Artık güven vermeyen Portakal´a Sözcü TV’den iki kelime: “ Güle güle…“

Birol Kılıç, Viyana, Medya Analizi, Gözlem, 9.07.2023

Fatih Portakal’ın Sözcü TV serüveni kısa süreli oldu.

Artık güven vermeyen Portakal ile Sözcü TV  yollarını ayırdı.

Bir haber spikeri ve haber sunucusuna (Anchorman) yakışmayacak taraflı, adalet terazisinde kamu vicdanını rahatsız eden,  tamamen narsistlik kokan vücut dili ve sözleri ile dikkat çeken Portakal’ın sözleşmesini Sözcü TV  niye uzatmadı ?

Der Dompteur – Hayvan terbiyecisi (Dontör)

14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 seçimleri öncesi ve sonrası başta Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’na SÖZCÜ TV’den  bir haber spikerine yakışmayacak derecede kişiselleştirici ifadeler, metot ve usuller ile saldıran ve adeta bir sirk aslan terbiyecisi gibi ayar ve ders vermeye kalkan Portakal acaba buradan ders çıkarır mı?

Kendisine acaba şu sözlerle mi veda edildi?: „Yolun açık olsun Fatih Portakal. Seni büyük umutlar ile transfer ettik ama senin halin vaktin FOX TV’den aldığın paralar ile çok yerinde ve belli ki sen bu işi unutmuşsun ve ayakların yerden kesilmiş. Aldığın paraların faizleri ve evler barklar ile empati hemhal kurman sıfırlanmış. Bu kadar görmemişlik fazla. Haberlere ve haberin kahramanlarına karşı mesafeli olmayı biraz öğren. Heyecan iyi ama sirkte değiliz. Sen de aslan terbiyecisi değilsin. Güle güle.“

Bilmiyoruz. Ama milyonlarca sağ duyusu yüksek insanın böyle düşündüğünden eminiz.

Bildiğimiz; Portakal’ın özellikle 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerini SÖZCÜ TV’de resmen yarı komedyen gibi sunması ve  aşırı stres içinde olan seyirciler karşısında sanki yılbaşı  veya komedi programı sunar gibi  devamlı tuhaf tuhaf yersiz gülmesinin seyirciler tarafından tepki görmüş olduğudur.

Bildiğimiz; birçok kişinin Portakal’ın seçim akşamlarında bu tuhaf tavırları yüzünden TV’yi kapatmış ve sinir krizleri geçirmiş olmasıdır ve bunun da Portakal yüzünden SÖZCÜ TV’ye büyük puan kaybettirmiş olmasıdır. Türkiye’nin ve yurt dışında yaşayan milyonlarca Türkiye göçmeni olan insanın güvenilir bir SÖZCÜ TV’ye ihtiyacı var ama…

Değerli dostumuzun Portakal hakkında samimi ifadeleri

Bir örnek; Viyana’da tanıdığım yetmiş yaşlarında genç kalmış iş insanı yakın bir dostum her gün yayınlandığından bu yana Westbahnhof’e   Batı İstasyonu) gider bir tane SÖZCÜ Avrupa Gazetesi alırdı. Eğer bir hafta Viyana’da yok ise gidip toplu olarak SÖZCÜ Gazetesi’ni saklatır ve toptan bir haftalık gazeteyi  satın alırdı. Buluşmalarımızda görürdüm. Şimdi almayı kesti.  Bir izleyici olarak FOX TV’den sevdiği ve değer verdiği Fatih Portakal’a çok kızmıştı. Hayır Kılıçdaroğlu’na karşı tavırlarından dolayı değil. İlk başladığında Erdoğan’a karşı bir spikere yakışmayacak tavırlı ve taraflı saldırgan çıkışlarından dolayı . Kantarın topuzunu kaçırdığını o da fark etmişti. İnandırıcı değildi. Güven vermiyordu. Ben de SÖZCÜ Avrupa gazetesini daha çok dayanışma duyguları ile alan bir okuyucuyum. Var olan tüm ciddi ve güvenilir Türkçe gazetelerini otuz yıldan daha fazla süredir satın alırım. Türkçe diline destek amaçlı en başta.

Bana  bu değerli dostumuz şunları ifade etmişti : „Portakal FOX’da fena değildi  ama şimdi işin suyunu çıkarıyor. Haber mi dinliyoruz yoksa sokakta muhalefet eden bir serseri mi belli değil.“

Bu değerli dostum CHP’li. Ama o bile Erdoğan’a karşı haber sunarken işin suyunu çıkaran ve aslında Erdoğan’a oy verenleri daha da kızdıran ve seçime asılmalarına sebep olan Portakal’ın bir haber sunucusu olarak tuhaf sunuşlarından rahatsız olmuştu.

Bırakın ağzı ile  kuş tutmayı F -35 tutsa fark etmez

Daha sonra bir belediye başkanının lise arkadaşı olduğu ortaya çıkan Portakal’ın, kalkıp Kılıçdaroğlu’na  karşı sözde  SÖZCÜ TV’de  haber sunucusu ama özünde sirkte aslan terbiyecisi rolünde çıkışmasının milyonlarca vatandaşın midesini kaldırdığı kesin. Haddini aştı. Sözcü’nün sahibi Amerika’da yaşayan sayın Burak Akbay buna nasıl müsaade etti? Bir gazetecinin en büyük kapitali yani sermayesi güven değil midir? Portakal FOX TV’den elde ettiği yüksek paralar ile nakit sermayesini ve yatırımlarını yükseltti ama insanlar karşısında güvenini bu son sunuş ve  tavırları ile sıfırladı.

Portakal’ın yeni adresi kendi Youtube kanalı. Orada istediği kadar her işin içine edebilir. Değeri yok… Kendisine milletin eski güveni yok. Bir kere bir  gazeteci haber kantarının topuzunu kaçırırsa bırakın ağzı ile  kuş tutmayı
F -35 tutsa fark etmez. Eski güven geri gelmez. Aynı evlilik gibi.  Bir erkek veya kadın bir kere aldatırsa güven gider.

Haber kutsal yorum hürdür“

Bir gazeteci taraflı olabilir ama bunu yorum altında yazar. Başına da yorum veya analiz yazar. Haber yazıyorsa haberin içinde 5N+1K kuralı dışına çıkıyorsa buna haber denmez. Haber adı altında manipülasyon denir. Tarafsız kalmayı veya kantarın topuzunu kaçırmamayı öğrenmek kolay değil. Örnek! Benim için haber yazmak zordur. Tüm kurallarını bilirim ama duygu, düşünce ve taraftarlığımı içine katmadan yazmak  benim için çok zordur. Analiz ve yorum hiç kolay değildir ama burada en azından başında okuyucu bilir; bu bir yorum, gözlem veya analiz. Şahsi bir görüş. O yüzden, „haber kutsal yorum hürdür“ kuralı gazeteciliğin birinci kuralıdır.

Gazetecilik okullarında öğretilenler bu ifadelerimizden farklı değildir: „Gazetecinin temel görevi, gerçekleri nesnel bir biçimde, çarpıtmadan, sansürlemeden aktarmaktır. Gazeteci, demokratik değerlere ve insan haklarına aykırı yayın yapmamalıdır. Haber, yorum ve görüşler okur ve izleyicinin yayının niteliğini anlayabilmesini sağlayacak biçimde, açıkça birbirinden ayrılmalıdır. Gazeteci kimliğini taşıyan herkes, gazeteciliğin evrensel ilkelerine uymaya özen gösterir.“

Gazeteci muhalefet dersi vermez. Yoksa çıkar muhalefet yapan siyasetçi kendisine şunu söyler:
“Son zamanlarda sureti kendinden menkul bazı kişiler türedi. Bunların bazıları gazeteci bazıları araştırmacı formatında önümüze çıkıyorlar, muhalefet nasıl yapılır kelle koltukta muhalefet yapan bana öğretmeye çalışıyorlar. Muhalefet dersi verenler şunu çok iyi bilsinler ki biz daha ölmedik! Sizin ne mal olduğunuzu gayet iyi biliyoruz. Bütün haksızlıklar karşısında kalemini dahi oynatmayan, yazı dahi yazmayan televizyona dahi çıkıp konuşmayan adam kalkmış muhalefet dersi veriyor. Biz kelle koltukta muhalefetimizi halkımızı için sonuna kadar yapacağız.“

O yüzden 21.Ocak.2021 tarihinde, Güven veren gerçek ve dürüst gazetecilere ihtiyacımız var. Ben gerçek gazeteci değilim.“ diyerek otuz beş yıldır içinde  haberci, analizci ve yayıncı olarak olduğum bu mesleğe duyduğum derin saygıyı dile getirdim.

Her akşam haber sunuyorum diye TV karşısına çıkan haber sunucusu kendi yorumlarını haberin içine katmamalı veya  çok dengeli olmalıdır. Eskiden TRT’de haber spikerleri kaşlarını kaldırsalar haber sunarken , “ niye kaşını kaldırdı“ diye olay oluyordu. Fatih Portakal  işi  SÖZCÜ TV’de  o kadar abarttı ki haber sunarken elinde müsaade etseler adeta „kendi adalet beyzbol“ sopası ile çıkacaktı kameralar karşısına. Neyse…

Güle güle Fatih Portakal. Topunla tüfeğinle..Beyzbol sopanla.  „Bendeki aşk olmasa sendeki güzellik kaç para eder“ demiş koca Aşık Veysel.  Bizlerin güveni olmasa kaç yazar senin topun tüfeğin veya beyzbol sopan. Yolun açık olsun.( Birol Kılıç, Viyana, 9.07.2023, Medya Analizi ve Gözlem)

Diğer analizler

Güven veren gerçek ve dürüst gazetecilere ihtiyacımız var

Bu kadar „çok gazeteci(!)“ arasında bu satırın yazarı kesinlikle gazeteciyim demeyi ayıp sayar. Ben namuslu bir meslek olan gazeteci değilim. En başta Hakk’a ve hukuka karşı ve daha sonra halka karşı gazeteciyim demeyi ayıp sayarım. Peki niye?
https://www.yenivatan.at/ben-gercek-gazeteci-degilim/

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner