Erdoğan’ın Almanya gezisi neden ertelendi?

Almanya, Berlin’e gelip Başbakan Scholz’la çalışma toplantısı yapmak isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talebini reddetti. Gerekçe, "Yaklaşan seçimler için propaganda endişesi ve Almanya'da toplumunun içinde insanların birbirine kışkırtılması ve düşmanlıkların oluşturulması veya alevlendirilerek ülkede iç barışın zedenleme endişesi. "olduğu öğrenildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu hafta planladığı Almanya ziyareti ertelendi. Erdoğan’ın Almanya'da ki gezisini seçim mitingine çevirme ihtimali ve AKP'li Mustafa Açıkgöz’ün Almanya'daki göçmenleri tehdit etmesi nedeniyle Berlin’in bu ziyarete soğuk baktığı belirtiliyor. 

BERLİN.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hafta Almanya’nın başkenti Berlin’e düzenleyeceği ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile de görüşeceği belirtilen çalışma ziyareti iptal edildi. Erdoğan, uzun süredir katıldığı zirvelerin dışında Avrupa’ya özel ziyaretlerde bulunmuyordu. Erdoğan’ın bu denklemi kırmak için ocak sonunda Almanya’ya gitmeyi planladığı diplomatik kaynaklara yansımış, ziyaretin programı bile Alman devlet yayın organı DW Türkçe’de yayımlanmıştı.

Ancak bu ziyaret ertelenmek zorunda kaldı. Peki neden?

SEÇİM ÇALIŞMASI ENDİŞESİ

Artı Gerçek’in edindiği bilgiye göre, Erdoğan’ın ocak sonunda Berlin’e gitme talebi, ayın ortasında Almanya makamlarına iletildi. Bu çerçevede Scholz’un Dış Politika Danışmanı Jens Plötner ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ziyaret tarihi ve konuları hakkında görüşmeye başladı.

Erdoğan, Almanya ziyareti öncesinde Ukrayna’nın komşusu Polonya’ya gitmeyi, oradan Berlin’e geçmeyi planlıyordu. Scholz ile görüşme, öncelikli gündem maddesiydi. Ancak Almanya hükümeti, Erdoğan’ın ziyaret tarihini, Türkiye’nin seçim dönemine girmesi nedeniyle ‚manidar‘ buldu.

‚ELÇİLİKTE MİTİNG YAPILABİLİR‘ KAYGISI

Almanya makamlarının en büyük endişesinin, Erdoğan’ın bu geziyi bir seçim çalışmasına çevirmesi olduğu belirtiliyor. Almanya’da seçim çalışması yapılması, yetkili makamların iznine tabi. Yani Alman yetkiler, Erdoğan’ın ülke içinde miting çalışması yapmasını önleyebilir.

Ancak Berlin bunu, aşabilecek bir formül olduğunu düşünüyor. Zira Türkiye’nin Almanya Büyükelçiliği’nde böyle bir etkinliğin yapılmasına engel bir durum yok. Elçilik bölgesi Türkiye toprakları sayıldığı için yetkililerin buradaki etkinliklere kısıtlama getirmesi mümkün değil. Dolayısıyla, böyle bir durumun yaşanma ihtimaline karşın ihtiyatlı bir tavır alındığı belirtiliyor.

AÇIKGÖZ’ÜN SÖZLERİ DE ETKİLEDİ

Almanya’nın seçim öncesinde yapılacak bu ziyarete soğuk bakmasının bir diğer nedeni, AKP Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz’ün Almanya’da yaşayan göçmenleri tehdit eden sözleri ve bunun yarattığı kaygı.

Açıkgöz’ün Neuss kentindeki konuşmasında sarf ettiği „Onlara Türkiye’de yaşam hakkı tanımadığımız gibi Almanya’da da tanımayacağız. Dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar PKK denen terör örgütünü, FETÖ denen terör örgütünü bitireceğiz“ sözleri Almanya’da tepki çekmişti.

Almanya’da yaşayan insanlara dönük bu tehdidin ardından Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Alman Dışişleri’ne çağrılmıştı. Buradaki görüşmede, „Almaya topraklarında seçim çalışmalarının ancak ilgili yetkililerin izin vermesi halinde gerçekleşebileceği“, Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi’ne iletilmişti. Dışişleri’ndeki bu mesainin yanı sıra hükümetten de “Sürgün avına izin vermeyiz” açıklaması gelmişti.

‚AŞIRI SAĞIN GÖÇMEN KARŞITI SÖYLEMLERİNE ZEMİN YARATILIYOR‘

Konuya ilişkin isminin açıklanmaması kaydıyla görüşlerini paylaşan bir Alman yetkili şu değerlendirmeyi yaptı:

„Almanya’da vatandaşlık almış, Türkler, Kürtler birçok azınlık var. Bu insanların can güvenliği Alman yetkililere emanet. Almanya’nın 2021 seçiminde görüldüğü gibi aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi özellikle doğu eyaletlerinde yükselişe geçti. Bu parti İslam ve göçmen karşıtı, bu durum zaten yeteri kadar endişe vericiyken, bir de üzerine bir vekilin burada yaşayanlara dönük tehditler savrulması, aşırı sağcılar açısından kullanılacak bir fırsata dönüşüyor. Aşırı sağcılar, bu tür açıklamalar sonrasında, Alman vatandaşlarının güvenliğinin tehlikede olduğunu göçmenlerin geri gönderilmesi gerektiğini savunabiliyor.“

 

SİYASİ YASAKLARA UYMA GARANTİSİ…

Almanya’dan gelecek oylara özel önem veren AKP, Almanya’nın 2017 yılında belirlediği AB üyesi ülkelerinin dışından gelen politikacıların seçim kampanyaları ile ilgili kurallara uyulacağı garantisi verildi. Yine de Almanya bunu kabul etmedi.

2017 yılında yapılan referandumda, Almanya’daki Türk seçmenin oyunu almak için başta Erdoğan ve AKP olmak üzere, birçok parti Almanya’da mitingler, toplantılar düzenlemişti.

Almanya’daki Türkler arasında da siyasi ayrılıklar başlamıştı. Bunun üzerine Almanya, “AB dışı ülkelerden gelen partililerin, seçimlere üç ay kala siyasi toplantılar düzenlemesini, mitingler yapmasını” yasaklamıştı. Bu üç ayın dışındaki zamanlarda ise Almanya’dan izin alınması kararlaştırılmıştı.

Almanya menşeli Stern: Erdoğan iktidarda kalmak için kavga, yangın ve çatışma çıkarıyor

Federal Almanya’nın önde gelen yayın organlarından haftalık Stern dergisi AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kapağına „Brandstifter“ (Kundakçı) başlığıyla taşıdı.

Nicolas Büchse imzalı çıkan bir yazı „Ankara’dan nefret söylemi: Erdoğan Almanya’da nasıl kampanya yürütüyor?“ başlığıyla çıktı.

Erdoğan’ın seçim kampanyalarının Eylül ayından beri Almanya’daki camilerde ve Türk Kültür Dernekleri’nde devam ettiğini belirten dergide, “Erdoğan, Almanya’daki 1,4 milyon Türk’ün oyunu almaya özellikle hevesli. Son seçimlerde kullanılan oylardan yüzde 65‘ini almıştı. Bu yüzden muhtemelen Berlin’i yeniden ziyaret etmek istiyor. Daha önce arenaları, salonları doldurarak Almanya’da ne kadar güçlü olduğunu göstermişti“ denildi.

Bu hafta çıkan derginin kapak konusu üzerine birden fazla makale yayınlanırken, Erdoğan’a ilişkin „İktidarda kalabilmek için kendi ülkesinde, Suriye’de hatta Almanya’da çatışmalar çıkarıyor“ denildi.

Jonas Breng imzalı çıkan yazıda „Türkiye Cumhurbaşkanı iktidarı için savaşmalı“ denilirken, Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Batı ile müzakere ettiği ve „NATO’yu küçümsediği“ ifade edildi.

Erdoğan’ın aynı zamanda „Suriye’de savaş başlattığını“ ifade eden makalede, „Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan büyük uluslararası sahneyi oynuyor. Ama evinde iktidar için amansızca savaşması gerekiyor“ denildi.

Dergide aynı zamanda Türkiye’deki ekonomik duruma ilişkin bilgiler ve değerlendirmeler de yer aldı. Türkiye’de enflasyonun resmi olarak yüzde 64 olduğunu belirttikten liranın muazzam değer kaybına dikkat çekilerek, avronun 20 lirayı aştığı hatırlatıldı.

Türkiye’de Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlerde fahiş kiralar yüzünden evlerinden olan ve eşyalarını satmak zorunda olan insanların olağan görüntüler haline geldiğini ifade eden dergide „İlk bakışta İstiklal Caddesi gibi yerler canlı görünüyor ama döviz bürolarındaki görüntüler ile önlerindeki kuyruklar farklı bir hikaye anlatıyor“ denildi.

Öte yandan asgari ücret zammı, seçim için verilen müjdeler, EYT kararı ve konut fiyatlarını dengelemek amaçlı politikaların etkisinin az olduğu ifade edildi. İstanbul’da kiraların son bir yılda üç katına yükseldiği vurgulanırken, „Türkiye’nin 2001- 2003 arasındaki ekonomik başarısı, güncel para politikası yüzünden bir hüsrana dönüştü“ denildi.

Relevante Artikel

Back to top button
Fonds Soziales Wien
Cookie Consent mit Real Cookie Banner