
Fransa Filistin’in tanınmasını erteledi
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu hafta New York'taki kısa adı BM olan Birleşmiş Milletler genel merkezinde Filistin devletini resmen tanımayı planlıyordu. Ancak bu plan şimdilik suya düştü.
Der Standard’ın 15.06.tarihli Paris’den Stefan Brändle adlı muhabirinin geçtiği haber şöyle :
Yer, tarih ve içerik belliydi: Emmanuel Macron, bu Salı günü 17. Haziran.2025 tarihinde Kanada’daki G7 zirvesinden dönerken New York’ta mola vererek, Fransa ve Suudi Arabistan’ın başlatığı Ortadoğu’da iki devletli çözümün uygulanması konferansını açacaktı.
İki ev sahibi ülke, bu konferansta Filistin’i resmi olarak devlet olarak tanımak istiyordu. Bu, patlamaya hazır bir plan: Fransa, on yıllardır tartışılan bu adımı atan ilk G7 ülkesi olacaktı ve Suudiler de onaylarıyla bölgedeki dengeleri tamamen değiştirecekti. Macron için bu sadece Gazze çatışmasına bir çözüm bulmak için bir itici güç değildi; aynı zamanda Fransa’nın banliyö bölgelerinde pro-İsrail politikasına yönelik eleştirilere de yanıt vermek istiyordu. Bu bölgelerde Gazze meselesi nedeniyle gerginlik var ve en ufak bir olayda şiddetli çatışmalar çıkma ihtimali yüksek. Göçmen dernekleri ve sol popülist Jean-Luc Mélenchon, Macron’un Elysée’deki öncüllerinin bir zamanlar Arap yanlısı Orta Doğu politikasını terk ettiğini uzun süredir eleştiriyorlar.
Ancak İsrail’in İran’a saldırısı, New York konferansını en azından bir süre için imkansız hale getirdi. Macron Cuma günü konferansın “ertelendiğini” açıklarken, İran saldırıları nedeniyle “lojistik ve güvenlik sorunları”nın konferansı engellediğini söyledi.
Eskalasyonun nedeni mi?
Fransız diplomatlar, Paris ve Riyad’ın Filistin’i tanıma kararının, İsrail’in aylardır planladığı Tahran saldırısını tam da bu zamanda başlatmasının nedenlerinden biri olabileceğini bile iddia ediyor. Daha önce Kudüs’teki hükümet, Paris’in Filistin’i tanımasını engellemek için her şeyi yapmıştı. Macron’u İsrail’e karşı “haçlı seferi” yapmakla suçladı. ABD’nin İsrail büyükelçisi, alaycı bir şekilde Macron’a Filistin devleti için “Côte d’Azur’dan bir parça” vermeyi önerdi.
Fransa Cumhurbaşkanı, İsrail’in eleştirilerini yumuşatmak için defalarca girişimde bulundu. Diplomatları, uzun Orta Doğu turlarında Arap tarafının taviz vermesi için çaba harcadı. Hamas terör örgütü, tüm İsrail rehinelerini serbest bırakmalı ve Filistin Özerk Yönetimi’nin arkasında geri çekilmeliydi. Arap devletleri ayrıca İsrail’in “güven içinde yaşama hakkını” tanımalıydı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas buna hazırdı.
Bağımlılık tehlikesi
Orta Doğu uzmanları, koşulların çoğunun hayal ürünü olduğunu düşünüyor. Paris’te, Filistin’in tanınmasını Arap tavizleriyle karıştırmamak gerektiği konusunda uyarıda bulundular, çünkü Fransız diplomasisi bunu bir şart koşuyor. Macron, geniş destek gören Filistin devleti talebine aslında zarar vermiş olabilir. AB üyeleri, Macron’un bu hamlesiyle daha da birleşmiş hale gelmeyecek. İspanya, İrlanda ve İsveç Filistin’i zaten tanımış durumda, ancak Almanya gibi ülkeler bu hamleye katılmayacak. Macron’un İngiltere’nin de girişimi destekleyeceği umudu da giderek yok oluyor.
Fransız cumhurbaşkanının hayalindeki “kolektif dinamizm”den artık pek bir iz kalmadı. Paris’teki Dışişleri Bakanlığı’ndan, AB veya Körfez ülkeleri katılmasa bile Fransa’nın tek başına hareket etmek istediği söyleniyor. Ancak, sadece Fransa’nın tanıma kararının etkisi çok sınırlı olacaktır.