Viyana’da Erdoğan-Ludwig polemiği: Büyükelçi Ceyhun’un işgüzar çıkışı gündemi sarstı

Viyana´da Türk büyükelçi olarak görevli Ozan Ceyhun 4 Haziran 2022 tarihinde basına verdiği demeçte, Viyana Belediye Başkanı Ludwig ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında gerçekleşecek olan görüşmeden bahsetti, ancak Viyana Belediyesi’nden herhangi bir teyit gelmedi. Ortalık karıştı. Haber ve yorum burada

[vc_row][vc_column][vc_column_text css=““]VİYANA. Türkiye Cumhuriyeti Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun 4. Haziran.2022 tarihinde Die Presse adlı gazeteye verdiği özel bir demeçle  Viyana Belediye Başkanı Michael Ludwig’in (SPÖ) 10 Haziran 2022 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edileceğini söyledi. Ozan Ceyhun, Dışişleri Bakanlığı’nın kendisine bu konuda bilgi verdiğini aktardı. Bu bilgiyi Viyana Belediye Başkanı Michael Ludwig haberin Die Presse Gazetesi’nde 4. Haziran tarihinde yayınlandığı gün 10. Haziran’da vuku bulanacağı geziyi bürosu tarafından tasdik edilmemesi dikkat çekti. Gözler Büyükelçi Ozan Ceyhun acaba Michael Ludwig’e kendisinden izin alınmıyarak böyle bir randevunun  alınması yüzünden Ludwig’i zor durumda mı bıraktı sorusunun cevabını aramaya başladı.

“Uçak rezervasyonu yapılmadı”

“Presse” tarafından edinilen bilgiye göre, ilk temasın, görünüşe göre Türkiye’deki iktidar partisi AKP aracılığıyla gerçekleştiği, Viyana Belediyesi’nin ziyareti onaylamak istemediği ve şu ana kadar herhangi bir uçuş rezervasyonunun yapılmadığı aktarıldı.

APA’nın söz konusu iddiaya dair Viyana yönetiminden herhangi bir teyit alamadığı da öğrenildi. Ludwig’in bir sözcüsü sadece Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ile bir görüşmenin tartışıldığını açıkladı.

Buzları eritmeye yönelik Nehammer-Erdoğan görüşmesi

Mayıs ayı başında Federal Başbakanlık, Erdoğan’ın 28-30 Haziran’da Madrid’de yapılacak NATO zirvesinin oturum aralarında Şansölye Karl Nehammer (ÖVP) ile görüşeceğini duyurdu. Toplantının amacı, özellikle Avusturya’nın Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin sona erdirilmesi için kampanya yürütmesinden bu yana Viyana ile Ankara arasındaki diplomatik gerilimleri azaltmak olarak açıklandı.(yenivatan.at)

 

Yorum-Birol Kılıç, Viyana, 22.06.2022

Haber okundu. Şimdi gelin birlikte yorumlayalım. Kızmak yok.

Bu olayda diplomasi değil, taşra siyaseti kokusu var. Ozan Ceyhun’un 4 Haziran 2022 tarihinde, 10 Haziran’da gerçekleşeceği iddia edilen bir görüşmeyi işgüzarca ve gereksiz biçimde Die Presse gazetesine açıklaması, bir büyükelçiden beklenen diplomatik nezaketin çok ötesinde; kıskançlık, küçük hesaplar ve yerel siyasetçi refleksiyle verilmiş bir demeç olarak değerlendiriliyor. Henüz teyit edilmemiş, hatta belki de hiç gerçekleşmeyecek bir görüşmeyi basına sızdırmak, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hem de göçmen dostu tavrıyla bilinen ve AK Parti Avusturya temsilcilerine insanı anlamda  dostça yaklaşan SPÖ’lü Belediye Başkanı Michael Ludwig’i zor durumda bırakmak anlamına gelir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temsilcisi olan Ozan Ceyhun’ın  görevi bu mu olmalıydı? Tabii ki hayır.

Bu açıklamanın zamanlaması ve içeriği, Ludwig’i Avusturya kamuoyunda Erdoğan’a yakın göstermek suretiyle itibarsızlaştırma çabası olarak yorumlanabilir. Bu, sadece Ludwig’e değil, SPÖ’ye ve dolaylı olarak Erdoğan’a da zarar verir. Çünkü Viyana’daki AK Parti’ye yakın çevrelerle diyaloğu olan Ludwig’in zayıflatılması, Erdoğan’ın yerel düzeydeki temaslarını da gölgeler.

Yıl 2015 Mill Gazete

Milli Görüş Hareketi, „Milli Görüş terör örgütleri kadar tehlikeli“ diyen Ozan Ceyhun’un AKP’den milletvekili adayı gösterilmesine 10.Nisan.2015’de Milli Gazete üzerinde tepki gösterdi. Saadet Partisi’nin yayın organı Milli Gazete’nin bugünkü birinci sayfasında yayınlanan “İftiraya Ödül!” başlıklı haber hale zihinlerde.

Ozan Ceyhun,  Milli Görüş ve  Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı

Milli Gazete bakın 10.Nisan.2015´de bakın neler yazmış:
     „Ozan Ceyhun ismi, Almanya’daki Müslümanlar ve Türklerle ilgili fişleme raporları hazırlanıp ilgili makamlara sunulmasıyla da gündeme gelmişti. 2013 yılında Ozan Ceyhun’un ısmarlamasıyla İslam düşmanı kişilere hazırlatılan „Allah adına politika-Avrupa için bir problem“ adlı rapor Alman parlamentosuyla birlikte Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı’na da sunulmuştu.  Raporda, Almanya’da faaliyet gösteren Türk cemaatleriyle bu cemaatlerin kurduğu vakıf ve derneklere ait fişleme benzeri bilgiler yer almıştı. Raporda ayrıca, Almanya’daki Müslümanlara yönelik sürek avı da isteniyordu. Ozan Ceyhun, 2003’te de türban için „politik üniforma“ benzetmesini yapmış ve ‚Türban, başörtüsü değil. Türban politik bir üniforma ve tutucu, dogmatik bir İslam’ı temsil ediyor“ demişti. 2015 seçimleri için AKP İzmir adayı olan ve bir zamanlar Avrupa Parlamentosu üyesi olan Ozan Ceyhun, 2002’de Alman Anayasayı Koruma Dairesi tarafından “aşırı dinci” oldukları gerekçesiyle izlemeye alınan İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) ve Berlin Federasyonu (IF) hakkında AB Komisyonu’na soru önergesi vermişti. Ceyhun, kinini, “Benim ülkem Almanya’da örneğin 30 bin taraftarıyla ‘Milli Görüş’ adıyla veya Berlin’de ‘İslam Federasyonu’ adıyla İslamcı bir grup var. Devlet okullarında İslam din dersi verme hakkından faydalanıp, küçük çocuklarda beyin yıkama uygulamalarına izin verildiği takdirde, bunlar bazı konularda benim için en az terör örgütleri kadar tehlikelidir” diye kusmuştu.

Bu haber hala Milli Gazete arşivlerinde duruyor ve Yeni Vatan Gazetesi Milli Gazete’nin bu haberini haberini haberleştirmişti.

Ozan Ceyhun’un diplomatik görevi, köprü kurmak olmalıydı. Ancak kendisine tanınan geniş imkânlar – Mercedes, şoför, yüksek maaş, emrindeki aşçılar, garsonlar ve  saray gibi elçilik binası – onu bir diplomat olmasına herhalde  yetmemiş.

Bu işgüzarlık neden?

Açık ki önümüzdeki günlerde Avusturya basınında hem Ludwig hem de Erdoğan, gereksiz ve zamansız bir çıkışla, diplomat olması gereken ama büyükelçi sıfatını taşıyan Ozan Ceyhun tarafından polemik konusu yapılacaktır.  

Ortaya atılan bu iddia, ne diplomasiye hizmet eder ne de temsil ettiği makamın ciddiyetine yakışır. Aksine, iki tarafı da yıpratacak haberlerin önünü açar.

Hatırlatım sayın Ozan Ceyhun’a!

Diplomat, sadece bilgiyle değil, hikmetle konuşur. Ne zaman susacağını, ne zaman bir kelimenin bir savaşı önleyeceğini bilir. Hikmet, aklın kalple buluştuğu yerdir.

Diplomat, kelimeyi seçer, tartar, taşır. Çünkü bir kelime, bir ülkeyi utandırabilir; bir cümle, bir halkı onurlandırabilir.

Diplomasi, anlık tepkilerle değil, zamanın içinden süzülen stratejiyle yürür. Sabır, diplomasinin en sessiz ama en güçlü silahıdır.

Bir diplomat, sadece bugünü değil, geçmişin yükünü ve geleceğin ihtimalini taşır. Hafızası güçlü olmayan bir diplomat, milletin izini kaybettirir.

İşte bu yüzden diplomatlık, sadece bir meslek değil; bir duruş, bir ahlak, bir sanat biçimidir.Almanca basında kendisine siyasetçi olarak zamanında AB milletvekiliyken yakıştırılan “Wendehals” („Fırıldak“, Wendelhals ifadesi-Profil, Otmar Lahodynsky)ifadesi, bu tutarsızlığı Ozan Ceyhun diplomatlıkla ilgisini açıkça ortaya koymaktadır. Bizim işimiz haber vermek ve analiz etmek. Sonra Milli Görüş ve AK Partisi bizi istemiyorlar ve kötülük yapıyorlar diyorlar. Buyrun belgesi burada. Yorum sizde.

https://www.diepresse.com/6148628/buergermeister-ludwig-bei-erdogan

https://www.derstandard.at/story/2000136309425/wiens-buergermeister-ludwig-trifft-offenbar-tuerkischen-praesidentenerdogan

https://www.krone.at/2725954

https://www.milligazete.com.tr/haber/967096/iftiraya-odul

https://www.yenivatan.at/ozan-ceyhun-izmir-akp-milletvekili-adayi-olunca-milli-goerues-bueyuek-tepki-goesterdi/[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner