Alman Focus dergisinden ÖVP – FPÖ hükümetine sert eleştiri

Alman Focus Dergisi, “Almanya için ihtar – Avusturya, sağcı politikadan korkmamız gerektiğini kanıtladı” başlığıyla yayınladığı haber ile ÖVP-FPÖ hükümetine yönelik sert eleştirilerde bulundu.

Almanya’nın önde gelen politika dergilerinden biri olan Focus’un, kısa adı ÖVP olan muhafazakâr Avusturya Halk Partisi ve kısa adı FPÖ olan aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi’nden oluşan koalisyon hükümetine yönelik sert eleştirileri ile dikkat çeken “Almanya için ihtar – Avusturya, sağcı politikadan korkmamız gerektiğini kanıtladı” başlıklı haberinin Türkçe tercümesi şöyle:

Almanya için ihtar – Avusturya, sağcı politikadan korkmamız gerektiğini kanıtladı

Avusturya’da burjuva-muhafazakâr bir parti olan ÖVP ile sağcı popülist bir parti olan FPÖ’nün bir araya gelmesi, yurt dışında büyük bir kuşkuyla karşılandı. Bu, Aralık ayındaydı. Altı ay sonra kuşkuların haklı olduğu ve sağ popülist bir koalisyon ortağının ne tür zararlar verebileceği ortaya çıktı. Avusturya’da olanlar, Almanya için de bir ihtar.

Avusturya, Avrupa Birliği’nin bir zamanlar Viyana tarafından da desteklenen temel değerlerinden ve kurallarından büyük bir hızla uzaklaşıyor. Merkez sağ hükümetinin ana projesi, yabancılar için hayatı olabildiğince zorlaştırmak gibi görünüyor. Alınan bir dizi tedbir bunu gösteriyor.

Bulgaristan ve Romanya için çocuk parası ödemeleri azaltılırken İsviçre için artırıldı

Hükümet Ocak ayı başında, yurt dışında yaşayan çocuklar için aile ödeneklerini (Familienbeihilfe) kısma kararı aldı. Bu özellikle, Avusturya’da çalışan fakat aileleri eski vatanlarında yaşamaya devam eden doğu Avrupalılar için geçerli. 2019 yılının başlamasıyla birlikte bu kategorideki aileler, anavatanlarının fiyat seviyesine ayarlanmış tutarda çocuk parası (Kindergeld)  alacaklar.

Tuhaf: Bu kesintilerden özellikle Macaristan, Romanya ve Bulgaristan’dan gelen işçiler etkilenecek, refah içindeki İsviçre ya da Belçika’da yaşayan çocuklar için ise daha fazla ödeme yapılacak. AB Komisyonu, söz konusu düzenlemenin AB hukukuyla uygunluğunu incelemek istediğini zaten açıkladı. Brüksel’e göre çalışanlar, uyrukları nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılamazlar.

Almanca yoksa asgari geçim yardımı da kısılıyor

Bir sonraki darbe ise Pazartesi günü geldi: Viyana, asgari geçim yardımının (Mindestsicherung) bir kısmını, gelecekte bazı şartlara bağlamaya karar verdi. Bu daha çok yabancıları etkiliyor. Örneğin; ileri düzeyde Almanca dilbilgisini kanıtlayamayan yabancılar için asgari geçim yardımı, 300 Euro kadar azaltılacak. Hukuk uzmanları için bu da oldukça uygunsuz. AB hukukuna göre sığınmacılar da, vatandaşlarla aynı sosyal yardımı alma hakkına sahipler.

Avusturya, sığınma haklarını katılaştırıyor: Mültecilere verilen ödenekler 840 Euro’ya kadar kısılıyor

Sığınmacıların Almanca öğrenmesi gerektiği düşüncesi, entegrasyon gerekçesi ile anlaşılabilir bir durum. Fakat başka türlü bir tedbir, bu düşüncenin Avusturya hükümeti için belirleyici bir faktör olmadığını aksine bunun daha ziyade sembolik sağcı politika ile ilgili olduğunu gösterir.

Dil kursu kontenjanları da düşürülüyor

Caritas Başkanı Michael Landau’nun da eleştirdiği üzere, Avusturya dil kurslarında kontenjanlar düşürülüyor. Alman Gazetesi “Tagesspiegel”in hesapları, geçen yıl sığınma başvurusu kabul edilmiş olan 22.000 sığınmacı için dil kurslarında yalnızca 7000 kişilik kontenjan olduğunu gösteriyor. Bir problem daha var: Viyana İşçi Odası Sözcüsü’nün Avusturya Gazetesi “Kurier”e söylediği gibi, “Talep edilen B1 seviyesine ulaşılması için ideal olarak belirlenen süre 45 hafta, yani bir yıldan az.”

Aslında bir yıl da son derece iddialı: İlk yabancı dillerinde -ki bu genellikle İngilizce- B1 seviyesine ulaşabilmeleri için Avusturyalı öğrencilere, beş ila sekiz yıl arasında bir süre tanınıyor. Almanca kursları için hâlihazırda zaten uzun olan bekleme süreleri de cabası.

Avusturya, AB’nin temellerini de sarsıyor

Sağ muhafazakâr hükümetin potasında, yalnızca yabancılar değil AB de bulunuyor. Başbakan Yardımcısı Heinz-Christian Strache, kişilerin serbest dolaşımının modasının geçmiş olduğunu açıkladı.  FPÖ lideri, AB vatandaşlarının seçtikleri bir üye ülkede yaşama ve çalışma haklarının olmasını modası geçmiş olarak görüyor. Bu suretle Strache, AB’nin köşe taşlarından birini yerinden kaldırmak istiyor.

Avusturya, “aşırı durumlara” hazırlanıyor. “Yeni Balkan rotası” ile neyin peşinde?

Bu liste uzayıp gider. Varış sayılarının düşüklüğü endişe verici olan mülteci beyanlarından (“Yeni Balkan rotası”, “Aşırı durumlar için hazırlanıyoruz.”), Avrupa Sınır ve Sahil Koruma Ajansı Frontex’in “römorkör organizasyon” (Strache) olarak tahkir edilmesine, uzun zamandan beridir talep edilen AB’deki mültecilerin yeniden dağılımına yönelik payların reddine ve İçişleri Bakanlığı’nın kararları karşısında şikâyette bulunmak isteyen mültecilerin hukuk danışmanlığını yine aynı bakanlığın bir biriminin üstleneceği gerçeğine kadar.

Sosyal hasarları olan bir kısır döngü – Almanya için bir ihtar

FPÖ, bu koalisyonda ideolojik yönünü ortaya koyuyor. Başbakan Kurz, buna karşı durmak bir yana daha sert atılımlarla kendi kurallarını koymaya çalışıyor. Bu da yine FPÖ’nün yüksek performansla çalışmasını sağlıyor. Bir kısır döngü.

Sosyal hasarlar, daha şimdiden oluşmuş olmalı. Siyasi aktörlerin gittikçe daha fazla sağa yönelmesiyle Avusturya, hükümetle birlikte sağa doğru hareket edenler ve bu gidişatı korkuyla izleyenler, hükümete ve devlete olan inancını yavaş yavaş kaybedenler olarak bölünüyor. Yeni düzenlemelerden etkilenenler konusunda da tamamen sessizlik söz konusu.

Eylül ayından beri sağcı popülist bir partinin de içinde yer aldığı parlamentosuyla Almanya, Avusturya’daki gelişmeleri yakından takip etmeli ve kuşkuyla izlemeli. Avusturya her zaman, sağcı popülizm için öncü bir ülke olmuştur. FPÖ, uzun zamandan beridir güçlü ve sağcı popülistler şimdi üçüncü kez yönetimde. Güncel gelişmeler, bunun Almanya için söz konusu dahi olmaması gerektiğini gösteriyor.

 

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner