Polonya’dan Linzli Türk süpermarkete gelen tavuklar nasıl sorun oldu?

Türk toptancıları ve dönercileri, Polonya’dan gelen etlere acilen veda etmek zorunda. Bu işin sonu kötü. Krone'de yer alan haber bu işin ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Son zamanlarda Polonya’dan gelen tavuk etlerinin başta Almanya ve Avusturya’da özellikle dönerler üzerinden neden olduğu zehirlenme haberlerine Avusturya’da bir yenisi daha eklendi. Polonya AB üyesi. Avusturya da. Polonya’dan gelen tavuk döner etlerinin ucuz olması uzun zamandır döner kalitesinin düşmesine neden olmuştu. Avusturya’nın yerel üreticilerinden alınmayan tavuk yerine nasıl üretildiği ve içine nelerin katıldığı belli olmayan Polonya’dan gelen tavuk etlerinin döner olarak kullanılması sağlık sektörü ve medyanın gündemine sıklıkla gelmeye başladı.

İşte bu haberlerden bir tanesi yine Krone’de yayınlandı. Avusturya’da Polonya’dan gelen etlere Türk toptancıları ve dönercileri acilen veda etmek zorunda. Bu işin sonu kötü.

İşte Krone’de yer alan “Çürük et skandalı: ‘Aptal yanlış kamyonu kullanmış’” başlıklı o haber:

Linz’deki tüccara doğru yola çıkan iki ton çürümüş etle ilgili tepkiler devam ediyor. „Krone“ Yukarı Avusturya’nın başkenti Linz’de skandalın merkezindeki süpermarketin Türk işletmecisiyle konuştu. İşini 22 yıldır hiçbir şikâyet olmadan yürüten 50 yaşındaki Türk, huysuz bir şekilde şöyle diyor: „Suçlu olan şoför.“

İki ton çürümüş et – domuz eti hariç her şey – Linz yolunda yakalandı. Cumartesi günkü manşet ortalığı karıştırdı ve „Krone“ Linz’de „sürücüyü“ görevlendiren 50 yaşındaki tüccarla buluştu. Linz’de bir süpermarket işleten Türk kökenli tüccar, „22 yıldır bu işi yapıyorum ve gıda denetimiyle ilk kez sorun yaşıyorum“ diyor.

Kuzu ve sığır etini bölgesel olarak tedarik ediyor, tavuklar ise Polonya’dan geliyor. „Büyük miktarlarda satın alıyorum, diğer beş işletmeciye satıyorum“ diyen işadamı, Cuma günü bir yükün ilk kez Almanya’ya gitmesi gerektiğini açıkladı. Türk işletme sahibi yaşananları şu şekilde anlattı: “Müşteri, ‘etikette benim adım yazıyor, onunki yazmıyor’ diye malı kabul etmemiş. Bu nedenle mallar iade edildi ve kamyon şoförü Braunau’da yasal sürüş molası vermek zorunda kaldı. Haberim oldu ve bu nedenle kasap dükkânı açmak isteyen bir tanıdığımdan eti Linz’e getirmesini istedim. Ama salak herif yanlış kamyona binmiş.“

Polis onu Kematen/I. yakınlarında durdurduğunda, küçük kamyon 1850 kilo fazla yüklüydü! Oysa 2050 kilo değil, 200 kilo taşıması gerekiyordu. Soğutma ünitesi çalışmadığı için gıda müfettişliği geldi ve soğutulmamış etleri imha ettirdi.

Numunelerin sonucu bekleniyor

„Numunelerin sonucunu bekliyorum. Salı günü gelecek. Her şeyin bozuk olduğunu düşünmüyorum,“ diyen tüccarın Linz’de kısa süre önce iğrenç kebaplarıyla manşetlere çıkan şirketle hiçbir ilgisi yok.

„Krone“ editörü Markus Schütz’ün yorumunu da okuyun: “Güven her şeydir”

Cumartesi sabahı ziyaret ettiğim işletme henüz üzerimde olumsuz bir izlenim bırakmadı. Tam tersine. Bir arkadaşım ve eski ev sahibim ondan alışveriş yapmayı seviyor. Kalitesinden dolayı. Tezgahta da lezzetli görünüyor. En azından benim gibi et yiyenler için.

Ama Braunau’dan gelen soğutulmamış et yükü ile ilgili vaka insanı düşündürüyor. Yemeğimiz masaya gelene kadar farkına bile varmadığımız arka planda neler oluyor? Linz’deki küçük Türk tüccarından bahsetmiyorum.

Yerel çiftçiye geri dönelim. Güvenin en yüksek olduğu yer burasıdır ve söz konusu gıda olduğunda güven her şeydir. (yenivatan.at)

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner