
Avusturya devletinin siyasal İslam raporları manşetlerde am kimseden tık yok
Kısa adı DPI olan Avusturya Başbakanlığı'na bir fon olan "Dokumentationsstelle Politischer Islam" (“Siyasi İslam'ı bilimsel olarak belgelemek ve araştırmak”) bu haftaki raporuna en azından "sap ile saman karıştırılmaması" konusunda dikkat çekmesi gereken Müslümanları temsil ettiğini iddia eden kişi, kurum ve kuruluşlardan cevap gelmemesine tepki var.
Ahmet Yıldırım, 29.08.2025, Viyana, Analiz
Avusturya’da Avrupa Birliği ülkelerinde bir ilk ve tek 2020 yılında Avusturya ÖVP FPÖ Hükümeti tarafından kısa adı DPI olan „Dokumentationsstelle Politischer Islam“ (“Siyasi İslam’ı bilimsel olarak belgelemek ve araştırmak”) olarak kurulmuş. Avusturya Başbakanlığı’na resmen bağlı fonun raporları Avusturya basının manşetlerinden inmiyor.
Bu raporlar Avusturya medyasında devamlı, „Uzmanlar uyarıyor. On İslam kanalından dokuzu sorunlu” şeklindeki manşetlerle kamuoyuna yansıtılıyor. Alt başlıklar şöyle: „Bombaya gerek yok: 180 sayfa DPI raporu, insanı sarsıyor. Politik İslam Dokümantasyon Merkezi’nin yeni yıllık raporu, İslamcı ağların Avusturya’nın ortasında nasıl yayıldığını, grafiti, TikTok’taki propaganda ve Viyana’nın arka sokaklarından İran’ın etkisiyle, nadir görülen bir netlikle gösteriyor. Ve Avusturya’nın, özellikle de Viyana’nın bundan ne kadar etkilendiğini.Siyasi İslam Dokümantasyon Merkez DPIi, beş yıldır Avusturya’da dini temelli aşırılıkçılığı gözlemliyor. Güncel yıllık rapor, temel bulguları özetliyor: Analiz, güvenlik uyarısı, toplum araştırması ve dijital dünyanın derinliklerine bir bakışın karışımı gibi okunuyor. “Aşırılıkçı aktörler, demokrasileri istikrarsızlaştırmak için propaganda, dezenformasyon ve ideolojik mobilizasyon kullanıyor” diyor raporun başında. Araştırmacılar, siyaset ve toplumun görmezden gelmemesi gereken bir “uyarı sinyali”nden bahsediyor.“
Bu rapor ve haberlerde sadece Avusturya ile ilgili değil, buna Almanya’daki siyasi İslam ile ilgili gelişmeler de Avusturya’yı Sosyal Medya üzerinden etkilediği için dahil ediliyor.
Bu DPI raporların içinde başta Milli Görüş, İhvan, MHP Ülkücülere yakın Avusturya’da dernek ve federasyonlar ve diğer camii odaklı İslami dernekler eleştiriliyor. Bunları İslam düşmanlığı diye eleştirenler verilen detaylı analiz ve bilgilere cevap verememeleri ve susmaları dikkat çekiyor. Cevap vermeleri gerekli. Ama tık yok. Türkiye’de güçlü olduklarına inanıyorlar ve Avusturya ve Avrupa’da zamana özellikle emlak alımları ve maddi olarak güçlenerek nasıl olsa elimizdesiniz diyerek sanki oynuyorlar. Türkiye’de usul ve metodlar Avusturya’da ve Almanya’da işler mi?
Austurya derin devleti başta olmak resmen Avusturya alarmda. Müslümanlardan resmen Avusturya korkuyor. Ama buna sebep olanlar temsilcilik rollerinde ve haklarıyla seslerini çıkarmıyorlar. Kısa adı DPI olan Avusturya Başbakanlığı’na bir fon olan „Dokumentationsstelle Politischer Islam“ (“Siyasi İslam’ı bilimsel olarak belgelemek ve araştırmak”) bu haftaki raporuna en azından „sap ile saman karıştırılmaması“ konusunda dikkat çekmesi gereken Müslümanları temsil ettiğini iddia eden kişi, kurum ve kuruluşlardan cevap gelmemesine tepki var.
Özellikle Avusturya’da devlet tarafından tanınan kısa adı IGGÖ olan Avusturya İslam Toplumu. Zamanla Avusturya kamuoyu aleyhlerine işliyor. Bunların hepsine tek tek cevap verilmesi gerekiyor. Ama tık yok. Burada sapla saman birbirine karıştırılıyor ve tüm yanlış iş yapanlar tüm Avusturya’da Müslümanlara mal ediliyor. Sesini çıkarıp biz böyle değiliz diyenlere siyasal dinciler bıyık altında gülüyor, düşmanlaştırıyor ya da fişliyorlar ve hatta Türkiye’de tutuklamak için iftira atıyorlar. Böyle kalsın. Çünkü böyle kalırsa ihale tüm Avusturya’da yaşayan 700 binden fazla Müslüman üzerinde kalacak ve bu sözde İslam’ı veya Müslümanları temsil eden aslında siyasi parti ve tarikatlar gelip kurban olarak tüm Müslümanlar adına konuşacaklar. Hem çalıyorlar hem oynuyorlar ya da minareyi çalıp kılıfını uyduruyorlar ya da Yavuz hırsız misali tüm Müslümanların Avusturya’da din bezirganları olarak hakkını çalıyorlar. Avusturya Maliye ve polisinin alarmda. Haberleri var mı? Bu tür haberlere neden olanlar hangi kişi, kurum ve kuruluşlar. Herkes biliyor. Herkes susuyor.Bu DPI adlı fon merkezi, 2015 tarihli Avusturya Vakıf ve Fon Kanunu’na göre bağımsız bir fon olduğunun altı özellikle çiziliyor.
DPI’nin bilim kurulunun başında tartışmalı isim Mouhanad Khorchide( Hürşit)
Şu anda fonun bilgi kurulu başkanı Sudi Arabistan’da yetişmiş Filistin asıllı ve ne Almanya’da ne de Avusturya’da Müslümanlar veya İslam ve Müslümanlar adıyla kurulmuş dernek, federasyon ve temsilciler üzerinde etkisi olan Avusturya ve Alman hükümetleri ve bürokrasinde el üstünde tutulan tartışmalı isim Avusturya vatandaşı Mouhanad Khorchide. DPI’da aktif müdürlük veya icra kurullarında Avusturyalılar var. Khorchide’nın Viyana Üniversitesi’ne geri gelmek için var olan İslam-Teoloji Çalışmaları Bölüm Başkanlığı’na başvurmasına rağmen kabul edilmediği öğrenildi.
Mouhanad Khorchide( Hürşit) hakkında Wikipedia ve başka kaynaklarda kolayca Almanca dilinde ulaşılabilecek bilgilerin Türkçe tercümesi şöyle : „2009 yılında, Nürnberg Üniversitesi’nde profesör olan sosyolog Henrik Kreutz, Mouhanad Khorchide’nin doktora tezini “pseudo-bilimsel hokus pokus” ve “kopya çekme” olarak eleştirdi. Khorchide, Henrik Kreutz’un “konuyla ilgisiz bir iddia” olarak nitelendirdiği bir yanıtla bu suçlamaları reddetti. Kreutz, Khorchide’nin “birkaç ek değerlendirme yapma” sözünü tutmadığını ekledi ve topladığı ampirik materyallerin bağımsız bilim adamları tarafından ikincil bir analiz kapsamında dikkatlice incelenmesini talep etti. Avusturya’nın günlük gazetesi Die Presse için yazdığı bir başka konuk yorumunda Henrik Kreutz, Khorchide’nin “ciddi bir mesleki hata” yaptığını iddia etti: “İslam din öğretmenlerinin hoşgörüsüz ve fanatik olduğu iddiası, yanlış bir suçlama olarak reddedilebilir.” Bu doktora tezine eleştiri, Viyana Üniversitesi’nde eğitim bilimleri profesörü olan eğitim araştırmacısı Stefan Hopmann’dan da geldi. Hopmann, bu tezi kabul etmediğini ve Khorchide’nin bulgularının “bilimsel açıdan saçma” olduğunu söyledi.
İslam bilimci Rainer Brunner, Freiburg Üniversitesi’nde özel öğretim görevlisi, Herder Korrespondenz dergisinde yayınlanan bir makalesinde Khorchide’yi eleştirdi: „Böyle bir özürcü tavrın tipik bir örneği, Khorchide 2010, 20’dir. O, tek bir cümleyle, La ikrah ayetini hem de çok geçiştirici ve önyargılı bir şekilde ele almaktadır: ‘Ve nihayetinde din özgürlüğü emredilmiştir: ’İnançta zorlama yoktur (sic!)‘ (…).’“
2021 yılında, Viyana Üniversitesi’nde profesör olan İslam bilimci Rüdiger Lohlker, blogunda Khorchide’nin medya tarafından “İslam bilimci” olarak adlandırılmasını eleştirdi. Lohlker, Khorchide’yi İslam ile ilgili konularda “herhangi bir şey” söylemekle suçladı.
NRW’de İslam din eğitiminin değerlendirilmesi kapsamında, Mouhanad Khorchide başkanlığında Mart 2024’te İslam din eğitimi için öğrencilerin tutumlarına ilişkin bir çalışma yayınlandı. Mayıs 2024’te Khorchide, sonuçları NRW Eyalet Meclisi’ne sundu. Çalışma sonuçlarına göre, reform odaklılık ile demokrasi değerleri arasında pozitif bir ilişki varken, Türk-İslamcı örgütlere yakınlık ile negatif bir korelasyon olduğu ortaya çıktı. Ancak Alman İslam Teoloji Çalışmaları Derneği (DEGITS), çalışmanın metodolojik zayıflıklarını eleştirdi, çünkü basitleştirilmiş ve sugestif sorular kullanılmıştı. Ayrıca, araştırma indirgemeci bir şekilde çalışıyor ve siyah-beyaz ifadeler kullanıyor. DEGITS ayrıca araştırmanın araştırma etiğini de eleştirdi. Öğrenciler, araştırmaya katılma talebinin gerçek araştırma sorularından sapması nedeniyle araçsallaştırılmıştı. Müslüman Öğretmenler Derneği (VML) de bu eleştiriye katılarak, önyargılı ve sugestif sorular ve cevap seçeneklerini eleştirdi. Lamya Kaddor, Liberal İslam Birliği’nin kurucusu, neden Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti tarafından daha az tartışmalı bir kürsüye bu araştırma görevi verilmediğini sordu. Ona göre Khorchide, liberal Müslümanlar arasında da tartışmalı bir isim. Araştırmanın sorularını sugestif buluyor ve ayrıca araştırmanın sadece yüzeysel bilgiler sağladığını eleştiriyor.
Mouhanad Khorchide bir yanıtta bu suçlamaları reddetti:
“Onun ‘eleştirisini’ okurken, sık sık kendime aynı kitaptan mı bahsediyoruz diye sormak zorunda kaldım, çünkü onun ”eleştirisi“ kişisel saldırılar, genellemeci yargılamalar ve teknik ve içerik açısından yanlış iddialardan ibaret ve ben burada bunları çürütmek istiyorum. O, kitabın söylemek istemediği ve hatta karşı çıktığı şeyleri özetliyor.““
Yeni rapor Ağustos 2025 sonunda açıklandı ve Avusturya basınına şu haberler yansıdı. Yeni Vatan Gazetesi hem tarihe not düşmek hem de kamuoyunun kendilerini de ilgilendiren bu rapor ve Avusturya basınına yansıması öğrenme hakkını dikkate alarak Almanca haberleri aşağıda tercüme ediyor. Avusturya’nın hem baskılı hem de internette en çok okunan Bulvar gazetesinde yayınlanan son DPI raporu ile ilgili haberin Türkçesi şöyle:
Kronen Zeitung, 29.08.2025
UZMANLAR UYARIYOR:
“On İslam kanalından dokuzu sorunlu”
Bombaya gerek yok: 180 sayfa DPI (“Siyasi İslam’ı bilimsel olarak belgelemek ve araştırmak”) raporu, insanı sarsıyor. Politik İslam Dokümantasyon Merkezi’nin yeni yıllık raporu, İslamcı ağların Avusturya’nın ortasında nasıl yayıldığını, grafiti, TikTok’taki propaganda ve Viyana’nın arka sokaklarından İran’ın etkisiyle, nadir görülen bir netlikle gösteriyor. Ve Avusturya’nın, özellikle de Viyana’nın bundan ne kadar etkilendiğini.
VİYANA. Siyasi İslam Dokümantasyon Merkez DPIi, beş yıldır Avusturya’da dini temelli aşırılıkçılığı gözlemliyor. Güncel yıllık rapor, temel bulguları özetliyor: Analiz, güvenlik uyarısı, toplum araştırması ve dijital dünyanın derinliklerine bir bakışın karışımı gibi okunuyor. “Aşırılıkçı aktörler, demokrasileri istikrarsızlaştırmak için propaganda, dezenformasyon ve ideolojik mobilizasyon kullanıyor” diyor raporun başında. Araştırmacılar, siyaset ve toplumun görmezden gelmemesi gereken bir “uyarı sinyali”nden bahsediyor.
Küresel krizler yerel sokaklara kadar yansıyor
Suriye, Gazze veya İran – dünyanın diğer ucundaki çatışmalar Avusturya’ya neredeyse gerçek zamanlı olarak yansıyor. “Suriye’de bir şey olursa, bu burada saniyeler içinde yansıma bulur” diyen DPI direktör Lisa Fellhofer, “ Örneğin, Avrupa’daki İslamcı çevrelerde Suriye’deki son iktidar değişiklikleri ve Hamas’ın İsrail’e yönelik terör saldırısı sevinçle karşılandı. Normalde birbirlerine düşmanca davranan gruplar birdenbire yan yana kutlama yapmaya başladı.“ ifadeleri sarsıcı.
Fellhofer bunu “amaçlı ittifaklar” olarak adlandırıyor ve ekliyor: “Ortak düşman, Batı’nın seküler toplumu. Düşman imajı uygun olduğu sürece, ideoloji önemli değil. Bu dinamik, Avusturya için de sonuçlar doğuruyor. Gösteriler, sokaklarda sevinç sahneleri, ama aynı zamanda günlük yaşamda bayraklardan grafitiye kadar altta yatan semboller, uluslararası çatışmaların yerel toplumu ne kadar kutuplaştırdığını gösteriyor.“
Viyana, ağların merkezi
DPI Fonu araştırmacıları bu konuda açık sözlü: “Biz bu konuda ikincil bir rol oynamıyoruz, siyasi İslam’da başrolü oynuyoruz” diyor DPI Direktor yardımcısı Ferdinand Haberl. Odak noktası Viyana’daki İmam Ali Merkezi. Rapor, bu merkezi “doğrudan İran’dan yönetilen” ve Tahran’daki siyasi elitlerle yakın kişisel bağları olan bir kurum olarak tanımlıyor. Merkez, yıllardır “İsrail’in yenilgisini” öven bir gençlik dergisi yayınlamış. Merkez, Viyana’da her yıl düzenlenen Al-Quds yürüyüşlerinde de rol oynuyor – bu yürüyüşlerde defalarca Hizbullah bayrakları sallanmış.
Ancak sadece büyük kurumlar dikkat çekmiyor. Fellhofer, giyimden literatüre kadar radikalizmi tüketim malı haline getiren her şeyi sunan “Sünni Vahabi Selefi yaşam tarzı mağazaları”na da dikkat çekiyor. Viyana’nın bazı bölgelerinde sokak manzarası bile bundan etkilenmiş durumda: Seçim afişlerinde Hamas sembolleri, “Kara Kurtlar” tarafından boyanmış sloganlar. Fellhofer uyarıyor: “Bu tür sembollerin son derece tehlikeli olduğunun farkında olunması gerekir.”
TikTok ve Instagram: Bir tıklama ile radikalleşme
Rapordaki en önemli bulgulardan biri: Günümüzde gençlerin radikalleşmesi özellikle sosyal medya üzerinden gerçekleşiyor. “İslam ile ilgili on çevrimiçi içerikten dokuzu sorunlu veya İslamcıdır” diyen DPI bilimsel danışma kurulu başkanı Mouhanad Khorchide., „Gençler, bu platformlarda neredeyse otomatik olarak basit cevaplar sunan kanallara rastlıyorlar – ve aynı zamanda tehlikeli düşman imajlarına da. Yeni bir trend ise “yaşam tarzı İslamcıları” olarak adlandırılanlar.“ var. DPI Direktörü Fellhofer bunları şöyle tanımlıyor: “Özellikle genç kızlar şu vaatle cezbediliyor: Batı feminizmi sizi ileriye götürmez, biz size başka bir yol göstereceğiz.”
Bu sadece internette bir “eğlence” değil: Merchandise mağazaları buna uygun kıyafetleri de sunuyor. Başörtülerinden kozmetik ürünlere ve kitaplara kadar, radikalizm havalı bir kimlik teklifi olarak satılıyor.
Haberl bu konuda, „Inernet ve internet birbirine geçiyor. İnternette başlayan şey, genellikle sokakta, gösterilerde, ağ toplantılarında veya radikal derneklerin arka odalarında son buluyor.“ dedi.
Araştırma boşluğu: “Bir gözümüz kör”
Analizin yanı sıra, yazarlar yapısal eksiklikleri de eleştiriyorlar. “AB’de aşırı sağcılık konusunda 100’den fazla kürsümüz var, ancak Avrupa’da İslamcılık konusunda tek bir kürsü bile yok. Bu, dengesizliği gösteriyor. Bir gözümüz kör” diyem Khorchide ekliyor : „Sorun şu: Avusturya, aşırı sağcı faaliyetlerin yeniden canlanmasına karşı açık yasalar çıkarırken, siyasi İslam için benzer düzenlemeler yok. Haberl, dini motivasyonlu aşırılıkçılıkla ilgili mevcut maddelere atıfta bulunsa da, bunların etkili olup olmadığını ve ne kadar uygulanabilir olduğunu dikkatle incelemek gerektiğini kabul ediyor.“
Siyaset baskı altında
Hükümet, programında DPI dokümantasyon merkezinin genişletilmesini öngörmüştür. Ancak uzmanlar uyarıyor: Bu yeterli değil. Fellhofer sürekli bir yarıştan söz ediyor: „Bazı aktörler yeniden gruplaşmada çok başarılı. Önlemler alınır alınmaz kendilerini yeniden icat ediyorlar. Bu bir ping-pong oyunu gibi.“
Khorchide somut karşı stratejileri şöyle talep ediyor: ”Sosyal medyada acilen daha fazla karşı tekliflere ihtiyaç var – gençlere İslam’ın kozmopolit yorumlarının da olduğunu gösteren projeler. Bu teklifler olmadan, alan radikallere bırakılmış olur. Ayrıca, İslam cemaatinden daha fazla katılım talep ediyoruz. Şiddetten uzak durmak yeterli değil. İslam cemaatleri aktif olarak buna karşı koymalı ve gençlere sorunlu Kuran ayetleriyle nasıl başa çıkabileceklerini göstermeli.”
DPI uzmanları, yurt dışından gelen finansman konusunda da hala eksiklikler olduğunu düşünüyor.
Uyarı sinyali ve uyandırma çağrısı
DPI raporunda, “Dini motivasyonlu aşırılık, uzun zamandır ulusötesi dinamiklerin bir parçası haline gelmiştir” deniyor. Gazze veya Şam’da başlayan çatışmalar, birkaç saat içinde Viyana, Graz veya Linz’e taşınıyor – bayraklar, sloganlar ve sosyal medya kampanyalarıyla. Avusturya artık sadece bir gözlemci değil, bir sahne haline gelmiştir.
Kamusal alanda grafiti, TikTok’taki influencerlar, yurtdışıyla bağlantılı dernekler – tüm bunlar, küresel akımların burada nasıl yerel kökler saldığını göstermektedir. Belgeleme merkezi, raporunu bir “uyarı sinyali” olarak nitelendiriyor. Ve mesajı çok açık. (Avusturya’da Avrupa Birliği ülkelerinde bir ilk ve tek 2020 yılında Avusturya ÖVP FPÖ Hükümeti tarafından kısa adı DPI olan „Dokumentationsstelle Politischer Islam“ (“Siyasi İslam’ı bilimsel olarak belgelemek ve araştırmak”) olarak kurulmuştur.( Krone, 28.08.2025)
Avusturya’da dini nedenlerle ortaya çıkan siyasi aşırılıkçılığı belgeleme fonu (Siyasi İslam Belgeleme Merkezi) nedir?
Siyasi İslam Belgeleme Merkezi – tam adı: Avusturya Dini Motifli Siyasi Aşırılık Belgeleme Fonu (Siyasi İslam Belgeleme Merkezi) – 2020 yılında Avusturya Federal Hükümeti Kurz II tarafından kurulmuş olup, “Siyasi İslam‚ı bilimsel olarak belgelemek ve araştırmak” amacıyla faaliyet göstermektedir. Bu merkez, 2015 tarihli Avusturya Vakıf ve Fon Kanunu’na göre bağımsız bir fondur.[1] Kuruluşundan bu yana, Dokümantasyon Merkezi bilim, siyaset, medya ve Müslüman kuruluşlar tarafından yoğun eleştirilere maruz kalmaktadır. Eleştirilerin başında, bilimsel bağımsızlığın eksikliği, İslam’a tek taraflı odaklanma ve “Siyasi İslam” teriminin kullanımı gelmektedir. Eleştirenler, yasal olarak tanınan dini toplulukların damgalanması ve temel hakların aşınması konusunda uyarıda bulunmaktadır. Çalışma tanımı, siyasi amaçlı ve bilimsel olarak savunulamaz olarak nitelendirilmektedir. Ayrıca, danışma kurulu üyeleri yabancı istihbarat servisleri için çalışmakta ve yabancı devletlerin propaganda kampanyalarına katılmaktadır.
Avusturya’nın dini motivasyonlu siyasi aşırılıkçılığı belgeleme fonu (Siyasi İslam Belgeleme Merkezi), 2015 tarihli Vakıf ve Fon Yasası kapsamında bir fondur ve Temmuz 2020’de kurulmuştur. Fon, direktör Mag. Lisa Fellhofer ve direktör yardımcısı Dr. Ferdinand Haberl tarafından yönetilmektedir. Belgeleme merkezinin çalışmaları, bilimsel bir danışma kurulu tarafından desteklenmektedir.
Görev
Merkezin görevi, siyasi İslam fenomeni, ilgili ağlar ve yapılar üzerinde yoğunlaşarak dini kökenli siyasi aşırılıkçılığı bilimsel olarak araştırmaktır. Merkez, araştırma sonuçlarına dayanarak Avusturya nüfusunun tüm kesimlerinde çoğulculuğu, demokrasi bilincini ve din özgürlüğünü güçlendirmek ve teşvik etmek için nedenleri ve eğilimleri gözlemlemektedir.
Bu işlevinde merkez, önleyici bir rol üstlenir ve böylece siyasi İslam ve bunun hukuk devleti, kurumları, temel haklar ve demokrasi için oluşturduğu tehlikeler gibi çeşitli mekanizma ve yöntemler konusunda farkındalığı derinleştirmek amacıyla çalışır. Buna uygun olarak, dokümantasyon merkezi dini motivasyonlu siyasi aşırılık konusunda araştırma, danışmanlık ve bilgilendirme faaliyetleri yürütür. Araştırma sonuçları, Avusturya halkının tüm kesimlerinde çoğulculuğu, demokrasi bilincini ve din özgürlüğünü güçlendirmek ve teşvik etmek amacıyla kamuoyuna, karar vericilere, bilim dünyasına ve medyaya ücretsiz olarak sunulur. Bu bağlamda, fon, yurt içinde ve yurt dışında siyasi İslam fenomenine odaklanarak, dini motivasyonlu siyasi aşırılıkçılığın ideolojik temelleri ve merkezi aktörleri hakkında düzenli olarak yayınlar yapmaktadır. Tüzüğe uygun olarak, sonuçların mümkün olduğunca erişilebilir ve şeffaf bir şekilde yayınlanması için, katkı türüne, kapsamına ve hedef kitleye göre farklı formatlar mevcuttur. Expert Talk video serisinde ayrıca, araştırma sonuçlarını sunan ve güncel konuların ele alındığı uzmanlar söz almaktadır.
Kaynaklar:
Avusturya’da dini nedenlerle ortaya çıkan siyasi aşırılıkçılığı belgeleme fonu (Siyasi İslam Belgeleme Merkezi)
https://www.dokumentationsstelle.at/



