Avusturya`da Hubyar Sultan dostları ne diyecek?

Tokat’ta 400 Alevi köyünün bağlı olduğu Hubyar Sultan Tekkesi’nin mülkiyet mücadelesi, Hubyar Sultan’ın torunu olan Temel Ailesi ile köylüleri karşı karşıya getirdi. Yaklaşık 11 yıldır süren mülkiyet davasını köylüler kazandı. Tekke de köyün tüzel kişiliğine geçti. Bu kez Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü devreye girip tapuyu aldı.

Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre; Tekkenin koruyucusu Temel Ailesi ile Hubyarlıları karşı karşıya getiren anlaşmazlık yıllar önce başladı. Temel Ailesi’nin büyüğü Mustafa Temel’e göre, Sultan Abdülaziz, tekkenin beratını 1872’de dedesi Şeyh Hıdır’a vermişti. Köylülerin kurduğu Hubyar Kültür Vakfı’na göre ise tekke 2. Mahmut döneminde diğer Alevi tekkeleriyle kapatıldı. Şeyh Hıdır, şeyhülislamlığa başvurup bekçilik iznini aldı.

TÜZEL KİŞİLİĞİ TESCİLLENDİ

Bu tartışma sürerken, Hubyar Köyü Muhtarlığı, 2005’te Tokat Valiliği’ne başvurup çözüm istedi. Valilik 2006’da tekkeyi anıtsal varlık ilan etti. Temel Ailesi, 1320 metrekarelik tekke, cemevi, mutfak, çilehane, mezarlık ve arsanın adlarına tapulanması için muhtarlık aleyhine dava açtı. Köylüler de Hubyar Köyü Vakfı’nı kurdu. Bu vakfa köydeki 42 aileden 39’u katıldı. Temel Ailesi de Hubyar Eğitim Vakfı’nı açtı. Taraflar mahkemelik oldu. Dava, 2014’te sonuçlandı. Tekke, köyün tüzel kişiliği adına tescillendi. Muhtarlık 14 Kasım 2016’da tapuyu aldı.

KÖYLÜLER: MÜCADELEYE DEVAM

İddiaya göre Temel Ailesi, Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne başvurarak tekkenin alınmasını istedi. Müdürlük 16 Ocak 2017’de Almus Kaymakamlığı’na yazarak, tekkenin Osmanlı’da Hubyar Tekkesi Vakfı’na ait olduğunu ve vakfın devamcısının kalmadığını belirtti. Vakıflar Kanunu gereği tekkenin önce Hubyar Tekkesi Vakfı adına tescil edilmesini, ardından müdürlüğe devrini istedi. Almus Kaymakamlığı, 20 Ocak 2017’de, tekkenin geçmişte vakfiye kaydının olmadığını vurgulayarak, “Mahkeme kararı dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesini” istedi.

Müdürlük resen Hubyar Tekkesi Vakfı’na tescilini ve tapusunu istedi. Böylece tekke, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçti. Hubyar Köyü Muhtarı Hüseyin Çulhacı, Temel Ailesi’nin hukuk yoluyla elde edemediği sonucu bu şekilde elde etmeye çalıştığını iddia ederek, “Vazgeçme niyetimiz yok, yargıya taşıyacağız” dedi.

Hubyar Sultan Ocağı tarihi

Halk arasında Hubyar, Hubyar Sultan, Hubyar Devletlü, Hızır Hubyar, Hubyar Baba, Hubyar Derviş olarak adlandırılmaktadır.

Birleşik bir kelime olan Hûbyâr’ın iki anlamı vardır. Hû: Allah anlamındadır. Hûb: güzel, hoş, iyi demektir. Yâr: yârân, dost, sevgili, ahbab, mahbûb, muhibb ifade etmektedir. Hûbyâr ise birincisi dünyevi anlamda “Güzel Dost” demektir.Türkmence; Huday (Hudaay): Allah, Hüda. Hudayyolı (Hudayyoolı): Allah için kesilen kurban. Demektir ki eski Orta-Asya Türkçesinde ve lehçelerinde aynı anlamlara gelen benzer kelimeler vardır. İkincisi ise manevi anlamda “Allah’ın sevgilisi”, “Allah’ın Güzel Dostu” ya da “Hakk Ereni”ni, Allah yolunda başını (serini) kurban etmeye hazır, kamil insanı ifade eder ki; Alevilerde bu manada “Hubyar Sultan”ı telakki etmişlerdir.

Hünkâr Hâce Bektaş-ı Veli (1209/10-1271/3) ile çağdaş olan Hubyar Sultan’ın Türkistan’da evli olduğuna dair bir rivayete rastlamadık. Bu durum Alevilik’te tek eşlilik anlayışından kaynaklanmış olabilirliğindendir. Ortak ittifak Hubyar Sultan, Anadolu’ya gelip yerleştikten sonra evlendiğidir. Karamanoğlu Mehmet Bey (Ö.1277) yöreyi irşat amacıyla Yalıncak Sultan adlı bir zatı gönderir. Bu zatta bugünkü Sivas’ın Hafik İlçesinin Yalıncak Köyü’ne yerleşerek dergahını kurar. Hubyar Sultan’da Yalıncak Sultan (Ö. 1283 )’ın kızı Gönül Ana ile evlenir ve soyu bu hatundan devam ederek bugünlere gelir. Bu evliktende anlaşılacağı gibi Hubyar Sultan ile Karamanoğlu Mehmet Bey arasında sıkı bir siyasi ilişki mevcuttur. Varolan bu ilişki bölgedeki halk hareketlerinede yansımıştır.

Bugünkü Kazakistan’ın Türkistan bölgesinden Oğuz-Beydili boyu oymakları ile Anadolu (Rum)’a göçerek; Tokat bölgesine yerleşen Hubyar Sultan’da Hâce Ahmet Yesevi halifelerindendir. Hubyar Köyü’nde tarihsel olarak Beydili Sıraç topluluklarına ve Hubyar Dede Ocağı’na damgasını vuran Hubyar adında iki zat vardır. I.Hubyar Sultan 13.yüzyılda, II.Hubyar Abdal 16.yüzyılda yaşamıştır. İki Hubyar’ın yaşam öyküsü, rivayetleri, menkıbeleri, kerametleri, ozanların deyişleri birbirine karışmıştır. I. Hubyar Sultan’ın konar – göçer bir şekilde zaman zaman geldiği Ormanlık yöre kutsal kabul edilmektedir.Kendi adıyla anılan bugünkü Hubyar Köyü’nü kuran II.Hubyar Abdal ise Horasan’dan gelen Hubyar Sultan’ın torunlarındandır.

I.Hubyar Diye de bildiğimiz ve 13.yy da yaşayan Hubyar Sultan’ ın tam olarak ne zaman ve nerede öldüğü bilinmemektedir.

16.yy da yaşayan Hubyar ‘ ın ise eldeki belgelere göre 1573 lü yıllarda öldüğü düşünülmektedir. Hubyar Abdal diye de adlandırdığımız II.Hubyar ‘ ın Türbesi Tokat Almus Hubyar Köyündedir. Bu türbenin nezdinde her iki Hubyar bir kabul edilmiş ve dua ve kurbanlar buraya sunulmaktadır.

Hubyar Abdal 1527 yılında Tokat Bölgesinde yapılan Celali İsyanlarından Zünnünoğlu Halil ayaklanmasına katılmış hatta bu ayaklanmanın organizesini sağlamıştır. Bu isyanın kanlı bir şekilde bastırılmasından sonra Bugünkü Hubyar Köyü sınırları içerisinde bulunan Tekeli Dağı eteklerinde bulunan Gürgençukuru diye de bilinen Ormanlık alana yerleşmiş ve Hayatını bu bölgede tamamlamıştır.

Hubyar Abdal Hubyar Köyüne bir Tekke kurarak taliplerine ve gelip geçenlere aş imkanı sağlamıştır. Buraya kurduğu Dergahta yetişen Dedeleriyle Kızılbaş Beydili Sıraç Türkmenlerine hizmet etmiş onların birliğini ve dirliğini temin etmiştir.

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner