Kırım Tatar lideri Refat Çubarov Viyana AGİK’de: „Ateşkes müzakerelerine karşıyız.“

 

VİYANA.  Kırım Tatar lideri Refat Çubarov, Viyana’daki AGİT görüşmeleri sırasında müzakere masasında Rusya ile varılan ateşkese, mevcut koşullar altında, Rusya’nın kendi ülkesi Ukrayna’daki toprak kazanımlarını tanımak anlamına geleceği için karşı çıktı. Salı günü Viyana’da APA’ya, uluslararası basına ve „Türkische Allgemeine“ ve Yeni Vatan Gazetesi’ne  verdiği demeçte, 2014 yılında Rusya tarafından ilhak edilen Kırım’a atıfta bulunarak, bunun Rusya’nın toprak kazanımlarını ve daha fazla baskıyı tanımak anlamına geleceğini söyledi.

İkinci travma 

Ukraynalı siyasetçi Refat Çubarov  ve ailesi, 2014 yılında Rusya sürgününden dönerek yaşadıkları Kırım’dan 2014 yılında  tekrar Rusya’nın Kırım’ı uluslararası tüm hak ve hukuku çiğneyerek şiddet yoluyla ilhak etmesinden dolayı Rusya tarafından ikinci travma olacak şekilde sınır dışı edilmişti.  Çubarov  2009 yılında Dünya Kırım Tatarları Kongresi Başkanı seçildi. 28 Ocak 2013 tarihinde Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun yerine Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı oldu ve  Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesinden ve sınır dışı edilmesinden bu yana yarımadaya dönemedi.

Rusya Kırım asıllıları „aşırılıkçı örgüt“ ilan ediyor

Atayurtları Kırım’da özgürlükleri için mücadele eden ve Rusya tarafından 1783’de Katharina zamanında, daha sonra da 1944’te  Rusya Stalin’in sürgünlerine, toplu katliamlarına ve zulmüne maruz kalan Kırım Tatarlarının demokratik temsilini yapan mevcut Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov,  2016 yılında Rusya’da ‚aşırılıkçı örgüt‘ olarak yasaklandı. Şimdi Kırım Tatar Milli Meclisi, Kiev’de  Kırım Tatarlarının gerçek acılı tarihini Rusya’nın  karartmasına, gizlemesine ve önemsizleştirmesine karşı barış odaklı aydınlatma çalışmalarını sürdürüyor.

Rusya demokratik yapıyla oynuyor

Uluslararası basına, APA ve Yeni Vatan Gazetesi’ne Viyana’da, „Rusya’nın ilhakından bu yana Kırım Tatarlarının yüzde 10 ila 20’si ya da daha fazlası Kırım’ı terk etti ve yerlerine Ruslar yerleşti, bu da demografik yapıyı değiştirdi.“ diyen Rifat Çubarov, özellikle Kırım Tatarlarının Ukrayna vatandaşı olarak Rus ordusuna katılmaya direnmeleri gerektiğini vurguluyor ve Kırım’ın bağımsızlığının kaçınılmaz olduğuna inanıyor.

Çubarov, 24 Şubat 2022’den sonra dünya genelinde ve özellikle Avrupa ülkelerindeki siyasetçilerin Rusya’nın yarattığı tehdidin sadece Ukrayna’yı değil kendi ülkelerini de etkilediğini nihayet anladıklarının altını çizdi ve bununla birlikte, savaş ne kadar uzun sürerse, Ukrayna’dan Rusya ile bir anlaşmaya varması için daha sık talepte bulunulacağı ihtimalini de göz ardı etmedi.

Kırım’da zülüm devam edecek 

Türkiye’de düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’nda Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ve diğerlerinden bu yönde çağrılar duymuştu.   4-7 Mart tarihleri arasında AGİT diplomatlarıyla görüşmek üzere Viyana’da bulunan  Kırım Tatar siyasetçi Rıfat Çubarov, kullanılan formülün toprak bütünlüğünden bağımsız olarak ve bu konular netleşmeden ateşkes öngördüğünü söyledi ve dikkat çeken şu açıklamada bulundu:  „Böyle bir  formülün sonra yaklaşımın belli bir mantığı var gibi görünüyor gelse de  ciddi bir sorun yaratıyor.  Rusya ile olan durumda bu, Rusya’nın en azından işgal ettiği topraklara yerleştiğinin kabulü anlamına geliyor. Ve objektif olarak konuşmak gerekirse, bu  durum oradaki cinayetlerin ve baskının devamıdır. Kırım’da da bu, Kırım Tatarlarına yönelik baskı ve zulmün devam edeceği anlamına geliyor. Ve bir on ya da yirmi yıl daha sürecek müzakereler, Rusların  resmen Kırım Tatarlarını tamamen ezip geçeceği ve bizden geriye pek bir şey kalmayacağı anlamına gelecektir.“

1944’ten sonra Rusya 2014′te tekrar Kırım’a vahşeti yaşattı 

Rusya Devlet Başkanı’nın başlangıçtaki gerekçeleri ne olursa olsun, Vladimir Putin’in de 2014’te Stalin’in başaramadığını başarmak için geldiğine giderek daha fazla ikna olduğunu ifade eden Çubarov şu ifadeleri kullandı: „Stalin bizi 1944’te vatanımız Kırım’dan vahşice ve şiddet yoluyla deportasyonla kovdu. 45 yıl boyunca vatanımızdan kovulduk ve pek çok insanımızı kaybettik. Aynı zamanda Rusya Kırım’ı tamamen değiştirdi, yerlerin isimlerini değiştirdiler ve Rusya’dan gelen insanları buraya yeniden yerleştirdiler ve Kırım’ın demokratik yapısıyla oynadılar. Ukrayna’nın bağımsızlığının 23 yılında, okullar, televizyon istasyonları ve yayınevleri ile çalışarak Kırım halkı biraz güçlenebilmişlerdi. Ama sonra, 1944’ten sonra, Rusya 2014’te tekrar geldi ve Kırım’ı tekrar şiddet yoluyla ilhak etti ve hepimizi yine sürgüne yolladı. 1944’ten sonra Rusya 2014’te tekrar Kırım’a vahşeti yaşattı. İnsanlarımızı baskı altında alarak yine deportasyona maruz bıraktı. Şimdi bana on yıl müzakere etmemiz gerektiğini, hatta Baltık ülkeleri gibi bağımsızlık için 50 yıl beklememiz gerektiğini söyleseler, o kadar vaktimiz yok derim. “

„Kırım’da yaşa“

Ailesi 1944 yılında Stalin tarafından  Kırım’dan sürgüne yollanan ve bu nedenle 1956 yılında Özbekistan’da sürgünde doğan  Rıfat Çubarov, Mart 2014’teki Rus ilhakından önce Kırım’da yaşayan ve oradaki toplam nüfusun yüzde 13’ünü oluşturan yaklaşık 300.000 kişiden yüzde 10 ila 20’sinin, özellikle de baskılar nedeniyle yarımadayı terk ettiğini tahmin ettiğini açıkladı. O dönemde popüler bir slogan olan „Qırımda yaşa“ („Kırım’da yaşa“), insanları travmatik geçmişlerini göz önünde bulundurarak kalmaya teşvik etmek için kullanılıyordu.

Dünya Kırım Tatarları Kongresi Başkanı ve ayrıca Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı olan Rıfat Çubarov’un kendisi de bunu yapmaya çalışmış, ancak 5 Temmuz 2014’ten bu yana yarımadaya dönmesi Rusya tarafından engellenmişti. Bu ulusal temsil organının başkanı, en son 2013 sonbaharında seçilen 33 Medjlis (parlamento) üyesinden onunun Kırım dışında olduğunu, birinin öldüğünü ve 22’sinin Kırım’da kaldığını  ifade ettikten sonra, „Diplomatik terimlerle ifade etmek gerekirse, beşi korktukları için ayrıldı“ dedi.

80. yıl yas etkinlikleri 1944- 2024

Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı 2016 yılında Rusya tarafından „aşırılıkçı örgüt“ ilan edildikten sonra, sadece yerel olarak  adeta yeraltında faaliyet gösterebilmiş ve Chubarov’a göre Kırım Tatarları ile Ukrayna devlet kurumları arasında bir bağlantı görevi gördüğü Ukrayna’nın başkenti Kiev’e taşınmak zorunda kalmış.
Örgüt şu anda Mayıs 1944’teki sürgünün 80. yılını anmak için Ukrayna’da yas etkinlikleri hazırlıyor.

Hapishane Rus ordusunda kendi insanlarını öldürmekten iyidir

Kırımlı Tatar siyasetçi Çubarov, Kırım yarımadasının er ya da geç Ukrayna’nın kontrolüne geçeceğinden şüphe duymadığının altını çizerek sözlerini şöyle bitirdi : „Elbette Kırım’ın bu kurtuluşunun neye benzeyeceğini bilmiyoruz: Belki yumuşak bir varyant olacak, belki de ağır çatışmalar yaşanacak.  Her halükarda, Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarına askeri tesislerin yakınında yaşamaktan kaçınmanın yollarını aramaları ve sığınaklar hazırlamalarını tavsiye ediyorum. Kırım Tatarları mümkün olan her şekilde Rus ordusuna katılmayı engellemeli ve gerekirse bunun için hapse girmelidir. Çünkü bu Rus ordusu içinde asker olarak sizi bekleyen şey – diğer insanları ve  kendi yurttaşları öldürmek, kendi devletiniz Ukrayna’ya karşı savaşmak ve kendinizin öldürülme ihtimalidir ve bu da inanın hapishaneden çok daha kötüdür.“. (APA, Türkische Allgemeine, Yeni Vatan Gazetesi, resim manşet dpa)

Krimtatarenführer Tschubarow: “Wir sind gegen Waffenstillstandsverhandlungen, weil sie weitere russische Gebietsgewinne und Repressionen bedeuten