Osmanlının tahtsız şehzadeleri

ORHAN GAZİ OĞULLARI, ŞEHZADE GAZİ SÜLEYMAN, ŞEHZADE HALİL VE ŞEHZADE İBRAHİM

Sedat Karadayı/ Dünya Uygarlıkları

Orhan Gazi’nin 8 çocuğu oldu. Biri kız, Fatma Hatun diğerleri erkekti. Şehzade Kasım, Şehzade Sultan ve Şehzade Eyüp çocuk yaşta öldükleri için haklarında bilgi edinilememiştir.

 

Gazi Süleyman Paşa 1316 doğumlu olup Orhan Gazi’nin en büyük oğluydu. Annesi Yarhisar Tekfurunun kızı Holifera yani Nilüfer Hatun idi. Gazi Süleyman Paşa’ya gençliğinde Gerede ve çevresindeki İzmit, Göynük, Mudurnu tımar olarak verilmişti. Birçok fetihlerde başarılı roller üstlenmişti. En son Karesi Beyliğinin fethinin gerçekleşmesinde etkin rol alması sebebiyle Karesi Beyliğinin başına geçirilmişti. Bizans’ın Sırplarla olan savaşlarında Osmanlı ordusunun başında Bizans’a yardımcı olmuştu.
Rumeli’nin fethinde de Osmanlı’nın önderliğini yapmıştı. Sırplardan Selanik’i almış, Bulgarları Dimetoka’da yenmiş, Çimpe kalesini almış ve Gelibolu ile Marmara’nın batı kıyılarını teslim almıştı. Eretna Beyliği önderi Alaeddin Eretna’nın ölümünden sonra Ankara’yı da fethedip yeniden Rumeli’ye dönmüştü.
Rumeli’ye üçüncü geçişini Biga’da topladığı ordularını Çardak limanından sandalları yan yana koyarak Çanakkale üzerinde köprü yapmış ve karşıya geçirmişti. Gelibolu Yarımadası üzerinde Bolayır’ı Osmanlı üssü yaptı. Bunda sonra tüm Rumeli fetihlerinde Bolayır merkez olarak kullanıldı. Anadolu’dan getirttiği Türk aileleri Rumeli’ye yerleştirerek bölgenin Türkleşmesini sağladı.
Osmanlı hanedanlığı içinde ender olarak Türk kadını ile evlenenlerdendir. Gazi Süleyman Paşa iki evlilik yapmıştı. Birisi Seyyid Hüseyin Çelebi’nin kızı Selçuk Hatun diğeri ise İsfendiyaroğlu Kötürüm Bayezit’in kızıydı. Bu evliliklerden 3 oğlu ve 2 kızı dünyaya geldi.
Gazi Süleyman Paşa 1360 yıllarında Bolayır ile Seydikavağı arasında Doğan ile avlanırken attan düşerek öldü. Bolayır’a imareti sırasında yaptırdığı türbeye defnedilmiştir. Kendisi için Bursa’da Yenişehir’de yaptırmış olduğu Türbe boş durmaktadır. Orhan Gazi’den sonra Osmanlı tahtına geçmesi beklenen şehzadeydi. Zamansız vefatı ile tahtın yeni adayı kardeşi Halil olmuştu.
Orhan Gazi’nin oğullarından bir diğeri olan Şehzade Halil, 1346 yılında beşinci karısı Theodora Hatun’dan olmuştu. Anne Theodora Hatun Bizans İmparatoru VI İoannis’in kızıydı.
1357 yılında Marmara Denizi kıyısında dolaşan korsanlar, Şehzade Halil İzmit’teyken onu Ege’de Phokaia’ya (Foça) kaçırdılar. Phokaia, o sırada Leo Kalethos komutasında bir Bizans kalesiydi. Orhan Gazi, oğlunu kurtarmak için Bizans İmparatoru IV Andronikos Paleologos’tan oğlunun kendisine teslim edilmesini istedi. Bu yardımının karşılığı olarak Bizans borçlarını sileceğini ve Bizans tacında hak iddia eden Kantakuzinos ailesini desteklememe sözünü verdi. Andronikos bunu kabul edip Halil’i kurtarmayı denedi fakat Kale komutanı Leo bu isteği yerine getirmedi. İmparatorun emrini uygulamayan Leo’nın kalesini 1358 yılında Andronikos masrafları Orhan Gazi’nin ödemesi ile karşılanan üç gemilik küçük bir filo ile kuşattı. Phokaia’ya karşı yapılan bu ortak harekât için, bölgede hüküm süren Saruhan Beyliği hükümdarı İlyas Bey de çağrıldı. Fakat İlyas Bey ikili oynamaktaydı. Kurtarma çalışmasına katılırken asıl amacı İmparatoru kaçırmaktı. Bunu farkeden İmparator erken davranıp İlyas Bey’i tutukladı. Saruhanoğulları Beyliği destek vermeyince kurtarma harekâtı başarısız oldu. Orhan Gazi çaresiz 12 yaşındaki oğlunu Asya kıyısında Scutari’de (Üsküdar) yapılan görüşmede 30 bin Duka karşılığı kurtardı.
Bizans ile aralarında yaptıkları antlaşmanın bir maddesinde de Şehzade Halil ile V. Ioannis’in kızı İrini Paleologina ile nişanlanması vardı ve bu da gerçekleşti. Nişan olayından sonra tahtın ilk varisi olan Gazi Süleyman Paşa beklenmedik bir kaza sonucu vefat edince tahtın yeni varisi Şehzade Halil oldu.
Orhan Gazi, Şehzade Gazi Süleyman Paşa’nın ani ölümünden sonra üzüntüsünü atlatamadı ve hayattan küserek inzivaya çekildi. Orhan Gazi, Gazi Süleyman Paşa yerine Şehzade Murat’ı düşünüyordu ancak bunu vasiyet olarak açıklamadı. Vefatı sonrasında ölümünü fırsat bilen düşmanları baş kaldırdı. Bu sırada Şehzade Murat Rumeli’de muharebede idi. Babasının vefatından sonra Bursa Ahileri tarafından hükümdar ilan edilip Bursa’ya çağrıldı. Bu sırada Bizans saldırıya geçip Çorlu, Burgaz ve Malkara’yı ele geçirmişti. Kısa bir zaman önce Osmanlıya katılmak zorunda kalan Ankara Ahileri de Osmanlı kale muhafızlarını kovmuşlardı. Karamanoğulları da Osmanlı’ya saldırmak için ordusunu hazırlamaktaydı. Aynı zamanda Bizans İmparatorunun damadı olan Şehzade Halil de İmparator tarafından tahta geçmesi için kışkırtılıyordu. Ve nihayet ağabey Şehzade İbrahim de hükümdar olmak için harekete geçmişti.
Bu karmaşa ortamında Şehzade Murat, ulemayı ve ileri gelenleri toplayıp ordusunu önce Ankara üzerine sürdü. Kaleyi ve şehri ele geçirip bozguncuları esir aldı. Arkasından Sultan Höyüğüne (Eskişehir) saldırıp şehri teslim aldı. Daha Bursa’ya dönemeden Karamanoğullarına yönelip saldırıya geçti. Karışık Türklerden kurulu Karamanoğulları ordusu dağılıp kaçınca Bilecik’te ayaklanma hazırlığı yapan ağabeyleri Halil ve İbrahim’in üzerine saldırıya geçti. Çıkan çarpışmada kardeşlerini yakalatarak boğdurttu ve tek başına hükümdarlığını ilan etti.

O tarihe kadar beylerbeylikleri ve sancak beylikleri ya oğullara ya da kardeşlere verilirdi. Ancak ortada oğul yoktu ve kardeş de kalmamıştı. Dolayısı ile beylikler güven sağlanmış Lala ya da Vezirlere verildi. (Sedat Karadayı)

 

OSMANLI’NIN DEVŞİRME GELİNLERİ

 

ORHAN GAZİ’NİN EŞLERİ NİLÜFER (HOLİFERA) HATUN, ASPORÇA HATUN, THEODORA HATUN

 

Sedat Karadayı/ Dünya Uygarlıkları

 

Holifera ile Orhan Gazi’nin karşılaşması aslında tesadüfen gelişen bir durumdu. Osman Gazi’ye Bilecik Tekfurunun oğlu ile Holifera’nın düğünü için tuzak amaçlı bir davet gelmişti. Birleşen Tekfurlar bu düğüne davet ettikleri Osman Gazi’yi eğlence sırasında öldürmeyi planlamışlardı. Haberi alan Osman Gazi bir oyun hazırlayarak önceden hazırlık yapmaları amacıyla kaleye kadın kılığındaki Alpleri gönderdi. Kaleyi ele geçirdikten sonra düğüne baskın yapmıştı. Tekfurun planladığı düğünün baskından dolayı gerçekleşememesi üzerine Osman Gazi gelin adayı Holifera’yı oğluna alarak onları evlendirdi.

 

Holifera için her ne kadar Yarhisar Tekfurunun kız denilse de bu iddia Aşıkpaşazade’den kaynaklanmaktadır. Oysa Bizans tarihçileri tarafında böyle bir bilgi yoktur. Bu durumda Holifera muhtemelen İznikli soylu bir aileden geldiği daha gerçekçi olabilir. Çünkü hayatı boyunca sürekli İznik’te yaşamayı tercih etmişti. Bu isteğinin kökeninde İznik’in Hristiyanlar için bir kutsallığı olmasından kaynaklanıyordu. Hristiyanlık İznik’ten dünyaya açılmıştı ve İznik’te ikinci Ayasofya Kilisesi bulunmaktaydı. Yani İznik aslında Hristiyanlık için Kudüs gibi kutsal bir yerdi o tarihte. Bu yüzden Müslüman olmuş olsa bile Hristiyanlığından hiçbir zaman vazgeçmemiş olduğu apaçıktır. Tekfur kızı olmamasına rağmen soyluluğunda da şüphe yoktur. Çünkü eğer soylu olmasaydı bir Tekfur oğlu onunla evlenmek istemezdi.

 

Holifera Orhan Gazi ile evlendikten sonra ismini Nilüfer (Ülüfer) olarak değiştirdiler. Nilüfer hem Holifera adıyla benzeşme yapıyordu hem de Türkçede çiçek adı olarak geçiyordu. Ancak İbn-i Batuta’nın aktardığı bilgiye göre İznik’te Nilüfer hatun ile tanıştığında kendisini Beylûn Hatun olarak tanıttığını söyler. Üstelik Orhan Gazi’nin hem ilk hem de baş hatunudur.

 

Holifera bir Bizanslı yani Rum idi. Ondan olan oğlu I. Murat ve sonrakiler de padişah olduğundan dolayı Osmanlı’nın devam eden soyu Türk ve Rum genleri ile devam edecekti.

 

Orhan Gazi’nin ikinci eşi ise Asporça Hatun idi. Asporça hatun da Bizanslı yani Rum olup Bizans İmparatoru III. Andronikos‘un kızıydı. Orhan Gazi’nin Asporça Hatundan İbrahim adında bir oğlu ve Fatma ile Selçuk adında iki kızı olmuştu.

 

Orhan Gazi’nin son eşi ise yine Bizans imparatorunun kızı Theodora Kantakuzini idi. Theodora, Bizans İmparatoru VI. Ioannis’in Cermen asıllı eşi olan Kraliçe İrini Asanina’dan olma kızıydı. VI. İoannis Bizans iç savaşı sırasında Orhan Gazi’nin desteğini almak için ona kızını verdi. Düğünden sonra Orhan Gazi kendi otağına döndü İmparator, kızı Theodora, Orhan Gazi’nin oğullarını ve akrabalarını alıp Konstantinopolis’e Kraliçeyi ziyaret etmeleri için götürdü. Dönüşte hediyelerle uğurladılar. Theodora evlendikten sonra diğerleri gibi devşirilmedi. Hristiyan olarak kalan tek Osmanlı geliniydi. Üstelik evliliği süresince bulunduğu her ortamda Hristiyanları desteklemişti.

 

Orhan Gazi’nin oğlu Şehzade Halil (Korsanlarca kaçırılan Şehzade) Theodora’dan olmuştu. Şehzade Halil evlilik çağına geldiğinde teyzesinin kızı (Theodora’nın kızkardeşi Eleni Kantakuzini’nin kızı) ile evlendi. Theodora evliliği boyunca Orhan Gazi ile beraber yaşadı. Ancak Orhan Gazi’nin vefatı sonrasında Konstantinopolis’e döndü. Bir süre IV. Andonikos Theodora’yı Galata’da hapsetti. (Sedat Karadayı)

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner