Avrupa Konseyi’nden Türkiye’de AİHM’ye kadar gelmiş Aleviler ile ilgili önemli kararlar…

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’deki yetkilileri, Alevi inancına eşit muamele edilmesini sağlamak için daha kapsamlı önlemler almaya çağırdı. Avrupa Konseyi´nin Aleviler´in temel hak ve özgürlüklerinin yerine getirmesi için AK Parti hükümetine ve Türkiye’ye yeni bir yaptırım uygulaması gündemde.

STRAZBURG/ANKARA/VİYANA- Türkiye’de Aleviler ile ilgili kısa adı AİHM olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi davaları ile ilgili olarak Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 30 Kasım – 2 Aralık 2021 de yapılan 1419 sayılı toplantısında alınan kararların resmi olmayan çevirilerinde dikkat çekici bilgiler var. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca AİHM kararları, sözleşmeye imza atan devletleri bağlıyor.  Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi , ulusal makamlar, başvuru sahipleri, STK’lar, İnsan Hakları Kurumları ve diğer ilgili taraflarca sağlanan bilgilere dayanarak bu kararların uygulanıp uygulanmadığını denetliyor.

Alevilerin başvurusu üzerine zorunlu din dersi ve cem evleriyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararları görüşen Bakanlar Komitesi, ‘devletin Alevi toplumuna, onun dinsel pratiklerine ve ibadethanelerine yönelik tutumunun, devletin nötr olma ve taraf tutmama göreviyle ve dini toplulukların özerk var olma hakkıyla bağdaşmadığına’ karar verdi.

Zorunlu din dersinden muaf tutulma hakkı

AİHM’in 2007 tarihli „Hasan ve Eylem Zengin“ kararı da kAvrupa Konseyi Bakanlar Komitesi´inde  görüşüldü. Kızlarının tek taraflı ve tek mezhebi anlatan zorunlu din derslerinden muaf tutulmasını isteyen Türk vatandaşı Zengin ailesi,  Türkiye‘ de iç hukukta başvuruları kabul edilmeyince davayı kısa adı AİHM olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne  taşıdı. AİHM, 2007 yılında, AİHS’in „eğitim hakkı“ başlığı altındaki, “Devlet, ebeveynlerin, çocuklarının eğitim ve öğretimini, kendi dini ve düşünsel inançlarına göre yapması hakkına saygı gösterir” maddesine dayanarak Zengin ailesinin, “çocuklarının zorunlu din derslerinden muaf tutulması” talebini kabul etti.

Ancak Türk hükümet yetkililerin bu karara aykırı hareket ettiği ve eğitim sisteminin bu karara uygun yapılandırılmadığına dikkat çeken komite, Türkiye’yi bu konuda uyardı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türk eğitim sisteminin, çeşitli din ve mezheplere karşı tarafsız ve yansız bir şekilde yapılandırılması ve bu bağlamda farklı inançlara sahip çocukların “zorunlu din dersinden” muaf tutulması için uygun düzenlemelerin derhal hayata geçirilmesi konusunda Türk yetkililere tekrar uyarıda bulundu.

Maddi destek ve vergi muafiyeti

Kısa adı Cem Vakfı olarak anılan „Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi  Vakfı“ ve Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan’ın başvurusu üzerine AİHM, 2017 yılında, “Cem evlerinin statüsünün resmiyet kazanması” yönünde karar almıştı. Ancak Türkiye’nin bu yolda da bir adım atmaması nedeniyle dosya Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine geldi.

Komite bu hafta 30. Kasım.2021 tarihinde bir araya gelerek bu noktada, devletin inançlara sağladığı destek ve yardımlar konusunda Alevi topluluğunun Türkiye’de tamamen ayrımcılığa maruz kaldığına dikkat çekerek, yetkililerin bu sorunları çözmekte yetersiz kaldığını öne sürdü. Türk yetkililer, Alevi inancına eşit muamele edilmesini sağlamak için daha kapsamlı önlemler almaya ve Cem evlerini aydınlatma masraflarından muaf tutmak için bazı pratik çözümler düzenlemeye çağrıldı.

Türkiye’nin Alevilere yönelik tutumu „tarafsızlığa“ aykırı

Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı, başkan Prof. Dr.  İzzettin Doğan ve Hasan ve Eylem Zengin başvurusuna ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararları denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye hakkındaki kararlarının tam metni ise şöyle:

  1. Mahkeme, bu gruptaki, diğerleriyle birlikte, daha önce aldığı kararları hatırlayarak ‘devletin Alevi toplumuna, onun dinsel pratiklerine ve ibadethanelerine yönelik tutumunun, devletin nötr olma ve taraf tutmama göreviyle ve dini toplulukların özerk var olma hakkıyla bağdaşmadığına’ karar verdi.

Tekil yaptırımlar açısından

2. Yetkilileri başvuruyu yapan Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı’nın 2017’den bu yana aydınlatma        giderlerinden muaf tutulup tutulmadığı konusunda bilgi vermeye ve başvuruyu yapan vakfın benzer masraflarının karşılanması bakımından düzenli olarak maddi destek alması için pratik çözümler üretmeye tekrar davet etti;

3. Bu ve diğer tekil davalardaki yaptırımların daha genel yaptırımlarla ilişkili olduğunu kaydetti.

Genel yaptırımlar açısından

  1. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Türkiye’de yerel mahkemelerin Cem evlerinin (Alevi ibadethanelerinin) aydınlatma masraflarının karşılanmasına yönelik kararlarının mahkeme tarafından saptanan ve Alevilerin devletin dini yardımlarından ve vergi muafiyeti gibi diğer yardımlardan toptancı bir biçimde dışlanmasından kaynaklanan ayrımcılığın giderilmesinde yetersiz olduğu konusundaki önceki kararları hatırlayarak, yetkilileri Alevi inancının eşit muamele görmesinin sağlanması için kapsamlı yaptırımlar uygulamaya ve Cem evlerinin aydınlatma giderlerinden muaf tutulmasına yönelik bazı pratik çözümler bulmaya davet eder;
  2. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 2018 ilk ve ortaöğretim müfredatındaki zorunlu ‘din kültürü ve ahlak bilgisi’ derslerinin mahkeme tarafından dile getirilen sorunlar için bir çözüm olmadığını tekrar kaydetti; dolayısıyla yetkilileri Türk eğitim sisteminin devletin farklı dinler, mezhepler ve inançlar karşısında nötr ve tarafız olma, çoğulculuk ve nesnellik ilkelerine saygılı olma görevini yerine getirmesini ve Sünni İslam dışında dini ve felsefi kanaatleri olan velilerin, dini ve felsefi kanaatlerini açıklamaya mecbur bırakılmaksızın, çocukları için uygun seçenekler sunmasını sağlamaya davet eder.
  3. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi bu kararlarla işaret edilen sorunların nasıl çözüleceğine ilişkin ‘Alevi inisiyatifi’ çalıştaylarıyla yapılan ulusal tartışmayı hatırlayarak yetkilileri 2010 çalıştay sonuç raporlarıyla ulaşılan uylaşımın tavsiyelerinin, belirli hukuki ve yönetsel yaptırımlarla, daha fazla gecikme olmaksızın somut bir takvim dahilinde kapsayıcı bir eylem planı oluşturularak daha iyi uygulanmasını sağlamaya davet eder; bu açıdan ayrıca 10 Aralık 2010 ve 29 Haziran 2016’da kabul edilen Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe karşı Avrupa Komisyonu Raporları gibi Avrupa Konseyi tavsiyelerinden esinlenmesini destekler.
  4. Avrupa Konseyi’nin bu konuda destek sunmak için hazır olduğunu gösteren, mahkemenin hali hazırdaki benzer davalarda işaret ettiği önerileri uygulamak için yetkililerin yeni İnsan Hakları Eylem Planı’nın uygulanması çerçevesinde, belirli çözüm odaklı yaptırımlar uygulamasını kuvvetle destekler;
  5. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi bu davalarda ele alınan ve çoktandır süregelen sorunlarla ilgili henüz ilerleme sağlanmadığını göz önünde bulundurarak, bu davaların Mart 2023’te yapılacak DH toplantısında ele alınmaya devam edilmesine ve genel yaptırımlara dair olumlu bir görüşü olanaklı kılacak kapsamlı bilgilerin yokluğu halinde, toplantıda Sekreterya’nın geçici ara çözüm değerlendirmesi hazırlanmasına karar verildi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca AİHM kararları, sözleşmeye imza atan devletleri bağlıyor.  Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi , ulusal makamlar, başvuru sahipleri, STK’lar, İnsan Hakları Kurumları ve diğer ilgili taraflarca sağlanan bilgilere dayanarak bu kararların uygulanıp uygulanmadığını denetliyor. (yenivatan.at)

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner