Konu aslında ayrıca Türkiye : Başbakan Nehammer Viyana’da göç zirvesi için Orban ve Vucic’i davet etti

Türkiye'nin başına içten iktidar dışarıdan büyük bir sığınmacı belası örülmeye devam ediyor. Yeni gelişmeleri kafa başına para ile ihracat olarak yorumlamak mümkün. Rüşvet gibi sığınmacı başına para verilecek. Tek tek gidelim. Dün sona eren 30 Haziran 2023 AB Brüksel Liderler zirvesi sonrası Macaristan Başbakanı basına yansıyan şu sözleri etmiş: "AB zirvesi sırasında,  kapalı kapılar arkasında toplantı salonunda  AB liderleri arasında resmen bir göç savaşı olmuştur. Bu  yasadışı gelen göçmenler ile  kararları uygulamaya  Macaristan olarak niyetimiz yok. Bunu açıkça söylüyoruz."

 

Birol Kılıç, Viyana, Analiz Gözlem,30.06.2023

30.Haziran.2023 gecesi Brüksel’de AB’nin „sözde göçmen“ ama özünde AB ülkelerine yasadışı ( illegal)   yollar ile giren sığınmacıların“ resmen kafa başı 22.000 Avro gibi yüksek paralar ile geldikleri ülkelere geri atılması“ olarak hatırlanacak zirvesinin sonuçları Türkiye’de ki  iktidar için ne anlama geliyor.

Rüşvet, hırsızlık, hukuk dışılık, arsızlık, din bezirganlığı artı 2010’dan bu yana yanlış sığınmacı siyasetleri ve kötü ekonomik yönetimler ile de facto her tarafı hançerlenmiş, sosyal ve demografik yapısı organize ve sistematik bir şekilde bozulmuş, maddi ve manevi çöküntüye uğratılmış ve uyuşturulmuş Türkiye’nin kaderini etkileyecek 30 Haziran 2023 Brüksel AB  zirvesi özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100.yılında  özellikle Türkiye’de ki yerli halk için ne anlama geliyor?

Avrupa Birliği son yıllarda yasadışı yollar ile gelen ve yüzde doksanı gerçek mülteci olmayan, okuma yazma oranları düşük, eğitimsiz ve kalifiyesiz bir ekonomik göçmen istilası ile karşı karşı olduğunu anlayarak buna karşı sert önlemler almaya başladı. Bunun için başta Yunanistan, Bulgaristan, İspanya, İtalya ve Portekiz üzerinden sınırlarına adeta demirden ağ ördü artı  AB kanunlarını sertleştirdi. Başta Yunanistan ve Bulgaristan’ın Türkiye sınırlarından yasadışı göçmen geçmemesi için milyarlarca Avro harcaması boşuna değil. Burada sorulması gereken soru “ Sınır Namustur“ sözünden yola çıkılarak şudur: Türkiye acaba sınıralarını aynı AB gibi koruyor mu? Türkiye niye Suriye, Irak ve özellikle İran sınırlarını yeteri kadar korumuyor?

Bitmedi…

22.000 Avro verip Türkiye’ye istenmeyen yasadışı göçmenler yollanma yolları açılıyor

Dün akşam vuku bulan zirvede ayrıça AB ülkeleri artık bu yasadışı yollar ile gelen göçmenleri bırakın iltica olarak kabul etmeyi , alıp şehrin bir yerlerine yerleştirmeyi, sokaklara salmayı tam tersine kendi ülkelerinde bir toplama alanlarına benzeri yerlerde toplayıp iki hafta içinde karara bağlayıp yüzde 99’unu „Pushback“ denilen geri itme ile geldikleri ülkelere yollama için kanun tasarısını konuştu. Dün sona eren 30 Haziran 2023 AB Brüksel Liderler zirvesi sonrası Macaristan Başbakanı basına yansıyan şu sözleri etmiş: „AB zirvesi sırasında,  kapalı kapılar arkasında toplantı salonunda  AB liderleri arasında resmen bir göç savaşı olmuştur. Bu  yasadışı gelen göçmenler ile  kararları uygulamaya  Macaristan olarak niyetimiz yok. Bunu açıkça söylüyoruz.“

Geçtiğimiz hafta AB İçişleri Bakanları’nın karar bağladığı ve dün akşam zirvede geçmeyen ama gelecek Avrupa Parlementosu toplantısında yüksek bir ihtimalle geçecek bu AB  Yasadışı Göçmen kanunları ile kafa başı 22.000 Avro gibi yüksek miktarlar ödenerek uçaklar ile geri yollayacak. Bu ülkelerinden bir tanesi sıcak paraya acil ihtiyacı olan Türkiye olması yüksek bir ihtimaldir. Dikkatlice not alalım.

Bu konuda Brüksel’de yaşayan bir Türkiye uzmanı eski Türk vatandaşı dün sone eren AB zirvesini izlemiş bir kişi olarak  adını açıklamamak kaydı şunları ifade etti:
      „Türkiye´de AKP iktdarı ve küresel güçlerinin hedefi uzun vade içinde  modern, üretken, meslek sahibi  ama AKP’yi seçmeyen Türk vatandaşlarının AB’ye , Amerika’ya, İngiltere, Kanada veya Avustralya gibi ülkelerine resmen  korkutularak kaçması, göçmesi ve sığınmasıdır. Karşılığında eğitimsiz sığınmacılar ile Türkiye’nin doldurup AB’den devamlı para alıp onlara vatandaşlık verip din bezirganlığı  ile tüm seçimleri kazanmaktır. Türkiye AB´nin dünyanın her tarafından AB’ye gelecek sığınmacıların kafa başı 22.000 Avro ile 30.000 Avro arası para vererek geri göndereceği bir ülke olacak. O yüzden Türkiye’de demokratik hür bir toplum ve kuvvetler ayrlığının olduğu bir parlamenter sistem istenmiyor. Türkiye bu arada Taliban Al Nusra arası bir ülke olur. Fark etmez. Modern Atatürk Türkiyesi’ne kin büyük. Bunu biz Brüksel’den böyle okuyoruz. Türk ve Kürt aydınları hala birbirini yiyor. Devam etsinler…“

Brüksel’de yaşayan Türkiye uzmanın bu  sarsıcı ifadelerini not alalım.

28 Mayıs 2023 Erdoğan kutlamalarını iyi analiz etmek gerek

Turkiye’de muhalefetin, özgür basının bastırılması ve hapisleri tıkılmasına AB’nin neden suskun kaldığını şimdi daha iyi anlamak gerek. Evet 28 Mayıs 2023 gecesi Macaristan Başbakanı Orban’ın, „ Erdoğan’ın kazanması için kiliseye gittim dua ettim.“  diyerek AKP liderinin tekrar şaibeli bir şekilde tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesini iyi anlamak gerek. Tüm AB Cumhurbaşkanı ve Başbakanları’nın başta Alman Başbakanı Scholz’un, Avusturya Başbakanı Nehammer’in, Amerikan Başkanı Bide’in, Rusya BaşkanI Putin’in ve Afganistan Taliban Başkanı’nın  Erdoğan’ı kutlamasını iyi analiz etmek gerek.

30 Haziran 2023 AB Brüksel zirvesini iyi analiz etmek gerek

30.Haziran.2023  AB Brüksel zirvesi Türkiye‘ de ki iktidar tarafından birbirine düşürülmüş, fakirleştirilmiş ve adeta bir göçmen istilasına kapısı ve bacası açılarak tekrar olacak ama  “ Sınır namustur“ sözü bir kenera atılarak içten çöktürülmüş  Türkiye’ye bu sefer batıdan AB’den para ile yasadışı girdi diye göçmen ihracatının miladıdır.

30 Haziran bu zirve sonrası Macaristan Başbakanı basına yansıyan şu sözleri etmesi boşuna değildir.
Tekrar verelim: „AB zirvesi sırasında, kapalı kapılar arkasında toplantı salonunda resmen bir göç savaşı olmuştur. Bu  yasadışı gelen göçmenler ile  kararları uygulamaya niyetimiz yok. Bunu açıkça söylüyoruz.“

İster kabul edelim ister kabul etmeyelim. Avrupa Birliği ve üye ülkelerinin iktidarları kendi çıkarlarını ve halkını düşünüyor. Haklılar. Ya Türkiye iktidarı?

Haftaya Viyana´da ki zirveye dikkat 

Avusturya Başbakanı Karl Nehammer (ÖVP), Macar mevkidaşı Viktor Orban ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’i  haftaya Viyana’da düzenlenecek bir göç zirvesinde kabul edecek. Zirveye üç ülkenin dışişleri ve içişleri bakanları da katılacak. Bu Türkiye için hayra alamet değil! Bu arada bugün 30. Haziran.2023 tarihinde AB başkenti Brüksel’de AB zirvesinde en önemli konusu yine göç ve sığınmacılar olması dikkat çekti.

Türkiye niye bu toplantılara davet edilmiyor?  AB tam üyesi değil ama bu  sığınmacı konusında AB için en önemli ülke. Şu anda Avusturya’da, AKP hükümeti ve temsilcileri ile iyi geçinmek ve Türkiye’de vuku bulan insan hakları ihlallerine göz yumulması karşılığında Türkiye’ye yoğun bir sığınmacının hem de uçaklar ile yollandığı iddiaları belgeleriyle gündemde.

Bu üçlü zirve ne anlama geliyor? Nehammer, Orban ve Vucic ile birlikte Türkiye üzerinden de gelen Balkan rotasındaki düzensiz göçle mücadele amacıyla geçtiğimiz sonbaharda başlatılan formata ilk kez ev sahipliği yapıyor. Dikkat!

Başbakan Nehammer ayrıca bir milis asker ve vatansever; ona kimse “Sen niye ülken Avusturya’yı sığınmacı istilasına karşı korumuyorsun?” diyemez.

Macaristan ve Sırbistan Başbakanı da bu mülteci hakları olmayan sığınmacıları ülkelerinde -hatta- kaba bir şekilde durdurmaya çalışıyor.

Avusturya Federal Başbakanlık  basın bürösü bakın bu zirve için nasıl bir basın bildirisi yayınladı:
„Üçüncü zirvenin amacı yasadışı göçle mücadelede güçlü ekseni genişletmek ve etkili sınır yönetimi için ortak tedbirleri daha da güçlendirmektir. Bundan önceki zirveden çıkan önemli bir sonuç da Avusturya’nın Hindistan ve Tunus gibi ülkelerden Sırbistan üzerinden gelen iltica başvurularında büyük bir artış kaydetmesinin ardından Sırbistan’ın bu ülkelerin vatandaşlarına vizesiz seyahat uygulamasına son verme taahhüdünde bulunması oldu. Bundan önce Tunus ve Hindistan’dan uçağa binen Tunus ve Hindistan vatandaşları Sırbistan’a vizesiz girebiliyor ve oradan direk Avusturya’ya gelip iltica başvurusu yapıyorlardı. Sonuç olarak, Avusturya’daki iltica başvuruları önemli ölçüde azaldı.“

Burada AB tam üyesi Avusturya’nın, AB’ye tam üye olmak isteyen, başında Kosova sorunu olan ve Rusya’nın de facto gölgesinde Sırbistan’a baskı yapması ve Sırbistan’ı batı Balkanlar bölgesinde istikrarlı ( stabil) bir ülke haline getirmek için büyük ekonomik yatırımlar yaptığını unutmayalım. Avusturya ekonomisi güçlü bir ülke, bu adeta sığınmacı istilasına karşı verdiği mücadeleye kim kötü diyebilir?

Hindistan ve Tunus’tan uçağa  binip  Sırbistan’da in ve Viyana’da ben mülteciyim diye başvur ve tüm Avusturya’nın sosyal sisteminden yararlan. Bu en başta gerçek mülteci olan insanlara karşı saygısızlık değil mi ? Ankara hükümeti ne yapıyor sığınmacılar karşısında? En son İran üzerinden binlerce kilometre gelen Afgan sığınmacıların, Amerikan Başkanı Biden ile nasıl Türkiye’ye getirildiğini düşünün. Türkiye resmen  bir bataklığa dönüştürülüyor. Avrupa’da başta Avusturya olmak üzere kimse kendi ülkelerinde bunu istemiyor.

Sığınmacıların çoğunluğu Macaristan üzerinden Avusturya’ya geliyor

Bakın Avusturya Başbakanı Nehammer, zirve öncesi basına nasıl bir açıklamada bulundu: „Son zirve toplantılarının sonuçları kendi adına konuşuyor. İltica frenini çektik ama çekmeye devam edeceğiz ve etmeliyiz. AB iltica sisteminin, yasadışı göçü daha fazla teşvik etmeyecek şekilde tamamen yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu böyle gidemez. Avusturya’da yakalanan göçmenlerin büyük bir kısmı Macaristan toprakları üzerinden geliyor. Macaristan‘ a Türkiye üzerinden geliyor. Sorun şu ki Macaristan üzerinde mutabık kalınan anlaşmalara saygı göstermemiştir. Bunu Slovakya İçişleri Bakanı Ivan Simko da eleştirmektedir.“

„Sorun Macaristan’ın üzerinde mutabık kalınan anlaşmalara uymamasıdır.“

Hem Orbán hem de Vučić  ülkelerinde hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan haklarına saldırmakla suçlandıkları için Avusturya’nın iki ülkeyle işbirliği tartışmalardan uzak değil ama Türkiye’e durum farklı hatta daha kötü. Türkiye basın hürriyetinde dünyada neredeyse sonuncu.

Macaristan başbakanı yasadışı göçle mücadelede başarısız olmakla da eleştirilmesinin haklı yanları var. Çünkü Avusturya’da yakalanan mültecilerin büyük bir kısmı Macaristan topraklarından geçiyor. Slovakya İçişleri Bakanı Ivan Šimko da daha bu hafta Viyana’ya yaptığı bir ziyaret sırasında Schengen ülkesi Macaristan’ın insanları kayıt altına almamasını  sert bir bir şekilde eleştirdi ve şu sözler ile noktayı koydu: „Sorun Macaristan’ın üzerinde mutabık kalınan anlaşmalara uymamasıdır.“

Avusturya Başbakanı Nehammer, komşusu Macaristan hükümetini ciddi manada sığınmacıları ülkesine saldığı için sert bir eleştiriyor ve zirveye davet ediyor. Ankara hükümeti hiç İran’ı ve Afganistan Taliban hükümetini eleştirdi mi ? Sığınmacı zirvesi yaptı mı ? Tam tersine Afganistan´ın Ankara Büyükelçisi küstahça Ankara’da , “ Gelen Afgan sığınmacılara Türkiye iyi baksın.“ diyor. Peki Avusturya’da Afgan Büyükelçisi Viyana’da böyle bir şey dese ne olur? Avusturya derhal Büyükelçiyi defeder.

Nehammer Sırbistan’ın  yanında olması sığınmacı korkusu. İnsan haklarının önemli yok

Sırbistan ise şu anda ciddi bir iç siyasi krizin ortasında. Okullarda meydana gelen iki kanlı saldırının ardından şiddete karşı kararlı adımlar atılmasını talep eden kitlesel protestolar haftalardır devam ediyor. Protestolar sonucunda Vučić iktidardaki Sırp İlerleme Partisi’nin (SNS) başkanlığını bıraktı ve yeni bir hareket kurduğunu açıkladı. Kuzey Kosova’daki gerilim de Sırp hükümeti üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor.


Polanya: AB Türkiye´ye sığınmacı parası veriyorsunuz bize de verin 

Bu arada  son haberler dikkate sunmak isterim. Avrupa Birliği’nin mülteciler konusundaki değişikliklerle ilgili Polonya’da referandum yapılacağının sinyalini vermesinden sonra gelen açıklama uluslararası 30 Haziran 2023 tarihinde medyada ’son dakika‘ ibaresiyle aktarılan şu habere dikkat.

Avrupa Birliği’nin blok dışındaki ülkelere mülteci ve göçmenler konusunda daha çok yardım ettiğini ifade eden Polanya Cumhurbaşkanı Duda bakın bir radyo “Avrupa Komisyonu ve Avrupa kurumlarının bir milyon Suriyeli göçmeni kabul eden Türkiye’ye yardım etmek için milyarlarca euro harcarken, Ukrayna’dan milyonlarca göçmeni kabul eden Polonya’ya neden yardım etmek istemediklerini anlamıyorum” dedi. Polanya Cumhurbaşkanı Duda yanlış biliyor veya söylüyor. Türkiye’ye Ankara iktidarının gölgesinde 5 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı ve 4 milyondan fazla başka ülkelerden sığınmacı gelmiştir. Bunların hiç biri Türkiye’nin hiç bir uluslararası imzaladığı hükümlüğü olmayan sığınmacılardır.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki de Perşembe günü yaptığı açıklamada Brüksel’e ‚daha güvenli sınırlar‘ için bir plan sunacağını söylemişti. Morawiecki, göç ve mülteciler konusunda uzmanlaşan Avrupa Birliği kurumlarının reforma ihtiyaç duyduğunu da belirtmişti. Avrupa Birliği, her üye ülkenin ya daha fazla mülteci almasını ya da almıyorlarsa bunun karşılığında para ödemelerini şart koşan bir plan üzerinde çalışıyor. Polonya hükümeti, ülkede bulunan ve Ukrayna’dan gelen mevcut 1.5-2 milyon mültecinin yanı sıra ekstra mülteciye sınırlarını açmak istemediğini belirtmişti.

Lüksemburg’ta AB Sığınma Zirvesi:AB ülkeleri daha sert iltica kuralları üzerinde iki hafta önce anlaştı! Ya Türkiye? Geçtiğimiz perşembe günü bir araya gelen AB’nin içişleri bakanlarının, sığınmacı anlaşmasında Türkiye’nin daha doğrusu vatandaşlarının aleyhine AB’nin ise lehine orta yolda birleşmeleri ne anlama geliyor? AB iktidarları haklı olarak kendi yerli halkını ve devletini düşünüyor. Ya Türkiye’deki iktidar?

Yunanistan  Başbakanı niye AB Türkiye’ye daha  fazla para versin diyor? Bu samimiyet aslında Türkiye  parasını AB versin ve AB’nin sığınmacı deposu olsun  demek değil mi? 

Haberler iyi ama Türk vatandaşları ve bekası için pek iyi değil gibi.  Haberlere bakalım : Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, göçmen sorunu ile mücadele için Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’ye destek 30 Haziran 2023’de  sağlayabileceğini söyleyerek, „AB Türkiye’yi desteklemek için çok milyon avro verdi ve muhtemelen daha fazla da verebilir“ dedi. Düğün değil bayram değil eniştemiz Yunanistan beni niye öpüyor?  „Ege denizine dikkat!“ başlıklı 21. Nisan.2021 tarihli analizimizde,Orta Doğu’da ve AB’de Türkiye AKP iktidarının yanlış siyaseti bakın Türkiye’nin başına nasıl belalar getirdi. Türkiye´nin ensesi bağrına Yunanistan ile Ege´de hançer şeklinde şeklinde saplanan „can ciğer kuzu sarması boza pişirmesinin“ müsebbipleri kimlerdir?“ niye sormuştuk.

Yunanistan’ın  Türkiye sınırında AB’nin göz yumması ile yaptığı ciddi insanlık dışı hataların haberinini Yeni Vatan Gazetesi yıllardır yayınlıyor. 

Brüksel’de düzenlenen AB Liderler Zirvesi sonrası basın açıklamasında bulunan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Miçotakis, düzensiz göçmen sorununu çözmenin en önemli unsurunun göçmen kaçakçıları ile mücadele olduğunu belirtti. Miçotakis, Yunanistan’a son dönemde daha az düzensiz göçmen taşıyan tekne gelmesinin nedeninin Türkiye’den yola çıkan tekne sayısının azalması olduğunu belirterek, yola çıkan tekne sayısının azalması için Tunus ve Libya gibi Kuzey Afrika ülkeleriyle işbirliği yapılması gerektiğini savundu. İnsanın Yunanistan’ın bu duruşunda gözleri yaşarıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile NATO Zirvesi kapsamında Vilnius’ta buluşacağını kaydeden Miçotakis, Türkiye-AB ilişkilerinin çerçevesini yeni bir temele yerleştirmeyi umduklarını ifade etti. Miçotakis, bardağın yarısını dolu görmek istediğini belirterek, son dönemde düzensiz göçmen taşıyan teknelerin yola çıkmadan engellenmesinde Türk yetkililerle daha iyi bir işbirliği içinde olunduğuna dikkati çekti.

„AB TÜRKİYE’Yİ DESTEKLEMEK İÇİN DAHA FAZLA AVRO VEREBİLİR“

Başbakan Miçotakis, „Türkiye’nin mülteci sorunuyla mücadelede müttefik olması gerektiğini birçok kez söyledim. Öte yandan, AB Türkiye’yi desteklemek için çok milyon avro verdi ve muhtemelen daha fazla da verebilir. AB’nin çok yıllık bütçesinin yeniden yapılandırılmasında Türkiye’nin gelecekte desteklenmesi için ek bir madde olabilir.“ dedi.

Kendisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin dışında, Türkiye ve Yunanistan Bakanları arasında da görüşmeler olabileceğini kaydeden Miçotakis, „Geçmişte de temaslar vardı. Bu temasların sık sık olması iyidir. (Göçmen sorunu ile) mücadelede Türkiye’nin gerçekten de iyi bir müttefik olduğunu ortaya koyabiliriz. Tabii kendisi de isterse.“ diye konuştu.

Almanya ne diyor ?  Bakın Alman Başbakanı kendi ülkesini ve AB’nin çıkarlarını nasıl koruyor?

Almanya Başbakanı Türkiye’nin ekonomik ve sosyal olarak adeta iflas  ettiğini biliyor ve para karşılığında Türkiye’yi resmen  düzensiz sığınmacı hapishanesine dönüştürmesi için bakın  diyor

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Brüksel’de düzenlenen iki günlük AB Lider Zirvesi’nden sonra değerlendirmelerde bulundu. Zirvede AB’nin Türkiye ile ilişkilerinin de ele alındığı bilgisini paylaşan Scholz, “Burada, Türkiye’deki seçimlerin ardından yeni ve iyi işbirlikleri için imkanları kullanmak istiyoruz.” dedi. Scholz, bunun zirvede kararlaştırıldığını belirterek, bu nedenle AB Komisyonu ve Yüksek Temsilciden bir bütün olarak karşılıklı ilişkilerin daha da geliştirmesi konusunda önerilerde bulunmalarını istediklerini ifade etti.

Devam edelim bugün vuku bulan AB zirvesinden gelen haberlere: Göç konusunda AB içişleri bakanlarının bu ayın başında ortak iltica politikası konusunda uzlaştığına işaret eden Scholz, bunun, AB’nin zor konularda da hareket kabiliyetine sahip olduğunu gösterdiğini belirtti. Scholz, “Elbette böyle şeyler uzlaşma olmadan asla olmaz.” dedi. İltica konusunun hızla Avrupa Parlamentosu’nda müzakere edilerek sonuçlandırılmasının önemli olduğunu vurgulayan Scholz, AB ülkelerinin herkes için bağlayıcı olacak bir iltica politikasını uygulayacaklarına inandığını belirtti. Scholz, AB ve Almanya’nın göçe ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, düzensiz göçün sınırlandırılması ve aynı zamanda düzenli göç için tekliflerin sunulması gerektiğini kaydetti.

Brüksel zirvesinde sığınmacı kavgasına dikkat

Bu arada Brüksel’deki  30  Haziran 2023 bugün vuku bulan AB zirvesinde ortak bir deklarasyonun kabul edilmemesinin ardından çok sayıda devlet Polonya ve Macaristan’ın zorunlu mülteci kabulü ya da tazminat ödemesi konusundaki blokajını eleştirirken, İtalya Hükümet Başkanı Giorgia Meloni hiçbir şekilde hayal kırıklığına uğramadı ve şunu ifade etti :“Aksine, iki Doğu Avrupa ülkesi kendilerini savunuyor.“ dedi.

Dün Perşembe günü olduğu gibi bugün Cuma günü de sığınmacı zirve bildirisi üzerinde anlaşmaya varılamadı. Neymiş. Konu ağır.  Macaristan ve Polonya, içişleri bakanlarının Avrupa iltica sisteminde reform yapılması yönündeki kararını kısa bir süre önce oylayarak ortak metni engellediler.

„Bu kararları uygulamaya niyetimiz yok. Bunu açıkça söylüyoruz,“ dien Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, “ AB zirvesi sırasında, toplantı salonunda bir göç savaşından“ da söz etti.

Orbán, Macaristan ve Polonya’nın tutumunun bir „ayaklanma“ değil „özgürlük mücadelesi“ olduğunu söyledi. Macaristan’ın yanı sıra Polonya da reformda öngörüldüğü üzere ne koruma arayanları kabul edeceğini ne de tazminat ödemesi yapacağını açıkladı.

İtalya Başbakanı Meloni  zirvede ne Macaristan ne de Polanya’dan bir şantaj görmediğini ifade ederek“Ulusal çıkarlarını savunanlar beni hayal kırıklığına uğratmıyor“ dedi. Post-faşist siyasetçi sözlerini şöyle sürdürdü: „Polonya ve Macaristan muhtemelen Ukraynalı mülteciler için en fazlasını yapan iki ülke ve bunu yeterli olmayan AB fonlarıyla yapıyorlar. Polonya hükümetiyle görüşmelerde bulunmak üzere önümüzdeki Çarşamba günü Varşova’da olacağım.“ Burada bakmayın sadece Ukrayna mültecilerinden bahsedildiğini. Onlar ile sorunları yok. Sorun başta Suriye, Afganistan, Pakistan ve diğer Afrika ülkelerinden gelen müslüman ve aslında ekonomik sığınmacılar. İçerde onlar konuşuldu.

Diplomatlar haftalardır taslak üzerinde çalışıyordu ve sonuç bildirgesinde ayrı bir IV. bölüm yer alacaktı. Plan buydu. Ancak Cuma günü iki günlük toplantının sonunda ortaya çıktığı üzere, zirve planlayıcıları hesaplarını ev sahibi olmadan, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán ve Polonyalı meslektaşı Matteusz Morawiecki olmadan yapmışlardı. Macaristan ve Polanya Cuma gecesi Ukrayna için AB güvenlik garantisi üzerinde anlaşmaya varılmasının ardından göç faslını bloke ettiler. Toplantıya birkaç saat ara verildi. Görüşmelerin yeniden başlamasının ardından durum netleşti: Macaristan ve Polonya göç konusunda anlaşmayı reddediyor. Bu bölüm sonuç bildirgesinden tamamen çıkarıldı.

Brüksel zirvesindeki „deklarasyonsuzluğun“ acaba sonuçları aslında hiç bir şeyi engellemiyor. İki hafta önce AB  İçişleri Bakanları Konseyi’nin paketi bundan sonra Avrupa Parlamentosu ile müzakerelere gidecek. Eğer Avrupa Parlamentosu’un bir anlaşmaya varılırsa, uygulamaya konulacak ve AB yasası olacak. AB yasalarını uygulamayan AB ülkeleri başta Macaristan ve Polanya para cezalarını hesaba katmak zorunda kalacak.

Burada işte  bu yasa geçtikten sonra AB resmen Türkiye’ye para ile resmi olarak uçaklar ile sığınmacı başına 22.000 Avro gibi bir para vererek geri yollaması muhtemel.

Durumun vahametini okuyucularımız dikkatine sunmak için bu haberleri analizin içine güncel olduğu için yazarak 30 Haziran 2023 tarihinin resmini veriyorum.

İhtimal dışı

Bu işin sonu Türk halkı için iyi olması ihtimal dışıdır. AB ekonomik ve sosyal olarak iktidar tarafından adeta diz çöktürülmüş Türkiye’yi sığınmacı başına para verip geri yollayacağı bir liman olarak görmektedir. İnim inim inleyen Türkiye AB’nin adeta çöplüğü olacaktır. AB  iktidarı haklı olarak kendi halkının ve bekasını çıkarını korumaktadır ama Türkiye’de  iktidar ne yapmaktadır? Korkunç…

Türkiye ’nin gerçek durumu nedir ?

2016 yılında AB ile Türkiye bir sığınmacı anlaşması yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının AB’de serbestçe dolaşımı ve AB Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin modernizasyonu karşılığında Türkiye, özellikle AKP hükümetinin de neden olduğu Suriye Savaşı’ndan kaçanların AB’den geri alımını kabul etti ve karşısında bu sığınmacılar için para sözü aldı. Aradan 6 yıl geçti.

Tüm anlaşmalar AKP hükümetinin Türkiye’yi adeta bir sığınmacı istilasına uğratmasına neden olduğu gibi şimdi de AB, sığınmacı başına 20.000 ile 30.000 avro para ödeyerek geldikleri ülkelere yollamak için geçen hafta içişleri bakanları ile bir iç kanun taslağı hazırladı.

Bu taslak İspanya’nın 1 Temmuz 2023’ten itibaren AB’nin Dönem Başkanlığı’nda AB tam üyesi başta Avusturya, Almanya, Hollanda, Fransa, İspanya ve diğer ülkeler tarafından karara bağlanacak. Macaristan bu anlaşmaya karşı ve „Biz 22.000 veya 30.000 avro istemiyoruz sığınmacı başına. Bizim ülkemiz bir geçiş ülkesi. Ne Avusturya’dan ne de Almanya’dan sığınmacıyı kafa başı 22.000 avro ile almayız“ diyorlar.

İşte burada Türkiye’ye bu sığınmacıları yollayalım fikri gelişmiş durumda. Türkiye’yi ekonomik ve sosyal olarak adeta bir bataklığa çeviren, Türk vatandaşlarının kendi vatanlarında adeta mülteci yapan ve inim inim inleten Ankara hükümeti, sığınmacı başına 22.000 avro ile 30.000 avro paraları ödemeye hazır Avrupa Birliği’nin bu niyetine karşı durabilecek mi ?

Başta Avusturya ve Almanya, ülkesine gelen sığınmacıların gerçek bir mülteci olmadığını ve birçok ülkeyi geçerek kendi ülkelerinin sosyal sisteminden yararlanmak isteyen bir ekonomik mülteci olduklarını ve var olan hiçbir kanuna uymadıklarını iddia ediyorlar. Haksız da değiller.

Türkiye hükümeti ise para karşılığında kendi ülkesini adeta cehenneme çeviren ve demografik yapısını bozan bu sığınmacılar için kafa başı bu paraları alacak mı? Bu ahlaksız tekliften aracı olacak kişiler milyarlarca avro kazanacaklar…Türk vatandaşlarını hem doğu hem güney hem de batıdan çok kötü gelişmeler bekliyor.

Başbakan Nehammer, Viyana’da göç zirvesi için Orban ve Vucic’i davet etti.

Burada konu aslında ayrıca Türkiye olacak…Çünkü başta AB tam üyesi Yunanistan ve Bulgaristan’ın Türkiye sınırları milyarlarca avro değerinde devası çitler ile  teknikler ile kapatıldı.

Yetmiyor. Aradan denizler üzerinde FRONTEX ile Türkiye’ye sığınmacılar „Pushback“  adı verilen insanlık dışı geri atma yapılıyor. Macaristan üzerinden gelen  ekonomik sığınmacılar aslında durmaları gereken Türkiye üzerinden gelip Avusturya  ve Almanya’ya geliyor.

Macaristan Başbakanı Orban yüzden AKP lideri Erdoğan’ın 28. Mayıs’da kazanması için, “ Dua ettim.“ dedi.

Çünkü Türkiye’ye sığınmacıları geri yollayabiliyor. Şimdi yıl sonunda kafa başı sığınmacı için 22.000 Avro alacak Macaristan bunu kabul etmem diyor.

Ama kabul edecek, yoksa AB ceza kesecek ve bilin bakalım bu kafa başı aldığı sığınmacı parasını kime teklif edecek?

Elçiye zeval olmaz. Gözlem, okumalarım  ve analizlerim bunlar.

Yeni Vatan Gazetesi’n den diğer kaynaklar

 

Lüksemburg’ta AB Sığınma Zirvesi:AB ülkeleri daha sert iltica kuralları üzerinde anlaştı!

9.Haziran.2023

Ya Türkiye? Geçtiğimiz perşembe günü bir araya gelen AB’nin içişleri bakanlarının, sığınmacı anlaşmasında Türkiye’nin daha doğrusu vatandaşlarının aleyhine AB’nin ise lehine orta yolda birleşmeleri ne anlama geliyor? AB iktidarları haklı olarak kendi yerli halkını ve devletini düşünüyor. Ya Türkiye’deki iktidar?

https://www.yenivatan.at/luksemburgta-ab-siginma-zirvesiab-ulkeleri-daha-sert-iltica-kurallari-uzerinde-anlasti/

AB ülkeleri daha sert iltica kuralları üzerinde anlaştı! Nehammer: “Doğru yönde atılmış ilk önemli adım”

9.Haziran.2023

Yıllar süren çekişmelerin ardından AB ülkeleri perşembe günü AB iltica kurallarının sıkılaştırılması konusunda anlaşmaya vardı. Nehammer, konuya dair yaptığı açıklamada “Bu, Avusturya’nın her düzeyde mücadele ettiğimiz taleplerinden birini hayata geçiriyor“ yorumunda bulundu.

https://www.yenivatan.at/ab-ulkeleri-daha-sert-iltica-kurallari-uzerinde-anlasti-nehammer-dogru-yonde-atilmis-ilk-onemli-adim/

 

Türkiye yandı! AB, mülteci sorununda üçüncü ülkelere güveniyor

Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları, göçmen baskısını azaltmak için „eylem planları“ uygulamak istiyor. AB, göç sorununun çözümünde üçüncü ülkelere güveniyor.

23.10.2023

https://www.yenivatan.at/tuerkiye-yandi-ab-muelteci-sorununda-uecuencue-uelkelere-gueveniyor/

AB’den Türkiye’ye uyarı: : „Türkiye iktidarının sözlerine değil, somut adımlarına ve eylemlerine önem veriyoruz“

Türkiye’nin Brüksel ile yakınlaşmasının ardından AB’den „Türkiye iktidarının sözlerine değil, somut adımlarına ve eylemlerine önem veriyoruz“ açıklaması geldi.Uzmanlar bir Türk atasözünü hatırlatarak AB’nin aslında AK Partisi iktidarına bu kadar inişli çıkışlı ilişkiden sonra, „Lafla peynir gemisi yürümez, somut icraat ve eylem bekliyoruz“  mesajı verdiğini ifade etti.

21 Ocak 2021

https://www.yenivatan.at/abden-ak-partisine-mesaj-lafla-peynir-gemisi-yueruemez-somut-icraat-ve-eylem-bekliyoruz/

Türkiye AB’den tam olarak ne istiyor; göçmen krizi nereye gidiyor ?

Türkiye’nin Avrupa’ya gitmek isteyen sığınmacıları engellemeyeceğini açıklamasının ardından Yunanistan sınırında ciddi bir insani kriz patlak verdi.

12 Mart 2020

https://www.yenivatan.at/tuerkiye-abden-tam-olarak-ne-istiyor-goecmen-krizi-nereye-gidiyor/

Türkiye – AB ilişkilerinde temel anlaşmazlık konuları

AB’nin geleceği konusundaki belirsizlikler ve savunma/güvenlik alanında ilerleme sağlanamaması, bütünleşme hareketini “ekonomik dev-siyasi cüce” olmaktan kurtaramıyor.

16.Mart.2020

https://www.yenivatan.at/tuerkiye-ab-iliskilerinde-temel-anlasmazlik-konulari/


Ege denizine dikkat!

Orta Doğu’da ve AB’de Türkiye AKP iktidarının yanlış siyaseti bakın Türkiye’nin başına nasıl belalar getirdi. Türkiye´nin ensesi bağrına Ege´de hançer şeklinde şeklinde saplanan „can ciğer kuzu sarması boza
pişirmesinin“ müsebbipleri kimlerdir?
https://www.yenivatan.at/ege-denizine-dikkat/

Yunanistan Türkiye sınırlarında  AB’nin gözü önünde ciddi insanlık dışı hataları

https://www.yenivatan.at/?s=yunanistan+g%C3%B6%C3%A7men+

„Yunanistan, mültecileri Türkiye’ye geri iterken bazı göçmenlerle işbirliği yaptı“

https://www.yenivatan.at/yunanistan-mueltecileri-tuerkiyeye-geri-iterken-bazi-goecmenlerle-isbirligi-yapti/

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner