Bir silah hikayesi: ABD- Afganistan-Suriye-Irak

Yıllar, yıllar önceydi. 1989’un Ocak Ayında Afganistan’daydım. Sovyetler Birliği çekilmeye hazırlanıyordu. Ülkenin bütününde herkesin ibret alması gereken bir fotoğraf vardı…

Amerika’nın Ruslara karşı mücahitlere ve özellikle Hizb-i İslami’ye verdiği silahlar pazara düşmüştü. Pakistansınırında bulunan ve Pakistan Hükümeti’nin “gayri alaka” dediği Dara’da açık havada satılıyordu. Bizzat gördüm orayı. Gidiyordunuz, sergilenen her türlü silahı bedeli mukabilinde alabiliyordunuz. İsterseniz, o pazardan bir çuval esrarı da satın alıp, sırtınıza vurabiliyordunuz.

Ruslar da perişan haldeydi ve onlar da Kızıl Ordu’nun silahlarını satıyorlardı. Rus generallerle bizzat pazarlık yapıp, Sovyet Ordusu’na ait tankları satın alan mücahit komutanları vardı. O dönemde Tercüman Gazetesi’nde bir dizi yazı halinde yazdım bunları.

Sonra Hizb-i İslami’den El Kaide ve Taliban doğdu. O silahlar dünyanın her tarafına yayıldı. Kadere bakın ki, Amerika’nın yığdığı silahlar, kendisine döndü ve Washington’un kâbusu oldu!

***

O silahlarla ilgili olarak bizzat şahit olduğum bir olay var…

Biliyorsunuz, 1990’larda Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, Karabağ saldırısı patlak verdi. Ermeniler, Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ’a sistemli olarak saldırmaya başladılar. Aslında “Ermeniler” demek ne kadar doğrudur bilemem. Çünkü, Rus helikopterlerin eşliğinde saldırıyorlardı. Ruslardan aldıkları destekle Karabağ’ı işgal ediyorlardı. Topraklarını savunmak isteyen Azeriler, Rus helikopterlerin ağır saldırısı altında son derece etkisiz kalıyorlardı.

O dönem, Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanlığı Koltuğu’nda Ebulfez Elçibey vardı. Rus destekli Ermeni saldırılarını durdurmak için Afganistan’daki ABD silahlarına gözünü dikti. Özbek mücahit komutanlarından Azad Beg ile irtibata geçildi. Azad Beg, “tamam” cevabını verdi:

-Size ABD yapımı Stinger füzeleri ile birlikte mücahit desteği de verelim. Ermenileri ve Rus destekçilerini Karabağ’dan söküp atalım.

Çok acıdır ki, bu operasyona o dönemde takoz koyanlardan biri de Türkiye oldu. Serseri mayın gibi ortalıkta gezen ABD silahlarının Hazar üzerinden Azerbaycan’a sevki gerçekleşemedi. Karabağ gitti…

Azad Beg de İran yanlısı Hazaralar tarafından gerçekleştirilen bir operasyon sonucu helikopteri düşürülerek katledildi.

***

Şimdi tarih tekerrür ediyor… Amerikalılar bu defa da Suriye’deki terörist YPG ve PYD’ye silah yığıyor. Bu arada, alay eder gibi Türkiye’ye de garanti veriyor:

-Bu silahlar takip edilecek. Başka bölgelere gitmeyecek. DAEŞ dışında kimseye karşı da kullanılmayacak. Bu silahları sonra geri alacağız.

Şaka gibi!

Afganistan tecrübesi ortada. Oradaki silahların hangi birine sahip olabildiler? Neyi denetleyebildiler? Yıllarca besleyip büyüttükleri, silah yardımı yaptıkları unsurların içinden Bin Ladin isminde bir adam çıktı; 11 Eylül saldırısını gerçekleştirdi. Ona engel olamayanlar, şimdi kalkmış, hikâye anlatıyorlar. YPG’ye verdikleri silahları denetim altında tutacaklarını söylüyorlar.

“Hadi oradan” derler adama!..

Nitekim, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bayramda yaptığı açıklamada, farklı bir üslupla bunu söyledi:

“Terör örgütüne verilen silahları daha sonra geri alacaklarını söyleyerek Türkiye’yi kandırdıklarını sananlar, hayati bir yanlış yaptıklarını eninde sonunda anlayacaklar.”

***

Aslında, bugün Suriye’de yaşanan sıkıntının sebebi de Amerika’dır. Irak’ta Maliki yönetimine destek verdiklerinde uyardık biz onları. “Yapmayın, etmeyin” dedik:

-Maliki’nin mezhepçi uygulamaları, bölgeyi sıkıntıya sokacak. Aşırı unsurların güçlenmesine yol açacak.

Dinlemediler, bir kulaklarından girdi, diğerinden çıktı. Aynen bizim dediğimiz gibi oldu ve DAEŞortaya çıktı. Bu kanlı terör örgütü Amerika’nın eseridir!

Buna rağmen, halen sıkılmadan bölgeye ayar vermeye ve bize hikâye anlatmaya davam ediyorlar.

Artık bizim de bir kulağımızdan girip, ötekinden çıkıyor. İnanmıyoruz onlara, inanmadığımızı da yüzlerine söylüyoruz. “Tırnağın varsa başını kaşıyacaksın” deyip, yolumuza devam ediyoruz. Bu da onları çok, çoookkk rahatsız ediyor. ( Emin  Pazarcı Akşam )

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner