Almanya’da AfD’nin yasaklanması tartışması – bu Avusturya’da mümkün olabilir mi?

Almanya'da aşırı sağcı ve ırkçı AfD partisinin yasaklanması çağrıları yeniden yükselmeye başladı. Bu durum Avusturya'dan dikkatlice izleniyor.

VİYANA.  İnsbruck Üniversite ve  Lihtenştayn Prensliği Anayasa Mahkemesi Yargıcı, “ Avusturya’da Almanya’da ki gibi parti kapatmaya kadar giden böyle bir adım atmanın o kadar kolay olmayacağını, ancak bu konuda bir tartışmanın iyi olacağını“ ifade etti.

Geçtiğimiz hafta Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) eş başkanı Saskia Esken Avusturya’nın en çok izlenen haber kanalı ORF 2 ZIB2’de Armin Wolf’da canlı yayında  resmen AfD’nin bir Nazi Partisi olduğunu söyleyerek yasaklanması gerektiğini ifade etmişti.

Almanya’da neler oluyor ?

AfD skandallardan kaçamıyor.  Önce Berlin´de Potsdam’daki gizli göçmen toplantısı, ardından partinin sağ kanadından Björn Höcke’nin Nazi dili kullanmaktan mahkum edilmesi ve şimdi de AfD’li Petr Bystron’un ofisinin kara para aklama şüphesiyle aranması nedeniyle bu partiyle nasıl başa çıkılacağı ve demokrasiye bir tehdit olarak yasaklanıp yasaklanmayacağı sorusu daha da yüksek sesle Almanya´da sorulmaya başlandı. Bu mümkün mü? Ve bunun sonuçları ne olur?

Kurier, Almanya’daki durum ve Avusturya’daki durumla ilgili en önemli soruları   yanıtladı.

AfD’nin yasaklanması mümkün mü? Ve bunu kim ister?
Bir yasak kesinlikle mümkün olabilir. Almanya Federal Cumhuriyet tarihinde bazı partiler zaten iki kez yasaklanmıştı.  Bunlar 1952’de Nazi Sosyalist Reich Partisi’nin (SRP) halefi ve dört yıl sonra Almanya Komünist Partisi (KPD). Nedeni  Almanya’da Özgür Demokratik Temel Düzeni ihlal ettikleri için. Açıkça Neo-Nazi olan Almanya’da NPD yıllarca denendi, ancak o dönemde ülke çapında artık yeterince önemli olmadığı için 2017’de prosedür başarısız oldu.

AfD için bu engelden korkmaya gerek yok. Sonbaharda seçimlerin yapılacağı Almanya’nın doğusundaki üç eyalette AfD önde gidiyor – tam da bu nedenle partinin yasaklanması tartışmaları hız kazanmış durumda: “AfD büyük bir tehdit. Özellikle doğuda bu partiyi artık siyasi olarak baskı altında tutamazsınız,” ifadesiyle hükümetin eski doğudan sorumlu komisyon üyesi Marco Wanderwitz’e ait. Wanderwitz seçimlerden önce partinin yasaklanması için Almanya Federal Meclis’e bir önerge sunmak istiyor ve SPS’de de bu planın üst düzey destekçileri var.

Yasal işlemlerin etkisi ne olur?
Almanya’da yaklaşan seçimlere ilişkin hukuki sonuçlar, yasaklama prosedüründen etkilenmeyecektir. Çünkü sonuç birkaç yıl bekleyecek. Prosedür çok karmaşıktır: Başvuruyu Almanya Anayasa Mahkemesi’nin ön incelemesi takip edilecek ve ardından ana süreç başlayacak.  İlgili parti yani AfD  başvurularıyla bu süreci büyük ölçüde uzatabilir. Siyasi açıdan ise sonuçları hemen görülebilir, ancak muhtemelen tam tersi bir etki yaratacaktır. AfD, casusluk olayında olduğu gibi ciddi suçlamalar söz konusu olduğunda zaten fail iken mağduru oynamayı seviyor. AfD  bir  parti yasaklama prosedürü durumunda kendisini haksız yere zulme uğramış gibi gösterebileceği düşünülebilir.

Avusturya’da da bir parti yasağı mümkün olabilir mi?
Hayır. Bunun nedeni, Almanya’nın anayasasını – Grundgesetz/Temel Yasa – 1945’ten sonra Nazi rejiminin ışığında kabul etmiş olmasıdır. Almanya aşırı partilerin yeniden canlanmasını önlemek için anayasaya bir mekanizma yerleştirildi. Avusturya’da anayasa  ise 1920’de kabul ettiği ve bu açıdan tarafsız olan anayasasını değiştirmeden korudu ve sadece Yasak Yasası’nı ( VERBOTSGESETZ) ekledi.

Anayasa uzmanı  ve İnsbruck Üniversite Profesörü Dr. Peter Bußjäger KURIER’e verdiği röportajda bunun Avusturya´da pari kapatmak için ideal olmadığını şöyle ifade etti: “Yasaklama Yasası( VERBOTGESETZ)  aşırı uçların sadece bir tarafını kapsıyor. Yani Neo- Nazi ve aşırı sağı.  Bu yasa demokrasinin temellerini tehdit eden aşırı solcu veya köktendinci partilere karşı harekete geçmek mümkün değil.   Sorumluluk, aşırılık yanlısı bir etkinliğe ya da derneğe izin verip vermeyeceğine duruma göre karar vermek zorunda olan münferit Avusturya’da ki makamlara devrediliyor.

Bußjäger, „Yasak yasasının Almanya’da da tartışmasız olmamasına rağmen – bunun önündeki engeller çok karmaşık – Avusturya’da böyle bir yasak hakkında herhangi bir tartışma yok. Yasal araçların sıkılaştırılmasının artıları ve eksileri üzerine objektif bir tartışmayı memnuniyetle karşılarım” dedikten sonra Avusturya’da, „Anayasa Mahkemesi’nin Alman modelini esas alarak siyasi partileri yasaklaması da bir seçenek olabilir.“ dedi.

Avusturya’daki Yasaklama Yasası ( VERBOTSGESETZ)

Avusturya’da bir parti Alman modeline göre feshedilemez, ancak 1947 tarihli Yasaklama Yasası(VERBOTSGESETZ) temelinde tüzel kişiliğinin iptal edilmesi mümkündür. Bu yasa, Avusturya’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avusturya NSDAP’yi feshetmiş, denazifikasyonu düzenlemiş ve her türlü yeniden aktivasyonu, yani Nasyonal Sosyalizm ruhuna uygun faaliyetleri suç saymıştır.

Yasaklama Yasası ( VERBOTSGESETZ) temelde etkinlikler yasaklanabilmekte ve dernekler feshedilebilmektedir. Partiler de bu şekilde kapatılabilir, ancak sadece Nasyonal Sosyalist fikirleri yaydıkları gerçekten kanıtlanabilirse. Demokratik değerlere zarar veriyor diye ne bir derneği ne de bir parti Avusturya’da bu kanunla yasaklanamaz. Bu kanun bunun için yeterli değildir. O yüzden Almanya’da ki bir kanun Avusturya’da gereklidir. Örneğin Yasaklama Yasası ( VERBOTSGESETZ) ile 1966’da FPÖ’nün bir yan kuruluşu olarak ortaya çıkan ve 1988’de Avusturya’da Anayasa Mahkemesi tarafından tüzel kişiliği elinden alınan NDP Partisi  örneğinde olduğu gibi bu kanun geçerli olmuştur.

Almanya’da AfD, Anayasayı Koruma Dairesi tarafından resmi olarak izleniyor ve “şüpheli aşırı sağcı örgüt” olarak listeleniyor. Bu Avusturya’da da mümkün olabilir mi?

Hayır . Avusturya her hangi nedenle bir partiyi Almanya‘ daki  izlemek için yasal bir dayanak yok. Bireysel izlemeye Avusturya izin veriyor ama tüm partiyi değil. Bununla birlikte, Avusturya’da bireysel parti üyelerinin ve aktif siyasetçilerin izlenmesine de izin veriliyor ve bu düzenli olarak yapılıyor. FPÖ’lü siyasetçilerle ilgili bilinen vakalar var – SOKO Ibiza bağlamında HC Strache gibi, anayasayı koruma görevlilerinin de dahil olduğu.

Öte yandan Almanya’da buna sadece izin verilmekle kalınmıyor, aynı zamanda yaygın bir uygulama da söz konusu. Almanya’da  Sol Parti bile 2000’li yılların başında Almanya’da Almanta Anayasayı Koruma Teşkilatı izlemeye alınmış, dönemin CDU’lu İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble de buna resmi onay vermişti. Daha sonra sağcı parti “Die Republikaner”, “demokrasi için erken uyarı sistemi” olarak hareket etmesi beklenen Almanya’da Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı  iç istihbarat servisi tarafından hedef alındı. ‚

Almanya’da aşırı sağcılık bir sorun olmaya devam ediyor 

2021’den bu yana AfD, başlangıçtaki “test vakası” statüsünden, parti üyelerinin iletişimlerinin izlenmesine ve AfD’yi içten takip etmek için muhbirlerin işe alınmasına olanak tanıyan “şüpheli vaka” statüsüne yükseltildi. Eğer Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı gizli servis yeterli kanıt toplarsa, AfD “onaylanmış aşırı sağcı” konumuna yükseltiliyor ve bu da parti üyeliği olan tüm devlet memurları için sonuçlar doğuruyor. Bu kişiler disiplin soruşturması ve hatta işten çıkarılma ile tehdit ediliyor. (yenivatan.at )

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner