Viyana’da Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümü nedeniyle Atatürk´ün heykeltıraşı Krippel için bir anıt

Viyana’da Atatürk’ün Samsun Onur Anıtı’nda olduğu manevi anlamı yüksek bir anıt 29.10.2023´de dikilerek törenle açıldı. Törene Avusturya’dan Cumhurbaşkanlığına yakın başta olmak üzere değişik partilerden kişi, kurum ve temsilcileri katıldı.

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

 

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

Viyana’da Atatürk’ün heykeltıraşı olarak bilinen Heinrich Krippel anısına Türkler, manevi değeri yüksek bir  anıt dikerek Viyana’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını 29.Ekim.’de sade bir tören ve saygı duruşuyla kutlandı.

Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel başta „Samsun Onur Anıtı“  olmak üzere, İstanbul’da „Sarayburnu Atatürk Anıtı“, „Konya Atatürk Anıtı“, Afyonkarahisar’da „Büyük Utku Anıtı“ , Ankara Ulus’ta „Atatürk Zafer Anıtı“ ve yine Ankara’da „Oturan Atatürk “ anıtlarının heykeltıraşı. Krippel Atatürk’ün bizzat cumhurbaşkanlığı sarayında konuk ettiği Avusturyalı bir sanatçı. 1930’lu tarihi gazetecilerden İbrahim Alaeddin Gövsa, 1933’te yazdığı gezi notlarında, Avusturyalı sanatçı Heinrich Krippel’in 19 Mayıs Onur Anıtı’nın sembolik anlamı ve mekânla ilgili olarak ilgili olarak yazmıştır; “Bizim için Karadeniz’de Samsun’un ehemmiyeti Akdeniz’deki İzmir’in değerinden, derecesindedir denebilir. İstiklal tarihi Samsun da başladı, İzmir’de tamam oldu. Türk inkılabının güneşi olan o altın baş Samsun’da Türkeli’ne ve İzmir’de de cihana doğdu. Samsun’da çekilen kılıç, kınına İzmir’de girmiştir…Heinrich Krippel’in Samsun Onur Anıtı bunu en güzel şekilde anlatmaktadır. “

 

https://fb.watch/n_zvuACqCh/

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

 

 

Almanya’nın en eski yayını olan Yeni Posta Gazetesi, Viyana’da yaşayan Avusturya Türk KÜLTÜR Cemiyeti TKG Başkanı Birol Kılıç ile Frankfurt’tan yaptığı uzun röportajı şöyle:

 

Frankfurt, 21 Ekim 2023, Yeni Posta

Türkiye’nin pek çok yerleşim yerinde öne  çıkan Atatürk heykellerinin Viyanalı yaratıcısı Heinrich Krippel’in mezarı ortadan kalkınca, Viyana´da yıllardır yaşayan Türkler güzel bir girişime imza attılar. Kısa adı TKG Think Tank olan Avusturya Türk Kültür Cemiyeti  hiç bir masraf ve  zorlu bürokratik işlemlerden kaçınmadan, Krippel’in 1883’de doğduğu ve 1945’de vefat ettiği şehir olan Viyana’da bir granitten altın harfler ile yazılmış ve Samsun Onur Anıtı’nın da kabartma şeklinde  olduğu anıt mezar yaptırdı.

 

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

Konuyla ilgili sorularımızı kısa adı TKG Think Tank olan „Avusturya Türk Kültür Cemiyeti“ TKG’nin Başkanı Prof. Birol Kılıç, Yeni Post Gazetesine cevapladı.

– Viyana’da yeni yapılan Atatürk’ün heykeltıraşı için  dikilen anıtın  açılış töreni  daveti  üzerinde şunlar yazılı. “Modern laik Türkiye Cumhuriyeti’nin 29.10.1923 tarihindeki 100’üncü yıldönümü vesilesiyle, Atatürk’ün heykeltıraşı olarak da anılan Avusturyalı büyük heykeltıraş Heinrich Krippel’in (1883 – 1945 ) mezarının açılışına şeref vermeniz temennisiyle.“  Viyanalı sanatçı Krippel ile ilgili bu girişiminizin arka planını paylaşır mısınız? Bu kadar masraflı bir anıt ve  bürokratik işlemlerin yanında  bir de kitap yayımlıyorsunuz? Neden?

 

 

BİROL KILIÇ – Atatürk’ün heykeltıraşı olarak anılan Viyana doğumlu Heinrich Krippel, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı üzerine kurduğu laik modern Türkiye Cumhuriyetini, zamanında dünyada bir yabancı ülkenin yurttaşı olarak  en iyi anlayan sanatçılardan biridir ve bunu sanatıyla göstermiştir. Sadece o değil. Bugün Türkiye’de  Krippel’in  kabartmalarıyla birlikte sekiz eseri, her yıl  milyonlarca insanın  etrafında toplandığı yaşayan bir eserler toplamıdır. Krippel Avusturyalıdır. Kaynaklar Heinrich Krippel’in ilk önemli Atatürk heykellerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal varlığını, kurtuluş,savaşını ve modern laik Türkiye cumhuriyetini gösterdiğini yazar.  Avusturyalı heykeltıraş, Türkiye’de kaldığı zamanlarda Atatürk’ün köşkünde de misafir edilmiştir; Atatürk, Sümerbank’taki heykeli de dahil olmak üzere, sanatçıya modellik yapmıştır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini Heinrich Krippel’e anlatmıştır. Krippel zaten uzun zamandır takip ettiği Atatürk Türkiye’sini birinci elden yani Atatürk’ten duyma fırsatını bulmuş ve bu heykellerine yansıtmıştır.  Sanatçının çalışmalarına baktıkça  2023 yılında  bu eserlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında önemi daha da artıyor. O yüzden devamlı Samsun’da bulunan Krippel’un “ Atatürk Onur Anıtı’na“ saldırılar oluyor.  O nedenle 29.10.2023 Pazar günü, Viyana’da kaybolan mezarının yanında  diktiğimiz anıtın altında  Krippel’i eda ederken, Cumhuriyetin 100. yılını da Samsun Onur Anıtı kabartmasıyla kutlayacağız. 29.10.2023 tarihi, muhtemelen Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye’de bulunan Heinrich Krippel’in Kurtuluş Savaşı’nı, Cumhuriyeti ve Atatürk’ü anlatan heykelleri ve  anılarıyla dünyanın en anlamlı edası ve 100. yıl Türkiye Cumhuriyeti anması ve kutlaması olacaktır.

İlk Atatürk Anıtı – 1926

https://www.youtube.com/watch?v=b_6JxBEMwJs&t=23s

https://www.youtube.com/watch?v=4RGWT8vYB88

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

-Heinrich Krippel’in mezarına ne oldu ? Bunu öğrendikten sonra neler oldu Viyana’da? Nasıl bir girişimde bulundunuz?

BİROL KILIÇ- Çok kısa olarak. Atatürk’ün ünlü heykeltıraşı Heinrich Krippel’in 13. Viyana’da Ober Seit Veit’de bulunan mezar yeri, 2015 yılında satılmıştır. Yıkılmış. Atılmış. Avusturya kanunlarına göre mezar parasını yatırmayanlara böyle bir uygulama yapılıyor. Akrabası kalmamış. Krippel’in mezarı kimsesiz kalmış. Onun asıl mezarında 2015 yılından bu yana, başka bir insan yatıyor. Normalde böyle bir kişinin mezar yerine onur anıtı olarak Viyana Belediyesi’nin sahip çıkması gerekiyordu. Yazık. Kimse belediyeye bir dilekçe vermemiş. Verse bile bir şey olur muydu?  Zannetmiyorum. Birisin sahip çıkması gerekiyormuş. Bizler, öğrendiğimiz  2022 yılı sonundan itibaren sahip çıktık ve 11 ay içinde 29. Ekim.2023 tarihine bu anıtı kolay olmayan yollarla yetiştirdik. Bir mezarı bile olmayan Atatürk’ün heykeltıraşı Heinrich Krippel hakkında  ayrıca bir kitap  yayınlıyoruz.

 

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

 

– Bunu bir görev edindiğinizi söylüyorsunuz… Neden?

BİROL KILIÇ – Evet, öyle. Bundan önce 2009 yılında  Yukarı Avusturya’nın başkenti Linz’e yakın Mauthausen Toplama Kampı’nda öldürülen Türk vatandaşlarını bulduk ve Almanya’daki bir arkadaşımız ile ilk  anıtını orada diktik. Avusturya İçişleri Bakanlığı, Mauthausen Toplama Kampı Müzesi’nin müdürleri, Avusturya Yahudi Cemiyetinin temsilcileri ve sayın Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Selim Yenel’in hazır olduğu bir törenle üyelerimizin de katılımıyla, bu anıtı eda etmiştik. On binlerce insan önünden geçiyor ve saygı duruşunda bulunuyor. Bizim için bu esere destek vermek bir şerefti. Sivil Toplum Örgütü TKG ve yayınevimiz adına kalıcı bir eser bıraktık. Heinrich Krippel’in bizim son otuz yılda bu tür küçük ve orta projelerden sonra ustalık dönemimizin önemli bir parçası sayılacak bir fahri STK  projesidir.  Bildiğiniz gibi, halen hukuken kâğıt üzerinde, laik olan Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 2023’te 100’üncü yılını kutluyor. Viyana’da yaşayan bir yayıncı ve Avusturya Türk Kültür Cemiyeti (TKG) adlı Düşünce Kuruluşu’nun başkanı olarak ben, çalışma arkadaşlarıyla birlikte, bu özel sıradan haberlerde, proje ve analizlerimizde yer vermeyi unutmadık.  Modern laik Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ve arkadaşları ile bin bir zorluklarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti bu haliyle  kurulmasaydı, biz de şu anda bu durumda olamazdık.  Bir vatandaş olarak bilinç düzeyimiz önemli. Bunu bizler Atatürk’e ve Cumhuriyet değerlerine borçluyuz.

 

Familie Bathelt

Hayat geçici. Kalıcı eserlerin bırakılması gerekiyor. Birçok Almanca kitap daha yayınlayarak özellikle Avusturya Türkiye dostluğuna belgeli ve aydınlatıcı kalıcı eserleri Avusturya Bilim Akademesi bilim insanlarıyla sponsorluğumuzda  yayınladık. Atatürk’ün heykeltıraşı olarak bilinen Avusturyalı ve Viyanalı Heinrich Krippel’e bir kitap ile sıranın gelmesi tesadüf değildir. Eser, Heinrich Krippel’in Türkiye’de, Viyana’da ve Atatürk ile yaşadıklarını, 29 Ekim 1923’te laik bir cumhuriyet olarak kurulmuş ve dünyada eşi olmayan, kalabalık çoğunlukta olan Müslüman Türkiye Cumhuriyeti’ni, kurucusu Atatürk’ü ve Viyana ‚daki Heinrich Krippel Anıtı’nın hikâyesini anlatıyor.

 

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

Heinrich Krippel’den söz eder misiniz?

BİROL KILIÇ – 13. Viyana’da, kavak  yeşilliği ile ünlü Ober St. Veit adlı mezarlık içinde şu anda bir mezar taşı bile olmayan ve vefat ettiği 1945’te çok güzel bir sade mezarı bulunan Heinrich Krippel’den söz ediyoruz. 2015 de satılmış, yıkılmış ve yerine başka bir insan yatmaktadır. Hemen yanıbaşında  aldığımız alana kendisinin anıtını kendisinden kalanları bir mezat şekline sokarak diktik. Kolay değildi…Peki Krippel kimdi ?  1883 yılında Viyana’da doğan Krippel, eğitimini 1904-09 yıllarında Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nde aldı. Eğitiminin ardından İtalya ve Yunanistan’a, değiştirilen heykeltıraşlık araştırmaları için bir araştırma gezisi yaptı. Birinci Dünya Savaşı’na topçu subayı olarak katılan Krippel, sonrasında bağımsız heykeltıraş olarak kendini yeniden sanata adadı. Türkleri Birinci Dünya Savaşı’ndan tanıdı ve Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmelerini hayranlıkla izledi. 1920 yıllarında yaşamış olan Alman, Avusturyalı ve Macarlar  da bağımsızlık savaşı vermiş olan Atatürk’ün hayranıydı. Çünkü Atatürk ülkesini işgal edenlere karşı Sevr Antlaşması’nı yırtarak Kurtuluş Savaşı 19. Mayıs.1919’de başlatmıştır.   Almanya, Avusturya ve Macaristan  vatandaşları ise  ülkelerini işgal edenleri  zamanında aynı düşmanlara karşı başlar eğik ve kolları kırık bir şekilde büyük bir buhranla izlemiştir. Bu da aslında İkinci Dünya Savaşının olmasının en büyük nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Krippel bu manada bu dönemleri iyi izlemişti ve Atatürk’ten sonra 1945 yılında Viyana’da vefat ederken bile Atatürk’e olan sevgi ve derin hürmetini hep dile getirmiştir.  Krippel Atatürk´e özellikle verdiği kurtuluş savaşı nedeniyle hayrandır. Kendi ülkesinin veremediği kurtuluş savaş. Bizim  Heinrich Krippel’e sahip çıkmamızın birçok nedeni vardır. Bu sadece bir tanesidir ama en önemlisidir.

 

Künstler Mansur Bildik


– Viyanalı Heinrich Krippel, modern Türkiye’de neden bu kadar takdir edildi, sevildi ve büyük siparişler aldı?

BİROL KILIÇ – Bunun Atatürk’ün sanatçılara olan sevgisi ve profesyonellere ve modern uygarlığa  ilgisiyle alakası vardır.  Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan o dönemdeki işçi veya mülteci olarak Türkiye’ye gelen, burada mükemmel profesyonel çalışan bu insanlar modern Türkiye’ye büyük katkılarda bulunmuşlardır. Saymakla bitmez. Birçok Avusturyalı, Macar ve Alman mimar, heykeltıraş ve sanatçı eserleriyle Türkiye’de hala yaşamaktadır.  O yüzden hepsi aslında.   Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıldönümü olan 29.10.2023  kutlamalarında büyük saygıyı hak ediyorlar.

Modern Türkiye’nin yaşamı profesyonel çalışmalarıyla destekleyip ve memnuniyetle karşılayan sadece Krippel değildi.  Ama hiç kimse Heinrich Krippel kadar  laik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş savaşı destanına ve Atatürk’e kişisel olarak bu kadar bağlı değildi. Krippel bir Atatürk hayranıydı. Atatürk’ün tüm sanatçıları sevmesi ve takdir etmesi 1923 yılında şu sözleriyle  ete kemiğe: bürünmüş olarak tarihe not olarak düşmüştür  „Sevgili Hanımefendiler ve Beyefendiler. Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, parlamentoya katılabilirsiniz, hatta başkan olabilirsiniz, ama sanatçı olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata adayan bu sanatçıları sevelim…“

1930’lu tarihi gazetecilerden İbrahim Alaeddin Gövsa, 1933’te yazdığı gezi notlarında, Avusturyalı sanatçı Heinrich Krippel’in 19 Mayıs Onur Anıtı’nın sembolik anlamı ve mekânla ilgili olarak ilgili olarak yazmıştır; “Bizim için Karadeniz’de Samsun’un ehemmiyeti Akdeniz’de İzmir’in değerinden derecesindedir denebilir. İstiklal tarihi Samsun da başladı, İzmir’de tamam oldu. Türk inkılabının güneşi olan o altın baş Samsun’da Türkeli’ne ve İzmir’de de cihana doğdu. Samsun’da çekilen kılıç kınına İzmir’de girmiştir… Heinrich Krippel’in Samsun Onur Anıtı bunu en güzel şekilde anlatmaktadır. „

Atatürk ve silah arkadaşlarının  Kurtuluş Savaşı ve daha sonra oradan laik modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan önce  Mondros Ateşkes Antlaşması ve Sevr  anlaşmalarını yırtıp atmışlardır. İşte Türkiye’de bu kurtuluş destanları yazılırken o zaman  Almanya’da Versay, Avusturya’da St. Germain ve Macaristan’ın Trion olarak diye adlandırılan sözde barış ama özünde bu ülkelerin parçalanması, bölünmesi ve çöküşleri anlamında barış anlaşmaları yürürlüğe girdi. Bunlar Avusturya, Almanya ve Macaristan’ın Mondros artı Sevr anlaşmalarıdır.

Her eserinde ya da heykellerin Heinrich  Krippel’in soyadının harflerinden oluşan büyük bir imza yer alır.  Türkiye’nin her yerinde Krippel Atatürk anıtlarında  bu Viyana doğumlu Atatürk hayranı vatandaşın imzası vardır.  Bu manada Viyana’da Anıtı her türlü kaza ve belaya karşı ayrıca sigortalattık. Yıllık bakım için bir çiçekçi şirketiyle anlaştık. Tüm ödemeler TKG Think Tank adlı Avusturya Türk Kültür Cemiyeti tarafından yapılacaktır. Hedefimiz ama bunun Viyana Belediyesi tarafından ilelebet  bir onur abidesi olarak kanunlarla korunmasıdır. Örnekleri çok. Bunun için gerekli bürokratik adımları Krippel hakkında yayınlanacak kitabımızla atacağız.

-Heinrich Krippel’in Türkiye’deki eserleri Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Modern Türkiye Cumhuriyeti açısından tek tek nasıl anlatılıyor? Açar mısınız?

BİROL KILIÇ- Tabii ki ortaya çıkan kaynaklarla memnuniyetle.

Sarayburnu Atatürk Anıtı

Sırasıyla giderse bir numarada Sarayburnu Atatürk Anıtı’ndan bahsetmeden geçemeyiz. 25 Ağustos 1925 tarihinde yapımına başlanan Sarayburnu Atatürk Anıtı, 3 Ekim 1926’da törenlerle açılmıştır. İstanbul halkı büyük ilgi göstermiş ve gecenin geç saatlerine kadar akın akın insanlar seyre gelmiştir. Atatürk, heykelin yapılmasında  sonra belediyeye  telgrafta şu mesajı geçmiştir: „Muhterem İstanbul halkının ilk defa heykelimizi dikmek için gösterdiği yüksek kadirşinaslıktan ve resm-i küşat münasebetiyle hakkımda izhar buyurulan necip hisyattan dolayı samimi teşekkürlerimi arz ederim. Sözün bundan sonrası sanatçı sayın heykeltıraşlarındır.“

 

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

Evet, Atatürk’ün bu mesajı Türkiye’deki ilk heykel konusunda önemlidir. Çünkü bu heykel Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve ileriye yönelik medeniyeti, ilime sarılma mesajını ve duruşunu anlatmaktadır. İstanbul Sarayburnu Atatürk Anıtı, ele geçirilen dönem içinde Atatürk’ün devlet adamı olarak betimlendiği sade örneklerden biridir.  Heykeltıraş Atatürk’ün sol eli beline dayalı, eli yumrukla sıkarak aşağıya doğru uzatmış, başı dik, kaşları hafif çatık, gözleri hafiftir; Dinamiklerin kaydedilmesiyle sabitlendiği bir ifade içinde görülmektedir. Bu kararlılık ve korkusuzluk, Kurtuluş Savaşı öncesinde ve sonrasında zor dönemlerden geçen ve büyük acılar yaşayan Türkiye Cumhuriyeti’nin dayanıklına “kendilerine güvenmeleri, medeniyete kucak açmaları ve en büyük mürşidin ilim olduğunu unutmamaları” mesajıdır.  Yıl 1926’da bu heykel dikilmiş. Krippel ile anlatılan mesajlar önemli. Bugün yıl 2023. Viyana’dan günümüzle karşılaştırıp yorum yapmak istemiyorum.

 

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

Konya Atatürk Anıtı

İki numarada Heinrich Krippel’in Konya Atatürk Anıtı gelir. Konya Atatürk Anıtı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Sarayburnu Atatürk Anıtı’ndan sonra yapılan ikinci zaferidir. Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel’e yaptırılan 1926 tarihli anıt, Konya İstasyon Caddesi’nde Hükûmet Meydanı’na yerleştirilmiştir. Açılışta heykelin iki yanında; biri „Hürriyeti“, diğer „Cumhuriyeti“ temsil eden iki genç kız beyaz tüller içerisinde yer almaktadır. Yıl 1926. Yer Konya. Hürriyet ve Cumhuriyeti temsil eden iki genç kız beyaz tüller, Atatürk heykelinin içinde yer alıyor. Lütfen bu heykellere zamanının ruhu ve amacı içinde bakalım.  Bugün 2023 yılındayız. 29 Ekim 2023 çok yakında. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılındaki bu heykelleri verilen mesajlarla düşünün ve neden Heinrich Krippel’e sahip olduğumuzu düşünün. Nereden nereye.

Ankara Ulus’ta Atatürk Zafer Anıtı

Üç numarada Ankara Ulus’ta Atatürk Zafer Anıtı geliyor. Ulus’ta Atatürk Zafer Anıtı, Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Ulus Meydanı’nda bulunan, Anadolu’daki Millî Mücadele’nin hatırasını yaşatmak üzere 1927’de gerçekleştirilmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Sakarya adlı atı üzerinde tasvir eden, mermer bir kaide üzerine yerleştirilmiş bir heykel, sırtında üst mermisi içeren bir kadın ile iki asker heykeli ve betimleyici rölyeflerden oluşur. Zafer Anıtı, varlık yapılarıyla bütünleşerek hem mekânın zaman ruhuna hem de Cumhuriyet’in simgelerinden biri haline geldi. Cumhuriyet tarihiyle ilgili akademik derlemeler en çok konu edilen derlemelerdendir. Bunlar kaynaklarda böyle yazar. Bizim Heinrich Krippel, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş hikâyesini ve Atatürk’ü ve iyi anlayan ve özümseyen bir sanatçıya neden sahip çıktığımız bu anıtı iyi anlatıyor aslında. Ayrıca Ankara Ulus Meydanı Atlı Atatürk Anıtı, Kaide Kabartması-Mermer yontu yapılmıştır. 

 

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

Samsun Atatürk Onur Anıtı

Dört numarada Samsun Atatürk Onur Anıtı geliyor.  Cumhuriyet Meydanı’nın hemen yanı başında, Atatürk Samsun Onur  Anıtı’nı gösteri park Samsun’un ilk parkıdır. Bu alan; Bu yüzden Atatürk Anıtı’yla Samsun’a gelen yönetimin ilk durak noktasıdır. Onur Anıtı (Samsun Atatürk Anıtı), Samsun’un Atatürk Parkı’nda yer alan ve şehrin simgesi hâline gelen  bir  zafer anıtıdır. Bronz Atatürk heykeli, Samsun halkı tarafından Avusturyalı heykeltıraş H. Krippel’e yaptırıldı. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı dönemde dikilen anır, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı sayılan 19.Mayıs.1919’u simgelemektedir. Samsun’un Onur Anıtı olan bu heykelin kaidesiz uzunluğu 4.75 metre, kaideli 8.85 metredir. Büyük bir kaide üzerinde şahlanan bir at üstünde, Atatürk, bütün heybeti ile görülüyor. Gururlu bir anlatımla batıya ve çok uzaklara dikilen bakışları azim doludur. Şahlanan atın üstünde dimdik bir vücut oturmaktadır.. Cumhuriyetin ilk varlıklarındandır. 1928 yılında Viyana’da Heinrich Krippel ile başlayan heykelin yapım süreci 1931 yılında sonlanmış ve heykel kaidesine 29 Ekim 1931 tarihinde dikilmiştir. Bu oturuşta bir korkusuzluk ve Türk vatandaşlarının gücü ifade edilmiştir. Sert çelik bir kol kılıca uzanmış. Kaidenin yanlarında iki ön ve öteki yanlarında da yazılar vardır.  Kabartmanın birinde, iskelede sandalın yanında mermi ve cephane taşıyan insanlar görülmekte. Arkalarında, bir de en iyi arabasının çalıştığı, savaş anını canlandırdığını göstermektedir. Diğerinin kabartma ortasında Atatürk, tüm özellikleri ile dimdik, büyük bir zafer simgesi olarak durmakta.

Samsun Atatürk Onur Anıtı.(c) Samsun Belediyesi

Hepsi buna değer. Çevresi Türk ulusunun yaşlısı, köylüsü, kentlisi ile dolu. Heykelin kaidesindeki yazılar şöyle: a) Vatanda Milli Mücadeleye başlamak için Gazi, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıktı. b) Bu heykel, Samsun Vilayeti halkı tarafından 29. Birinci Teşrin 1931 tarihinde dikildi.

Samsun’un ilk parkında yer alan Samsun Atatürk Anıtı bizim Viyana’da diktiğimiz Heinrich Krippel Anıtı’nın altında özel renkli bir porselen kabartma yer verdik.

29 Ekim 1931’de Viyana’daki atölyesinde aylarca çalışan Krippel  tonlarca ağırlıktaki bu sanat eseri kalkıp Samsun’a getirmiştir.  Anlamı büyüktür. Samsun 19 Mayıs 1919’da Kurtuluş Savaşı’nın Atatürk ile başladığı şehirdir. Zamanın bir gazetecisinin ifadeleri ile „Kurtuluş Savaşı kılıcı, Samsun’da kınından çıkmış ve İzmir’de kınına girmiştir.“. Onur Anıtı’na saldırılar gerçekleştiriyor. Onur Anıtı’na saldırıların ne anlama geldiğini anlamamız gerekiyor.

 

Afyonkarahisar Büyük Utku Anıtı 

Beş numarada kuşkusuz Afyonkarahisar Büyük Utku Anıtı geliyor. Afyonkarahisar Anıtpark’ın içinde bulunduğu yer, Avusturyalı heykeltıraş Krippel’e yaptırılmış ve 24 Mart 1936 tarihinde büyük bir törenle İsmet İnönü tarafından açılmıştır. Zamanın ruhuna nazır kaynaklarda şu şekilde anlatılmaktadır. Anıtın kaidesi büyükçe ve kübik bir kayaçtan oluşmaktadır. Kaidenin üstünde, tunçtan yapılmış çıplak iki erkek heykeli vardır. Bu heykellerden ayakta kalan, düşmanların ayaklarında yer alan Türk’ü; Ayaklar altında yatan ise Türkiye’yi işgal eden düşmanları simgelemektedir. Bir yoruma göre ayaktaki figür, tam aralıklarla saldıran Türk gücüne; yerdeki figür ise Türk’ün gücü karşısında yenilen emperyalizmi temsil etmektedir. Ayaktaki heykel gerek yüzünün benzerliği, parçalarının simgelediği rol ile Mustafa Kemal Atatürk’e benzetilmiştir. Ayrıca Afyon Zafer Anıtı Kaide Kabartması-Bronz Döküm 1936’da yapılmıştır.

Ankara’da Oturan Atatürk

Altı numarada Ankara Oturan Atatürk Anıtı gelir. Avusturyalı heykeltıraş, Türkiye’de kaldığı zamanlarda Atatürk’ün köşkünde de misafir edilmiştir; Atatürk, Sümerbank’taki heykeli de dahil olmak üzere, kendi güçleri için sanatçıya modellik yapmıştır. 1938 yılında Ulus Sümerbank’ta yapılmış olan Oturan Atatürk Anıtı hakkında ortada dikkat çekici ifadeler vardır.

Krippel’in Oturan Atatürk Anıtı, taşlar yontularak yapılmış ve kurucu, Atatürk’ü merkezi holden yüksekte, benzeri bir koltukta otururken göstermektedir. Atatürk Kollarını bu koltuğun kolçaklarına yaslamış ve boyutları geniş bir halde oturmaktadır. Bakışları, sağa doğru, uzaklara yöneliktir.

Anıtın eski bölümü işlenmiş kısmında  “inanıyoruz ve yapıyoruz” sözleri, muhtemelen Türkiye Cumhuriyeti’nin Kemalist yönetiminin ekonomi politikasına dikkat çekmektedir: Türkiye Cumhuriyeti yönetimi, Cumhuriyetin çok zor koşullar altında sağlanmasından hemen sonra, devlet destekleriyle ve bir kalkınma programıyla Türkiye’yi modernleştirme ve medeni dünyayla ilim, bilim, sanat ve üretim yoluyla yarış haline getirmeyi kendisine amaç edinmiştir. Ekonomik canlanma dönemi, Atatürk dönemi için Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınması açısından temel teşkilatı sürdürmekteydi. Birinci Beş Yıllık Plan (1933-1937) çerçevesi, üç beyaz maliyetli ürün – şeker, un ve pamuk – kendine yetecek şekilde tedarik edilmesi, odaklanma içeriğiydi. Devlete ait bir işletme olan Sümerbank, 1933 yılında bir Holding olarak kurulmuş ve yüzde yüz devlet işletmesi olarak tekstil ürünlerinin üretimini hayata geçirmiştir. 1934 yılında Kayseri, Bursa, Malatya’da Sümerbank’ta kaliteli bir fabrika inşa ederek, milli sanayileşmeyi sembolize etmektedir. Sanayi tesislerinin ilerlemesi için açık mimari konseptlerde dikkat çekici bir şekilde yabancı mimarlar görevlendirilmiştir. Muhtemelen, fabrikaların gelecekteki  potansiyeli, Martin Elsässer’in ilerici Sümerbank mimarisinde ve Heinrich Krippel’in kendinden emin Atatürk’ün temsilinde temsil edilmeye çalışılmış.

 

– Bu girişimde Avusturyalıların boyutunun katkısı oldu mu?

BİROL KILIÇ – Maddi olarak hayır.  Hiç bir yerden maddi yardım almadık. Tamamen kendi Sivil Toplum Örgütü ruhu ve yayıncılık ruhumuzla bu işe kendi maddi imkanlarımızı kullanarak bitirdik. Bu işler o zaman daha güzel oluyor.  Türk kökenli Avusturya vatandaşları olarak biz de Avusturya Cumhuriyeti’nin bir parçası olmak istiyoruz. Bunun için birçok sebep var. Göz bebeğimiz gibi korumamız gereken muhteşem ve dokunulmaz bir Avusturya Anayasası ile özgür demokratik temel düzenin önemini bizler çok iyi biliyoruz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü bizim gibi vatandaşlara güven veriyor ve bu haklar gökten inmemiş.  Avusturya eksi ve artılarıyla çok acılar çekmiş bir ülke… Biraz tarihe tarafsız baktığınızda o zaman beni anlayacaksınız.  Aynısı Almanya için de geçerli. Türkiye için daha iyisini istiyoruz.  Çünkü geldiğimiz Türkiye’den biliyoruz ki, hangi mesleği yaparsak yapalım, Viyana ve Avusturya için de en iyisini istiyoruz.

 

– Krippel’den bir rol model gibi sözlü…

BİROL KILIÇ – Biraz öyle. Heinrich Krippel ve Türkiye’de   meslek sahibi kalifiye eleman olarak üreterek çalışmış ve profesyonel olarak laik Türkiye Cumhuriyeti’nin modern medeni bir devlet olarak gelişmesine  sanatıyla fiilen yardımcı olmuş özgün Avusturyalı  olarak bizim rol modelimizdir… Meslek sahibi olmak çok önemlidir. Avusturya’da ücretsiz eğitim olanakları vardır. Türk toplumunu Avusturya’da mutlaka meslek sahibi olmak zorundadır.   Bunun için Avusturya’nın eğitim olanaklarından en üst düzeyde Türk aileleri yararlanmak zorundadır.  Zaten bunu yayınlarımız ve başında olduğumuz STK’lar anlatıyoruz. Kollarında altın bilecek olan Avusturya Türk toplumu istiyoruz. Avusturya’nın aydın ve münevver yani aydınlatılmış kalifiye meslek sahibi üreten vatandaşlara ihtiyacı vardır. Bu ülkenin meslek sahibi , üreten örnek Türk asıllı Avusturya vatandaşları olarak Atatürk’ün veciz sözleri olan, „Yurtta barış, dünyada barış“ diyen demokrasi ve hukuk devletini özümsemiş birer sade vatandaşları olarak parçası olmak istiyoruz. Ne fazla ne de az.

– Peki, Türkiye ve Viyana’da yaptığınız araştırmalardan sonra Heinrich Krippel’i kısaca tanımlamanız istenseydi, neler söylerdiniz?

BİROL KILIÇ – Sanatına olan tutkusu, sevgisi, liyakati, diplomasisi, altın kalpli bir Viyanalı şövalye olması, uzmanlığı, çalışkanlığı, sabrı, azmi, erdemli bir insan oluşumu ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtuluş Savaşının alanı ve Atatürk hayranlığı. Böyle derdim. Şunu hatırlatmak isterim. Heinrich Krippel’in, Samsun’da Atatürk Onur Anıtı’nın resmi olarak sunulmasında yaptığı uzun konuşmasında zaman dilimine uygun olan şu cümleyi ifade etmesi dikkat çekicidir: “Gururlu bir şekilde bak, Atatürk hakkında çok fazla bilgim var, dimdik bir şekilde oturuyor. Bu oturuşta korkusuzluk, kolun kılıca uzanışında ise laik Türkiye Cumhuriyeti’nin gücü olan Türklerin gücü vardır.”  Adını resmi ile göklere altın harflerle yazdığımız mezarı satılarak adeta kaybettirilen  Heinrich Krippel’in bu sözlerinden sonra bize Viyana’dan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluşunun 100. yılı kutlu olsun demek. Anısı önünde saygı ve sevgi ile eğiliyoruz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Yaşasın Avusturya Cumhuriyeti. Yaşasın “Yurtta barış, cihanda barış” diyen Atatürk. (Frankfurt, Yeni Posta, 20 Ekim 2023)

 

Einweihung des Denkmals von Atatürks Bildhauer Heinrich Krippel im 100. Jubiläumsjahr und Tag der Republik Türkei

LINKS:

https://alchetron.com/Heinrich-Krippel

https://www.youtube.com/watch?v=8SZPNNuV6wk

Heinrich Krippel – Atatürks Wiener Bildhauer ohne Grab in Wien: Leider verkauft!

https://www.ots.at/presseaussendung/OTS_20231027_OTS0086/einladung-einweihung-des-denkmals-von-atatuerks-bildhauer-heinrich-krippel-im-100-jubilaeumsjahr-und-tag-der-republik-tuerkei-bild

https://fb.watch/n_zvuACqCh/

https://fb.watch/n_wGGpLJgO/

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner