Avusturya’nın artık “Siyasal İslam”la mücadele adı altında bir “İslam Haritası” var

Avusturya, Temmuz 2020'de "Siyasal İslam" Dokümantasyon Merkezi’nin faaliyete geçmesiyle birlikte, “Siyasal İslam”la daha etkin yöntemlerle mücadele etmeye başladı. Kısa ad APA olan Avusturya Basın Ajansı'nın  verdiği habere göre, Avusturya’nın artık bir “İslam Haritası” var! Buna göre Avusturya'da 600 Müslüman kurum var ve bunlar hakkında bilgi islam-landkarte.at adresinden hemen sağlanacak. "Siyasal İslam" Dokümantasyon Merkezi ise tüm kurumları diyaloga davet ediyor.

VİYANA- Avusturya özellikle son ÖVP hükümetleri dönemine uzun yıllardır „Siyasal İslam“la adı altında dinin siyasete alet edilerek Avusturya çoğulcu seküler demokrasine din hürriyeti adı altında din tüccarlığı yapan sözde camii adı altında teşkilatlanmış ama özünde gerici ve faşizan partilerin Avusturya temsilciliklerine karşı mücadelesini resmileştirerek Temmuz 2020’de  Avusturya Başbakanlığı’na bağlı resmi adı „Siyasal İslam Dokümantasyon Merkezini” faaliyete geçirdi.  Almanca tam adı oldukça dikkat çekti: “ Österreichischer Fonds zur Dokumentation von religiös motiviertem politischen Extremismus (Dokumentationsstelle Politischer Islam)“

Basın toplantısında bu alandan sorumlu Başbakanlığa  bağlı olarak Entegrasyon Bakanı Susanne Raab, söz konusu bu merkezin amacını ve görevini „Siyasal İslam’ın tehlikeli ideolojisiyle bağımsız ve bilimsel olarak ilgilenmesi, ağlar hakkında iç görü sağlaması, nedenleri araştırması ve önleyici tedbirler alması” şeklinde dile getirdi. Raab’in işaret ettiği amaca hizmet etmek isteyen Siyasal İslam Dokümantasyon Merkezi ve Viyana Üniversitesi tarafından yürütülen “İslam Haritası” projesi ile artık “www.islam-landkarte.at” adresinden online olarak erişilebilen bir İslam haritası sayesinde, kurumların çeşitliliği ortaya konacak ve en önemlisi kurumlara yönelik „yabancı etki“ gözlemlenebilecek.

APA tarafından verilen , Kurier, ORF ve Krone´nin de geniş verdiği habere göre, bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulan ve tanıtılan söz konusu bu projenin ana amacı „Avusturya’da çoğulcu seküler demokratik kamu düzenine karşı tehlikeli bir İdeoloji haline gelen Siyasal İslam’da şeffaflık yaratmak ve İslamcılığın arka odasına ışık tutmak” olarak açıklandı.

Dokümantasyon Merkezi „Siyasal İslam“ı şu şekilde tanımlıyor:Savunucuları tarafından İslami olarak görülen değerler ve normlar temelinde toplumu, kültürü, devleti veya siyaseti dini siyasete alet ederek dönüştürmeyi veya etkilemeyi amaçlayan, ancak demokratik anayasal devlet ve insan hakları ilkeleri ile çelişen egemenlik ideolojisi.“

Entegrasyon Bakanı Raab’a göre, demokratik değer sisteminin kesildiği her yerde şeffaflık yaratılmalı. Raab, belgelerin önemini açıklığa kavuşturmak için Favoriten’de son zamanlarda yaşanan isyanları ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avusturya siyasetine yönelik  karışmasını örnek gösterip sert bir şekilde eleştirdikten sonra „Siyasal İslam toplumumuz için zehirdir. Onlara karşı biz hikayesi olmamalı” dedi.

Avusturya Entegrasyon Bakanı Susanne Raab; “Siyasal İslam toplumumuz için zehirdir“ © APA/GEORG HOCHMUTH

“İslam Haritası” projesinin Müslüman toplumu „genel şüpheye“ düşürmemesi gerektiği sorulduğunda ise Raab, “Biz sadece şeffaflık yaratmak istiyoruz. Müslüman örgütlere dair genel bir şüphe yok. Bir dine değil, siyasi ideolojilere karşı mücadele ediyoruz.” ifadeleriyle asıl amaçlarının “Radikal ideolojilerle mücadele” olduğunu bir kez daha vurguladı.

Aslan: “Tehlikeli eğilimler görünür kılınmalı”

Dokümantasyon Merkezi’ne göre şu anda Avusturya’da 600 Müslüman kurum var. Kulüplerin çoğunluğu Viyana’da (230), onu Aşağı Avusturya (86) ve Yukarı Avusturya (78) izliyor. Ednan Aslan’ın bilimsel yönetimindeki Viyana Üniversitesi projesi, tesislere genel bir bakış, onları sürdürme ve şeffaflık yaratmaya hizmet ediyor. Artık islam-landkarte.at adresinde çevrimiçi olarak erişilebilen İslam haritası, çeşitliliği göstermeye, aynı zamanda „yabancı etkiyi“ de gözlemlemeye hizmet ediyor.

Viyana Üniversitesi İslami Din Eğitimi Profesörü Ednan Aslan © Bild: APA/GEORG HOCHMUTH

Ednan Aslan, haritada görünür kılmak için neredeyse tüm Müslüman kuruluşların bu haritada  gösterildiğini, tüm çatı dernek ve federasyonlar  hakkında  haritanın bilgi verdiğini içerik ve dosyalar hakkında uzun tartışmaların yapıldığını ifade etti.

Aslan, „Kuruluşların bazı kısımları entegrasyona iyi bir katkı sağlıyor“ dedikten sonra şunları söyledi:  „Öte yandan örgütlerde görünür kılınması gereken tehlikeli eğilimler de var. Başarıları, güçlü yönlerini ve zayıf yönlerini göstermek ve ayrıca kuruluşları izolasyondan kurtarmak önemlidir.”

“Bu, üç büyük  Çatı örgütün soruşturmaları hakkındadır“

Dokümantasyon Merkezi’nin Bilimsel Danışma Kurulu Başkanı, Mouhanad Khorchide, „Nicelikten çok nitelik“in işin inancı olduğunu ilan ederek „Genelleme yerine farklılaşma ile ilgilidir .Bu, kendileri de değişime tabi olan üç büyük Çatı örgütün soruşturmaları hakkındadır“ açıklamasını yaptı.  Khorchide’ye O göre, araştırmanın bir diğer ilkesi ise şuymuş: „Yargı yerine diyalog“. Khorchide, sunulan dosyaların değerlendirme amaçlı olmadığını, ancak “analizleri temsil ettiğini ve çatı kuruluşlar hakkında sorular üretmeyi amaçladığını“ ifade etti.

Avusturya’da İslami derneklerin en büyük çatı örgütleri arasında ATİB, Millî Görüş/İslam Federasyonu dernekleri ve Bozkurtlardan biri olan Türkiye Federasyonu bulunmakta olduğu ifade edildi.

60’tan fazla cami kurumu  ATIB, Avusturya’nın en büyük İslami Çatı örgütüdür ve Türkiye’deki Din İşleri Başkanlığı olan Diyanet’e bağlıdır. Uzmanlara göre Diyanet, Türk kökenli insanları Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlamaya ve „İslami-Türk kimliğini“ teşvik etmeye çalışıyor. Diyanet’in üst düzey temsilcileri ATIB’in fahri üyeleridir.

Milli Görüş, „Türk karakterli Siyasal İslam’ın en önde gelen hareketi“ olarak görülüyor. Milli Görüş, „Batı düzenini“ aşmayı amaçlayan „adil bir düzene“ bağlı. Avusturya’da 48 kurum üç çatı altında örgütleniyor; coğrafi odak noktası Viyana, Yukarı Avusturya, Tirol ve Vorarlberg olan kuruluşlar bulunmaktadır. Dokümantasyon Merkezi’ne göre, „Avusturya dernekleri ile Almanya’daki Avrupa merkezleri arasında net bağlantılar gösterilebilir“.

Bozkurt Hareketi (Ülkücü), Türk partileri tarafından „entegrasyonu engelleyen ideolojilerini“ yaymak için kullanılıyor. Bunlar ırkçı, şiddeti yücelten, sağcı milliyetçi ve İslamcı eğilimlerle karakterizedir ve esas olarak Kürtlere, Ermenilere ve Alevilere, ayrıca Yahudilere, Amerikalılara ve Batı Avrupalılara yöneliktir. Hareket ve onun çatı örgütü (29 cami derneğine sahip ATF) esas olarak Viyana, Yukarı Avusturya, Tirol ve Vorarlberg’de temsil edilmektedir. Uzmanlara göre, Bozkurtlar’ın bir özelliği, rap müziğinde, grafiti ve sosyal medyada bulunabilen gençlik kültürleridir.

„İslam Avusturya’ya mı ait?“

Uzman Korchide tüm bu kurumları „yapıcı bir diyaloğa“ davet ediyor ve kürsüde şu soruyu soruyor: „Avrupa özelliklerine sahip bir İslam neye benzeyebilir?“. „Polemiğin ötesinde söylem“, „çok boyutlu bir kimlik“ yaratmakla ilgilidir. Özellikle gençler arasında. Soru tekrar tekrar soruluyor: „İslam Avusturya’ya mı ait?“ Ama soru aynı zamanda şöyle olmalı: „Avusturya veya Avrupa mı İslam’a ait?“

Zürih Üniversitesi’nde Doçent olan Elham Manea açıklamasında şunları öngörüyor: „Siyasal İslam’dan bahsederken ideoloji, anlatı ve bağlam esastır. Genellikle anlatı, iki kampa bölünmüş bir dünyadır. Onlara göre İslam’a Batı, İsrail veya yozlaşmış rejimler  saldırıyor.” Farklı ülkelerdeki Müslüman Kardeşler temelinde Manea, “Bu bağlam,  bu organizasyonların değerlendirilmesinde esastır.” dedi.

Raab: „Yasal sınırlar aşılır aşılmaz siyaset müdahale edecek.“

„Siyasal İslam’ın birçok tonu vardır“ diyen  Avusturya Uyum Bakanı Raab; yasal işlemin olduğu yerde, Radikal fikirler yayan camilere karşı harekete geçileceğini, yasal sınırlar aşıldığında ise anında siyasetin müdahale edeceğini özellikle vurguladı. Raab’a göre Siyasal İslam Dokümantasyon Merkezi, sistemi ve sorumluluk alanı bakımından daha çok aşırı sağ ve NAZİ akımları alanında uzmanlaşmış kısa adı DÖW olan Avusturya Direniş Dokümantasyon Arşivi’ne  benziyor. Ednan Aslan, „Camilerin kapatılması yasal açıdan çok karmaşıktır. Bu manada buradan doğacak kamusal tartışma, Müslüman örgütler içinde bir reform hareketini de beraberinde getirebilir.“ dedi.

ÖVP’den övgü, Yeşiller’den eleştiri

İslam Haritası, ÖVP Entegrasyon Sözcüsü Ernst Gödl tarafından memnuniyetle karşılandı. Temelde artık sorunlu ağlar ve derneklerin de tanımlanması gerektiğine dikkat çeken ÖVP’li milletvekiline göre, geçen yıl yaşanan olaylar, „Siyasal İslam’ın tehlikeli ideolojisine karşı mücadelenin Avusturya’daki toplumumuz için ne kadar gerekli olduğunu“ göstermişti.

Koalisyon ortağı Yeşillerden ise anında eleştiri geldi; parti tarafından yayınlanan bir açıklamada, „Bu proje, eşit şartlarda entegrasyon politikası ve diyalogun olması gerektiğinin tam tersidir“ denildi. Müslüman kurumların önceden İslamcı kurumlarla karışmış durumda olduğunu belirten Yeşillerin Entegrasyon Sözcüsü Faika El-Nagashi, Müslüman toplulukların damgalanmasının „ağır“ olduğunu söyledi. Yeşillerin Güvenlik Sözcüsü Georg Bürstmayr ise bu açıklama üzerine “Birisi en azından bu proje hakkında sinirleniyor ve bunun „ters etki“ olduğunu düşünüyor” dedi

FPÖ: “İslamcı tehlikeye karşı uyarılarımızda haklı çıktık”

NEOS söz konusu projeyi en sert şekilde eleştirenlerdendi. NEOS Entegrasyon Sözcüsü Yannick Shetty bir paylaşımında „Görünüşe göre Halk Partisi, yolsuzluk iddialarından ve Şansölye Kurz aleyhindeki soruşturmalardan uzaklaşmak için uzun süredir devam eden ‚yabancılar kötüdür‘ rekorunu sürdürüyor.“ ifadelerini kullandı. Shetty, Dokümantasyon Merkezi’nin çalışmasının arkasında „parti-politik hesaplama“ yatıyor ve „Müslümanlara yönelik genel şüphe körükleniyor“ dedi.

FPÖ yönetimi ise „İslam kültüründen aşırı ve büyük ölçüde yasadışı göçün“ tehlikelerine ilişkin uyarılarının bu girişimle doğrulandığını belirtti. FPÖ Güvenlik Sözcüsü Hannes Amesbauer’e göre, „İslam haritası“ üzerindeki 600’den fazla tesisle „İslam ve dolayısıyla İslamcı akımların ne kadar güçlü olduğu“ ve Avusturya’da ne kadar yaygın olduğu ortaya çıktı. Harita genel bir bakış sunsa da camilerin, derneklerin ve dini cemaatlerin içeriğinde hala „pek çok bilgi“ eksik.

IGGÖ: Müslümanlar için „büyük güvenlik riski“

Avusturya İslam Dini Cemaati (IGGÖ) için, Terörle Mücadele Paketi’nin ardından gelen “İslam Haritası”, “hükümetin Avusturya’da yaşayan tüm Müslümanları potansiyel bir tehlike olarak damgalamaya yönelik açık niyetine” bir kez daha tanıklık ediyor. IGGÖ Başkanı Ümit Vural, kampanyanın ırkçılığı körüklediğini ve Müslüman vatandaşları „büyük bir güvenlik riskine“ maruz bıraktığını vurguladı.

Vural, IGGÖ’nün 2012’den beri devam eden- bazen çok eski ve yanlış bilgiler içeren- projede hiç yer almadığını ve şu anda aldığı görüşün dikkate alınmadığını da „Diyaloğa girmek için gerçek bir isteklilik bu nedenle sorgulanabilir.“ sözleriyle eleştirdi. ( APA)

İlgili Linkler:

www.islam-landkarte.at

https://www.derstandard.at/story/2000126965156/dokustelle-graebt-alte-islamlandkarte-aus-und-widmet-sich-dachverbaenden

Österreichischer Fonds zur Dokumentation von religiös motiviertem politischen Extremismus (Dokumentationsstelle Politischer Islam)

www.dokumentationsstelle.at

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner