Viyana’da sergi: „Yahudiler hakkında ve Yahudiler arasında bilinen 100 yanlış.“ 

Viyana Şehri Yahudi Müzesi’nin oldukça tartışılan son sergisini „Foreign Press Association in Vienna“ adlı basın cemiyetinin Genel Sekreteri Birol Kılıç özel bir akşam şeklinde organize ederek özel bir davet, kokteyl ve anlatımlarla ziyareti renklendirdi. Sergiye, Viyana´da merkez büroları olan dünyanın en tanınmış ve önemli uluslararası basın ve medya temsilcileri katıldı.

Ayla Demirci ,  Viyana.16.03.2022

„Yahudiler hakkında ve Yahudiler arasında bilinen 100 yanlış.“  başlıklı sergi „Viyana  Şehri Yahudi Müzesi’nde (Jewish Museum of the City of Vienna)  30 Kasım 2022 ve 4 Haziran 2023 tarihleri arasında sergileniyor. Sergi, başından itibaren 100 konuda sergilediği konu ve objeler konusunda Avusturya ve dünya Yahudi Cemaati üyeleri arasında başta sosyal medya olmak üzere pek çok mecrada değişik nedenlerle eleştirildi  ve basına konu oldu. Serginin amaçlarından bir tanesi herhalde tartışma yaratmak olsa gerek. Konusu çok açık: „Yahudiler hakkında ve Yahudiler arasında bilinen 100 yanlış.“ 

 

30 Kasım 2022’de başlayan sergiye üç ay içinde on bin kişi -bu müze  için yüksek bir sayı- ziyarette bulunmuş. Bu sayının, serginin son günü olan 4 Haziran’da elli bini bulması bekleniyor.

Müzenin yeni müdiresi, Yahudi asıllı olmayan ve ilk sergisiyle dikkatleri üzerine çeken Barbara Staudinger, çok tecrübeli bir isim ve seçim sırasında jüriden en yüksek puanları alarak Yahudi Cemiyeti üyelerinin de desteği ile seçilmiş bir kişi olarak tüm eleştirilere rağmen geri adım atmadı. Ama özellikle Avusturya Yahudi Cemaati Başkanı Oskar Deutsch’un da kendi üyeleri arasından gelen sert eleştirileri dikkate alarak Almanca ve İngilizce dilinde sergi içinde ekleme açıklamalar yaptığı öğrenildi.

Kısaca Viyana Yahudi Müzesi’ne kimse gelip, müze müdürünü siyası baskılar ve ilişkilerle işten atamıyor ve korkutamıyor. Çünkü kırmızı çizgiler aşılmış değil. Zaten serginin adı çok açık ve  belli:  „Yahudiler hakkında ve Yahudiler arasında bilinen 100 yanlış.“ Bu sergi tartışma yaratmasa sergi amacına ulaşmazdı herhalde.

Müzenin tüm masrafları, Viyana Belediyesi altında kurulan, kamusal değeri yüksek şirketlerin toplandığı bir Holding şirketler grubu tarafından ve serbest piyasada ciddi kurumların sponsorluğu ile finanse ediliyor. Müze hakkında Viyana Belediyesi’nin yanında Viyana Yahudi Cemiyeti de söz hakkına sahip.

Müze kapılarını „Foreign Press Association in Vienna“ için özel olarak  açtı

Viyana Şehri  Yahudi Müzesi’nin  oldukça tartışılan bu anlamlı sergisini „Foreign Press Association in Vienna“ adlı basın cemiyetinin Genel Sekreteri  yayınevi sahibi Birol Kılıç organize ederek özel bir davet, kokteyl ve anlatımlarla ziyareti renklendirdi. Her hafta Avusturya siyasetine, ekonomisine ve kültürüne yön veren üst düzeyde önemli kişiler ve kurumlar ile toplantılar yaparak gelişmeleri birinci ağızlardan öğrenen  Viyana’nın 80 yıllık prestijli cemiyeti „Foreign Press Association in Vienna“ ( Viyana Yabancı Gazeteciler Birliği )  üyeleri arasından ilgi duyanlar geçtiğimiz gün bu sergiyi özel bir zaman ve tanıtım ile ziyaret etme imkanı buldular.

Yahudiler hakkında ve Yahudiler arasında bilinen 100 yanlış.“
sergisini müze bize nasıl tanıttı?

-Yahudilerin imajı, çoğunluk toplumunun geniş kesimlerinde yanlış anlaşılmalarla damgalanmıştır.

-İster „Yahudi aile ruhu“nun abartılması, ister „Yahudi öğrenimi“, ister klişeleşmiş bir „Yahudi yaşamı“, “ Yahudi güzel asker kadınlar“, “ Mossad“  kavramı, isterse de „Yahudi“ olan her şeye atfedilen hüzün olsun: tüm bunlar yanlış anlamalara dayanmakta ve daha sonra kendilerini önyargılar ve basmakalıp imgelerle ifade etmektedir.  „Yahudiler hakkında ve Yahudiler arasında bilinen 100 yanlış.“ sergisi işte bu yanlış, abartılı ve desteksiz önyargılara tek tek ışık saçmaktadır.

-„Yahudiler Hakkında ve Yahudiler Arasında 100 Yanlış Anlama“ sergisi bu yanlış anlamaların izini sürüyor, arka planlarını araştırıyor, sorguluyor, parodisini yapıyor ya da göz kırparak gülüyor.

-Serginin amacı Yahudilere yönelik önyargıları ortadan kaldırmak değil, bunların ardındaki yanlış anlamaları sorgulamak ve tarihselden sanatsala farklı düzeylerde bunlarla yüzleşmek.

-Bunların ne kadar güncel olduğu sadece son Korona salgınıyla mücadele önlemlerine karşı yapılan gösterilerde, aşı karşıtlarının düşmanca bir Yahudi kurban anlatısını kendilerine mal etmeleriyle ortaya çıkmadı. Aynı zamanda, aslında ya da sadece sözde Yahudi olan her şeyin yas havasına büründürüldüğü ya da romantik bir şekilde idealize edildiği bazı anma kültürü tartışmalarında da tekrar tekrar ortaya çıkmaktadır. Bazı yanlış anlamalar eskidir, bazıları ise ancak Shoah’dan sonra gelişmiştir.
Burada devamlı kullanılan Schoah kelimesinin anlamını verme ihtiyacı duyuyorum. Çoğu kişi bilebilir ama az olmayan bir kesim bu bilgilere sahip degil. Bildiğiniz gibi Nazi Almanyası tarafından 2. Dünya Savaşı sırasında gerçekleştirilen soykırımı tanımlamak için kullanılan “Holocaust” (Holokost) terimi İngilizce. Uzmanların yazılı ve sözlü kolayca size vereceği bilgileri topluca tekrar edecek olursak: Holocaust´ın İbranice’de  anlamı  “Shoah” dır.  Schoah kelimesi kullanmak bazen duygusal anlamda daha doğru olabiliyor. Tabii her iki terimin de teolojik veya kozmik bir boyutu vardır. Holocaust kelimesi aslında yakılarak sunulan kurban anlamına gelen Yunanca “Holokost” kelimesinden türemiş olup, genel olarak yangın veya diğer insani olmayan güçler tarafından yol açılan geniş çaplı tahribat anlamına gelir. “Shoah” kelimesinin kökleri ise Kitab-ı Mukaddes’te, hem Zefanya’nın (1:15) hem de Hz. Eyüp’ün (30:3) kitabında yer alan “shoah u-meshoah” (çorak ve viran) teriminde yatar.“

Viyana’da ki sergi’de 100 nesne veya konu arasında İzmir doğumlu Sebatay Selvi Mesihlik alanında dikkat çekiyor

-Serginin Türkiye ile ilgili en dikkat çeken bölümü Yahudiler ve bekledikleri Mesih konusu idi.
Burada en fazla dikkat çeken  İzmir doğumlu Osmanlı vatandaşı Sebatay Selvi. 17. yüzyılda başta Amsterdam Yahudi Toplumu tüm Avrupa ve dünya Yahudi din adamları arasında bile kendisinin Mesih olduğu inanılan bu kişininin daha Osmanlı üzerinde baskıların artması ile zamanın Sultanı tarafından müslümanlığa davet edilerek müslüman olduğu ve canını kurtardığı ifade edildi ve Mesih beklemenin Yahudiler arasında dini anlamdan bir kanonik kültür olduğunun altı çizildi ve diğer Yahudi asıllı olup kendini  Mesih ilan edilenler ve sergide boş bırakılan yerler olarak her an bir Mesih buraya gelebilir diyerek konunun büyütülmemesi gerektiğinin altı çizildi. Sabatay Sevi, Yahudi din adamı ve tarikat lideriydi. Sabatay Sevi 17. yüzyılda Osmanlı topraklarında, İzmir 1626 yılında Agora’da doğdu. 22 yaşında Mesihlik iddiasında bulundu. Dünyayı kötülüklerden arındıracağına, tüm Yahudileri mukaddes İsrail’e götürerek orada yeniden tapınağı inşa edeceğine inanıyordu. Yahudiliği ikiye böldü. 17 Eylül 1676’da Karadağ’da vefat etti.  İzmir doğumlu Sebatay Selvi hakkında onun Mesih olduğuna inanan Hollanda Amsterdam Yahudi din adamların yayınladığı ve bu sergi için Viyana’ya geçici getiren 17. yüzyıldan kalma bir eser.

İzmir doğumlu Sebatay Selvi hakkında onun Mesih olduğuna inanan Hollanda Amsterdam Yahudi din adamların yayınladığı ve bu sergi için Viyana’ya geçici getiren 17. yüzyıldan kalma bir eser.

 

Aldığımız notalara devam edelim:

-Yahudi müzeleri de geçmişte ve günümüzde Yahudilerle ilgili yanlış anlamaların ve basmakalıp imajların sürdürülmesine katkıda bulunmuştur. „Yahudiler hakkında ve Yahudiler arasında bilinen 100 yanlış.“ adlı sergi, müzelerin kendi çalışmalarına eleştirel bir gözle bakıyor ve bunların altında yatan yanlış anlamaları sorguluyor.

-Yanlış anlamalar sadece çoğunluk toplumundan kaynaklanmıyor, aynı zamanda Yahudiler arasındaki fikirlere de dayanıyor. Yahudi içi dayanışmaya yönelik algılanan bir zorunluluk ya da tümüyle Yahudi olan bir tarih fikri, kendimize ve başkalarına dair, çoğu zaman eleştirel bir incelemeye dayanmayan imgeler yaratıyor.

 

 

Solda Genel Sekreter ve yayınevi sahibi Birol Kılıç ve Viyana Şehri Yahudi Müzesi Müdürü Josef Gaschnitz

Sergi hakkında „Foreign Press Association in Vienna“ adlı basın cemiyetinin Genel Sekreteri Birol Kılıç şunları ifade etti:

„Memnun oldum“

Viyana’da merkezi büroları olan dünyanın sayılı medya temsilcilerinin, müdürlerinin veya gazetecilerin katıldığı bu serginin, Viyana Yabancı Medya, Gazeteci Mensupları Cemiyeti üyelerinin ilgisini çekmesinden şahsen memnun oldum.

„Tanış olalım“

Merhum Cemal Süreyya’nın ifade ettiği gibi ,“Yunus Emre Türkçemizin süt dişler.“ sayılıyor. Yunus Emre “ Gelin tanış olalım.“ demiş. Bu felsefenin çocukları olarak tanışmak için görüşmek, görmek ve dinlemek gerek. Biz de bu yolda gidiyoruz. Tanışmak. İyi ve güzel projeleri tanıştırmak istiyoruz.  Yunus Emre,“  Gelin tanış olalım.
İşi kolay kılalım. Sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz. Yunus sözün anlarsan. Ma’nisini dinlersen Sana bir amel gerek. Bunda kimse kalmaz.“  Bu sözler bize ilham veriyor.

„Çok başarılı bir müze“

Bizler de Türk asıllı Avusturya vatandaşları olarak burada Yahudi dostlarımız ile ilgili iki binden bu yana var olan yanlışları ve önyargıları yerinde öğrenmek, görmek ve konuşmak istedik. Avusturyalı uzman dostlarımızın elinden. „Foreign Press Association Cemiyeti“ nin  Genel Sekreteri olarak geçtiğimiz yıl Rothschild ailesi ile ilgili bir sergiyi organize etmiştik ve orada ünlü Rothschild ailesinin Frankfurt’dan başta Viyana olmak üzere dünyada bıraktığı kah kederli kah çok başarılı veya diğer izlerini eleştirel ve saydam gözler ile anlama imkanı bulmuştuk. Çok başarılı bir müze.  Viyana Yahudi Müzesi son on beş yılda başta 2010 yılında  bizim de maddi ve manevi yanında olduğumuz Viyana’daki Türkler“ adlı bugüne kadar en fazla izlenmiş çok şeyler öğrendiğimiz sergiyi unutmadık. Türkiye’den Viyana’ya Osmanlı  Avusturya Macaristan arasında 26 Ocak 1699 tarihinde imzalanan „Karlofça Barış Antlaşması“ sonrası İstanbul, İzmir başta olmak üzere gelen Osmanlı Türk vatandaşı Sefardin Yahudileri’nin kurduğu cemiyetlerinin altın zamanı ve 10 Kasım 1938’de hüzünlü sonlarını anlatan bu  sergiyi desteklemiştik. Hem bilgi, tecrübe hem de maddi manevi ufak tefek desteklerimiz ile projelere katkı vermek, başında olduğum Neue Welt Verlag yayın grubunun „insan sevgi odaklı yayın felsefesidir“.

„Türkler ve Müslüman bu sergiyi gelip ziyaret etsinler“  

Bu sergiyi özellikle Viyana’da ve tüm Avusturya’da yaşayan Türklerin gelip çocukları ile gezmesini tavsiye ederim. Müzeler ortak kadim belleklerde kalanları öğrenmek için önemli kamusal alanlardır. Avusturya’da hangi dinden, dilden ve mezhepten olursak olalım demokratik bir hukuk devletinin çoğulcu ve özgürlükçü seküler devlet normları için birlikte yaşamak için birbirimizi tanımalıyız. Birbirimizi değiştirmeden, eğmeden, bükmeden ve şeytanlaştırmadan geçmişten ders alarak Viyana’da dostça onurlu insanlar olarak birlikte yaşamak istiyoruz. Viyana Şehri Yahudi Müzesi çalışanların hepsine ve özellikle müzenin  değerli müdürü sayın Josef Gaschnitz’e  içtenlikle teşekkür ederiz. “ ( Ayla Demirci, Viyana, 16.03.2022)

 

İlgili haber ve bilgiler

 

 

Seltsame Begegnungen: Türken in Mauthausen

Viyana’nın prestijli Yabancı Gazeteciler Cemiyeti yeni Genel Sekreterliği’ne bir Türk seçildi

2.Auflage „Einspruch gegen Fake History“

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner