„İran’a saldırı: İsrail’in askeri anlaşması ile Azerbaycan bir üs olacak mı?“

Bu başlığı kullanan Krone´den Clemens Zavarsky,  haber analizinin giriş yazısında Almanca okuyan okuyucularıyla şunları paylaştı: „Çoğunluğu Müslüman, ancak İsrail’in en büyük enerji tedarikçisi ve komşusu İran ile arası iyi olmayan bir ülke: Azerbaycan. Dağlık Karabağ bölgesi nedeniyle Ermenistan’a karşı yürütülen savaşta İsrail Azerbaycan’a silah sağlamıştı. Şimdi Kafkasya cumhuriyeti İsrail ile İran arasında yaklaşan savaşta belirleyici bir rol oynayabilir“

 

Yeni Vatan Gazetesi, 18 Nisan 2004 tarihinde Krone´de Almanca yayınlanan dikkat çeken haber analizi Türkçe diline çevirdi :

İsrail basınında çıkan haberlere göre Azerbaycan, İsrail hava kuvvetlerine İran-Azerbaycan sınırındaki üç askeri üssü kullanma izni veriyor. Söz konusu üsler Sitalcay, Laçin ve Zangilan olabilir. Bu üslerden sonuncusu İran sınırına sadece beş kilometre mesafede yer alıyor.

2012 yılında ünlü Foreign Policy dergisi İsrail’in çoğunluğu Müslüman olan bu ülkede çok sayıda hava üssüne erişimi olduğunu yazmıştı

„Arka kapıdan“ bir saldırı

Krone’ye konuşan askeri uzman Albay Markus Reisner bu konuda şunları ifade etti: „İran’a yönelik bir saldırı, iki ülkenin doğrudan sınırı olmadığı için havadan yapılacaktır. Bu saldırı Ürdün ya da Irak hava sahası üzerinden İran’a yapılmaz, çünkü bu doğrudan İran hava savunmasının ana saldırı yönüne uçmak anlamına gelir. Ama arka kapıdan. Başka bir deyişle, kuzey-kuzeydoğuya doğru, Hazar Denizi üzerinden.“

„Bu rota çok daha uzun. Jetlere havada yakıt ikmali yapılması gerekecek. Bu yüzden İsrail şu anda ABD’den büyük miktarlarda yakıt ikmal uçağı satın alıyor“ diye sözlerine devam Reisner, “ Bir üsse ihtiyaç olacaktır. Bu da bizi Azerbaycan’a getiriyor.“ dedi.

Azerbaycan’da kurulacak bir hava üssü İsrail ordusunun İran’daki hedeflere saldırmasını çok daha kolaylaştıracak: İsrail’den kalkan savaş uçakları yakıt ikmali için buraya inebilecek ve daha önce planlananın aksine havada yakıt ikmali yapmak zorunda kalmayacak.

İsrail ve diktatör İlhan Aliev tarafından yönetilen otokratik ülke 1992’den bu yana uyumlu bir ilişkiye sahip. Friedrich-Ebert-Stiftung’un Kafkasya uzmanı Marcel Röthig, „Azerbaycan açısından İsrail, savunma ve enerji sektörlerinde önemli bir ortak.“ dedikten sonra şunları ifade etti:   „İsrail’in petrol ihtiyacının yaklaşık yüzde 40’ı Azerbaycan’dan geliyor. Aynı zamanda Azerbaycan ordusu yüksek bir teknik seviyeye sahip ve cephaneliğinde İsrail’in uzun menzilli füze sistemlerinin yanı sıra son teknoloji hava savunma ve radarları da bulunuyor. Bu sistemler son yıllarda Ermenistan’la yapılan savaş operasyonlarında da kullanıldı“ diyor. İsrail’in desteği olmasaydı Azerbaycan’ın Ermenistan’ı yenmesi mümkün olmazdı.“

Azerbaycan’ın İran ile ilişkileri

Her ne kadar her iki ülkede de Şii Müslüman nüfus çoğunlukta olsa ve İran’da büyük bir Azeri azınlık bulunsa da komşu İran ile ilişkiler sürtüşmesiz değildir. Farklılıklar siyasi nedenlere dayanmaktadır. Azerbaycan kendisini Türkiye’ye benzer şekilde laik bir cumhuriyet olarak görüyor. Röthig bu konuda, „Ancak son aylarda ilişkiler düzeldi ve İran, Azerbaycan’ın Nahçıvan eksklavı için önemli bir tedarik arteri olarak görülüyor. İsrail’in Azerbaycan’a yönelik bir askeri saldırısı Kafkasya’da zaten kırılgan olan yapıyı ciddi şekilde bozabilir.“ dedi. ( Krone, 18.04.2024 Kaynak )

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner