Avukat Adnan Menderes Erdal: Solingen yangınına başsavcılık el koymalı

Solingen. Hannoverli Avukat Adnan Menderes Erdal, 1993 yılında Solingen’de beş bireyini yaşanan elim bir kundaklama sonucu yitirmiş Amasyalı Genç ailesinden, Duisburg, Stuttgart ve NSU cinayetlerine kadar bir dizi önemli davada Türk ailelerin avukatlığını yapmış tecrübeli bir isim. Almanya’da Türk evlerine yönelik kundaklama olaylarında mahkeme sürecinde Türk ailelerin  avukatlığını yapan Avukat Adnan Menderes Erdal, 30 yıllık bir deneyime sahip.

Solingen’de aynı aileden ikisi bebek olmak üzere dört Türk’ün yaşamını yitirdiği kundaklamada vakit kaybedilmeden soruşturmayı Karlsruhe Alman Federal Başsavcılığı’nın üstlenmesi gerektiği çağrısında bulunan Avukat Erdal ‘‘İlk yapılması gereken iş Solingen ve çevresindeki, benzin istasyonlarının kamera kayıtlarının değerlendirilmesi. Bu aşamada aileler avukatlara yetki vererek, avukatlar aracılığı ile soruşturma sürecine müdahil olabilirler. Müdahil avukatların derhal şahitler ile konuşmaları gerekiyor. Ailelere tavsiyem olay gecesi çevredeki gözlemlerini polise anlatmaları” dedi.

Alman ceza yasasının soykırımı düzenleyen 220 A maddesinin ülkede artan kundaklamalar nedeni ile 1997 yılında kaldırıldığını da vurgulayan Avukat Erdal “Buna rağmen Bosna’dan kaçan Sırplardan Almanya’da yaşayan ve ülkelerinde cinayet olaylarına karışmış olanlar var” dedi. Erdal, bu kişilerin Almanya’da yargılandıklarını ve Birleşmiş Milletler Lahey Adalet Divanı Hükümlerine göre Alman mahkemeleri tarafından soykırım nedeniyle ağır cezalara çarptırıldıklarını vurguladı.

Wuppertal Savcısı usul hatası yaptı

Avukat Erdal ‘‘Şimdi yetkili Wuppertal Savcısı ilk gün ‘kundaklamada ırkçı motif yok’ dedi. Bir gün sonra ise ‘soruşturmayı tüm yönleri ile sürdürüyoruz’ diye düzeltme yaptı. Savcı böylesi bir değerlendirmeyi tahkikat süreci bitmeden yapmamalıydı. Bu bir usul hatası’’ yorumunu yaptı.

1993 yılında yaşanan Solingen kundaklama olayı eski avukatlarından Adnan Menderes Erdal özetle ‘’Yakılan evde oturanların tamamı yabancı. Alman, Bulgar ve Türkiye Cumhuriyeti resmi makamlarının, milletvekillerinin yangın sürecine ilişkin girişimleri var. Uluslararası ve toplumun tüm kesimlerinde bir ilgi söz konusu. Bu nedenle yangın yerel olma niteliğini yitirdiği gibi tüm Almanya ve Alman devleti için artık bir anlam arz ediyor. Benim diğer davalardan edindiğim tecrübelere göre Solingen’de Bulgaristanlı 4 soydaşımızın yaşamını yitirdiği kundaklamanın soruşturmasını Karlsruhe Alman Federal Başsavcılığı’nın üstlenmesi gerekiyor’’ görüşünü savundu.