Dünya otizm farkındalık günü: Koronavirüs günleri otizmli çocukları nasıl etkiliyor?

Koronavirüs salgını tüm dünyanın yaşam biçimini, alışkanlıklarını değiştirdi. Türkiye'de okulların kapanmasıyla birlikte öğrenciler uzaktan eğitim sistemine adapte olmaya çalışıyor.

Koronavirüs salgını tüm dünyanın yaşam biçimini, alışkanlıklarını değiştirdi. Türkiye’de okulların kapanmasıyla birlikte öğrenciler uzaktan eğitim sistemine adapte olmaya çalışıyor. Verimli bir eğitim için rutin bir düzene ihtiyaç duyan otizmli çocuklar yeni düzenlemeler karşısında en çok zorlananlar arasında.

2013 yılında kurulan Otizm Güçlü Aile Derneği (OGAD) yönetim kurulu başkanı ve kurucu üyelerinden Demet Ayşe Uyar, “Her ne kadar ilk ve orta öğretim, lise ve üniversite öğrencilerimiz için EBA tv, online eğitim modeline geçilmiş olsa da bu eğitim maalesef otizmli çocuklarımız için yetersiz kalıyor“ diyor.

Uyar, normal eğitim sisteminde dört otizmli öğrenci için 2 öğretmenin atandığını ifade ediyor ve bireysel eğitim sağlanan rehabilitasyon merkezlerinin kapanmasının da zorluk yarattığını belirtiyor.

“Karşılaştığımız krizle uzaktan eğitim programı otizmli çocuklar için çok yetersiz. İnternet üzerinden devam etmek bizim için çok zor“ diyen Uyar, koronavirüs nedeniyle okullar kapalı kalmaya devam ettiği sürece ailelerin üzerine büyük bir yük bindiğini de vurguluyor:

“Özellikle aileler bu konu için bilinçli ve hazır değillerse, evde sunabilecekleri materyaller, imkânlar da kısıtlanıyor. Öğrencilerimiz eğitmenleriyle aynı ortamda bulunamadıklarından ailelerin verecekleri her türlü eğitim şu an zorlayıcı ve yanlış olabilir.“

Otizmli çocukların ailelerine tavsiyeler: ‚Oyunla anlatın‘

OGAD’ın Yönetim Kurulu üyelerinden Özlem Keskin, 14 yaşındaki kızı Begüm’le karantina süresinde geçirdikleri bir günü şöyle anlatıyor:

‚Karantina zamanında maalesef pasif bir hayata geçti. Alışkın olduğu eğitim temposu düştü. Televizyon, tablet gibi teknolojik aletlerle pasifleştiren bir rutine geçmek durumunda kaldı ve uzaktan eğitim şeklinde çalışmak şu an faydalı olmuyor.“

Keskin’in önerisi, bozulan rutin düzenin otizmi çocuklara oyun şeklinde anlatılması:

“Karantinayı Begüm’e ilk başta bir oyun olarak anlattım. Maske ve eldiven kullanma alıştırmaları yaptık, dışarı da mesafemizi korumaya özen gösterdik. Bir virüs olduğunu ve insanları hasta ettiğini, bu yüzden dışarı çıkamayacağımızı açıkladığımda ise “Hayır, virüs yok.“ gibi cevaplar aldım, rutinini bozmak, sınırlandırılmak hoşuna gitmedi.“

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner