler başlatan Kurz’un Viyana adayı Maliye Bakanı Blümel de mali alanda etnik ayrımcılık yapmak suretiyle Viyanalı seçmeni etkileme yoluna gitti.

Viyana’daki 75 yıllık Sosyal Demokrat iktidarı, SPÖ’süz bir koalisyon alternatifiyle devirmeyi planlayan Kurz, Viyana seçimlerinde elde edeceği başarıyla bir sonraki genel seçimlerde tek başına iktidara gelmeyi hedefliyor.

– Sosyal Demokratlar seçimin favorisi

Son yapılan seçim anketlerine göre, SPÖ yüzde 42, ÖVP yüzde 20, Yeşiller yüzde 15 ve Yeni Avusturya Partisinin (NEOS) ise yüzde 6 oy alması bekleniyor. Bu tahminlere göre yüzde 7’nin üzerinde oya sahip Türk seçmenin tercihi kilit rol oynuyor.

Vaatleriyle Türk seçmenini kazanabilen parti, tek başına iktidar ya da güçlü bir koalisyon ortağı olmayı başarabilecek. SPÖ’den mevcut Viyana Belediye Başkanı Michael Ludwig, farklı kültürlere karşı hoşgörülü yaklaşımı ve Müslümanlarla geliştirdiği iyi ilişkilerle tanınıyor. Ancak SPÖ’nün Müslümanlara yönelik artan baskılar karşısında pasif tutumu, Türk ve Müslüman seçmenlerin bu partiye karşı kuşkularını artırıyor.  ( Anadolu Ajansı, AA)

 

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner